İbretlik Senaryom

İbretlik Senaryom

Category : Kişisel Bloglar

 

Arkadaşlar bugün sizlerle acemilik döneminde yazdıp bir yarışmaya gönderdiğim adı üstünde acemi olduğum için de dereceye giremediğim bir kısa film senaryosu denemesini paylaşacağım. Senaryo yarışmasının konusu yanlış hatırlamıyorsam “döngü” idi. Buyrun acemiliğin ne büyük rezillik olduğunu görüp ibret alın. Eserin ismi “Af” iyi okumalar:

 

1- DIŞ./ GÜNDÜZ–BAHÇE

Onur ve Nermin, karşılıklı ayaktadırlar.

NERMİN

Benim seninle konuşacak hiç bir şeyim yok. Aramızdaki her şey bitti Onur.

ONUR

Ama aşkım ben seni çok seviyorum. Affet Nermin. Bak çok pişman oldum. Burnum sürtüldü iyice.

NERMİN

Hiç konuşma benle. Yüzünü bile görmek istemiyorum.

ONUR

O kadar nefret ediyorsun benden, öyle mi?

NERMİN

Evet, öyle!

ONUR

Naaptım ki ben sana? Hani çok seviyorduk bir birimizi? Bir kere hata yapınca böyle kin beslenilir mi insana hemen?

NERMİN

Defol git yanımdan. Kiminle düşüp kalktıysan onun yanına git.

Onur, Nermin’in elini iki eliyle tutar.

ONUR

Bak çocuğumuz olacak seninle. Onun hatırı için…

Nermin, elini Onur’un ellerinden kurtarır.

NERMİN

Aldırıcam ben o çocuğu.

ONUR

Söyleme öyle! Büyüyünce söyleyecem annen öldürecekti seni ben durdurdum diycem

NERMİN

Durduramıycaksın işte!

ONUR

İyi ben hata yaptım diye sen de çocuğumu öldürürsün ödeşiriz.

Nermin, kafasını diğer tarafa çevirir.

NERMİN

Öldürme sayılmaz doğmadı daha.

Onur, Nermin’in yanına sokulur. Nermine sarılıp kafasını omuzuna dayar.

ONUR

Doğmasın. Bak ne güzel sarılacak sana böyle, küçücük elleriyle. “Anne anne beni seviyor musun?” diycek.

Nermin, Onur’u iter.

NERMİN

Çek ellerini. Defol git yanımdan!

ONUR

Aşkım bak, köpekler gibi pişmanım. Ne olur…

NERMİN

Umurumda değil pişman olup olmaman. Benim için yoksun artık.

ONUR

Sen şimdi sinirlisin sonra konuşuruz. Tamam mı?

NERMİN

Hayır, sonra da konuşmıycam. Git buradan.

Onur’un yüzü asılır. Onur, bahçenin kapısından çıkar.

 

2- İÇ. / GÜNDÜZ-PARTİ BİNASI

Parti genel başkanı(Mustafa), makamında oturmaktadır. Nermin de karşısındadır.

MUSTAFA

Hanım efendi, bakın ben hepinizle konuşmuştum. Ne demiştim? “Seçim arifesindeyiz özel yaşamınızı medyadan saklayın” dememiş miydim?

NERMİN

Mustafa Bey, dediniz ama…

MUSTAFA

Peki siz ne yapıyorsunuz? Sokak ortasında eşinizle kavga ediyorsunuz. Hiç aklınıza gelmiyor mu, sizi kameraya çeke bilecekleri?

NERMİN

Sokak ortası değil orası, genel başkanım. Bizim evin bahçesi.

MUSTAFA

Önemli değil neresi olduğu. Siz, anladınız benim ne demek istediğimi.

NERMİN

O an ailevi bir sarsıntı geçiriyorduk. Ne yaptığımı bilemedim o an.

MUSTAFA

Ne yaptığınızı bilmek zorundasınız hanımefendi. Siyaset yapıyoruz burada. Ben günde kaç meseleyle uğraşıyorum biliyor musunuz? Bir de sizinle mi uğraşıcaz?

NERMİN

Kusura bakmayın.

MUSTAFA

Siz kusura bakmayın. Bu şartlar altında milletvekili adayımız olmanız mümkün değil.

NERMİN

Başkanım, üç senedir parti için çalışıyorum.Aile hayatımı bile ihmal ettim bu yüzden. Kaç aydır gezmediğim köy kalmadı. Şimdi bir yanlış yaptım diye bu kadar emeğim boşa mı gidecek?

MUSTA FA

Sizin için üzülüyorum ama yapılacak bir şey yok. Benim sözümü dinlemediniz. Siyaset böyle disiplinsizlikleri kaldırmaz.

Nermin kafası öne doğru eğik şekilde odadan çıkar.

 

3- İÇ. / GÜNDÜZ-PARTİ BİNASI

Mustafa masasında oturmaktadır. Masasının üzerinden bir kağıt alır. Bir kez kağıda bakar. Kağıdı buruşturup yere fırlatır. Kapı çalınır içeriye on bir on iki yaşlarında bir çocuk girer. Çocuğun elinde tepsi, tepsinin üzerinde meyve suyu vardır.

MUSTAFA

Ne bu oğlum? Ben meyva suyu istemedim. Niye getirdin bunu? Dün de yanlış şey getirmiştin. İnsan biraz dikkat eder. Ne aptal çocuksun sen! Bir işi becere miyorsun.

Çocuk ağlamaya başlar.

MUSTAFA

Evladım niye ağlıyorsun şimdi?

ÇOCUK

Nermin hanım istemişti. Odadaydı demin.

MUSTAFA

Doğru ya! O istemişti değil mi? Şu kadın     karıştırdı kafamı.

Mustafa ayağa kalkıp çocuğun yanına gelir. Çocuğun kafasını okşar.

MUSTAFA

Kusura bakma küçük. Haksız yere bağırdık sana.

Çocuk kaşlarını çatar, elindeki tepsiyi yere fırlatır, koşarak kapıdan çıkar.

 

 4- DIŞ./ GÜNDÜZ–KAHVEHANE ÖNÜ

Kahvehanenin sahibi, kahvehanesinin önündedir. Dükkanın önünde ağaca zincirlenmiş bir bisiklet durmaktadır. Çocuk koşarak bisikletin yanına gelir. Bisikletin zincirinin kilidini anahtarla açmak için uğraşmaya başlar.

KAHVEHANECİ

Dağıttın mı siparişleri? Tepsin nerede?

ÇOCUK

Çalışmıycam artık.

KAHVEHANECİ

Neye kızdın gene?

Çocuk bisikleti zincirden kurtarır. Zinciri bisikletin sepetine atar. Bisiklete binip hızla uzaklaşır.

 

5- DIŞ./ GÜNDÜZ–SOKAK

Çocuk çok hızlı şekilde bisikleti sürer. Kaşları çatılıdır. Çocuğun karşısına Onur çıkar. Çocuk aniden fren yapar. Onur’da bisiklete çarpmamak için kendini yere atar. Çocuk durunca dönüp Onur’a bakar. Onur’un dizi kan içindedir. Çocuk bisikletini yere bırakıp Onur’un yanına koşar.

ÇOCUK

İyi misin amca?

Adam dizini incelemektedir.

ÇOCUK

Afedersin amca.

ONUR

Affederim tabi. Bu dünyada kimse kimseyi  affetmiyor. Bir yerden başlamamız lazım değil mi?

Onur çocuğun saçını okşar. Çocuk gülümser. Onur arkasını döner. Yaralı ayağına zorlukla basarak dört adım yürür.Onur kafasını geriye çevirip çocuğa bakar. Çocuk da ona bakmaktadır.

ONUR

Acımadı. Acımadı. Sen sür bisikletini.

Onur sekerek yürümeye devam eder.Ekran kararır.

 

SON

 

Yazan Serkan EGESOY

 

 


Log out of this account

Leave a Reply

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.

Haberdar ol

Yeni yazilardan haberdar olmak icin email adresinizi girin

YAZI ARŞİVİ

Son Yorumlar