Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonluğun Yahudilik İle İlişkisi Nedir?  (Okunma sayısı 67303 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 02, 2009, 06:38:39 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



İslâm dininde Yahudiler genellikle kötülenir. Bunun elbette bir nedeni, gerekçesi vardır ama ne yazık ki çoğu Müslümanlar bunu bilmeden Yahudilere karşı ön yargılı bir tutum takınır. Bunun ise İslâm dininin aslı ile değil, hem Yahudilerin tarihi boyunca olup bitenler hem İsrail Devleti’nin günümüzdeki durumundan ileri geldiği söylenebilir; özellikle de ikincisi.

Türk halkının büyük çoğunluğu Müslümandır. Dolayısıyla, Masonluğa çeşitli nedenlerle karşıt olup Masonluğu kötü göstermek isteyenler, özellikle Türkiye’de, Masonluk ile Yahudiliğin özdeşleştiğini kanıtlamaya çalışmışlardır. Bu savlarını mason ritüellerinin kapsamında yer yer “Tevrat” ile bağlantılı öğeler bulunması üzerine kurarlar. Ancak, gerek Hıristiyanlığın kutsal kitabının İncil ile birlikte Tevrat’ı da içerdiğini gerekse Kuranıkerim’de Tevrat’tan alınma ya da Tevrat ile uyuşmalı birçok şey bulunduğunu göz ardı ederler.

Masonluğun öğretisi oluşturulurken birçok dinden ve felsefeden esinlenilmiştir. Üstelik bu öğreti özgün olarak Hıristiyan dünyasında oluşturulmuştur. Dolayısıyla, mason ritüellerinin kapsamında Tevrat ile bağlantılı öğelerin yer alması doğal bir olgudur.

Nitekim Hıristiyan dünyasında Masonluğa karşıt olanların, Masonluk ile Yahudiliği özdeşleştirip kendi bilgisizliklerini ortaya dökecek türde saçma sapan bir girişimde bulundukları görülmemiştir. Gelişmiş Batı ülkelerinde Masonluğa karşıt girişimlerde bulunulurken, önce çok ayrıntılı ve bilimsel bir araştırma yapılması, sonra mason örgütlerini gerçekten de zor duruma düşürebilecek, somut temeller üzerine kurulu suçlamalar oluşturulması yöntemi benimsenmiştir.

Öte yandan şu gerçeğin çok iyi bilinmesi gerekir: Yahudilik yalnızca bir din değildir. Yahudiler, inançlarının bir gereği olarak, kendilerini “Tanrı’nın seçkin kulları” olarak görür ve kendi içlerinde bir kapalı toplum oluştururlar. Bu yalıtımcı tutumları yüzünden, Avrupa’da 19. yüzyıl ortalarına kadar hiçbir mason locasına kabul edilmemişlerdir. Ancak bundan sonra, kendi politik amaçlarının doğrultusunda mason localarını kullanmaya da çalışmışlardır. Eğer bu tarihsel gerçekler göz önünde tutulacak olursa, Yahudilik ile Masonluk arasında bir ilişki bulunmadığı anlaşılır.

Bunlara eklenebilecek bir gerçek daha vardır: Din bağnazlığı sadece İslâm ya da Hıristiyan dininde görülmez. Yahudi dininin de bağnazları vardır. Kaldı ki Masonluğun amaçları ve ilkeleri, Müslümanlıktan ve Hıristiyanlıktan çok Museviliğe ters düşer. Bu nedenle de günümüzde İsrail, Masonluğun varlığını çok güç koşullar altında sürdürebildiği ülkelerden biridir.

Bunlar Masonluğun Yahudilik ile ilişkisinin olmadığını gösterir.

Hayli kritik olan bu soru üzerinde bakalım forum katılımcıları nasıl tartışmalar açacak? Sorulacak olan sorulardan birini şimdiden biliyor gibiyim.

«Masonluğun Siyonizm'in emellerine hizmet ettiği yalan mı?»

Bu soruya yanıt vermeden önce Siyonizm'in ne olduğunu bilmek, Siyonizm’i tanımlamak gerekir.

Gerçek Siyonizm, kökeni 12. yüzyıla kadar uzanan Prieuré de Sion adlı bir gizli örgütün ülküsüdür. Bu ülkü, Kudüs'ün M.Ö. 5. yüzyılda Yahudi kabilelerinden kovulmuş olan Benjamin soyunun kalıtımını taşıyan birtakım Avrupalı kişilerin malları olduğu varsayımı üzerine kuruludur.

Bu örgüt, yüzyıllar boyunca Avrupa'da birçok entrikaya karışmış, amaçlarına ulaşabilmek için çeşitli kurumları kullanmış, Masonluktan da yararlanmaya çalışmıştır. Eğer tarihte Masonluğun Siyonizm ile bir ilişkisi olmuşsa, bu ancak yer yer ve zaman zaman bu gizli örgütün âleti durumuna düşürülmesinden ileri gelir. [Nitekim bu konuya ayrıntılı olarak gerek Masonluğun Tarihinde Anlatılmayanlar gerekse Masonluktaki Ritler başlıkları altındaki yazılarımda uzun uzun değinmiştim.]

Prieuré de Sion adlı bu örgüt, 19. yüzyıl sonlarında Avrupa'da ortaya çıkan Yahudi ulusçuluğu akımlarından da çok yararlanmış, hatta bu akımı destekler gibi görünmüştür.

Bu arada, Kudüs ve çevresinde bir Yahudi Devleti kurulmasını öngören ülküye de Yahudilerin 1897 yılında İsviçre’nin Basel kentinde toplanan ilk kongresinde bir rastlantı sonucu olarak “Siyonizm” denilivermiştir. Karışıklık buradadır. Biz Siyonizm’i hep ve yalnızca bu anlamda alırız. Bunun ise Masonluk ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur.

İsrail'in bağımsız bir ülke olarak kurulup diğer ülkelerce tanınmasından sonra, bu günümüzdeki anlamı çerçevesindeki Siyonizm’in işlevi sona ermiştir. Fakat şu ya da bu nedenle Yahudilere karşı olanlar ve İsrail Devleti'nin Orta Doğu’daki varlığını bir türlü içlerine sindiremeyenler, bu ülkünün henüz sona ermemiş olduğunu ileri sürer ve bunu Masonluk ile de bağdaştırır.

Masonluğun amaçları ve ilkeleri göz önüne alındığında, bunların ne Siyonizm ne de herhangi bir başka ulusal ya da fanatik ülkü ile kesinlikle uyuşmayacağı, bu nedenle de Masonluğu hangi anlamında olursa olsun Siyonizm ile bağdaştırmanın yanlış olduğu görülür.



« Son Düzenleme: Aralık 14, 2010, 12:23:28 öö Gönderen: dogudan »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 02, 2009, 10:37:49 ös
Yanıtla #1

Sayın ADAM

Bir çok kişi tarafından karıştırılan, şüpheyle bakılan bir konuya cevap vermişsiniz.

Çok değerli bir paylaşım olmuş, doğrusu ellerinize ve emeğinize sağlık demekten başka cümle bulamıyorum...

SAYGILARIMLA...
Ben, ben olanım


Aralık 03, 2009, 10:00:01 öö
Yanıtla #2
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Adam

Oldukça şaşırıcı yazılarınızdan belkide en şaşırılması gerekenini yazmışsınız.Yazılarınızdaki bir çok yere hemen hemen katılmıyorum,yazılarınızdaki kadar herşeyin anlatımı o kadarda basit değil.Yahudilerin doğrudur Masonluğa ilgileri anlattığınız kadardır,hatta hristiyanlar tarafından kurulduğuda doğrudur incil ve tevrat devam niteliğinde kitaplardır mason ritüellerinde olmaları çok doğal ama Kuran ise hepsini kapsayan,tamamlayan ve sonlayan bir kitap.Sizin burda gözden kaçırdığınız bizim incil ve tevrat'a bakışımız.İçeriğinde her iki kitabında bir çok noktasında tahrif olduğudur bir çok ayetinde bunu apaçık anlamak mümkün olduğundan kuranla bağdaşmaması zaten doğal.Masonlukta bir çok ritüelin tevrattan alınması ve referans gösterilmesinede zaten bu gözle baktığınızda yanlış olduğu apaçık.Bu kavram tabiki size göre öyle iken bana görede böyledir anlamı çıkarması doğal.Yahudilik ile masonluk arasında bir bağ'ın illada olması gerekmiyor ,mesela cfr denilen örgüt için bir yahudi örgütü denilebilirmi yada nato'yu yönetenler hep yahudi asıllıdır yada birleşmiş milletler.İlla içinde olacak ve yönetiminde bulunacak diye bir kural yok zaten yahudi aklı burda ortaya çıkıyor herşeyle ilişkilendirebilirsin ama göremezsin.Kudüs ve çevresinde bir yahudi devleti kurulması ülküsü o topraklara ilk yerleşimin ilk defa israiloğlu kavimleri tarafından yapılması ve benimsenmesi sonrasında yaşanan yahudiler için drama dönüşen olaylar sonucu öneminin katlanmasıdır onun içindir bugün paylaşmaya dahi yanaşmıyor.Olaylara bakış açımız bazen bizi yanlışlara götürüyor,eğer masonlukta var dediğimiz ritüelleri biz tevrata dayandırırsak zaten baştan kaybederiz,bu ritüellerin tevratla yada incille en ufak bir alakası yok kaldıki bu 3 kutsal kitap bir ritüel kitabı değil.Masonlukta ve benzeri diğer kuruluşlardaki ritüeller dünyada en eski din kabul edilen pagan kültüründen gelmedir,Burada önemli olan tevrat ve incilin içinde ne işleri var.Siz gelişmiş batı ülkeleri ile islamın masonluğa bakışını kıyaslıyorsunuz bencede
çok karıştırıyorsunuz islam anlayışı ile batının din anlayışı ve kavrayışı aynı değil bunu anlamak lazım önce.Masonluk dışarıda kurulduğu için ülkemizde şüphe ile bakılması çekinilmesi çok doğal değilmi.Masonluğun öğretisi oluşturulurken bir çok dinden esinlenilmiştir diyorsunuz özde olabilir ama ortadaki kavram kargaşası insanların hala dinden ne anladığıdır bu apaçık.Daha dün okuduğum bir makalede Amerikada 1950 li yıllarda yapılan bir araştırmada 5000 e yakın din ve tarikat olduğu söyleniyor.Allah için bu kadar apaçık safsata uydurmacaya bu insanlık ne kadar kolay inanıyor görün.Amerikada 5000 olan bu sayı dünyanın diğer yerlerinde herhalde 50000 bine çıkar.Şunu artık kabul etmek lazım insanoğlu gece gördüğü rüyayı ertesi günü gerçek oalrak yaşayabiliyor,kendi yalanları üzerine bir sürü hayal kurup gerçekleştirdiğide aşikar.Ortalıkta bu kadar safsata din varken doğruyu bulmak zor olsa gerek.İslam dininde yahudiler kötülenir diyorsunuz işin aslı öyle değil, Kuranı kerimin bence nerede ise %80 Allah yahudi kavminin kendi isteklerine karşı yaptıkları sapkınlıkları anlatır onlardan örnekler vererek insanlığı uyarır dolayısı ile eğer bahsettiğiniz gibi bir önyargı varsa bunu ben değil Allah'ın yapması lazım çünkü bana anlatan o.Haşa böyle bir şey olamayacağına göre ve bu kavimden bu kadar etkili bahsetmeside ve o kavimden örneklendirmeside boş değil sanırım.Bir yahudiye önyargılı olmam benim için mümkün değil çünkü kuran bana ait değil tüm insanlık içindir eğer içinde yazanları aklı keser kabul ederse bir yahudide bir hristiyanda müslümandır.Özellikle 2.saptamanız çok doğru dünyada yaşanan bir çok gelişmenin yahudi tarihi ile yakından ilgisi vardır.Yahudi halkına güven meselesi öncelikle hristiyanlar için öncelikli meseledir,çünkü tarihin her döneminde yahudilere Hz.İsa'dan dolayı zulmeden hatta 1700 lü yıllarda nerede ise tüm avrupa şehirlerinden resmen kovulan ve her dönemde islam dünyasından kendine koruma ve dayanak bulan bir kavimden bahsediyoruz.Son kelamım yahudilik ne din'dir nede seçkindirler.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Aralık 03, 2009, 12:49:49 ös
Yanıtla #3

Sayın Karahan

Yazıma öncelikle size yönelteceğim bir soruyla başlamak istiyorum:

Yazınızda masonluğun pagan kültüründen etkilendiğine değinmişsiniz, sizce bu müslümanlık içinde geçerli değil mi?

Hatta bununla alakalı şöyle de bir örnek vermek istiyorum; Namaz kılma, oruç tutma, kurban kesme ve kutsal yerleri ziyaret etme, yani hac gibi ibadet tarzlarının yanı sıra, her namaz öncesi abdest alma gibi adetler, hep Saabi kökenlidir.

Yada Türkiye'de yaşanan müslümanlığın barındırdığı şamanist ritüeller.

Sayın ADAM, paylaşımında Türkiye'de sıkça karıştırılan ve yanlış anlaşılan bir konuya cevap vermiş. Yazınızda "belkide yanlış anlayyarak" İslamiyet'i överek objektiflikten uzak bir tutum seezmekteyim ve hal böyle olunca yazınızda ki tüm görüşleriniz kişisel olmasıyla birlikte sanki genel bir gerçekmiş gibi değindiğiniz kanısı oluşmakta.

Eğer bir Hristiyan veya Yahudi Kuranı anlayarak okursa onlarda müslümandırlar diyerek bir vurgu yapmışsınız. Acaba Kuranı kim ne kadar anlıyor? Ben iki defa okudum ve her okuyuşumda farklı şeyler anladım ancak İncil ve Tevrat'ı da okudum ve onlardan da farklı dersler çıkardım.

Sayın Karahan Son kelamınız ise "yahudilik ne din'dir nede seçkindirler" sözünüz hayli acımasız. Binlerce insanın inanmış olduğu bir inancı kabul etmeseniz bile bence saygı göstermeniz gerekmektedir.

Saygılarımla
Ben, ben olanım


Aralık 14, 2009, 01:05:26 öö
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

Sayın Adam,

Harun Yahya'nın popüler kitabı olan Yahudilik ve Masonluk kitabı hakkındaki fikirlerinizi merak ediyorum. Bu vesileyle Adnan Oktar'ın Masonlara karşı hasmane tutumu hakkında ne düşünüyorsunuz. İnternet sitelerinde Masonlar hakkında birçok iddiada bulunmaktadır. Özellikle internet sitelerine yazdıkları gerçekten çarpıcı. En son yazdığı yazıyı buraya aktarmak isterim. (Yönetim izin verirse)

Size esasta sormak istediğim Masonlar neden ve niçin Adnan Oktar'a cevap vermezler. Bu konuda Masonlar hakkında sayısız iddiada bulunmasına rağmen genel anlamda tepki gösteren yoktur.


Aralık 14, 2009, 08:53:08 öö
Yanıtla #5
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Masonluk hakkında olur olmaz laflar eden sadece Adnan Oktar ve ekibi mi?...  Daha birçokları var. Duygu sömürüsü yaparak toplumu yıllarca yanlış yönlendirmişler; hâlâ da yönlendiriyorlar ama o kadarla kalsa iyi... Saçmasapan, olmayan değil, olmayacak, olamayacak iddialarda bile bulunuyorlar. Kültür düzeyi bu bağlamda hayli düşük toplum bunlara kolayca kanıyor, kapılıyor. (Örneğin bir zamanlar Diners Club, masonluğun alt kuruluşlarından biri olarak gösterilmişti.)

Harun Yahya takma adı altında yayınlanmış kitaplar saymakla bitmez. Bunlar hayli yüksek kalite bir baskıyla yapılıyor. Aslında çok pahalı olması gereken bu kitaplar çok ucuz fiyatlarla satılıyor hatta bazı durumlarda ücretsiz olarak bile dağıtılıyor.

Bu değirmenin suyu nereden geliyor acaba?

Masonların buna karşı yazmış olduğu hiç kitap yok mu?... Var. Ancak kaç adet basılabilmiş, ne kadar dağıtılabilmiş, baskı maliyetini bile çıkarabilmiş mi?... Kitapçılarda bulabiliyor musunuz?... Mason kuruluşlarının da buna finans sağlayabilecek, bu işi geniş çapta organize edebilecek  kaynakları yok. Üstelik birer dernek olduklarından, birçok bakımdan TC Dernekler yasası uyarınca elleri kolları bağlı.Sadece kendi üyelerinin ödentileri ile kendi çalışmalarını sürdürmek için çabalıyorlar.

Bu olayın basılı yayın kanadının yanı sıra bir de görsel medya kanadını düşünün... Hatta belki o, gelip geçici olmasına karşın toplum üzerinde çok daha etkilidir; aynı anda çok geniş bir kitleye hitap edebildiği için... Şayet masonlar bu bağlamda kendilerini anlatmaya girişse, -yapılmamış iş değildir- konu hemen polemiğe yönlendirilir. Çoğu kez canlı yayın yapılmaz; kayıtların bir bölümü kesilir, araya başka şeyler monte edilir. Çünkü medyanın amacı halkı bilgilendirmek değil, bir sansasyon yaratarak rating artırmaktır; ilgi çekmektir. Oysa Masonlukta o kadar çok ilgi çekecek şey yok. Dolayısıyla masonlar birkaç kez medya tuzağına  düşmüş, sonra daha özenli ve önlemli davranmaya başlamıştır.

Aynı durum internet siteleri için de söz konusudur elbette... İnternette herkes her istediğini yazmaktadır. Mason örgütlerinin de birer internet sitesi vardır. Aklı başında olan bir kişi, onları da inceleyerek karşılaştırır ve kendi yargısını oluşturur. Ancak internet siteleri de bir tür rating elde etmektedir; özellikle arama motorlarındaki sıralama bakımından... Masonluğun karşıtı olan siteler, bu bakımdan belki gelişigüzel ama büyük olasılıkla  organize bir biçimde çok daha yüksek rating elde edip daha ön sıralara oturmayı başarmaktadır. Buna karşılık masonların ne yapması gerek? Her gün farklı bir IP numarasından kendi sitelerine giriş yaparak rating artırma mücadelesine mi girişecekler? İş mi bu?

Bu forum alanında antimasonik yayınlar için de bir bölüm var. Ben de daha önce Masonluğa karşıt girişimlerle bağlantılı uzun  anlatımlarda bulundum. Benimkilerden önce yapılmış aktarmalar da var. Onun için sizin yapacağınız aktarma daha önce yapılmamışsa, burada yer verilmesinde bir sakınca olmadığını düşünürüm. Ben öyle düşünürüm ama isterseniz, önce o bölümde neler yayınlanmış, ona bir bakın. Eğer elinizdeki materyal çok farklı ise sanmıyorum ki yönetim buna karşı çıksın.

Sevgiler.

 

 

 
 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 14, 2009, 10:06:37 öö
Yanıtla #6
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Karahan

Yazıma öncelikle size yönelteceğim bir soruyla başlamak istiyorum:

Yazınızda masonluğun pagan kültüründen etkilendiğine değinmişsiniz, sizce bu müslümanlık içinde geçerli değil mi?

Hatta bununla alakalı şöyle de bir örnek vermek istiyorum; Namaz kılma, oruç tutma, kurban kesme ve kutsal yerleri ziyaret etme, yani hac gibi ibadet tarzlarının yanı sıra, her namaz öncesi abdest alma gibi adetler, hep Saabi kökenlidir.

Yada Türkiye'de yaşanan müslümanlığın barındırdığı şamanist ritüeller.

Sayın ADAM, paylaşımında Türkiye'de sıkça karıştırılan ve yanlış anlaşılan bir konuya cevap vermiş. Yazınızda "belkide yanlış anlayyarak" İslamiyet'i överek objektiflikten uzak bir tutum seezmekteyim ve hal böyle olunca yazınızda ki tüm görüşleriniz kişisel olmasıyla birlikte sanki genel bir gerçekmiş gibi değindiğiniz kanısı oluşmakta.

Eğer bir Hristiyan veya Yahudi Kuranı anlayarak okursa onlarda müslümandırlar diyerek bir vurgu yapmışsınız. Acaba Kuranı kim ne kadar anlıyor? Ben iki defa okudum ve her okuyuşumda farklı şeyler anladım ancak İncil ve Tevrat'ı da okudum ve onlardan da farklı dersler çıkardım.

Sayın Karahan Son kelamınız ise "yahudilik ne din'dir nede seçkindirler" sözünüz hayli acımasız. Binlerce insanın inanmış olduğu bir inancı kabul etmeseniz bile bence saygı göstermeniz gerekmektedir.

Saygılarımla


Sn.Rigormortis

Pagan kültürü benim bildiğim ve anladığım insanoğlunun bildiği en eski kültürdür.Din olgusu musa yada isa ile başlamadı ademle başladı.Dolayısı ile paganların yaşadığı dönemdede din vardı.Lakin olayı şöyle algılamak lazım bu kadar peygamberin bu kadar sürede gelişlerinin bir nedeni olsa gerek.

İnsanoğlu hemen hemen her dönemde allahın sözlerini ve isteklerini hep unutmuş kendi düzenlerini kurmuşlardır.Paganlar eğer bir şeye hakikaten inanıyorlarsa zaten içlerinde din motifi vardır.Ne güzel anlatmışsınız yukarıda namaz kılma oruç tutma gibi halleri ozaman şunu anlamalıyız adem zamanından gelen değişmeyen kanunlardır onlar.

Eğer bir yahudi yada hristiyan kuranı anlayarak okur ve inanırsa müslümandır sözü doğru bir tanımdır.Dünyamızda maalesef hala müslümanlığı bir din olarak algılayan ve kabül edenler vardır.Yahudi ve hristiyanlıkta müslümanlık vardır benim anladığım anlamdada şöyledir,Musa zamanında hz.musa'ya inananlar elbetteki müslümandı.Hz.İsa'ya ınananlarda o dönem müslümandı.Şimdi ise durum farklı musanın söyledikleri isa ile birlikte bitti hz.isa bu konuda şunu söylemiştir yahudilere ben musanın dinini tamamlamaya geldim.

Hz.Muhammed ise en son peygamber olarak bu elçilik işlerini kapatmış ve tevhid dinine son şeklini vermiştir.Bundan dolayıdırki yeryüzünde yaşayan her insan bu inanışa sahip olursa ancak müslüman olabilşir.

Sn.Rigormortis  yahudilik ne dindir nede yahudiler seçilmiş halktır.Bu sözü sonuna kadar savunurum ve inanarak söyledim.Bu söylemin saygı ile alakası yok,aksine doğru olduğuna inandığın bir şeyi söylememek o insanlara saygısızlık olurdu.Yahudiliğin bir din olduğunu yada hristiyanlığın din olduğunu söylemek tevhid inancını apaçık inkar etmek olur.Milyarlarca insanın inanması bazı gerçekleri değiştirmez.

İnsanların o kadar çok değişik inancı varki hindistanda ineğe tapan insanlara o zaman hangi gözle bakmalıyız peki.Tevhid inancı ise birdir tüm insanları kapsayan ta hayatın başından beri değişmeyen gerek söylemleri gerekse izlediği yol itibarı ile tüm peygamberlerin tek anlattığı sistemdir.

Hz.Musa'nın yahuda kavmine bunu anlatmış olması yahudilik olarak bir dini ortaya çıkmasını gerektirmez,kaldıki musa'nın yahudilik dinindende haberinin olduğunu sanmıyorum.

Hristiyanlıktada durum farklı değil,yanlış hatırlamıyorsam tarsuslu saul isa bana göründü deyip hristiyan kelimesini kullanmaya başlamasının isa ile alakasının olmadığını hristiyanlarda kabul ediyor.O zaman bu işi anlamak daha kolaylaşmıyormu zorlama şekilde Allahın herhangi bir isteği ve tasarrufu olmadan insanoğlu kendine göre bir inanç sistemi geliştirip kabul etmiş olmuyorlarmı.

Allah onlara din göndermediği halde insanların bunun adına din demeleri allaha ortak koşmak değilmidir.

Saygı göstermek başka bir şey gerçek olduğuna inandığın bir şeyi yazmak başka birşey.Lütfen bu olayı böyle kabul ediniz.Onlar islamı kabul etmiyorlar diye benim onlara saygısızlık etmem öncelikle itikadime aykırıdır.Kendi bilecekleri iştir.Kaldıki bir müslümana din konusunda yahudi ve hristiyanlara yada diğer inanışlara saygı göstermek lazımdır denmesini dahi zul karşılarım kendi adıma.

Bu ülke insanı zaten yüzyıllardır bu insanlara en samimi şekilde saygılarını göstermekten imtina etmemişlerdir.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Aralık 14, 2009, 11:05:21 öö
Yanıtla #7
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Karahan'ın bu son yazısı üzerine tartışılabilir ama bu konunun başlık ile ilgisi ne?

Yoksa Sayın Karahan bi iletisini yanlış bir başlık altına mı yerleştirdi?

Öyle değilse, ilişkinin nerede olduğunu rica edelim de ona göre tartışalım.

Sevgiler.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 14, 2009, 11:26:06 öö
Yanıtla #8
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Adam

Çok dikkatlisiniz bu titiz halinizi taktir ediyorum.Muhabbet esnasında bile çok sık rastlanan bir durum konu sapması.Maalesef burdada öyle oldu,cümle arasında geçen bir söz başka bir sözü kullanmayı gerektiriyor derken bir bakıyorsunuz akış değişmiş.Bende istemedende olsa sn.rigormortisin yazısına cevap verirken konu kaydı.

Masonluk ile yahudilik arasındaki ilişkiyi soruyorsanız benim yukarıdada anlattığım penceremden baktığınızda bir ilişki vardır diyemem,lakin normal bakılan pencereden bakıldığında ben masonluk ile yahudi inanışı arasında çok açık mana bakımından bağ görüyorum.

Söylem şekillerinin tevrat'a göre düzenlenmiş olması sanırım bağ için yeterlidir.Daha öncede sormuştum bu soruyu şekil açısından tevrat'a uy ulurken islam dini kabul görmüyor buda çok doğal gibi geliyor bana belkide masonluk aradığı ritüelleri yada biçimleri gerçek islamda bulamıyordur bilemiyorum.

Yahudiler genel anlamda yeryüzünde kurulu gizli yada meşru her tür organizasyonun kurulması,biçimlendirilmesi,yönetilmesi aşamalarının tamamında vardırlar ha etkinlikleri boyutuna baktığınızda işlemeye başlayan sistemlerini sanırım daha sonra sadece izliyorlar.

Şimdi bu söylediklerimi meşhur komplo teorileri adı altında benim için artık sadece klişeleşmiş sözcüklerle betimleyenlerde çıkacaktır ancak çok önemli değil.Arık dünyada işinize gelmeyen herşeye komplo teorisi diyebilirsiniz insanları engelleyecek hiç bir şey yok bu konuda.




ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Aralık 14, 2009, 11:51:19 öö
Yanıtla #9
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sanırım mason ritüellerinde Tevrat'tan alınmış gibi görünen birtakım sözcük ve terimlerin niçin bulunduğu konusunu daha önce de bir başlık altında irdelemiştik. Bir kez daha özetleyeyim:

Tevrat salt Yahudilere özgü bir kitap değildir. Tevrat'tan alıntılar ya da Tevrat'tan alıntı gibi görünen birtakım öğeler Masonluğun dışında başka çok yerde görülebilir. Şayet İslâm ile ille de bir bağlantı yapılması istenirse, Kuran'da da Tevrat'tan alıntılar vardır. Gerçi bunların alıntı olmayıp başka bir biçimde sözleme olduğu da belirtilir ama o deyiş pek bir İslâmca bakış tarzıdır; bilimsel ya da objektif değil.

Ötesi, Yahudiler için Talmut Tevrat'tan çok daha önemli tutulmuştur. Buna karşılık Hıristiyanlık Tevrat'a Yahudilerden daha çok sahip çıkmıştır.  Dolayısıyla, günümüzün Masonluğunun Hıristiyan dünyasında temellenmiş olduğu göz önünde tutulursa, öğretilerinin içeriğinde Tevrat ve İncil kaynaklı öğelerin bulunması beklenir. İşin ilginç yanı şu ki, Masonluğun öğreti kapsamında İncil ile bağlantılı olabilecek öğelere pek seyrek rastlanır. Kuran ile bağlantılı öğeler de yok değildir; ancak onlar da İncil gibi seyrektir. Tüm bunların yanı sıra Masonluğun öğretisinde Tevrat'tan çok daha ağırlıklı olarak Zend Avesta ve Vedalar'dan alıntı öğelerine rastlamak olasıdır. Bunların tümünün içinden Tevrat ile bağlantılı olabilecek öğeleri özellikle ayıklayarak ön plana çıkarmak, Masonluğa birtakım suçlamalar yöneltmek için ön yargılı bir davranış olur. İşin ilginç yanı, böyle bir ayıklamanın sadece gerek Masonluğa gerek Yahudilere aynı anda karşıt olan cephelerde yapılmasıdır.

Asal kaynak nedir?... Konu burada düğümlenir. Eğer Francis Bacon'un "Yeni Atlantis" ve John Bunyan'ın "Ruhsallaştırılmış Süleyman Tapınağı" adlı kitapları gözden geçirilecek olursa, mason ritüellerindeki Tevrat bağlantılıymış gibi görünen asal alıntı  ya da esinlenme kaynağının neresi olduğu anlaşılır.

Ancak ritüllerin kaynakları kesinlikle sadece bunlar ve bu kadar değildir. Eğer birisi çıkar da «Masonlukte şöyle bir sözcük geçiyor. Bu sözcük Tevrat'ta da geçiyor. Şu halde Masonluk Yahidilik ile bağlantılıdır.» diyecek olursa o zaman benim o at gözlüğü takmış kişiye ya gülüp geçmem ya da onu ciddiye alarak bir karşıt soru yöneltmem gerekir: «Masonlukta bir de şöyle bir sözcük geçiyor. Bu da mı Tevrat'ta alınmadır? Değilse nereden alınmadır?»

Böylece polemik başlar. Bunun sonuna varabilmek, bir uyuşma sağlayabilmek için, tartışan taraflardan her ikisinin de objektif, ön yargısız, bilimsel yönteme ve akıl ilkelerine dayanan bir tutum sergilemesi gerekir. Yoksa hiçbir noktada birleşilemez.
 
Sevgiler.





 
 

 
   
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
4502 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 03, 2008, 09:55:44 ös
Gönderen: childofmu
2 Yanıt
9420 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 20, 2009, 11:33:04 öö
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
9819 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 10, 2010, 11:39:29 öö
Gönderen: amurdad
2 Yanıt
12808 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 31, 2015, 12:14:58 öö
Gönderen: Risus
2 Yanıt
9371 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 24, 2011, 03:20:19 ös
Gönderen: burak2235
8 Yanıt
6861 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 12, 2013, 07:14:57 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
3541 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 04, 2013, 08:01:40 ös
Gönderen: neumann
22 Yanıt
17652 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2016, 09:02:28 ös
Gönderen: Alşah
0 Yanıt
2186 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 15, 2015, 04:29:14 öö
Gönderen: Risus
10 Yanıt
6777 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 13, 2015, 03:06:57 ös
Gönderen: egeran