Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonlar İçin ''Kutsal Kase '' Ne İfade Ediyor?  (Okunma sayısı 12801 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 21, 2011, 12:53:45 öö
  • Ziyaretçi

Merakımdan soruyorum cevaplarsanız sevinirim şimdiden teşekkürler...
« Son Düzenleme: Şubat 21, 2011, 01:00:12 öö Gönderen: genius_md »


Şubat 21, 2011, 12:19:25 ös
Yanıtla #1

Sn. genius_md,

Özel bir anlamı olmadığını söyleyebilirim. Hatta bir adım ötesine geçerek, herhangi bir nesneye kutsallık atfetmenin putperestlik olduğunu, bunun da Masonlukla taban tabana zıt olduğunu söyleyebilirim.

Bunlar tabi ki cismani bir "kase" hakkında söylenenler. Kasenin önemi özellikle Hristiyanlar için çok fazla. Ancak Masonluk herhangi bir dinle özdeşleştirilecek bir kurum değildir. Bu sebeple, herhangi bir dine özgü kavramların, Masonluk için özel bir anlam taşıması düşünülemez.

Bu söylediklerim Sakal-ı Şerif için de geçerlidir, Ahid Sandığı için de...

Bir din için değerli olan bir şey, Masonların da saygı göstereceği bir şeydir. Burada önemli olan kelime "saygı"dır. Kutsallık değil. Bir kere daha tekrarlamak istiyorum, bir nesneye "kutsal" demek, onu putlaştırmaktır. Masonlukta putlara yer yoktur.

Saygılarımla.

Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Şubat 21, 2011, 02:19:10 ös
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Mustafa Kemal'in dediklerine diyecek hiçbir şey yok ama "Kutsal Kâse" ya da "Kutsal Çanak" olarak anılan nesne, -şayet öyle bir şey varsa; olmuşsa- dinsel bakımdan deği, öncelikle başka gizemci düşünüler bakımından önem taşımıştır. 

Bu nesne bir benimseyiş uyarınca güya Hz. İsa'nın o ünlü son yemeğinde şarap içmek için kullanılmış olan kupamsı bir şeydir, bir diğer benimseyiş uyarınca İsa çarmıha gerildiğinde Arimatealı Yusuf'un onun akan kanını topladığı çanaktr, kimilerine göre her ikisi birden. "Alâaddin'in Sihirli Lambası" gibi olağanüstü bir şeyleri başarmaya yarayan bir nesnedir bu.

Orta Çağda Katolik Kilisesi ile uyuşamayan halk ozanlarının dilinde dolaşıp durmuş, Kral Arthur dahil olmak üzere birçok efsanede yer almıştır. Bunun ne anlama geldiğini anlayabilmek için "Balıkçı Kral" kavramını da bilmek gerekir.

Daha yakın tarihte buna ilişkin bir anlatımı Richard Wagner'in" Parzival" adlı ünlü operasında görürüz ama onun esin kaynağı da 11. yüzyılın ünlü ozanı Wolfram von Eschenbach'ın kimi dizeleridir.

Ötesi, Alşimistler bu nesneyi "Filozof Taşı" ile de özdeşleştimiştir. Nitekim Johann Valentin Andreä da buna o kimyasal nikah kitabında özenle yer vermiş olduğunu görürüz.

Tüm bu açılardan bakıldığın bir simgesel öğe olarak Masonluğun öğretisi kapsamında da yer alması beklenir; özellikle Rozkruacıların çok önemseyişinden ötürü. Nitekim biraz silik ve göze öyle pek çarpmaz bir biçimde yer alır da...

Dolayısıyla Sayın Mustafa Kemal konuyu bu açıdan değerlendirmemiş olduğu için sanırım ya göz ardı etmiş ya da unutmuş. Ancak bunun Masonluğun bazı ritlerinde ve hayli yüksek bir derecede şöyle bir değerlendirildiğini söylemek de gerek. Ancak o derecelerdoe çünkü bu değerlendirme hayli ileri bir felsefeyi gerektirir.   

 
         
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 22, 2011, 03:57:32 öö
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

SN.MUSTAFA KEMAL::::kutsal kelimesi ütopik kelime olup kaseyle bütünleştirilip kullanıldığı için bende yazdım kase diye sorsaydım ne anlatmak istediğimi anlamaya bilirdiniz demekki bazı nesneler kutsal olmasada tanımlaması için kullanıldığında anlatmak istediğiniz anlamı taşımasına yardımcı olabiliyor...birde sakalı-şerif demişsiniz böyle bir benzetme nasıl yaptınız anlamış değilim kutsaldır sakalı şerif fakat hiçbir müslüman onu putlaştırıpta tapma gibi bir gereksinim duymuyor ve yanılmıyorsam siz bir noktayı karıştırıyorsunuz kutsal emanetler denmesindeki maksak peygamber efendimizden bu güne kadar gelmesinden kaynaklanıyor sadece o değil hırka-ı şeriften tutun kılıçlara kadar vs yüzlerce sayıla bilir orada sadece hürmet,saygı  ön pılanda hiç bir ülüman onu putlaştırma gibi bi düşüncesi olamaz bu imkansız...ha birde şu var kuran-ı ''kerimde ameller niyetlere göredir'' siz bir kelimeye ne anlam yükleyerek kullanırsanız ondan sorumlu olursunuz.çokta taihin derinliklerine inip örnek vermek istemem sanırsam yaşınızın olgunluğunun getirdiği anlayışla ne anlatmak istediğimi anlamışsınızdır...

sn.adam farklı bakışınız için teşekkür ederim...


Şubat 22, 2011, 08:41:50 öö
Yanıtla #4
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Mustafa Kemal'in görüşlerine ve bakış açısına aynen katılıyorum. Ne sakalı şerif nede kutsal kase farklı değildir. Onlar insanı hiçbiryere götürmez. Masonuluğun bu türden bir yaklaşımı da bence çok güzel.

Saygılarımla..
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Şubat 22, 2011, 01:02:11 ös
Yanıtla #5

Önce "kutsal kelimesi ne kadar ütopik bakalım :

TDK Türkçe Sözlük “Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsi, mukaddes. Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen. Tanrı'ya adanmış olan, tanrısal olan” diye bir tanım vermiş. Felsefe Terimleri Sözlüğü  “Tanrı'ya adanmış olan. Tanrısal olan, bütün var olanların, yeryüzüne ilişkin olanın üstünde yükselen, ondan bütünüyle başka olan. Ahlaksal yetkinliğe ulaşan, bu yolla Tanrı'ya yakınlaşan kişilerin niteliği (azizler, evliyalar, ermişler).”, Toplumbilim Terimleri  Sözlüğü  “Bir toplumda ya da bir toplumsal kümede dince yüceltilen ve "dünya işleri"nden ayrı nitelikte olduğuna, ayrı bir düzen içinde yer aldığına inanılan (şeyler).” demiş. Yani çok da ütopik bir anlamı yok.

Herkes kendisine göre bir tanım benimsemekte özgürdür tabi ki, ama bir forumda, özellikle bu Forumda, tanımlı doğruları esas almak gereğini zaruri addediyorum.

Sonra da diyorum ki, bir nesneye kutsal demek, yani onu tapınılacak bir şey olarak görmek (bkz. yukarıdaki TDK tannımı), o nesneyi putlaştırmaktır.

birde sakalı-şerif demişsiniz böyle bir benzetme nasıl yaptınız anlamış değilim kutsaldır sakalı şerif fakat hiçbir müslüman onu putlaştırıpta tapma gibi bir gereksinim duymuyor

Sakal-ı Şerif cismanidir. Sergilendiği zaman yaşananları anlatarak konuyu dağıtmak niyetinde değilim. Sadece bir Sakal-ı Şerif ziyaretini gözünüzün önüne getirin, bir de putperestlerin putları karşısında neler yaptığını düşünün. Bakalım benzerlik bulacak mısınız? Dediğim gibi, konu İslam dininin nasıl hurafelerle sarılarak yozlaştırıldığı olmadığı için, bu konuyu daha fazla tartışmayı gereksiz buluyorum.

Sn. genius_md benim bazı şeyleri karışıtırdığımı düşünüyor. Hayır, karıştırdığım bir şey yok benim. Ama yazdıklarımın bir kere daha okunmasını rica ediyorum. Kutsal ile saygı duyulacak nesneler arasına koyduğum mesafeyi, bir de en üstte verdiğim "gerçek kutsal tanımları" ile birlikte okursanız, ne demek istediğim belki anlaşılır.

Saygılarımla.
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Şubat 22, 2011, 01:19:08 ös
Yanıtla #6

Sn. Adam'ın verdiği bilgiler konusunda fikirlerimi paylaşmak isterim.

Dedikleri doğrudur, bir nesne olan "kase" yanında, bir de onun anlamı vardır.

Bu aşamada bir sorunla karşılaşıyoruz işte. "Mason" denildiği zaman ne anlamamız lazım. (Hayır merak etmeyin,  bizim meşhur "muntazam" konumuza dönmeye niyetim yok) Remzi dereceler mi, Ritler mi? Eğer Ritlerse, hangileri? İster ilk 3 derece, ister herhangi bir Rit olsun, hangi ülkedeki uygulamaları? Şimdi iş içinden çıkılmaz bir duruma doğru gidiyor değil mi?

Ben cevabımı ülkemizdeki Remzi Dereceler için verdim. Rit konusuna girersek, onun da Skoç Riti olması gerekir, ülkemizde sadece o olduğu için. Burada da başka bir sorun ortaya çıkıyor. Derece sorunu...

Daha önce de çok yazdım, Masonik bir konuda Masonların işi, haricilere göre çok daha zor. Çünkü derece bilgilerine bağlı çok ciddi kısıtlamalar var. Daha alt derecelerdeki Masonların, daha üst derecelerin bilgilerine erişmemesi gerekiyor. Hariciler için geçerli olmayan bir sınırlama, ve kısıtlama. Bu bakımdan cevabın bir nesne olarak "kase"yi alıp, bu doğrultuda verilmesi bence daha amaca yönelik olacaktır.

Son olarak Dan Brown'ın kitabında (Da Vinci Şifresi) ele aldığı bir teori daha var. Kase'nin aslında Mecdeleli Meryem'in rahmi olduğu, İsa'nın çocuğunu taşıdığı için "kase" denildiği şeklinde. Son derece spekülatif. Doğru mudur, şimdilik kaydıyla bilmemizin imkanı yok. Dinlerin hiç suçu yokken, takipçilerinin işi nasıl dejenere edebileceğine bir örnek de bu kitapla ilgili vermek isterim. Bazı Arap ülkelerinde kitabın ders kitabı olarak okutulduğunu,böylece Hristiyan inancının nasıl çötküğünün gösterilmeye çalışıldığını okumuştum. Kitabın kurgu olduğu her yerde söylenmesine rağmen! Tabi karşı taraf da boş durmamış. Vatikan kitabı yalanlamak için komisyonlar oluşturup onlarca kitap yayınladı. Neyse bunlar konumuz değil zaten...

Saygılarımla.
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Şubat 22, 2011, 01:25:54 ös
Yanıtla #7
  • Ziyaretçi


Dedikleri doğrudur, bir nesne olan "kase" yanında, bir de onun anlamı vardır.


Merhaba;
Kesinlikle bu düşünceye katılıyorum. Kutsal kase kimine göre sadece bir 'nesne' bir 'araç' iken kimi inanışlara göre bir simgedir. Mühim olan o simgenin insanda ne uyandırdığı ve hissettiğidir. Masonluk konusunda  tecrübeli ve bilgili dostlarımızın görüşlerini okudum. Çok fazla bilgi sahibi değilsemde kendi fikrim tüm inanışlara aynı uzaklıkta bakan bir yapı olduğunu düşündüğüm Masonların genel bakışı bir 'nesne' olduğudur. Bireysel olarak kabul edilmişlerin inanışlara göre değişiklik gösterebilir.
Saygılarımla


Şubat 22, 2011, 01:35:28 ös
Yanıtla #8

Masonların genel bakışı bir 'nesne' olduğudur.

Hayır ben bunu söylemedim. Bir nesne olarak kabul edilmesi durumundaki bakış açısını anlatmaya çalıştım.

Bir de şu var ki: Bir Mason'un söyledikleri Masonluğun genel bakışını zaten yansıtamaz. Aman bu konuda hemfikir olalım. Yazdıklarım benim fikirlerim, benim bakış açımdır. Diğer bir deyişle, benim anlayabildiğim budur.

Türkiye'de Masonların genel görüşünü açıklayabilecek tek kişi Büyük Üstattır.

Saygılarımla.
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Şubat 22, 2011, 01:40:23 ös
Yanıtla #9
  • Ziyaretçi

Masonların genel bakışı bir 'nesne' olduğudur.

Hayır ben bunu söylemedim. Bir nesne olarak kabul edilmesi durumundaki bakış açısını anlatmaya çalıştım.

Bir de şu var ki: Bir Mason'un söyledikleri Masonluğun genel bakışını zaten yansıtamaz. Aman bu konuda hemfikir olalım. Yazdıklarım benim fikirlerim, benim bakış açımdır. Diğer bir deyişle, benim anlayabildiğim budur.

Türkiye'de Masonların genel görüşünü açıklayabilecek tek kişi Büyük Üstattır.

Saygılarımla.

Kusura bakmayın sanırım yanlış anlattım. Siz öyle dediniz diye demek istemedim sizin cümleniz benim görüşümü yansıttığı için alıntı yaptım. Bu benim görüşüm demek istemiştim.
Masonların bakış açısını konusundaki yorumun biraz tahmin yürütmek gibi oldu sanırım.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
4920 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 14, 2007, 09:44:53 ös
Gönderen: Itzhak
19 Yanıt
14073 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 30, 2011, 01:24:04 ös
Gönderen: AMON RA
8 Yanıt
11131 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 09, 2009, 03:14:08 öö
Gönderen: KUZEYDOĞU
0 Yanıt
3595 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 08, 2010, 08:05:39 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
6469 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 06, 2016, 12:31:03 ös
Gönderen: kurt
9 Yanıt
8641 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 05, 2012, 01:56:49 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
4206 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 20, 2012, 12:53:43 öö
Gönderen: Genius Loci
0 Yanıt
3060 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 22, 2013, 09:22:13 öö
Gönderen: Etimolog
37 Yanıt
27156 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 10, 2013, 02:05:02 öö
Gönderen: Arais
10 Yanıt
9130 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 02, 2015, 05:54:28 ös
Gönderen: karahan