Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Zeki Alasya röportajının etkileri  (Okunma sayısı 24818 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 04, 2010, 11:19:58 öö
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 886
  • Cinsiyet: Bay

Davut Şahin'in Makalesidir
http://www.haber7.com/haber/20100804/Tiyatrocu-bir-mason.php

Tiyatrocu bir mason

Kimse bu topraklarda “Masonluğun” ahlak ve kardeşlik sistemi üzerine kurulduğuna inandırmaya çalışmasın, yok böyle bir şey.

Devlet sanatçısı Zeki Alasya’yı cesaretinden dolayı kutlamak(!) gerekir. Zira, açıkça “mason” olduğunu cüml-e aleme ilan etti.

Üstelik yıllardır partneri ve dostu Metin Akpınar’ı “mason” edemediğine hayıflanarak… (Star gazetesi)

Sadece politik arenada değil, demek ki sanat camiasında da bu tür yaklaşımlar mevcut…



Kimse bu topraklarda “Masonluğun” ahlak ve kardeşlik sistemi üzerine kurulduğuna inandırmaya çalışmasın, yok böyle bir şey.

“Ahlak ve kardeşlik sistemi” ne gariptir ki, mesleğinde ileri gitmiş kişileri bağrına basıyor.

Yahut kariyer sahibi insanları özellikle “belli yerlere” getirmek ve sürekli gündemde tutmak için… Herkes biliyor ki bunlar, toplum içinde sivrilmiş, bir mevki veya makama gelmiş veya gelme ihtimali çok yüksek kişilerdir.

Gerçi bunlar okumuş ve sivrilmiş olma özelliğini mason olduktan sonra kazanmış değil, tam tersi, masonluk sayesinde bu noktalara getirilmiştir. Ta baştan bu özelliklere sahip oldukları için, onlara kanca atılmış ve mason saflarına dahil edilmişler.

….

Masonlar amaçlarının "barış, kardeşlik ve insan sevgisi" olduğunu söylerler. Ancak ilk bakışta olumlu gibi duran bu kavramların altında, mason felsefesinin dine olan düşmanlığını gizlemekte olduğunu biliyoruz.
Masonluk, hakkında en çok soru işareti bulunan ve insanların merakını cezbeden konulardan biridir. Çünkü örgütün çalışmaları gizlidir, gerçek felsefesi ve amaçları hakkında da çok farklı yorumlar yapılmaktadır. Masonlar kendilerini tanıtırken "insan sevgisi, hoşgörü, evrensel kardeşlik, akıl ve bilim yolu" vs. gibi çoğu insanın kulağına hoş gelen kavramlar kullanır. Buna karşılık, masonluk çoğu insanın gözünde hala son derece karanlık bir örgüt ve ne olduğu bilinmeyen bir esrara sahip…



Acaba Zeki Alasya, Masonluğu bir komedi olarak mı algılıyor?

Çünkü, biraz araştırma yapsa; Masonluğun programının esaslarını, statü ve adetlerini 16. Asırdan itibaren kurmuş olduklarını görecek (Claudio Jannet, Masonluğun Öncüleri).

Kuruluş felsefesinini de Yahudilerin an’anelerinden “Kabbale”den alındığını da biliyor mu?

Yahudilerin “İhtişam Kitabı”nın birinci sayfasında şunlar yazılı:

“Hizguia konferanslarından birini aşağıdaki girişle açmış oldu: Dikenler arasında gül neyse, benim sevgilim de diğer kızlar arasında odur. Gül kelimesi neyi ifade eder? O, İsrail cemaatini ifade eder.” (Sepher ha Zohar)

Bu gün İsrail’in Ortadoğu’da neler yaptığını, hatta yakın tarihte Mavi Marmara baskını gibi bir rezalete imza attığını, görmeyen gözler bile gördü.

Neyin sevgisi, neyin kardeşliği, neyin hoşgörüsü?



Hele Zeki Alasya’nın, “Bir arayışa girmiştim. Masonlukta karar kıldım” açıklaması ciddiyetten çok uzak...

Söyler misiniz, Masonlukta karar kılınabilecek hangi kriter vardır ki, insanları etki alanına alıp, “arayış’ına çare olabilsin veya huzur versin? Var mı böyle bir şey?

Yazık ki, Zeki Alasya bu topraklarda yetişmiş bir sanatçı olmasına rağmen, bu ülkenin manevi atmosferinden hiç etkilenmemiş.

Şu gökkubede her daim okunan ezanlar onun hiç mi gönül telini titretmemiş?

Yahut, bu mukaddes dinin, mukaddes kitabını hiç mi merak edip inceleyip, okumamış?



Bir sanatçı hangi topraklarda olursa olsun üzerinde yaşadığı coğrafyanın insanı olmalı. Omuz omuza birlikte olduğu insanlarla aynı havayı teneffüs etmenin ne anlama geldiğini bilmeli.

Sanatçı duyarlılığı bu olsa gerek!

Davut Şahin - Haber 7


Ağustos 04, 2010, 11:41:44 öö
Yanıtla #1
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 886
  • Cinsiyet: Bay

İlginç; yazar araştırma yapsaydı dedikten sonra eklediği bilgiler bir web sitesinden alınmış.

http://www.masonluk.8m.com/masonluk_yahudilik.htm

Aşağıdaki alıntılar siteden, yukarıdaki makale ile benzerliklerine aldanmayın.

........günümüzde bu derecede genişlik kazanan Masonluğun programının esaslarını, statü ve adetlerini XVI. asırdan itibaren kurmuşlardır.

Gizli cemiyetler üzerinde yaptığı araştırmalarla tanınan Claudio Jannet «Masonluğun Öncüleri» adlı eserinde şöyle diyor: «GÜZ Haç biraderleri», doğrudan doğruya Yahudilerin «Kabbale» sinden çıkmışlardır.»

Cemiyete girişdeki teşrifat, davranışlar gizliliğe karşı dikkat, ayni şekilde eski Yahudi an'anelerinden ve «Kabbale» den alınmadır.

Yahudilerin «İhtişam Kitabı» nın (Sepher ha Zohar) rbirinci sayfasında okuyoruz:
«Hizquia konferanslarından birini aşağıdaki girişle açmış oldu: Dikenler arasında gül neyse, benim sevgilimde diğer kızlar arasında odur. «Gül kelimesi neyi ifade eder?» O «İsrail cemaatini ifade eder.»


Ağustos 05, 2010, 04:47:21 öö
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 145
  • Cinsiyet: Bay

Cehalet en buyuk tehlikedir. Cok basit bir Google arastirmasi yaparak kaynak toplamis beyefendi. Pardon yanlis soyledim, calmis beyefendi.. Sorsak acaba kac tane kitap okumustur Masonluk ya da benzeri yapilanmalar hakkinda.. Masonlar adina konusmaya ne hakkim vardir ne de bana duser fakat dusunuyorum ki Musluman bir Mason ya da İslam uzerine ilgisi, arastirmasi olan bir Mason, bu din adina mucadele yuruttugunu dusunen Davut beyefendiden daha iyi ve daha derin biliyordur İslam'i..
Aşk için yanarken
Edindiğim kanatlarla
Uçup gideceğim ışığa doğru,
Hiçbir gözün bakamadığı.


Ocak 07, 2011, 11:36:00 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

Sayın Zeki Alasya, Mason olması ve Masonluk ile ilgili düşüncelerini, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası' nın resmi yayın organı olan Tesviye dergisinde açık bir şekilde ifade etmiştir (Sayı:80 Eylül 2010).
Kendisinin, konuya olan ilgisi 1969 yılında başlamış olup malumunuz Mason oluncaya dek oldukça araştırma yapmış, bu konuda eline geçen her türlü bilgiyi ister olumlu, ister olumsuz olsun değerlendirmiş ve bu doğrultuda bir karar vermiştir. Masonluk' a olan ilgisinin 1969 yılında başlamasına karşın 22 Ekim 1997' de bir Mason olmuştur. Bunun sebebi ise bu yıllar arasında kendisine sunulan iki teklifi de kabul etmiş olmasına rağmen teklif sahibi Masonların vefat etmeleridir. Haberi hazırlayan Davut Şahin' in (araştırmadan, bir birey hakkında yorum yaptığından ve yer yer Sayın Zeki Alasya' yı küçümsercesine ifadeler kullandığından, "sayın" ifadesini isminin önüne yazmayı uygun görmedim ! ) bahsettiği gibi konu hakkında araştırma yapmamış, bilgi sahibi olmadan Mason olmuş değildir Sayın Zeki Alasya. Bu anlamda Sayın Zeki Alasya' nın Masonluk ile ilgili düşüncelerini merak edenlerin Tesviye dergisine başvurmalarını önemle rica ederim.

Saygılarımla,



Ocak 08, 2011, 12:14:17 öö
Yanıtla #4
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Bi lafa bak, birde lafı söyleyene.
Bu muhabbetler beni inanılmaz sıkıyor, ne işimize yarar acaba? Bizi ne kadar geliştirir? Kendini yargı organı gibi gören birisine ne anlatılabilir? Ne konuşulabilir? En önemlisi ne kazandırır? Bunlar ikna olabilirler mi? Olurlarsa sayıları kaç? Boş konuşmalar bunlar.
Biz onları konuştukça, onlarında bizi konuşmalarına hak tanıyoruz. Biz dediğim masonlar değil elbette, aydın insanlardan bahsediyorum.(mason değilim çünkü)

Alın basit bir bakış açısı;
Alıntı
Çünkü, biraz araştırma yapsa; Masonluğun programının esaslarını, statü ve adetlerini 16. Asırdan itibaren kurmuş olduklarını görecek (Claudio Jannet, Masonluğun Öncüleri).
Sizin inandığınız şey hangi yüzyıldan demezler mi? Hangi coğrafyadan çıkmış demezler mi?

Böyle birisi ikna olabilir mi? İkna olacak olsa, bunu bu yaşına kadar görmemsinin sebebi nedir? İkna olsa ne işe yarar?

Cahille sohbeti keseli çok oldu.


Saygılarımla...
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Ocak 08, 2011, 12:44:22 öö
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi

Sevgili Prometheus;

Çoğumuz yaşamışızdır... İster sosyal-toplumsal, ister siyasi, ister dini... Herhangi bir tartışmada bilgi sahibi olmadan konular hakkında yorum yapan insanlara laf anlatmak inanılmaz yorucudur ve müthiş sabır ister. Bu anlamda bizde cahille sohbeti keseli çok oldu.
Biz konuştukça, onlarında konuşmalarına hak tanıyoruz demişsiniz. Elbette doğru ancak ses çıkarmamakta kabul etmek değil midir ! Ülkede Masonluk hakkındaki mevcut olumsuz düşünce aslında bir bakıma Masonların kendileri hakkında yapılan yanlış yorumlara/değerlendirmelere ses çıkarmamalarından kaynaklanmamaktamıdır . Belki de bu yargıları ortadan kaldırmak ve Masonları doğru olarak ifade edebilmek adına Büyük Üstat Remzi Sanver, Teketek adlı programa çıkmayı kabul etmemiş midir.
Bende bir Mason değilim ve Sayın Zeki Alasya' nın binlerce kardeşi varken savunmak elbette bana düşmez belkide. Ancak Zeki Alasya bu ülkenin yeri doldurulamayacak sanatçılarından biridir. Mason olalım, olmayalım milli bir değer söz konusu. Öyleyse bu durumda benimde bir kelam etme hakkım ister istemez doğuyor.
Kızgınlığınızı anlıyor ve hak veriyorum. Siz de sabit fikirli, bilgi sahibi olmayan ve belki de düşünce gücünden ziyade şiddet gücüne itibar eden insanlarla oldukça meşgul olmuşsunuz.

Bu anlamda sabır ve cesaretinizin daim olmasını diler, saygılarımı sunarım...


Ocak 08, 2011, 02:31:05 öö
Yanıtla #6
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Yok, yok, ben bi türlü öğrenemeyeceğim. Bu şekilde duygularımı ifade edemiyorum. Mimikler, ses tonu anlatımlara çok şeyi katıyor.
Beceriksizliğimi mazur görün lütfen. Bu site 2 sene civarında bir süre bana dayanabilirse, bende patlamalarımı dizginlersem sanırım bu yeteneğim de gelişecektir.

İfade edemiyorum.

Şöyle anlatmaya çalışayım;
Vahşi bir köpekle sohbet etmekle, onu durdurmanın arasında bir fark vardır. Ben sohbeti kestim derken, durağanlığı kastetmemiştim.
Hatta tam tersi bir sonuç bile çıkarılabilir; uygulayıcı olun, konuşmak yerine, (speküler olmak yerine operatif olun) manası bile çıkabilir.
Sizi anlayamayacak birisiyle tartışmayın, sadece onu hapsedin/sınırlayın/engelleyin demek istedim.
Çünkü sizin insani sınırlarınız ona sadece fazladan haklar veriyor. Bir delinin eline silah vermekle, bu tarz insanlara güç sahibi olma hakkı vermek aynı şeydir. Demokrasi(çoğulculuk) burada kötü bir yol/ray gibi ortaya çıkıyor. Aydın insan bütün insanlık tarihi içinde hep toplumun azınlığıdır, tanımı gereği budur. Toplumun önünde giden toplumu geçen tabiî ki azınlıktır. Bu yüzden demokrasi(yani eşitçilik) yetersizdir, eşit olmayan insanlar arasında eşitliği savunur.
Aynı kültür, aynı bilgi seviyesi, aynı güç, aynı aktiflik içerisinde eşitliği(demokrasiyi) konuşmak/savunmak gerekmez mi?
O yüzden “cahille sohbeti kestim derken; yarışmayı da, eşitliği de, konuşmayı da bıraktım.” demek istedim.

Yoksa bu ketumiyet olsun demedim.
Atamız da hayatı boyunca bunu yaptı ve bizlere de bunu anlatmak istedi, gençliğe hitabı da budur. Bakın Tayyibe kafa tutan tek bir kurum kaldı ve bunların hepsi operatif; “üniversiteli gençler” şu bizim yumurtacılardan bahsediyorum…
İşte onlar benim söylediklerimi becerebilenler, onlar cahille sohbet etmiyorlar, onlar uzlaşmayacaklar, bu yüzden chp milletvekilini de yumurtalardan ayırmadılar. Onlar cumhurun reisi ile sohbete katılmadı, (sohbete katılan gencin sanırım jaugar’ı varmış ve Allah herkese nasip etsin diyor sağ olsun.)

İşte, bende böyle cahille sohbeti kesiyorum, ama bu onlarla savaşmayacağım anlamına gelmiyor.

Bilmiyorum anlatabildim mi?

Not:  Remzi Sanverin konuşması sana, bana hitap edebilir ancak. Kaç tane bu videoları hazırlayanlara etki etti sizce?
kaldı ki, Zeki Alasyanın bir kaç kelimesi bile Remzi sSanverin bir çok cevabından çok daha ikna ediciydi benim için.

Saygılarımla…

« Son Düzenleme: Ocak 08, 2011, 02:37:17 öö Gönderen: Prometheus »
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Ocak 08, 2011, 10:24:19 öö
Yanıtla #7
  • Ziyaretçi

Şimdiye kadar bir çok Sanatçı Kumar Masasında kaybetti tüm servetini,

Sayın Zeki Alasya'da  Ticari anlamda bulanımlı bir döneme girmişti,çünkü Kardeşlik denilen değer halk arasında 'Slogan'dan ileriye gitmiyor. Sayın Zeki Alasya'nın da dediği gibi Kiralarımı zor ödüyordum O dönem...Halkın kardeşliği bir Magazinden ileriye gitmiyor birbirine karşı.

Alıntı
Zeki Menteş ile ''Samimi'' sohbet ve Reportajında dediği gibi

Zeki Menteş ; 'Kimler Mason oluyor?  


Zeki Alasya; Mesleğinde ileri gitmiş kişiler kabul ediliyor. Zenginlerin toplandığı bir yer değildir. Ben Mason olduğumda kiralarımı ödemekte zorluk çekiyordum.  


Kaç Mason var?

Dünyada 6 milyon, Türkiye'de de 15 bin. Masonluk ulusal bir kuruluştur. Sanıldığı gibi kökü dışarıda, Siyonist filan değildir. Ateistseniz Mason olamazsınız.

Hangi dinden olmak gerekiyor?  


Belli bir dinden ziyade, Yaratıcıya inanmak gerekir. Yaratıcı'ya 'Evrenin Ulu Mimarı' diyoruz. Bence çok güzel bir tabir. Masonluğu vahşi ve aşağılık bir şey olarak anlatan kitaplar okumuştum. Halbuki ahilik, Bektaşilik, Mevlevilik gibi bir oluşum.


Üstte bir kaç konu hakkında ki söylevlerini alıntıladım.

Her ne kadar Reportaj 'indirgen' mişsede ,doğal olarak Halkın Zihnine/ Muhayyilesine telkin edilmiş ( ?! ) acaba gibi sorulara ve düşüncelere birer cevap niteliği taşır.

Sayın Zeki Alasya,Tabiatı gereği  böyle bir insan,tanışıp bir muhabbetine kapıldığınızda bırakamıyacağınız samimi bir Sanatçıdır..


Saygılarımla
« Son Düzenleme: Ocak 08, 2011, 10:26:37 öö Gönderen: Rohani »


Ocak 09, 2011, 12:32:09 öö
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

Sayın Zeki Alasya'da  Ticari anlamda bulanımlı bir döneme girmişti,çünkü Kardeşlik denilen değer halk arasında 'Slogan'dan ileriye gitmiyor. Sayın Zeki Alasya'nın da dediği gibi Kiralarımı zor ödüyordum O dönem...Halkın kardeşliği bir Magazinden ileriye gitmiyor birbirine karşı.




Sayın Rohani,
Sanırım bu konuyu açıklığa kavuşturmak gerekiyor. Sayın Zeki Alasya' nın sözünü ettiği dönem, Masonluk ile tanışmasına vesile olan olaylar silsilesine bir giriş niteliğinde ve konuya olan ilgisinin nasıl başladığına istinaden söylenmiş bir ifade. Şöyleki, sayın Zeki Alasya o dönemde yani henüz mason olmadığı 1969 yılında bir tiyatro sahibi/ortağı olmasına rağmen dönemin şartlarından da kaynaklanan ekonomik bir sıkıntı içerisinde ve oturduğu ev bir binanın, dışarıdan bakılınca kapıcı dairesi gibi görünen bir daire. Bu sebeple tüm komşuların mektuplarıda, postacı tarafından kapıcı dairesi olarak düşünüldüğünden kendi kapısına bırakılıyor.  Bu vesile ile binasında bulunan bir komşusunun Mason olduğunu öğreniyor ve aralarında faydalı bir muhabbet başlıyor.

Yani Sayın Zeki Alasya' nın Mason olduktan sonra kirasını ödeyememe gibi bir durum söz konusu değil. Mason olduktan sonra ise böyle bir beyanda bulunduğunu ben ne duydum, ne de okudum.

Saygılarımla,


Eylül 30, 2011, 06:44:46 ös
Yanıtla #9
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 599
  • Cinsiyet: Bay



Hele Zeki Alasya’nın, “Bir arayışa girmiştim. Masonlukta karar kıldım” açıklaması ciddiyetten çok uzak...

Söyler misiniz, Masonlukta karar kılınabilecek hangi kriter vardır ki, insanları etki alanına alıp, “arayış’ına çare olabilsin veya huzur versin? Var mı böyle bir şey?




Benim bu eleştirinin,acımasızca inancından dolayı bir sanatçıyı yerden vurmanın nedenini çözdüğüm nokta işte burası oldu..Ne denir cehaletmi ? Yoksa ilgi çekmek adına toplum tarafından sevilen bir şahsı yerden yere vurarak dikkat çekmekmi? Ben emin değilim..


Ölü Gibi Sessiz...Mezar Gibi Ketum...



חמישים אחוזים חמישים אחוזים בולגרי של יהודים....!!! O:


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Zeki Alasya

Başlatan MASON « 1 2 3 4 » Kardeslerimiz

37 Yanıt
65691 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 07, 2022, 05:46:17 ös
Gönderen: onurcelik
1 Yanıt
4451 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 19, 2007, 09:07:11 ös
Gönderen: sun
0 Yanıt
3245 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 22, 2008, 11:57:41 öö
Gönderen: bugfree
59 Yanıt
66508 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 07, 2016, 09:22:02 ös
Gönderen: Alşah
7 Yanıt
10260 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 16, 2015, 09:34:25 öö
Gönderen: ruzber
1 Yanıt
4126 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 13, 2013, 06:48:09 öö
Gönderen: ceycet
1 Yanıt
2826 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 15, 2014, 05:57:17 ös
Gönderen: Waldow
9 Yanıt
7439 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 03, 2016, 03:58:11 ös
Gönderen: hyperbolic metamaterial
5 Yanıt
4949 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 08, 2020, 10:00:32 ös
Gönderen: NOSAM33
2 Yanıt
3143 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 29, 2015, 11:23:59 ös
Gönderen: MEDUSA