Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Coğrafyada Geometri  (Okunma sayısı 35195 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 13, 2009, 05:51:41 ös
Yanıtla #20

Fevkalade bir Çalışma olmuş. Kutlarım.

Emeğinize Sağlık..
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 14, 2009, 05:56:59 ös
Yanıtla #21
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Korkarım bu konu beklediğimce ilgi görmedi. Bunu Sayın Iabell ışında hiç kimsenin bir görüş ileri sürmemesine bağlıyorum

Öte yandan elbette her konunun ilgi görmesi beklenemez. Bir kere bu çalışmanın yer aldığı başlığa ilgi az olabilir, sonra da anlatılanlara. Yakınıyorsam, bana pek ilginç geldiği için; başka bir nedenden ötürü değil.

Ben biraz daha devam edeyim...



LANGUEDOC PENTAGRAMLARI

Özellikle Rennes-la-Château yakınındaki bazı tepeler arasındaki mesafelere bakılınca, bunların birer pentagram kurduğu görülür. Burada bunlardan üçünü art arda veriyorum.



Bu çizimlerde gördüğünüz yamukluk, benim eşkenar beşgeni oluşturan noktaları tam olarak düzgün bir şekilde yerleştirememiş olmamdan kaynaklanıyor. Oysa hepsinde hata ya da sapma oranı çok düşük. Paris meridyeni La Soulane adlı tepeden geçiyor.




 





Bu pentagramlarda adı konulmamış olan noktalardan her biri ovanın ortasındaki bağımsız bir tepe niteliğini taşıyor.

Neden her bir pentagramın bir uç noktası bir tepe ile özdeşleşiyor?

Bunu bilen varsa anlatsın.

Bu konuda benim bir yerlerde okumuş olduğum bir şey var ama burada onu anlatmayacağım. Belki bir başkası daha doğrusunu biliyordur. Buna karşın hiçbir şey söyleyen olmaz ve merak edip soran olursa bu konunun üzerinde biraz dururuz.

Aynı çevrede birçok köyün arasında birer kuş uçuşu çizgi çekilirse, bunların Rennes-lâ-Chateau üzerinde kesiştiği görülür.
 


Bunun niçin böyle olduğuna şaşırabilirsiniz... Ben çok şaşırmıştım. Günümüzde Rennes-la-Château, ötesi nüfusu 200 kişiyi bile zor bulan ufacık bir köy.




 
Fakat günümüzün bu küçücük köyü, çok eski tarihlerde (5. yüzyılda) Vizigotların Rhedae adını taşıyan başkentiymiş. O tarihlerde nüfusu 30 bine kadar çıkmış. Orta Çağ başlarında bir kentin nüfusunun bu mertebeye varması, çok önemli bir merkez olduğu anlamına gelir.

Rennes-la-Château üzerinde daha çok duracak olursak, konuyu başka bir platforma çekeriz. Gerekirse onu da yaparız ama başka bir başlık altında. Bu bağlamda anlatılacak, deşilecek o kadar çok şey var ki…

Aramalarımda, coğrafyada bunun gibi geometrik ilişkilere başka yörelerde rastlayamadım. Belki vardır; ben bulamadım.

Bunun nedenlerinden biri, başvurduğum kaynakların yetersizliği, bir diğer deyişle benim bunları anlatan kaynaklara ulaşamayışım olabilir. Bu konu üzerinde araştırma yapmış olan kişilerin sadece Avrupa batısının coğrafyasındaki geometrik ilişkileri incelemekle yetinmesi de bir başka neden olabilir. Belki bu gibi ilişkiler, sadece Avrupa batısına özgüdür. Olmaması gerek ama öyleyse onun da bir başka nedeni var.

Bu bağlamda bilgisi, bulgusu olan varsa göstermesini rica ediyorum. Konumuzu zenginleştirelim.

Benim anlatacaklarım bu kadar mı? Hayır. Bundan sonra pentagramlardan söz etmeyeceğim ama öteki anlatacaklarım bence en az bunun kadar ilginç.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 14, 2009, 06:54:51 ös
Yanıtla #22
  • Ziyaretçi

Tuhaf...Tabi  onlar gerçekten  tepeyse...


Eylül 14, 2009, 07:22:33 ös
Yanıtla #23
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Tepe olmasına tepe de, nasıl birer tepe? Hepsi birbirinin tıpatıp aynı değil. Kimisi bizim Anadoluda gördüğümüz ve höyük dediğimiz türden, kimisi bölgenin jeolojik yapısı bakımından açıkça tepe denilebilecek tarzda.

Bakalım bu tepeler hakkında başka kim ne diyecek?

Sevgiler,
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 16, 2009, 10:27:20 öö
Yanıtla #24
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Konuya devam ediyorum...

DÜNYA ÜZERİNDE ÜÇ NOKTA

Yöresel bir çerçevede kalmayıp, dünya boyutuna çıkınca da sözü edilebilecek birkaç ilişki var. Bunlar, bu aşamaya kadar anlattıklarımızdan daha fantastik görünüyor. Hatta bunlara birer kurgu bile denebilir.

Önce sözünü edeceğimiz noktaları tanımlayalım.

Bunlardan ilki pek iyi bildiğimiz bir yer... Mısır’da “Gize” yani Kahire’nin bitişiğinde, ünlü piramitlerin bulunduğu nokta.






Alacağımız ikinci nokta Uzak Doğu’da... Kamboçya’nın kuzeybatısındaki Siemreab adlı bir kentin yakınlarındaki antik Angkor Tapınağı ya da Angkor Vat.






Konumuzun kapsamındaki üçüncü nokta için ise Güney Amerika’ya, Peru’ya gitmemiz gerekiyor. Buradaki ilgi noktamız, başkent Lima’nın 450 km kadar güneyindeki Nazca.






Şimdi...

Gördüğünüz gibi Nazca’da öyle eskiden kalma bir yıkıntı falan yok. Sadece geniş bir düzlük. Ve o düzlüğün üzerinde birçok geometrik çizim. Yüzyıllarca fırtınaların, sellerin silip yok edememiş olduğu çizgiler. Üzerinde pek çok spekülasyon yapılmış olan bir konu bu. En ünlülerinden biri de Erich van Däniken’in “Tanrıların Arabaları” adlı yapıtında anlatılmıştı. Kimilerinizin o kitabı ve ondan sonra gelenleri okumuş olduğuna eminim.

Konumuza dönersek…

Diyelim ki, dünyayı bir top gibi elimize aldık; hani şu ilköğretim okullarında kullanılan küre gibi. Ekvatoru tam çepeçevre saracak bir çember hazırladık ve bu topun üzerine geçirdik. Öyle ki, bu çember Gize ile Angkor’dan geçsin.

Şimdi kürenin arka yüzüne bakalım.

Şunu göreceğiz: Çember Nazca’dan da geçiyor.

Olamaz mı?... Dünyanın iki ünlü antik yıkıntısının bulunduğu noktalar ile Nazca rastlantısal olarak dünyanın çevresine tıpatıp eşit bir çemberin üzerinde yer alamaz mı?

Elbette olabilir ama dahası var.

Bu çemberin üzerinde Gize, Angkor ve Nazca’nın yerlerini işaretleyip, çemberi dışarıya alalım.

Çevresi yaklaşık olarak 40 bin kilometre olan bu çember üzerinde işaretlemiş olduğumuz şu üç noktanın ara mesafelerini ölçelim:

Gize-Angkor arası kuş uçuşu 7649 km. Gize-Nazca arası 12 376 km. Nazco-Angkor arası da 20 026 km. Toplamı 40 051 km.

Bunda olağanüstü ne var?

7649 ile 12 376 toplanınca 20 025 eder. Demek ki Angkor ile Nazca doğudan batıya ve batıdan doğuya küçük bir farkla aynı uzaklıkta. Peki, Gize’nin işlevi ne?




Eğer Gize ile Angkor arasındaki mesafeyi altın oran (1.618) ile çarparsak Gize ile Nazca arasındaki mesafe çıkar.

Gize ile Nazca arasındaki mesafeyi aynı oran ile çarparsak, bu kez Nazca ile Angkor arasındaki mesafe çıkar.

Bu bir aritmetik oyunu değil... Bir ilişki. Burada bir oyun olduğunu söyleyen belirtsin. Çünkü bu altın oranı kullanarak böyle aritmetiksel oyunlar yapıldığı biliniyor. Bu oyun nedeniyle ikincisinin doğal sonuç olduğu söylenebilir. Peki onu unutursak birincisine ne demeli?

Dünya yüzündeki antik yerleşim noktaları arasında buna benzer daha birçok ilişki var. Anlatmakla bitmez. Ben bunlara takıldım.

Bundan sonra vereceğim örnek daha da fantastik olacak ama bu arada görüş belirtmek isteyenler olabileceğini düşünerek biraz bekleyeceğim.

Sevgiler,


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 16, 2009, 05:59:31 ös
Yanıtla #25
  • Ziyaretçi

Sayın ADAM,


Aynı altın oran  veya  benzerleri  Anadolu  ve  Orta  Asya 'daki  eski yapıtlar  arasında  da  varmış 

derseniz  ,  ben  de düşüp  bayılırım... Acaba  iletişim  ağıyla mı  ilgili yahut  gök cisimlerine  göre  mi 

yapılmış  bu hesap?


Eylül 17, 2009, 08:06:06 öö
Yanıtla #26
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Özak1977,

Bu ilişkilerdeki hesabın neye göre yapılmış olduğunu bilemem. Daha doğrusu buna ilişkin bir şey söyleyemem. Bir sürü spekülasyon var. Belki tüm bu sspekülasyınlara serinin en sonunda biz de bir şeyler ekleriz. Nitekim Languedoc petragramlarının tepe noktalarıyla bağlantılı varsayımlar da öyledir.

Ta başlarda demiştim ki, kimileri bunların bizim ülkede de bulunduğunu söyleyebilir. Sonra da eklemiştim ki, olabilir ama böyle bir görüşünüz varsa buyrun, arayın, bulun, yayınlayın. Özellikle Languedoc pentagramları söz konusu olunca, bunların benzerlerinin Anadolu'nun belli bir yerinde olması gerektiği gibi bir duygu var içimde. Ancak ben uç noktalardan sadece ikisini düşünebiliyorum. Şimdi o iki noktayı bir beşgenin köşe noktaları olarak aldık diyelim. Diğerlerini 72 derecelik açılarla nasıl bulacağız? Bunun için elde gerekli ölçüm aletleriyle oraya gitmek, o iki noktadan iki ayrı yöne doğru (yani diyelim ki bunlar kuzey-güney arasında uzanıyor, hem doğuya hem batıya doğru ikişer yön belirlemek.) Sonra bu yönlerin o iki nokta arasındaki kadar uzaklıkta bulunabilecek diğer iki noktasını aramak. Bunun sonucunda başarıya ulaşılırsa BİNGO!  İş beşinci noktayı bulmaya kalır ki artık o çok daha kolay olur. Ancaük bu uğraşının maliyetini düşünebiliyor musunuz? Var mı bu macerayı finanse edebilecek bir babayiğit sponsor? Çıkmaz... Çünkü bu sonunda bir magazin programı değil, sadece bilimsel bir saptama elde edilecektir; o da urraşıların sonucunda başarı elde edilirse...

Sevgiler,
ADAM   
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 17, 2009, 04:26:19 ös
Yanıtla #27
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


ESKİ KUTUP NOKTASI VE İLGİNÇ MESAFELER


Kuzey Amerika’nın Pasifik kıyısındaki Alaska’da, Yakutat kentinin yakınlarındaki belirli bir noktaya bakalım. (Yakınlarında dediysem, 40 km kadar… Oralarda mesafeler o kadar büyük ki…)

İşte bu noktaya “eski kutup” deniyor. Az sonra bunun açıklamasını yapacağım.




Bu noktadan Mısır’da Gize’ye olan kuş uçuşu mesafe tam 10 000 km. (Bunun böyle yuvarlak bir rakam çıkışı sadece rastlantı. Aslında mil olarak veriliyor: 6215 mil.)

Diğer rastlantı ise Nasca ile de bu eski kutup noktası arasındaki mesafenin de tam 10 bin km. olması.

Aynı noktadan güney yarımkürede Pasifik Okyanusu’nun ortasında, Nazca’nın 3800 km kadar batısında yer alan ki Paskalya Adası’na olan uzaklık da 10 000 km.

Üstelik yine aynı noktadan Angkor’a olan mesafe de 10 000 km.

Paskalya Adası’nın Gize’ye uzaklığı ise, tam 16 180 km yani Alaska’ya olan uzaklığının altın oran ile çarpımı.

Oradan Gize’ye olan uzaklık da hemen hemen aynı; hata oranı pek düşük. (% 0.15)

Bunları harita üzerinde görsek daha anlaşılır olacak,



Şimdi burada, “Alaska’daki eski kutup” dediğimiz noktayı betimleyelim.

Dendiğine göre; eskiden, jeolojik çağlarda dünyanın ekliptik düzleme göre ekseni düşeymiş. Bu nedenle iklimler yokmuş. Sonradan bir kozmik olay nedeniyle dünya büyük bir afet geçirmiş ve ekseni de ekliptik düzeleme göre 23,5 derece eğilmiş ve mevsimler oluşmuş.
 


Önceki (varsayımsal) eksen kırmızı, şu andaki eksen mavi ile gösterileni.

“Şayet dünyanın ekseni ekliptik düzleme düşey olsaydı, bugünkü kuzey kutbu, Alaska’da Yakukat kentinin 40 km kadar kuzeydoğusundaki bir noktada olurdu.” deniyor.



Yukarıdaki haritada görmüş olduğumuz üzere, sadece “eski kutup” değil, Paskalya Adası da ilginç mesafe ilişkileri kuruyor.

Demek bir de Paskalya Adası’na bakmalıyız.

Bir sonraki sefere de onu yapalım.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 17, 2009, 07:51:07 ös
Yanıtla #28

:) Gene müthiş paylaşım zevkini bize yaşatıyorsunuz Sayın Adam;

Bu arada Sizin yazınızda bir noktaya dikkatim yoğunlaştı. Dünyamızın aslında bu sürece gelmesinde kaynakların tükenmes, doğaya zarar vermenin bir ürünü olmadığını ve zaten hep bir değişim aşamasında bulunan Dünyamız için pek normal süreçleri olduğunu algıladım. Yanlış bir algılama söz konusuysa lütfen anında müdahale edin, çünkü yazılarınızdan çıkardığım anlamı direkt olarak Size yüklediğimden dolayı doğrusunu anlayabilme açısından beni bir şekilde teşvik ederseniz daha rahat bir fikir alışverişi olabilir, düşüncesindeyim.

O zaman biraz önümüze baktığımızda Dünyamızın bir değişim sürecine girdiği ve bu şekilde büyük değişiklikler yaşabilme ihtimalini göz önünde bulundurduğumuzda aslında yok olmayıp büyük bir değişim geçirmesi öncesinde oluşması gereken aslında bizlere olumsuz olarak lanse edilmiş pek doğal gerçeklikler olarak nitelendiriyorum.

Çünkü herşey bir sebep-netice zincirine esas olduğu için doğa kanunları bir mekanizma dahilinde işlemektedir. Tıpkı mevsimlerin değişimi gibi..

Eksen kaymasında da olabilir değişkenlikler her ne kadar şimdiye kadar yeryüzünde önemli derece sel felaketleri ya de depremler şeklinde etkileri olmuş olsa da sonuç itibariyle bunların da yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etmek istiyorum. Çünkü birçoğumuz tabi ölen insanların fazla olması nedeniyle daha çok toplu biçimde olayın seyretmesi birazcık bizlere pek normal gelmese de ama sonuçta dünyamızın pozitif olması nedeniyle İnsanoğlunun ürettiği negatifliğin sonucu olduğunu lütfen unutmayalım..

Sevgilerle,     
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 17, 2009, 08:29:56 ös
Yanıtla #29

Bir de şunu ilave etmek isterim ki,

Kuzey ve Güney Kutup Bölgelerinde birbirine açılan gizli bir tünel olduğu ve bu bilginin aslında çoğunlukça -haliyle- bilinmediği ama çok az sayıda Kişinin bildiği bir durum.

Genelde şu Bermuda üçgeni denilen yer de aslında şimdi aklıma geldi de belirtiyorum, merğesem oranın çekim gücü fazla olduğundan iç kısma doğru büyük bir hacim söz konusuymuş ve bu yüzden de genellikle o bölgede Insanların ya da gemilerin yutulduğu sanılır ya da kayboldukları düşünülür fakat olay sandığımız gibi pek de gizemli değilmiş :D

Çünkü yeraltında çalışan bir sürü Insan da var. Bu yüzden de pek bir gizemliliği kalmıyor. Aslında belirli bir süreçten sonra Insan, bazı şeyleri artık normal olarak karşılayabiliyor. 
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
8628 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 12, 2007, 08:05:25 ös
Gönderen: Supeluta
0 Yanıt
3476 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 25, 2007, 01:11:09 ös
Gönderen: MASON
2 Yanıt
8497 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 15, 2008, 03:32:58 ös
Gönderen: akasya
3 Yanıt
6087 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2015, 08:04:51 ös
Gönderen: GOASISG
Atatürk ve geometri

Başlatan bugfree Geometri

2 Yanıt
10855 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 27, 2010, 12:23:58 öö
Gönderen: khandorock
3 Yanıt
15711 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 11, 2016, 09:58:57 ös
Gönderen: Zennn
6 Yanıt
5871 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 10, 2015, 08:38:21 öö
Gönderen: Risus
5 Yanıt
4701 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 21, 2018, 09:17:24 ös
Gönderen: ozgurberkster
2 Yanıt
3403 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 15, 2017, 07:49:54 ös
Gönderen: Achilles