Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: İlk Kadının Yaratılması  (Okunma sayısı 3689 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 21, 2012, 10:23:18 öö

Şefik Can'ın KLASİK YUNAN MİTOLOJİSİ adlı eserinin 15. ve 16. sayfalardır. Tarafımca yazılacakken, internette bulduğum için, küçük bir düzenleme ile buraya aktardım.


İLK KADININ YARATILMASI

Prometheus'un kurnazlıkla çalarak insanlara verdiği akıl onları şımartınca Zeus o zamana kadar yalnız erkeklerden ibaret olan bu yüzsüz ve terbiyesiz mahlukları, kendilerini tanrılar kadar kuvvetli ve mutlu sanan bu budalaların başına müthiş bir bela gönderdi : Bu bela kadındı.

Gerçekten Zeus usta bir Tanrı olan ve elinden hiçbir şey kurtulmayan oğlu Hephaistos'u çağırdı. Ona ilk kadını yaratmasını emretti. Hephaistos babasının emri üzerine balçığı su ile yoğurdu ve görenleri şaşırtacak güzellikte bir bakirenin vücudunu yaptı.

Olympos'ta oturan Tanrıçaların en güzel olan ve kendi karısı bulunan Aphrodite'nin vücudunu model olarak kullandı. Heykel bitince onun kalbine, ruh yerine bir kıvılcım koydu. O zaman heykelin gözleri açıldı. Kolları, bacakları kımıldamaya ve dudakları konuşmaya başladı. Onu süslemek için bütün tanrılar ve tanrıçalar yardım ettiler. Herkes kendisinden ona bir şey armağan etti ve ona Rumca "bütün armağan" anlamına gelen Pandora adını taktılar.

Gerçekten ela gözlü Athena ona güzel bir kemer, süslü elbiseler verdi. Letafet perileri "Kharites" beyaz göğsüne parlak altın gerdanlıklar taktılar. Çekici bir gülümseyişi olan Aphrodite başına güzellikler saçtı, güzel saçlı "Saatler - Horalar" ilkbahar çiçekleriyle onu süslediler. Hermes, Pandora'nın kalbine, hıyanet ve aldatıcı sözler yerleştirdi. Zeus ise ona esrarlı bir kuuu armağan etti ve ona dedi ki:

"-- Sakın sana verdiğim kutuyu açma, onun içindeki iyi şeyler uzaklara kaçarlar ve onların yerine fenalıklar gelir, seni rahatsız ederler. Hulasa bu kutuyu iyi sakla, çünkü yalnız senin değil, bütün insanların saadeti ve felaketi bu kutunun açılıp açılmamasına bağlıdır. Böyle söyledikten sonra Baş Tanrı ilk kadını yeryüzüne indirdi ve Prometheus'un kardeşi Epimetheus'a gönderdi. Prometheus kardeşine Zeus'tan bir armağan kabul etmemesini tembih ettiği halde Pandora'nın güzelliğine hayran olan Epimetheus öğüdü tutmadı. Onu insanlar arasına kabul etti. Ne bilecekti ki, kadın, bütün fenalıkların kaynağıdır.

Kadın, mütecessis bir varlık olduğundan dünyaya gelir gelmez "acaba kutunun içinde ne var?" diye düşündü ve Zeus'un emrini unuttu. Kutuyu açtı. Meğer kutunun içinde hastalık, keder, yalan, ıstırap, yalan, riya, şehvet, hulasa insanları rahatsız eden ve onların felaketini hazırlayan ne varsa, onların hepsi açılan kutudan kuşlar gibi uçuştular. Pandora hatasını anladı, biraz sonra kutuyu kapadı. İşin tuhafı şu ki, kutuya kapatılmış fenalıklar arasında, insanları yaşatacak, teselli edecek "ümit" de vardı. Fakat "ümit" dışarıya çıkamamış, kutuda kalmıştı. İşte böylece Zeus ilk kadını yeryüzüne göndermekle fenalıkları ve ıstırapları da onun kutusu içinde dünyaya yollayarak insanlardan öç almıştı.


Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Ağustos 21, 2012, 10:27:38 öö Gönderen: peacewings »
• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


Ağustos 21, 2012, 10:26:37 öö
Yanıtla #1

"Nietzsche Ağladığında" adlı kitabın 90. sayfasında, Nietzsche'nin bu konu üzerine şu görüşü geçer:

"Ümit mi? Ümit en son kötülüktür!

Pandora'nın kutusu açılıp, Zeus'un içinde sakladığı bütün kötülükler dünyaya saçıldığı zaman, orada son bir kötülük kaldığından kimsenin haberi olmamıştı: Ümit. O zamandan beri, insanlar yanlışlıkla kutuyu ve içindeki ümidi iyi şans olarak yorumladı. Fakat Zeus'un arzusunun, insanların, kendilerini işkenceye teslim etmeleri olduğunu unuttuk. Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır."

Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Ağustos 21, 2012, 11:02:40 öö Gönderen: peacewings »
• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


Ağustos 21, 2012, 02:53:30 ös
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Ümit'te olmazsa çekilmez bu yaşam, hep acaba ile geçen bir yaşam .

Saygılar
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Mayıs 31, 2013, 01:00:56 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

Yeryüzünde kadını en alçak konumda ve dünyanın en lanetli  varlığı olarak gösteren yunan mitlerinin sümer mitlerinden pek farklı olmadığını görmek zor değil , daha sonraki  düşüncelere de geçecek olan kadını alçaltma eğilimleri çoğalacaktır, hristiyanlıkta kadını toplantılara almama , islamda ancak son kerte de kadından akıl danışma , platon'un devletinde kadını  yönetici duruma getirmeme , yahudilikte tüm günahın kadının yasak meyveyi yemesiyle insanlığın aden bahçesinden atılmasın , yunan kültürü ve yaşamında her şeyin sorumlusu kadın yapmak .... vs vs vs  peki insanlık eşitlik ,adalet bunu kaldırır mı bu dönem de ?  ;)


Mayıs 31, 2013, 01:55:36 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Bu antik döneme ait alegori,sizlere birşey hatırlattı mı...

Herzaman söylediğim gibi,bütün kutsal metinler birbirine çok benzer;bu durum dinlerin evrilerek günümüze kadar geldiğinin bariz örneğidir.
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Mayıs 31, 2013, 05:30:42 ös
Yanıtla #5
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 856
  • Cinsiyet: Bayan

Konuya kısaca değinecek olursam: Tarih boyunca kadın, güç yoksunu olduğundan ezilerek ve hor görülerek 'yönetilen' olmuştur, erkek ise 'yöneten'...

Bu da kabaca günümüzdeki Patriarkal düzeni ortaya çıkarmıştır.

Aslına bakılacak olursa, mesele kadınların güç statükosu değildir; hangi erkek kadınına güç gösterisi yapmaya ihtiyaç duyar ki ?. Kadına güç gösterisi yaparak  ego tatmini gerçekleştirenlerdir asıl mesele. Bir kere kadın anne olduğu için kutsaldır. Erkeğin güçlü olması, evin fertleri için çalışması ve onları doyurması veya kadının yetişip yapamadığı işlerin üstesinden gelebilmesi içindir. Biz güçlü olmayı kimden öğrendik peki ?. Bunun yanında anne rolünün dışında, evi önemseyen erkekler de yok değil tabi.

Türk toplumu olarak evcimen ve koruyucu bir toplumuz. Almanlarda, bizde olduğu kadar koruyuculuk yok, ya da ben rastlamadım..

Kadın korumacılığından sıyrılıp, tamamen farklı bir açıdan ele almak gerekirse, kadının erkek rolüne bürünmesine de karşıyım; elbette ki kadının da ekonomik özgürlüğü, toplumda bir yeri olmalı. Hatta toplum ve devletler bu konuda ısrarcı olacak kadar ciddi olmalılar fakat, kadın 'çalışıyorum' diye eşinden, çocuğundan ve kadınlığın gerekliliklerinden kurtulmaya başladığı an, seneryonun değiştiği an'dır. Kadın işinde güçlü, evinde mutlu olmalıdır.

Adequatio intellectus et rei


Mayıs 31, 2013, 05:53:46 ös
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Sayın melina yüzyıllardır süregelen toplumsal,hatta evrensel bir sorunu dile getirmiş.

Artık,fiziksel üstünlüğün verdiği ayrıştırmacı gücün anlamı kalmamıştır.Elbette,bazı yaratıklar,evrimden nasibini almamış sözde erkekler bu anlayışın dışındadır.Zaten onlarda,yakın gelecekte tamamen ortadan kalkacaktır,diye umuyorum.

Erkek ve kadın birbirini tamamlayan iki unsurdur.İki unsurda birbiri için vazgeçilmezdir.İlkel toplum döneminde,sadece üremek için birbirine ihtiyaç duyan bu kimlikler,zaman içerisinde kutsallık kazanacak aile olgusunu keşfetmişlerdir.

Aile içindeki,kadın ve erkek elbette birbirini kollayıp,gözetecektir;burada herhangi birinin üstünlüğü söz konusu bile olamaz.

Kutsallığa atfedilen metinlerdeki anlatımlar tamamen alegoriktir.Ezoterik yorumla,farklı nitelikler,metinlerdeki kimlikler üzerinden simgelenmiştir.Böyle öngörüp,kavramaya çalışmak gerekir.


Saygılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
7 Yanıt
8190 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 10, 2012, 02:44:49 ös
Gönderen: NOSAM33
Masum Kadının Şehri

Başlatan kudüs prensi Gece Cenapları

2 Yanıt
3449 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 26, 2009, 08:35:54 öö
Gönderen: erdal
9 Yanıt
19712 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 11, 2013, 12:52:07 ös
Gönderen: ozkann
4 Yanıt
2996 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2011, 08:53:45 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2273 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2011, 10:38:08 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
1977 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 12, 2011, 04:27:03 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2053 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 14, 2011, 01:04:52 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2194 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 17, 2011, 01:27:48 ös
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
3357 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 23, 2011, 08:35:24 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
2650 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 22, 2013, 03:40:52 ös
Gönderen: VARLIK