Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Genel Olarak Masonluk ve Türkiye'de Masonluk  (Okunma sayısı 21718 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 01, 2012, 05:00:28 ös
Yanıtla #10

Ben bu yazıyı doğrudur diye buraya aktarmadığımı hatırlatmak isterim. Madem yanlış, sayın skullG bizzat düzeltemez mi? Gerçeği ve doğruyu anlatamaz mı? Foruma üye olan masonların amacı da bu değil midir? Yoksa, o malum söz de, söz olmaktan öteye geçemez. Değil mi? 

Saygılarımla.
• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


Temmuz 01, 2012, 06:40:02 ös
Yanıtla #11
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Kişinin bildiği bir şeyi bildiğini bilmesi gibi bilmediği bir şeyi bilmediğini de bilmesi gereğinin yanı sıra, elbette bilgi onu almaya ehil olana verilecek ve ehil olmayana verilmeyecektir çünkü ehil olana vermemek ehil olmayana vermek kadar yanlıştır.

Tamam ama bunların üzerinde durmak bizi bu başlık altında verilmiş yazıdan uzaklaştırır.

O nedenle asıl konuya dönelim.

Sayın SkullG doğru söylüyor ama bu yazıları lazanın hiçbir şey bilmediğini değil, birçok şeyi yanlış bildiğini ya da kasten yenlış aktardığını belirtmek daha doğru.

Ancak Sayın SkullG, buradaki yanlışların doğrusunu yazmak için de zorlanamaz. İsterse yazar. Belki istemez ve yazmaz. Onun yazmadıklarını biz yazarız. Bizim yazdıklarımızda yanlışlar olursa, iusterse onların yanlış olduğunu işaret eder.

Bakın şimdi... Yazının başında birtakım derneklerden söz ediliyor. Verilen bilgi doğru mu? Hiç eksiği ya da yanlışı yok mu?

Eğer dearneklerin adında eksiklik/fazlalık ya da yanlışlık varsa, kesinlikle nesnel ve doğru olması gereken bu bilgide bir belirgin yanlış çıkınca, bundan sonrasında doğru olup olmadığı bilinmeyen anlatımlara rne denli güvenilir? Elbette doğrular da olabilir ama yanlışlar bizi bunaltırsa, doğrular da bu yazı kapsamındaki değerini yitirir ve onları ayıklayıp bir başka yere yazmak gerekir.

Yoksa doğruları ve yanlışları göstermek üzere bir çizelge mi yapmalı?

« Son Düzenleme: Temmuz 01, 2012, 06:56:18 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 01, 2012, 11:06:30 ös
Yanıtla #12
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Yurdumuzdaki Masonluğun durumunu açıklarken, Türk Masonluğu Sistemini'nin, biri Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Türkiye Büyük Locası obediyansı, diğeri Eski ve Kabul Edilmiş Skoç Riti (kısaca EKSR) Türkiye Yüksek Şürası jüridiksiyonu olmak üzere iki birimden oluştuğunu öncelikle belirtmek gerekir.

Türkiye Büyük Locası, sembolik dereceler denilen ilk üç derecenin çalışıldığı Localardan oluşan fedaratif bir merkezi otoritedir.;Türkiye Yüksek Şürası, felsefi dereceler denilen Skoç Riti dördüncü ila otuz üçüncü derecelerinin çalışıldığı otokratik merkezi otoritedir.

Aslında, masonik kurallara göre, bir Muntazam Büyük Loca'nın, muntazam kurulmuş Localar tarafından federatif örgütlenme ile kurulması ve kendisinin üstünde hiçbir masonik kuvvete bağlı olmaması gerekir. Ancak,Türkiye Büyük Locası'nın 1909 kuruluş işlemi, bu kurala uygun olarak değil de ,kendisinden hemen önce kurulan Türkiye Yüksek Şürası'nın himayesi altında (sous les auspices) oluştuğundan ve bundan böyle de '' ilk üç derece için kendisine müfavvaz selahiyeti idarenin Şürayı Ali' den sudur ettiğini tasdik ederek çalıştığından '' (1956' ya kadar) 1909-1935 sürecini inceleyen bu araştırmada , Türk Masonluğu'nu tek bir birim olarak global şekilde ele almak pratik açıdan mümkün olabilir.

Ancak, gerek geleneksel Mavi Localar/Kırmızı Localar ayırımının vurgulanması; gerek Skoç Riti birimlerinin her zaman Localardan ayrı masonik birimler olarak düşünülmesi; gerekse 1935-1948 kapanma/açılma sürecinde aradaki bu farklılığın pratik olarak ortaya çıktığının açıklanabilmesi yönünden, Türk Masonluğu'nu, biri Türkiye Büyük Locası ve diğeri Türkiye Yüksek Şürası olarak iki bölümde incelemekte ve anmakta yarar görülmüştür.


Saygılar
« Son Düzenleme: Temmuz 01, 2012, 11:12:13 ös Gönderen: NOSAM33 »
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Temmuz 02, 2012, 01:54:57 öö
Yanıtla #13
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 689

Peki bana lazım olanı nasıl öğrenebilirim? Etrafta şu anda cemaat olgusu var insanlar kabul etmese bile bana dokunmayan yılan bin yaşasın derdinde ve hatta bu oluşumların içine girmekte. Üniversiteli gençler içinde 4 sene öncesine kadar sınıfta 1 kapalı kız varken şimdi 7-8 tane. bir şey yapamamak yapsan da susturulmak zorunda kalman ne kadar acı değil m? Söyleyin o zaman kutsal kitabın içinin boş olup olmaması mı önemli, o loca diğerini tanıyor mu tanımıyor mu tartışması mı önemli? yoksa zihniyetteki bağnazlığı nasıl kaldırırız mı önemli?   
Doğru rehberini bulana ne mutlu...


Temmuz 02, 2012, 10:24:54 öö
Yanıtla #14
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Peacewings’in getirmiş olduğu metin üzerinde yanlışları göstermeye hazırlandığımız sırada, Sayın  NOSAM 33 birtakım anlatımlarda bulundu. Doğrulardan çok yanlışlar içeren bir anlatım.

Bütün bu ve bunun gibi yanlış bilgilerin hangi yanlış bilgi veren kaynakların etkisi altında kalınarak edinilip aktarıldığı anlaşılır gibi değil.

Bu yüzden benim bu gibi yazılara tepkim biraz sert olabiliyor; lütfen bağışlayın. Kimseyi azarlamak gibi bir niyetim yok.

Şurası doğru: Türkiye’deki Masonlukta HKEMBL ve EKSR Yüksek Şurası var.

Fakat doğruluk bu kadar. Çünkü ÖMBL, KMBL, EKEİR Süprem Konseyi ve üstelik bir de bunların dışında karma localar var.

Bunların hepsinin birden var olduğunun göz ardı edilmesi, güneşi balçıkla örtmeye çalışmak gibi bir şey olur.

Sayın NOSAM33’ün yazısının ikinci paragrafını da doğrularım. Fakat buna yukarıda belirttiklerimin de eklenmesi gerektiğini belirtirim.

Şimdi bana burada muntazamlıktan gayri muntazamlıktan, geçerlilik ve geçersizliklerden söz etmeyin. Bunlar göreli yandaşça düşünüler ve sözlerdir. Öyle yaparsanız resmen kraldan fazla kral taraftarı olup bağnazlık ediyorsunuz demektir. Bir de bilgisizlik ekliyorsunuz demektir bu tutumunuza. Çünkü günümüzde ÖMBL ile HKEMBL, Süprem Konsey ile Yüksek Şûra arasında gayet yakın ve hayli sıcak ilişkiler var. Siz kraldan çok kral yandaşları, bu bağlamdaki bilgileriniz bakımından hangi tarihte kaldınız? Eskilere bakıyorsunuz da günceli niçin izlemiyorsunuz?

Gelelim şu 1909 olayına… Maşrık-ı Azam-ı Osmanî’yi Şurayı Aliyi Osmanî’nin yani Türkiye’deki ilk ulusal (Osmanlı) nitelikli mason obediyansını Yüksek Şûra’nın kurmuş olduğuna ilişkin safsataya nasıl da kapılıveriyor insanlar… Birinin ötekinden birkaç ay önce kurulmuş olması, her iki kuruluşta da çoğunlukla aynı kişilerin yer alması bu iddiayı kanıtlar mı?... Yoksa böyle bir iddiayı belgeler mi kanıtlar?... Böyle bir belge var mı, hani bir tutanak, bir bildirge, bir nizamname, bunu açıkça ortaya koyan bir ritüel falan… Varsa hangi kitapta? “Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti Türkiye Süprem Konseyi’nin Yüzellinci Yılı” adlı kitapta niçin bundan öyle söz edilmiyor da başka türlü olan olayın belgeleri veriliyor?

Yoksa sizin elinizde bu sözünü ettiğim kaynak mı yok? O zaman sorayım: Sizin kaynakçanız nedir?

Türkiye’deki simgesel derecelerin bir Yüsek Şûra’nın yönetimi altında çalışmış olduğu bir dönem vardır. İşin orası doğru. Kemalettin Apak'ın kitabında da çok güzel anlatılır. (Yoksa onu da mı okumadan ileri sürüyorsunuz bu iddiayı?) O dönem, 1951-1956 yılları arasındaki dönemdir. Belgeleri vardır. İşte o dönemde Sayın NOSAM33 tarafından ileri sürülen 1909 kuruluşunun öyle olduğuna ilişkin bir ileri sürüşte bulunulmuştur çünkü o sıradaki konjünktür onu gerektirmekteydi. Bunu anlayışla karşılamak gerekir. Ünite Granlojları sisteminin gerekçesini çok iyi değerlendirmek gerekir. Nitekim Sayın NOSAM33’ün alıntı yapmış olduğu kaynak da o tarihteki bir ifadeyi dile getirmektedir.

Eğer tarihçeden konuşacaksak, ben de bu bağlamda yan tutucu bir tavır takınacak olursam, şunu söylemek olanağı vardır: Türk Masonluğu’nun 1909 yılından 1957 yılına kadar olan dönemi HKEMBL’nın geçmişi değildir çünkü bu büyük loca 1957 yılında kurulmuştur. Hatta 1957 yılında sadece adı öyle konmuş, niteliği öyle belirlenmemiş, HKEMBL bu günkü niteliğini 1970 yılında edinmiştir. (İki satırlık bir mektupla.)

Ya EKSR Yüksek Şûrası?... Bakın onun kuruluş tarihinde hiçbir kuşku ya da şaşırtmaca yok. Onun kuruluşu 1968 yılındadır. 1861 yılında kurulmuş olan, hani o ünlü ağaçta gösterilen, bugünkü Süprem Konsey’dir. Fakat bunu böylece ortaya koyuşumuz, sadece gerçeğin böyle oluşundan ötürüdür; ardında başka hiçbir niyet yoktur. Az önce belirtmiş olduğum üzere, günümüzde Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin yurdumuzdaki bu her iki otoriter örgütü arasında gayet olumlu ilişkiler vardır. (Kanıtıyla... )

Sayın Peacewings’in aktarımına daha sonra döneceğim. Şimdilik belki benim bu dediklerim üzerine bir diyeceği olan çıkar.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 02, 2012, 02:06:29 ös
Yanıtla #15
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Sayın ADAM;

Bir önceki belirttiğim yazımın kaynağı ; nokta ve virgüllerine kadar Sayın Tamer AYAN beyefendiye ait , ATATÜRK ve MASONLUK kitabının  217 ve 218 . sayfalarından alınmıştır .

Saygılarımı sunarım,Efendim ...
« Son Düzenleme: Temmuz 02, 2012, 02:15:32 ös Gönderen: NOSAM33 »
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Temmuz 02, 2012, 04:10:55 ös
Yanıtla #16
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Tamer Ayan'ın önünde şapkamı çıkarır, saygıyla eğilirim.

Ancak bu, yazmış olduklarının hiç hatasız, baştan sona doğru olduğu anlamına gelmez. Bu konu üzerindeki deyişimde, izin verilirse, biraz diretme hakkımı kullanmak isterim. Tamer Ayan tek masonik kaynak değildir. Özellikle Türkiye'deki Masonluğun tarihi konusunda, kusura bakmasın ama ondan daha iyi bilenler vardır. Örneğin acaba Celil Layıktez bu konuda üç ciltlik kitabında ne demiş? Örneğin acaba Murat Özgen Ayfer ne demiş? Hepsinin kaynağı durumunda olan Kemalettin Apak ne demiş? Fikret Çeltikçi ne demiş? (Bu adını verdiğim kişilerin hepsinin Türkiye'deki Masonluğun tarihi üzerine kitapları var.)

Eğer hepsi Türkiye'de 1909 yılındaki ilk obediyansı doığrudan yüksek şuranın kurmuş olduğunu belirtiyorsa, ben sözümü geri alır, yanılgımı kabul eder, sonra bu konuda birtakım başka bilenlere de danışırım.

 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 03, 2012, 07:18:32 öö
Yanıtla #17
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Peacewings’in aktarımına döndüğümüzde, izin verirseniz ben önce en baştaki şu “dernek” konusunu ele almak isterim.

Bunlardan ilk iki kuruluşun masonik adı dernek adının içindedir ama ötekilerin değil.

1-   Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası (Derneği)
2-   Kadın Mason Büyük Locası (Derneği)
3-   Özgür Masonlar Büyük Locası (Büyük Mason Mahfili Derneği)
4-   Türkiye Süprem Konseyi (Mason Derneği)
5-   Türkiye Yüksek Şûrası (Fikir ve Kültür Derneği)

Adım adım gitmek isterim. Buraya kadar tamam mı? Yoksa benim yazdığım yanlış mı?

Bunların eksik kaldığını belirterek, belki altıncısını da eklemek isteyen çıkar. Ondan da söz edelim mi?

Ancak ben görüyorum ki yazının başına verilen, hiçbir yorum taşıyamayacak nitelikli, TC yasalarına göre tescilli mason derneklerinin adları bile yanlış yazılmış.

Şimdi belki bundan sonrasına gerek olmadığını, hepsinin yanlış olduğunu söyleyeceksiniz. Yok, o kadar değil. Fakat çok yanlış var. Her birini ayrı ayrı işaret etmek gerekli.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 06, 2012, 12:09:24 ös
Yanıtla #18
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Sayın Peacewings, bir başka iletisinde bana bu başlık altındaki yazının eleştirisini anımsattı. Haklı. Unutmuştum. Biraz daha devam edelim bakalım.

Yazara göre; Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası İngiliz Masonluğu’nu örnek alır ve haliyle muhafazakâr bir niteliğe sahiptir. Özgür Masonlar Büyük Locası ise Fransız Masonluğu’nu örnek alır ve haliyle liberal bir niteliğe sahiptir.

Bir kere Türkiye’deki mason örgütlerinin hiçbiri hiçbir Batı ülkesindeki Masonluğu örnek almaz. Birinden ya da ötekinden daha çok etkilenmiş, biri ya da ötekiyle daha çok uyum içinde olabilir. İnsan sözüne dikkat etmeli. Örnek almak, taklit etmek ya da onun izinden gitmek anlamına gelir ki, öyle bir şey yoktur. Bundan 12-13 yıl kadar önce öyle bir şeyin oluşturulabilmesi için bir girişimde bulunulmuş, fakat Türk masonlar buna şiddetle tepki göstererek kendi ulusal kimliklerini korumuştur.

Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’nın niteliğini “muhafazakâr” olarak belirtmek de yanlıştır. Bunun yerine “gelenekçi” terimi kullanılsa daha doğru olur. Bazı ilkeleri bakımından birtakım dogmaları koruyan bir mason kuruluşu, sırf bu nedenden ötürü hemen muhafazakâr (tutucu) ya da dogmatik olmaz. Böyle bir nitelendirme haksızlıktır; gelenekçiliğe karşı takınılan bir bağnazlıktır. Dedim ya, kişinin sözüne dikkat etmesi gerekir. Ancak kişi ettiği sözü zaten kendisi önemsemiyorsa, öylesine, laf etmiş olmak için yazıyorsa, o zaman ona denilebilecek bir şey kalmaz.

Özgür Masonlar Büyük Locası’nın ise liberal bir niteliğe sahip olduğu doğrudur ama bu onun da Fransız Masonluğu’nu örnek aldığını göstermez.

Üstelik İngiliz Masonluğu denilince belki bunu İngiltere Birleşik Büyük Locası’nın genel tutumu ile özdeşleştirme olanağı vardır ama Fransız masonluğu denilince işler karışır çünkü Fransa’daki belli başlı mason örgütlerinin her biri ayrı bir telden çalar. Dolayısıyla böyle bir laf ya bilgisizlikle edilmiş olur ya da bilgisizleri yanlış bilgiyle donatmayı hedefler.

Üç satırlık iki tümce üzerine ne kadar da çok eleştiri yazdım, değil mi?

Öyle ama gerekiyor. Çünkü bu açıklamalar yapılmayınca, aslında olan biteni pek iyi bilmeyen ama öğrenmek isteyenler yanlış bilgi edinmiş olabiliyor. Bunun önüne geçilmesi gerek.

Şimdi burada duralım. Sonra devam ederiz.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 08, 2012, 11:03:30 öö
Yanıtla #19
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Peacewings’in aktarmış olduğu yazının bir sonraki aşamasında, bir ara, Kadın mason Büyük Locası’nı, Özgür Masonlar Büyük Locası’nın kendi bünyesinde kurmuş olduğu belirtiliyor.

Bu yanlışlık ilk olmadığı gibi korkarım son da olmayacak. Nitekim forumda da birkaç kez değinildi.

Hayır efendim, Kadın Mason Büyük Locası’nı Özgür masonlar Büyük locası kurmamıştır. Kendi bünyesine de almamıştır. Bu kuruluşa yardımcı olmuştur; doğru. Sonra bu büyük locayı düzenli olarak tanımış ve dostluk ilişkisi kurmuştur; o da doğru. Dolayısıyla kadın masonlar, Özgür Masonlar Büyük Locası'na bağlı locaların toplantılarına katılır; o da doğru. Onun karşılığı da doğru. Fakat hepsi bu kadar.

Bunun üzerine şöyle sorulur: “Peki, o zaman, Kadın Mason Büyük Locası nasıl kuruldu?”

Elbette bu sorunun yanıtı var ve geçmişte bu forumda da anlatıldı. Burada konu dışı kalır. Ancak istenilirse yeni baştan anlatılabilir de…

Burada bu yazının yanlışları üzerinde durmaya devam edebilirdim ama şu kadın masonlarla bağlantılı konu kendi başına bir başlık olduğu için, sonrasını sonraya bırakıyorum.


« Son Düzenleme: Temmuz 08, 2012, 11:06:25 öö Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
4 Yanıt
12534 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 17, 2011, 08:13:57 ös
Gönderen: ruzber
4 Yanıt
5259 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 19, 2007, 08:15:49 ös
Gönderen: Mozart
8 Yanıt
18489 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 17, 2016, 06:51:04 ös
Gönderen: Tesla
10 Yanıt
9079 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 07, 2009, 04:59:51 ös
Gönderen: erdal
15 Yanıt
10613 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 07, 2009, 03:30:50 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
3355 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 08, 2009, 03:34:37 ös
Gönderen: ADAM
14 Yanıt
11834 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 10, 2009, 06:21:26 ös
Gönderen: aashooter
0 Yanıt
2982 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2009, 01:03:43 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
6483 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 16, 2010, 04:59:51 ös
Gönderen: king76
6 Yanıt
8956 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 04, 2012, 11:48:48 öö
Gönderen: ADAM