Bu konuda benim deyişlerimi "kızmak" olarak nitelemeyelim lütfen... Bu deyişimin sadece bu başlık için değil, genelde geçerlidir.
Sayın MASON bu sitenin sahibi ve yöneticisidir. Bir açıdan bakarsak, onun dediklerine, yargılarına karşı gelmemiz uygun düşmez; yakışık almaz. Nazik ve görgülü bir insanın olağan tutumu böylesini gerektirir. Ev sahibinin evinde ev sahibinin dediği geçerlidir.
Fakat Sayın MASON'un gerek doğrudan Masonluk ile bağlantılı gerekse bir başka konuda her dediği doğru mu acaba? Bunu hiç irdelemeyecek miyiz? Gerçekleri aramayacak mıyız? Şayet öyle yapmamız gerekiyorsa, Sayın MASON bunun bu sitede yapılmasına karşı mı çıkıyor?
Sayın MASON’un bu sitenin sahibi ve yöneticisi olmadan önce “mason” olduğunu unutmayalım. Kuşkusuz “masonca” davranacaktır. Doğruya doğru, eğriye eğri. Gerçi bazı diretmeleri yok değil ama onlar da Masonluğun bulunduğu kanadındaki genel tutumdan ileri geliyor.
Ancak buradaki konumuz Sayın MASON’u eleştirmek değil.
Ben de bu sitede ADAM olarak çok yazı yazmış bulunmaktayım. Tüm dediklerim doğru mu? Hiç yanlışım olamaz mı? Benim yargılarımın da irdelenmesi gerekmez mi?
Ben buna açık kapı bırakmak istiyorum. Araştırılmasını öneriyorum. Fakat bunun için de merak eden, soran, öğrenmek isteyen kişinin pasif kalmasının doğru olmadığını, kendisinin de bir çaba göstermesi gerektiğini söylüyorum.
Bütün bu sorun, bu tartışma nereden çıkıyor?... Masonluğa alınabilecek olan kişilerin nitelikleri arasında daha önce herhangi bir suçtan ötürü hüküm giymiş olup olmadığının nasıl bir kriter olarak yer aldığından... Sayın MASON bu bağlamda "herhangi bir suç" demiş. Ben ise o sözün orada "öylesine" söylenmiş olduğu görüşündeyim. Orada bir sicil temizliğinden de söz etmiş Sayın MASON. ABD’nde kişinin siyasi görüşünün sicilini kirlettiği dönemleri biliriz. Güya özgürlüğün kol attığı o ülkede bir zamanlar sokakta birisine “Komünist” dediğiniz zaman, onun hiç de öyle olmadığını kanıtlayabilene kadar günlerce göz altında kaldığı yalan mı? Ya Türkiye’de?... Kaç kişi aylarca hapis yattı evinde “^Kapital” bulunduğu için. Şimdi onlar mason olamayacak mı yani?
Bir ülkede suç olan bir tutum ya da eylem, bir diğerinde hiç de öyle olmayabiliyor. Bu konuya Sayın MASON'un yaşadığı ABD açısından hatta oradaki eyaletler arasındaki farkı bile göz önünde tutarak bakarsak başka, Türkiye'deki durum açısından bakarsak başka... Türkiye'de bu bağlamda Türk Ceza Kanunu bilmem kaç kere değişikliğe uğradı şu son elli yıl içinde.
Herhangi bir ülkedeki bir mason örgütü kendini o ülkenin yasalarının üzerinde görmez. Bunu açık seçik bir şekilde ortaya koyalım. Bizim ülkemizde suç sayılan bir eylem nedeniyle Masonluğa alınamayacak olan bir kişinin bir başka ülkede karşı karşıya olduğu nedir, ona bakalım. Masonluk açısından bunların hepsini bir ortak paydada değerlendirebilmek için ise, Masonluğun Anayasası’na bakmak doğru olmaz mı?
İşte benim yapmış olduğum onu önermek… O anayasa bulunmaz Hint kumaşı değil. Üstelik Türkçe çevirilerine (kimisi pek kötü yapılmış olsa bile) kolayca ulaşılabiliyor. Ben bir de ipucu verdim; ikinci maddeye bakılmasını önerdim.
Sonuç: Sayın asimov’un dediği bir düzeye kadar doğru. Sayın MASON’un dediği ile benim dediğim arasında bir çelişki var. Fakat bu, Sayın asimov’un dediğince öyle 180 derecelik bir çelişki, bir taban tabana zıtlık değil. Sadece bir farklılık. Sayın MASON bundan beş yıl önceki yazısında pek ayrıntıyla girmemeyi yeğlemiş. Biz ise burada ayrıntıya girmiş durumdayız.
Bakın aklıma ne geldi?... Bir mason örgütünde üye olarak kalabilmek için Masonluğa girmek için gerekli olan bireysel koşulların Masonluğa girdikten sonra da korunur durumda olması zorunludur. Bir diğer deyişle, Masonluğun kabul etmediği türde (Sayın MASON’un deyişine göre “herhangi bir”) suç işleyen kişinin, o mason örgütünün üyeliğinden çıkarılması gerekir. Nitekim bu işlem yapılır da…
Şimdi…
Türkiye’de birçok yazarımız, birçok gazetecimiz, birçok politikacımız, şu ya da bu nedenle ama bir yüz kızartıcı suçtan ötürü değil de yazdıklarından ya da politik tutumundan ötürü yargılanarak hapis yattı. Bunların arasında mason olduğu bilinenler de var. Ne olacak şimdi?