Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Dünyadaki Tanınma Durumu  (Okunma sayısı 10942 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 20, 2015, 08:20:20 ös
Yanıtla #10
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Bu konuyu bir başka türlü değerlendirmek, daha yararlı olabilir.

Tanıma Koşulları gibi bir konu Türkiye'deki masonlar için 1957 yılı öncesinde gündeme girmemiş. Girse bile, üzerinde durulmasına değer görülmemiş.

Bu dediğim gelişigüzel bir yorum değil. Bunun böyle olduğu önce Büyük Şark sonra Türk Mason Dergisi adlı masonik yayınlarda görülüyor.

1957 yılında önemli bir değişiklik olmuş. Ne olduğunu ben söylemiş olmayayım; bu konuyla ilgilenenler biraz dikkat ederlerse bulur.

Asıl sorun da bu değişikliğin neden ve niçin olduğu...

(Kraldan çok kral taraftarı sözü ise, hariciler için değil, Yönetim ile yakın bağlantısı olmayan masonlar için söz konusu.)
« Son Düzenleme: Nisan 20, 2015, 08:39:43 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 20, 2015, 08:47:53 ös
Yanıtla #11
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

1 Nisan 1957 tarihindeki Büyük Daimi Heyet toplantısı diye başlayan yazıyı okudum.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Nisan 21, 2015, 07:36:54 öö
Yanıtla #12
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Peki, 1 Nisan 1975 tarihli Büyük Daimi Heyet Toplantısı'nda ne olmuş?

(Elbette şu "Büyük Daimi Heyet"in ne olduğunun da açıklanması gerek.)
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 21, 2015, 11:37:18 öö
Yanıtla #13
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Bu konunun kapsamında, Sayın Risus'un başladığı yön ile bağlantılı olarak bir başka şey geldi aklıma...

Hani kimileri Türkiye'deki ilk ulusal mason obediyansı olan Maşrık-ı Azam-ı Osmanî'yi, Yüksek Şûra'nın yani o tarihteki adıyla Şûrayı Aliyi Osmanî tarafından kurulmuş olduğunu ve bunun yanlış bir iş olduğunu ileri sürüyor ya!...

Doğru!...  Öyle olsaydı, bu yanlış bir iş olurdu.

Fakat öyle değil.

Bu konuyu 1948 yılı için söylerseniz, bir geçerliği var. Fakat 1909 için geçerliği kesinlikle yok.

Yok çünkü öyle olsaydı bu obediyansın niteliği "Maşrık-ı Azam" (Büyük Doğu) olamazdı. Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti'ne (o zamanki deyişle Kadim ve Makbul İskoç Riti'ne) bağlı olarak ancak Mahfil-i Azam (Büyük Loca) olabilirdi. Maşrık-ı Azam adının alınışı, birden çok ritte çalışma düşüncesinin var oluşundan kaynaklanıyordu.

Ancak bu hiçbir zaman olmadı. Maşrık-ı Azam ile Şurayı Alî arasında yapılan konkordato da buna elvermedi.

Ancak bu olanak yani locaların başka bir ritte de çalışabilmesi, kuramsal olarak 1935 yılına kadar sürdü. Kuramsal olarak çünkü 1930 yılında bu bağlamdaki bir girişim,  çok sert bir tepkiyle karşılanmıştı.

Bu konuya objektif bir gözle bakılacak ise, bunların da ortaya konulması gerekir.

Dahası da var ama kimseyi üzmemek için bu kadarla yetinelim.
 
« Son Düzenleme: Nisan 21, 2015, 11:40:31 öö Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 27, 2015, 01:07:32 öö
Yanıtla #14
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 201
  • Cinsiyet: Bay

İlhami Soysal'ın kitabında şöyle bir mektuptan bahsediliyor:

"En Saygıdeğer Froessel kardeşim,

Masonluğun vazgeçilmez koşullarından bazı esaslı kavramların yanlış anlaşılmasını önlemek üzere Tüzük ve Ritüelleriizde yapmış olduğumuz değişiklikleri öğrenmekten memnun olacağınızı biliyorum. Şimdi açık olarak görülüyor ki:

  • Kainatın Ulu Mimarına müphem bir kuret olarak değil,Kutsal Kitaplarda anlatılan manevi bir varlık olarak inanıyoruz.
  • Kutsal Kitaplarda öğretilen ruhun ölmezliğine inanıyoruz.
  • Türkiye'deki bütün Localarımızda çalışma esnasında Kutsal Kitapların açık olarak bulundurulmasını ve Gönye ile Pergel'in ait olduğu dereceye gmre yerleştirilmesini temin ettik.
  • Yeminleri Kutsal Kitaplarla Gönye ve Pergel üzerine el koyarak yapılmasını kesinlikle temin ettik.

Halen Türkiye'de 8'i Ankara'da, 17'si İstanbul'da ve 7'si İzmir'de olmak üzere 32 locamız vardır.

Aşağıda isimlerini verdiğim Büyük Localarla dostlu kurduğumuzu ve kendileriyle büyük Temsilciler teati ettiğimizi bildirmekten mutluluk duymaktayım:

Hollanda Büyük Locası
Kansas Büyük Locası
İsviçre Alpina Büyük Locası
Almanya Birleşik Büyük Locaları

Kardeşçe Sevgilerimle
Dr. E.N. Egeran
Büyük Katip"

Gönye, pergel, kutsal kitap işini kolaylıkla hallettiler fakat o zamanki 30 locanın nasıl kurulduğu ve nereden berat aldığı İngiltere Birleşik Büyük Locası için daha önemliydi...
Serius est quam cogitas.


Nisan 27, 2015, 08:11:15 öö
Yanıtla #15
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Nicolus'un İlhami Soysal'ın kitabından aktararak verdiğini belirttiği mektup ve bu konudaki diğer yazışmaların neredeyse tümü daha önce Enver Necdet Egeran'ın "Gerçek Yüzüyle Masonluk" adlı kitabında zaten verilmiştir.

Bu mektup, 1960'lı yıllarda Türk Masonluğu'nun niteliğinin değiştirilmesi amacıyla yapılmış olan girişimlerin bir örneğini yansıtır. Gerçeklerden çok Türkiye'deki büyük locadan istenilenlerin, diplomatik bir düzeyde kabul edilebilmesi bakımından kullanılmış olan anlatımın özelliğini ortaya koyar.

Aslında kutsal ktitaplar ile gönye ve pergelin kullanımı Türk Masonluğu'na o tarihte getirilmiş yeni bir olgu değildir; zaten vardır. Öteden beri olan bir şeydir. Belirtilen tarzdaki inançlar ise, bireysel bir nitelik taşıdığından, tüm Türk masonları adına böyle bir beyanda bulunulmuş olması yanlış bir iş olmasının ötesinde yalandır.

İşin ilginç yanı, o tarihlerde, önceki tanıma koşulları (Conditions of Recognition) uyarınca  şu "ruhun ölmezliği inancı" (a faith in the immortality of soul) üzerinde direten İngiltere Birleşik Büyük Locası, yakın geçmişimizde, bir mason örgütünü kendince düzenli (muntazam - aslı İngilizcede regular) olarak tanınabilmesi için aranılan koşullardan, masonluğa alınacak bir kişinin ruhun ölmezliğine inanması gerektiğine ilişkin koşulu kaldırmıştır.

Evrensel nitelikli Masonluğu hiç umursamadan, kendince bir şeyler yapıyor. Kurallar ve koşullar koyup, kaldırıyor. Kensini hâlâ Dünya Masonluğu'nun tek otoritesi sanıyor ve öyle satmaya çalışıyor.

Acaba bu sonuncu değişiklik, bu yumuşama niçin?       
 
 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 27, 2015, 11:08:17 öö
Yanıtla #16
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

Sayın ADAM'ın iletisinin sonunda sormuş olduğu sorunun yanıtı kısaca şöyle verilebilir mi?: "Çin" belki biraz da Japonya.
enelsır


Nisan 27, 2015, 07:32:20 ös
Yanıtla #17
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

İngiltere hemen her konuda kendini dünyada kural koyucu,koyduğu kurallarıda dayatan bir ülke.Durum mason'luktada farklı değil.İlginç olan sanırım inanç ta değil daha başka bir şey,köklerden gelen bir durum bu.Avrupada yüzyıllardır süren bir klanlık var,anglosakson,frank ve germen klanlığı.Frank ler ve germenler birbirlerini zaman zaman yeselerde dost olabiliyorlar,anglosaksonlar daha farklı.Bu durum avrupa birliği içindede var.İngiltere ab.üyesi ama euro ya üye değil,üstelik Almanya ve Fransa gibi kendini kasmıyor ve hep euro dolar savaşınında dışında kalıyor.İngiltere çok farklı bir ülke,mason'luğa getirdiği kuralları ve bakış açısını aslında birazda ingilterenin bu söz sahibi olma durumunda aramak lazım.

Hiç umursamadan değiştirdiğine göre umursanacak kadar kıymetli olmadığındanda olabilir bu kurallara bağlı olmamaları.

karahan
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Nisan 27, 2015, 10:07:40 ös
Yanıtla #18
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 201
  • Cinsiyet: Bay

Peki UGLE tarafından tanınmış bütün Büyük Localar UGLE'yi tanımaktan vazgeçse ve UGLE yalnız başına kalsa nasıl olurdu?
Serius est quam cogitas.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2421 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 10, 2009, 10:31:35 ös
Gönderen: Mozart
4 Yanıt
4443 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 19, 2012, 02:57:50 ös
Gönderen: Tij
0 Yanıt
3706 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 19, 2009, 11:30:56 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
2900 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 17, 2010, 03:08:58 öö
Gönderen: R.e.S
8 Yanıt
10799 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 18, 2011, 10:22:28 ös
Gönderen: Escalation
3 Yanıt
6023 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 17, 2011, 02:27:57 ös
Gönderen: triocharger
3 Yanıt
3317 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 02, 2015, 01:57:44 ös
Gönderen: mbulut
4 Yanıt
3146 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 25, 2015, 06:55:42 ös
Gönderen: Risus