Eleştirilerim tek bir kişiye değil hepinize aslında, birbirini stres atarmışçasına gözlemleyen ve yorum yapanlara, ayırmaya kasanlara.
Bence artık hepiniz birbirinize negatif enerji kusmayı bırakıp gerçekleri daha özüyle analiz etmeye başlayabilirsiniz. İyiliği amaç edinip kötüye odaklanmak nedir ?
Bu olay ülkelerden veya milliyetlerden daha üstte yer alan bi mücadelenin yalnızca bi parçası. Taraflarda kimlerin yer aldığını anlayabilmek için medya kuruluşlarını takip etmek sizi gitmeniz gereken sokağın tersine yönlendirir. Yorumlarınız&aktarmalarınız okundukça ortamdaki insanların görüşleri bu yönde şartlanıp daha kapalı bi bakış açısıyla yollarına devam etmelerine neden oluyor yani kısacası insanlar dar yorumlar yapıp okuyanları da darlaştırıyor.
Yani... Kendisine doğum ile bahşedilen özgürlüğün getirilerini farkedemeyecek insanlar, korkarlar ve büyütüldükleri zamanlarda bir alfa erkeğinin varolan belli topraklardaki bi sürüyü diğer topraklardaki sürülerden daha iyi yönetebilecek bi lider olacağını düşünürler. Mahkum edildikleri tek şey ya sağdaki ya da soldakini seçmektir, bu böyle yaptırılmasa bile böyledir, doğanın kuralı ama aynı zamanda insanın seçimi - önemli olan seçim yapmamaktır belki de. Tabi paranız varsa o cezayı ödersiniz. Yaptığım esprileri anlayabilen bi insan varmı burda?
Bazı insanlar alfa erkeğini seçerler dört duvar arasında yaşarlar, akşam haberlerinde 100 km ötede fakirlikten paralı askerlik yaptıramayan ailelerin evlatlarının haberlerini izler yorum yapar ama bu sorunları tartışmayı ATLAMAK yerine herşeyi laf salatasına çevirirler. Hepsinin üstünde yer alan bi bütünlüğü mutsuz hayal güçleri alamaz yani, bunu resmedebilmek akıllarına gelmez gelemez korkarlar, anne eteğinin altına kaçarcasına sıkılmaktan kaçıp arkadaş ortamında sağda solda sırtlarının sıvazlanmalarına ihtiyaç duyarlar ama içinden çıkamadıkları o ikilemle yüzleşemezler. Siz burda her bilimin dengesini savunmak yerine bilimin dalları olduğuna inanmak isteyenlersiniz, doğuştan ayrımcısınız ve bunu gerçekten farkettiğiniz ana kadar da kölesiniz. Lütfen bu sayfadan ayrıldıktan sonra birisiyle sohbet ederken sessizliğe gömülüp biyere gözünüz dalmasın, hep konuşun bundan güç alıyosunuz.
Insan egosu olan bir hayvandır. Günümüzdeki eğitim de bilerek 2012 yılına gelmemize rağmen düşük kaliteli tutulur ki, pavlov şartlanmış şekilde kalsın ve ağzından akan salyaları temizleyip gözlerinin ışıltısıyla ben nerde yaşıyomuşum? sorusunu sormasın, diplomasını alsın işe girsin ve vergi ödeyip elimizi sıksın. Ya da tarih okusun ama gözüne sokulan ENDÜSTRİ DEVRİMİ VE BİZE KATTIKLARI
gibi bilgilerle dolu olsun.
Gözünüzü dürten gerçeklik avucunuzun içinde duruyo da sürekli geri atıp başkalarına devredip duruyosunuz, sonra TSK'ymış Bülent Ersoymuş Mehmet Ali Birandmış konuşacak çok şey bulursunuz kendinize.
Biz hayatımızı fazla önemsemeye şartlanmışız gibime geliyor bazen. Bu gözlerden bakan ve klavyeyi kullanan bu parmakların sahibi, gözlemleyici, o kadar değerliymiş ki, bütünlüğü üstün tutamazmış, boyun eğmezmiş gibi. Hayattan sonrasını göremiyorsa, öncesindekinin devamı olmayacak korkusuna kapılıyor bilinçaltında programlı olarak, devamlı bi sürecin parçası olduğunu hayal edemiyor ve kendi hayatına daha fazla önem vermeye doğuştan programlanıyor. Kırmızıya yoğunlaşan boğa tasmasını nasıl görsün ? Genlerle alakalı. Miyavlayan bir kedi sürüsüyle konuşan insanlar arasında bazen hiç bi fark olamayabiliyor. Bu yüzden diyorum, dansedin en azından vücudunuz faydalansın, spor yapın, nasıl olsa hiç birşey değişmiyor, değişmeyenler sağlıklı kalsın bari.