Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Nükleer Santrallerin önemi yararları ve Zararları  (Okunma sayısı 19105 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 20, 2007, 02:46:32 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

)Santral Türleri

Bir ülke elektrik enerjisini hemen hemen her alanda kullanır.Bu elektrik enerjisini santrallerden sağlanır.Santraller üç gruba ayrılır.
a)Hidroelektrik santralleri
b)Termik santraller
c)Nükleer santraller

Hidroelektrik santrallerde suyun potansiyel enerjisinden, termik santrallerde yakacaklar yakılmasından ve nükleeer santrallerde Atom un çekirdeğinin parçalanmasından açığa çıkan enerji kullanılılır.

2)Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi
Nükleer santralde enerji,istasyonun merkezindeki reaktörün içinde üretilen ısıyla sağlanır.Bu ısı,uranyum atomunun zincirleme reaksiyonu sonucu elde edilir.Bu reaksiyon kontrollü bir şekilde yapılır.Nötronların sürati önce modülatörden geçirilerek yavaşlatılır ve böylece diğer çekirdekleri parçalamaları kolaylaştırır.Reaktörde açığa çıkan nötronlar emme yeteneği olan kontrol çubukları vardır.Buradan nötronları bırakarak veya çekerek reaksiyonlar kontrol altına alınır.Bölünen uranyumatomları ısı verir.

Çubuklardan çıkan bu ısı reaktörün çevresini saran gaz tabakası tarafından emilir.Isınan gaz,ısı değiştiricisi de denilen ısı eşanjörüne alınır.Bunlara ısı değiştiricisi de denmesinin nedeni,gazda bulunan ısıyı ufak boruların içindeki suya vermeleridir.Isı eşanjörünün üstündeki su,aşırı ısınma sonucu buharlaştırılır.Bu şekilde oluşturulan buhar sadece yüksek bir ısıya değil,aynı zamanda yüksek bir basınca da sahiptir.Bu yüksek basınç ve sıcak buhar kalın borular aracılığıyla türbinlere yollanıTürbin içinde bulunan pervane basınlı gazla döner,türbin jeneratöre bağlıdır ve süratle dönünce enerji üretir.Oluşan buhar yeniden ısı haline gelir,su yine buharlaşır.

Uranyum sadece su üretmez,radyasyon da üretir ve radyasyon insan sağlığı için son derece zararlı ve tehlikelidir.Bu nedenle reaktör içindeki reakasiyonu dışarıya çıkaramayacak şekilde çelik ve çok kalın betonla örtülüdür.Kontrol odasında herşey büyük bir dikkatle monitörden izlenir.Burada çalışanlar oluşan elektrik enerjisinin büyük bir kentin enerji ihtiyacını karşılayacak kadar olmasını sürekli bir şekilde denetler.

Atıkların Korunması ve Saklanması
Sonunda reaktörün içinde yeterli ısıyı üretecek enerji kalmaz. Uranyum atomlarındaki enerji tükenmiştir.Bu çubuklar son derece sıcak hem de taşıdıkları radyasyon nedeniyle tehlikelidir. Bu nedenle özel,kalın muhafazalı yöntemlerle alınırlar.

Uranyum çubukları soğuyuncaya,radyasyon normal seviyeye gelinceye kadar suyun altında muhafaza edilirler.Zamanı gelince de bunlar kalın muhafazalar içinde dikkatle analizlerinin yapılacağı istasyonlara nakledilirler.Burada yapılan analizler sonucu radyasyon seviyesi yüksek olanlar ayrılır. Radyasyonu normal düzeye inen katı cisimler toprağa gömü- lürken,sıvı denize verilir.Radyasyonu yüksek olanlar,bu amaçla yapılmış özel binalara alınır.Reaktörümüzde uranyum atomlarının bölünmesiyle elektrik üretmeye daha yıllarca devam eder.

1kg uranyumun vereceği enerjiyi ancak 25ton kömürün yanmasıyla elde edilir.Uranyum çok daha fazla enerji üretebilir ama işlem sırasında sadece %1′i kullanılır.

Bugün İngiltere’nin elektrik enerjisinin %20’sini ve gelecekte daha çok bu enerjiyi karşılayacak olan uranyum sağlar.
Nükleer Santrallerin Önemi ve Zararları
Nükleer santrallerde atom çekirdekleri parçalanarak enerji sağlanır.Atomun çıkardığ ısı enerjisi yüksektir,ama çıkardığı radyasyon ancak özel binalarda veya kurşun mezarlarda saklanır ve uzun yıllar radyasyon yayar.

1970′li yıllarda yaşanan petrol darboğazında Nükleer enerjiyle kurtulunmuş ama saklanması da çok pahalı olduğundan talep azalmıştır.

Ayrıca santraldeki ufak bir sızıntı milyonlarca canlının radyasyona maruz kalmasına sebep olacaktır.Örneğin;1986 yılında Rusya’da Çernobil Nükleet Santrali’ndeki sızıntıdan 3milyon insan radyasyona maruz kalmış,radyasyon,Karadeniz kıyılarına kadar ulaşmıştır.

Türkiye’de de 1976′dan beri Akkuyu’da nükller santral kurulması gündeme gelmiştir ama çevre örgütlerinin baskılarıyla ertelenmiştir.Ayrıca 25km açığından geçen Ecemiş Fayı’da burayı tehdit etmektedir.



Temmuz 20, 2007, 02:47:04 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

ATOM ENERJİSİ İLE İLGİLİ KURULUŞLAR
1)Atom Enerjisi Ajansı(Uluslararası)
Birleşmiş Milletlerin koruyuculuğu altında,özerk eğilimde hükümetler arası örgüt.957′de kuruldu,merkezi Viyana’dadır. Genel amacı,atom enerjisinin tüm dünyada barışa,sağlığa ve refaha katkılarını çabuklaştırmak ve arttırmaktır.5 Mart 1970′te yürürlüğe giren nükleer silahların yayılmasının önlenmesi antlaşması ajansı,atom ve enerjisinin barışçı amaçlarla kullanılmasının nükleer silah üretimine yol açmaması için çalışmalar yapmakla görevlendirilmiştir.IAEA 110 üye devleti biraraya getirir.Türkiye, 14 Haziran 1957 tarihi ve 7015 yasa uyarınca ajansa üyedir.

2)Atom Enerjisi Kurumu(Türkiye)
Türkiye’de,atom enerjisinin kalkınma planlarına uygun olarak,barışçı amaçlarla ve ülke yararına kullanılmasını sağlamak;temel ilke ve politikalar belirleyip önermek; Bilimsel teknik ve idari çalışmalar yapmak, düzenlemek, desteklemek,kordine etmek ve denetlemek üzere yasayla kurulmuş bir kamu tüzel kişidir. 6821 sayılı yasayla 956′da kurulan Atom Enerjisi Komisyonu’nun yeniden örgütlenmesine ilişkin 2680 sayılı yasa uyarınca 1982′de faaliyete geçen Atom Enerjisi Kurumu(kısa adıTAEK)Atom Enerjisi Komisyonu,Danışma Kurulu,İhtisas Daireleri ve bağlı kuruluşlardan oluşur.TAEK başkanı,konusunda bilgi ve uzmanlık sahibi kişiler arasından başbakan tarafından seçilir ve ortak kararname ile atanır.Atom Enerjisi Komisyonu,TAEK başkanının başkanlığında başkan yardımcıları,Milli savunma,dışişleri enerji ve tabi kaynaklar bakanlıklarından birer üye ile nükleer alanda eğitim,öğretim ve araştırma yapan dört öğretim üyesinden;Dannışma Kurulu da nükleer alanda çalışan öğreten üyeleri ile öteki ilgili kamu kurum ve kuruluşlarındaki uzmanlar arasından,Atom enerjisikomisyonu’nun önerisi ve başbakanın onayı ile görevlendirilen kişilerden oluşur.Kurumun başlıca ihtisas daireleri;Nükleer güvenlik dairesi;Radyasyon sağlığı ve güvenliği dairesi; Araştırma-geliştirme-koordinasyon dairesi ve Teknoloji dairesi’dir.Kurum,ayrıca nükleer alanda çalışmalar yapmak üzere,araştırma ve eğitim merkezleri,laboratuvarlar,deneme merkezleri ve güç üretimine dönük olmayan pilot tesisler gibi bağlı kuruluşlar oluşturulabilir.Halen kuruma bağlı olarak çalışan dört kuruluş bulunmaktadır: 1962′de İstanbul‘da kurulan Çekmece nükleer araştırma ve eğitim merkezi, 1966′da Ankara‘da çalışmaya başlayan Ankara nükleer araştırma ve eğitim merkezi,1981′de kurulanAnkara-Lalahan veteriner hekimlik hayvancılık nükleer araştırma enstitüsü,1986′da

Karadeniz Üniversitesi’nde kurulan ve 1987 yılında çalışmaya başlayan Deniz ve çevre radyobiyolojisi araştırma enstitüsüdür.

3)Nükleer Bilimler Enstitüsü
Ankara’da Hacettepe Ünüversitesi’ne bağlı olarak nükleer bilimler alanında lisansüstü eğitim ve araştırma yapan yükseköğretim kurumudur.1982′de kurulan enstitü, Türkiye’de nükleer teknoloji’nin kurulup geliştirilmesi için gerekli bilimadamlarını yetiştirmeyi amaçlar;nükleer reaktör tasarımı ile ilgili çeşitli düzeylerde araştırmalar yapar.Çalışmalar arasında nötronik alanındaki ve termikleşme hesapları ile ilgili kurumsal ve sayısal araştırmaların yanında,deneysel araştırmalar da yer alır;nötron etkinleştirme konusundaki çalışmalar sürdürülmektedir.

4)Nükleer Enerji Ajansı
Ekonomik işbirliği ve kalkınma teşkilatı üyesi Avrupa ülkeleriyle Avust-ralya,ABD,Kanada ve Japonya’nın üyesi olduğu kuruluştur.Avrupa toplulukları komisyonudur.

Nükleer enerji ajansı’nın çalışmalarına katılır.Kuruluşun merkezi Paris’tedir.Amacı,nükleer enerjinin barışçı amaçlarla kullanılmasını uyumlu bir biçimde geliştirmektedir. Öteki ululararası kuruluşlarla ve özellikle de Uluslararası atom enerjisi ajansı ile işbirliği yapar.



Mart 12, 2009, 07:32:29 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Türkiye bir su cenneti olmasına rağmen termik santral vb.kurulmasına hız veriliyor ve türkiye ve dünya gitgide tehlikeli bir hal alıyor cevre dostları buna dur demeli insan sağlığını düşünen herkes el uzatmalı buna dur demeliyiz.


Mart 13, 2009, 12:46:49 öö
Yanıtla #3
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 181
  • Cinsiyet: Bay

Türkiye bir su cenneti olmasına rağmen termik santral vb.kurulmasına hız veriliyor ve türkiye ve dünya gitgide tehlikeli bir hal alıyor cevre dostları buna dur demeli insan sağlığını düşünen herkes el uzatmalı buna dur demeliyiz.

Neyi engelleyeceksin? Bir doğa olayını  mı? Ebediyen hidroelektrik sant. ile mi yaşıcaz? bu kadar korkmayın bu bor ve toryum enerjisinden....Herşey bir doğa olayı; üremek,ölüm,çürümek,doğum... hepsi. ve engeller,yıkımlar biz insanları daha güçlü yapıyor ve alışıldık kılıyor. Dünya daha kötüye gitmiyor. Elbette üşümemek için kömür çıkartıcaz,hoş eşlerimizi tatmin etmek için onlara kürt vericez ve düşmanın işini daha kolay bitirmek için nükleer bombalar ve çocuksu misketler atıcaz.... bu kadar korkmayın dengeyü oluşutran türler değişir veya yok olurlar ama dengenin sayısı değişmez.


Mart 13, 2009, 10:40:37 öö
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

sayın de_hund biz insan sağlığı açısından böyle bir iş yapılmasını söyledik ama termik santraller yerine bir tane nükleer santral daha faydalı ve zararı daha az olacaktır.


Mart 13, 2009, 11:38:47 öö
Yanıtla #5
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 784
  • Cinsiyet: Bay

%100 kusursuz tasarım, uygulama olursa ve öngöremediğimiz doğal felaketler olmasa demek istediniz herhalde  :D

sayın de_hund biz insan sağlığı açısından böyle bir iş yapılmasını söyledik ama termik santraller yerine bir tane nükleer santral daha faydalı ve zararı daha az olacaktır.


Mart 13, 2009, 07:16:52 ös
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

%100 kusursuz tasarım, uygulama olursa ve öngöremediğimiz doğal felaketler olmasa demek istediniz herhalde  :D

sayın de_hund biz insan sağlığı açısından böyle bir iş yapılmasını söyledik ama termik santraller yerine bir tane nükleer santral daha faydalı ve zararı daha az olacaktır.

Tabiki de nükleer tehlike olarak termikten daha zararlıdır ama full eksiksiz yani kusursuz yapılırsa hiç bir tehlikesi olmaz elektrik üretimide daha iyi olur kanısındayım.


Mart 13, 2009, 07:30:19 ös
Yanıtla #7
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

kusursuz yaptığınızı farzedelim, nükleerin tüm tehlikesini sona erdiriyor mu bu? peki radyoaktif atıklar ne olacak?  Radoyaktif yakıtların etrafa sızmadan saklanması için kaç yıl gerekli önlemlerin alınması lazımdır? bunun maliyeti nedir? teknik açıdan bu mümkün müdür?
Enerjinin ekonomik boyutunu göz önünde tuttuğumuz kadar sosyal ve çevre boyutuna da dikkat etmeliyiz.


Mart 13, 2009, 08:22:42 ös
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

sanırım bunu yapanlar bunlarıda düşüneceklerdir diye düşünüyorum yoksa milyon hatta milyar dolarlık tesisi boşa kurmuyorlar sayın skullG


Mart 14, 2009, 02:22:12 ös
Yanıtla #9
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

acaba düşünüecekler midir? :)

peki o zaman gelişmiş ülkelerde su anda devam eden nükleer santral inşaatı var mı acaba ?


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
36 Yanıt
18286 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 17, 2012, 06:06:14 ös
Gönderen: yazbenide
0 Yanıt
2800 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 05, 2011, 11:45:39 ös
Gönderen: AQUA
0 Yanıt
5398 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 07, 2011, 09:23:55 ös
Gönderen: AQUA
29 Yanıt
18202 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 21, 2012, 04:17:27 ös
Gönderen: karahan
E-Ticaret Ve Seo Önemi

Başlatan Bireyci Internet

4 Yanıt
3936 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 21, 2013, 04:50:26 ös
Gönderen: kerberos
0 Yanıt
11426 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 01, 2014, 06:36:13 ös
Gönderen: ABCDEF
0 Yanıt
1782 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 23, 2015, 12:49:44 ös
Gönderen: propulsion
15 Yanıt
10992 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 03, 2015, 03:56:56 ös
Gönderen: propulsion
3 Yanıt
4748 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 07, 2015, 06:16:19 öö
Gönderen: Risus
0 Yanıt
6728 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 21, 2015, 03:28:21 öö
Gönderen: Risus