Sayın Masor1976,
Darwin evinde oturup, aklına gelen bir şeyleri yazmadı. Yıllarca araştırma yaptı, bir çok ülkeyi gezdi. Bizim yaptığımızsa buradan işimize gelmeyen şeyler için ona buna lanet okumak.
Tabiki anlattığım şekilde bir gelişme yaşadı insanlık. Ancak maymun türünden bir kola ait ayakta durmaya başlamış bu yüzden ellerini daha çok kullanmaya ayırmış olabilir. İnsan vücudunun çalışma şekli beyninde yapısını etkiler. Her canlının vücuduna oranı farklı bir beyin taşıması belkide bu yüzdendir. Bu yüzden Darwin sadece benim dediğimi dememiş koca bir araştırma yapmıştır, ben sadece bir kısmını açıkladım. Bazılarının çok bilmişliğine bir şey diyemem ama gerisi benim haddime düşmez.
Sadece, inandıklarımıza, kendimize ait gerçekler ve kurduğumuz dünyaya ters diye ona buna sataşmak aptallığın en güzel tanımıdır. Ne kadar ters gelirse gelsin, ne kadar dünyamızı yıksa da, canımızı sıksa da bazı gerçekleri değiştiremiyoruz. O zaman dünyamızı ve inançlarımızı değiştirmekten başka çaremiz kalmıyor. Kimileri bunu yapmayıp hayatının sonuna kadar ayak diretebilir. Kendileri bilir. Yaşanmamış koca bir hayat. ATAmızın dediği bir laf buraya uyuyor "Geldikleri gibi gidecekler".
Aşağıya bir sitede bu gün gördüğüm iki yazıyı ilave ediyorum.
Saygılarımla...
1
Neanderthaller 'mağara adamı' değilmiş
Ukrayna'da Neanderthallere ait mamut kemiğinden yapılmış ev bulundu.
Ukrayna'nın doğusunda arkeologlar, Neanderthallere ait mamut kemiğinden yapılmış bir evin kalıntılarını buldu. 44 bin yıl öncesine ait, 8 metre çapındaki evin, kemikten yapılması dikkat çekiyor.
Yaklaşık 30 bin yıl önce soyu tükenen Neanderthallerin mağaralarda yaşadığı düşünülüyordu.
Molodova kenti yakınlarında bulunan ev, aralarında kafatasları, çene kemikleri, dişler ve bacak kemiklerinin bulunduğu 116 kemikten oluşuyor. Bu kemiklerin büyük bir kısmının üzerinde boya ile oymalarla yapılmış süslemeler bulunuyor.
Evin içinde ise içleri külle doldurulmuş en az 25 mamut kalbi bulundu.
Araştırmacılar, Neanderthallerin ev yapmak için avlayıp yedikleri ve doğada ölü buldukları mamutların kemiklerini topladığını söyledi.
"Quaternary International" dergisinde yayımlanacak bulgular, Neanderthallerin kendi kültürleri olan ve hatta iletişim kurmak için ortak bir dil geliştirmiş insanlar olduğu varsayımını güçlendirdi.
Şimdiye kadar bulunan en eski bina, Japonya'nın başkenti Tokyo yakınlarındaydı. Yaklaşık 500 bin yıl öncesine ait olduğu sanılan ev, Homo erectus (dik duran insan) tarafından yere saplanan ahşap çubuklarla yapılmıştı.
______________________________________________________________________________________________
2
Yürürken görüntülendi!
Akciğerli balığı takibe alan bilimciler evrim sürecindeki 'ilk adımlar'ın suda atılmış olabileceğine dair önemli ipuçları elde ettiklerini düşünüyor.
Çekilen videoda bu balık, iki uzun arka yüzgecini akvaryumun tabanında arka ayak gibi kullanırken görülüyor. Ön yüzgeçler ise hareketsiz kalıyor ve hayvanın gövdesi, sadece arka yüzgeçlerin yardımıyla ileriye ittiriliyor.
Bilim adamlarına göre bu görüntüler, yürüme konusunda "ilk adımların" karada değil, bu balığa benzer türler tarafından suda atıldığına işaret ediyor. Bir diğer deyişle akciğerli balık, evrim sürecinde su canlıları ile kara canlıları arasındaki halkanın nasıl oluşmuş olabileceğinin canlı göstergesi.
Bulguları PNAS dergisinde yayınlanan araştırmada akciğerli balık Protopterus annectens türü incelenmiş. Çünkü bu balıklar, tetrapodlar olarak bilinen, insanlar, kuşlar, memeliler ve sürüngenlerin dahil olduğu dört kol ve bacaklı, omurgalı kara canlılarıyla ciddi benzerlikler gösteriyor.
Araştırmacıların amacı evrim halkasındaki en büyük değişimlerden birinin nasıl yaşandığını anlamak.
Chicago Üniversitesi'nden Heather King "Evrimdeki çok önemli olaylardan biri, bundan 360 milyon yıl önce balık türü şeylerin tetrapodlara dönüşmesi, sudan karaya çıkmasıydı." diyor ve ekliyor: "Akciğerli balıklar tetrapodlara benzediği ve türlerinin diğer örnekleri tamamen yok olduğu için, onları izlemeyi tercih ettik." Bu balık, hem solungaçlara hem de akciğer benzeri organlara sahip. Ama karada yürüyen diğer canlılarda bulunan kuyruksokumu kemiği, el ve ayak parmakları gibi önemli organları yok.
Çekilen görüntülerde bu eksikleri örtmek için yüzgeçlerini kıvırarak, ayağa benzer, yere basabilecekleri yüzeyler oluşturdukları görülüyor. Bu da yürüme yetisinin, el ve ayak parmakları oluşmadan ve canlılar karaya çıkmadan önce gelişmiş olabileceğini gösteriyor. Ekip şimdi bu balığın Afrika dışındaki türlerini de incelemeyi planlıyor.