Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kürt Açılımı:  (Okunma sayısı 8828 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 24, 2009, 01:39:55 öö
Yanıtla #10
  • Ziyaretçi

cevabımı aldım teşekkürler.


Ağustos 24, 2009, 02:01:39 öö
Yanıtla #11
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Arkadaşlar dostlar

Şu dönemde Türkiye'nin Türk Aydınları tehlikeyi farkındalar ve Türklüklerini kaybetmemek için sert, oturaklı ve keskin yazılar yazmaktadırlar, onlarda bilmektedirler ki Osmanlı bir Türk devleti olduğu halde son devirlerinde Türkleri köpekle eş değer tutmuş bir devlettir, Atatürk sadece aydınlanmayı sağlamamış, Türklüğü de tekrardan canlandırmıştır. Benim de yazdıklarımdan az çok görüşlerimi biliyorsunuzdur. Türkiye Türklerindir! Bunun aksi olmayacaktır, kimseye ama kimseye diğerinden daha fazla hak tanınmayacaktır. Benim Laz kardeşimin hakkı neyse Kürt kardeşiminde hakkı okadardır. Biz Türkler kendimizi bilmeliyiz, kendini bilmek demek Türkleri diğerlerinden ayırmak demek değildir, sadece ve sadece farkındalığı elimizden bırakmamalıyız. Topraklarımızı ne genişletmek ne de başka devletlerle birleştirmek istemeliyiz, sadece ve sadece herkezle kardeşçe yaşamalıyız, ancak bunları yaparken tekrar ediyorum Türk olduğumuzu, Türkiye'nin bize ait olduğunu unutmamalıyız.
Ancak şuna dikkat etmeli ve gaza, galyana gelmemeli, yollarda, sokaklarda, arkadaş ortamlarında kışkırtıcı sözlere konuşmalara kulak asmamalıyız. Hükümetin bu politikası kötüye gitmektedir, korkum odur ki eskiden olduğu gibi biz gençleri birbirine kırdırma politikası izlenecek gibi.
Aman sakın, sağ sol olaylarında Filistinde teröristlerle eğitim alan Deniz Gezmiş, arkadaşları gibi sol koyunlar ve diğer teroristler sağ koyunların oyununa gelmeyin. Böyle adamların peşinden gitmeyin, inanmayın okunmanıza işinize gücünüze bakın. Böyle adamlar Türkiye'yi kendi çapulcu fikirlerine tutsak etmeye çalışırlar, hapishane basarlar, adam öldürürler. Sonrada derler ki devlet yapmadı biz yaptık.
Kimsenin peşinden gitmeyin, gaza gelmeyin. Hükümet son günlerini yaşıyor, Sezen Aksu denilen  ero.nman, kendi bestesi olmayan şarkıların üstüne yatan, ayrıl.kçı olan, babası Fetyhullahçı Yamanlar kolejinin eski müdür olan bayana kulak asmayın. Onlar bugün varlar yarın yoklar. Biz afetsek, tarih onların bu kışkırtmalarını afetmeyecek.


saygılarımla
« Son Düzenleme: Ağustos 24, 2009, 02:13:37 öö Gönderen: M.Akyol »


Ağustos 24, 2009, 11:43:48 öö
Yanıtla #12
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Değerli arkadaşalar;

"Kürt kozu"üzerinden ülkemizde oynanan oyunun sonunun nereye varacağı uzun zamandır aşikar.Malesef adım,adım bu sona yaklaşıyoruz.Ancak kürt kardeşlerimizin farkında olmadığı,henüz idrak edemedikleri acı bir gerçek var.O da;bu kirli oyunun sonunda ençok,belkide tek zarar görecek kesimin iyi niyetli olan kürtler olacağı gerçeği.Bu ülkede mazallah iç savaş çıkarda,ülke bölünme aşamasına gelirse;batıda yaşayan,yatırım yapmış,yerleşmiş kürtlere ne olacak?Mecburen ikame ettikleri bölgeyi terk ederek geldikleri yere geri dönecekler.Orada ne yapacaklar....Koca bir HİÇ...Yapacak birşeyleri olsa zaten başka yerlere göçmek zorunda kalmayacaklardı.

Peki,ülke mazallah bölünürse güneydoğu anadolu bölgesi dışında yaşayan Türk vatandaşların kaybı ne olur?HİÇ....Güneydoğu anadolu bölgesinin,Türkiye'ye iktisadi anlamda ne katkısı vardır?HİÇ...Aksine bu bölge dışında kalan yerlerden,geriye göç olacağı için,yerleşik halkın istihdam fırsatları artacak,ödediği vergilerin kendisine hizmet olarak geri dönmesi sağlanacaktır.Kısacası ödediği verginin karşılığını,bugüne kadar olanın aksine kendisi alacaktır.

Peki,bölünme kimin işine yarar....Tabiki bu bölgede hesapları olan emperyal devletlerin...Kuzey Irak'ta olduğu gibi,kurulacak kukla bir devlet,onların hesaplarına hizmet etmekten öte bir işe yaramayacak,ortadoğuya girişte tampon bir bölge olmanın dışında bir vasıf taşımayacaktır.

Kürtler,kendi içlerinden çıkan,bu düşmanca zihniyeti fark ederek tasviye etmedikleri sürece,malesef yolun sonunda yaşanacaklar bunlardır.Bölünme olmaz da,bu zihniyet muhafaza edilerek,birliktelik devam ederse ne olacak....Çok daha kötü....Bunu düşünmek bile istemiyorum....Bu hızla devam eden çoğalma politikası sonucu,orta vadede kürt nufus,ülkede çoğunlu,dolayısıyla yönetimi ele geçirecek,tazeliğini koruyan ırkçı zihniyetin uygulamaları sonucu vatan toprakları,kangölünün eşliğinde binbir parçaya bölünecektir.Allah çocuklarımızı böyle bir felaketten korusun.

Bu sorunun çözülmesinde asil unsur olarak iyi niyetli kürt aydınlarını görüyorum.Onlar üzerilerine düşeni biran önce yapmazlar sa,mevcut karanlık tablo iyice kararacak ve telafisi olmayacak bir sürece gireceğiz.Mazallah....


Saygılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Ağustos 24, 2009, 12:48:57 ös
Yanıtla #13

cevabımı aldım teşekkürler.

Rica ederim:) Başka hususta yardımcı olabileceğim ve merak ettiğiniz -benim bildiğim kadarıyla- başka bir sorun ya da takıldığınız bir nokta varsa Size açıklama yapmaktan Onur duyarım.  Ayrıca Seviyenizin yüksekliğinden dolayı da Sizi tebrik ederim.

Saygılarımla,
« Son Düzenleme: Ağustos 24, 2009, 12:54:50 ös Gönderen: Isabell »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ağustos 24, 2009, 12:50:43 ös
Yanıtla #14

Bu sorunun çözülmesinde asil unsur olarak iyi niyetli kürt aydınlarını görüyorum.Onlar üzerilerine düşeni biran önce yapmazlar sa,mevcut karanlık tablo iyice kararacak ve telafisi olmayacak bir sürece gireceğiz.


Ben de umut ediyorum Sevgili Ceycet; şunu da ifade etmek isterim. Ülkenin bütünlüğünden ama belirli haklar çerçevesinde her zaman için haklı olanın yanındayım, haksızlığın da karşısındayım. Çünkü bir birey olarak ben ırk-din- dil farkı gözetmektsizin Insanlık Bilinci ışığında Tek Dünya Devletinin bir ferdi olmaktan gurur duyacağım gibi şuanki güncel Ulusların bir ferdi olmamın şuan için gerekli olduğu ancak zamanın gidişatına bağlı olarak ölür ya da yaşarsam bu bilinçle her zaman için yaşadığımı da vurgulamak isterim.

Saygılarımla:)
« Son Düzenleme: Ağustos 24, 2009, 12:55:53 ös Gönderen: Isabell »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ağustos 24, 2009, 01:31:01 ös
Yanıtla #15
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Bu sorunun çözülmesinde asil unsur olarak iyi niyetli kürt aydınlarını görüyorum.Onlar üzerilerine düşeni biran önce yapmazlar sa,mevcut karanlık tablo iyice kararacak ve telafisi olmayacak bir sürece gireceğiz.


Ben de umut ediyorum Sevgili Ceycet; şunu da ifade etmek isterim. Ülkenin bütünlüğünden ama belirli haklar çerçevesinde her zaman için haklı olanın yanındayım, haksızlığın da karşısındayım. Çünkü bir birey olarak ben ırk-din- dil farkı gözetmektsizin Insanlık Bilinci ışığında Tek Dünya Devletinin bir ferdi olmaktan gurur duyacağım gibi şuanki güncel Ulusların bir ferdi olmamın şuan için gerekli olduğu ancak zamanın gidişatına bağlı olarak ölür ya da yaşarsam bu bilinçle her zaman için yaşadığımı da vurgulamak isterim.

Saygılarımla:)


Sayın Sevil;

Irkçılığın hertürlüsü,günümüz insanına yakışmayacak şekilde ilkel unsurlar barındırıyor.Anadolu insanı binlerce yıldır birbirleri ile aile kurarak,çocuk sahibi olmuş.Günümüzde saf kan bir ırka sahip kim kalmış ki....Hagimiz fiziksel olarak atalarımızın bütün özelliklerini taşıyor?Benim eniştem kürt;ablam türk.İki çocukları var...Şimdi bunlar kendilerini tanımlarken nasıl bir sıfat kullanacaklar?Buna benzer binlerce örnek barındıran anadolu tarihini yadsımak mümkün mü?Dil,din,ırk ayırımı yapmadan,insan olmayı,millet olabilmenin asli unsuru olarak benimsemedikçe sorunlarımızı çözemeyeceğiz.Bizimle oynamalarına izin verdiğimiz sürece bu kan durmayacak.Bukadar aleni oynanan bu oyunları bozmak,ortak bir biliç oluşturmaktan geçiyor.Çocuklarımızın geleceği için ne yapıp edip bunu başarmak zorundayız.


Saygılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Ağustos 24, 2009, 06:23:57 ös
Yanıtla #16


Sayın Sevil;

Irkçılığın hertürlüsü,günümüz insanına yakışmayacak şekilde ilkel unsurlar barındırıyor.Anadolu insanı binlerce yıldır birbirleri ile aile kurarak,çocuk sahibi olmuş.Günümüzde saf kan bir ırka sahip kim kalmış ki....Hagimiz fiziksel olarak atalarımızın bütün özelliklerini taşıyor?Benim eniştem kürt;ablam türk.İki çocukları var...Şimdi bunlar kendilerini tanımlarken nasıl bir sıfat kullanacaklar?Buna benzer binlerce örnek barındıran anadolu tarihini yadsımak mümkün mü?Dil,din,ırk ayırımı yapmadan,insan olmayı,millet olabilmenin asli unsuru olarak benimsemedikçe sorunlarımızı çözemeyeceğiz.Bizimle oynamalarına izin verdiğimiz sürece bu kan durmayacak.Bukadar aleni oynanan bu oyunları bozmak,ortak bir biliç oluşturmaktan geçiyor.Çocuklarımızın geleceği için ne yapıp edip bunu başarmak zorundayız.


Biliyorum:) ben de aynı fikirdeyim şahsen ben şunu da belirteyim ki, MHP'li olan ve aynı zamanda benim için çok büyük bir Değer taşıyan çok Sevdiğim bir Kişidir de.. Ama ne ben O'nu Türk olarak ne de O beni Kürt olarak değil Insan olarak birbirimizi kabullendiğimiz için hiçbir zaman bir proplem teşkil etmemiştir. Bunu da bir örnek amacıyla belirtmek istedim. Anlayan anlar şekliyle, biraz daha açayım; böyle bu tür Dostlara her zaman sahibim. Hiçbir zaman dili ya da başka birşeyi en basitinden tut en önemlisine kadar benim için hiçbir zaman Dostalarımı kaybetmekten önemli olmamıştır. 

Saygılar.  
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ağustos 25, 2009, 11:51:47 öö
Yanıtla #17
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

GENELKURMAY BAŞKANI ORGENERAL İLKER BAŞBUĞ'UN
ZAFER HAFTASI MESAJI

( 25 Ağustos 2009 )

      Ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde gerçekleştirilen bağımsızlık mücadelesinin son halkası olan Büyük Zafer'in 87'nci yıl dönümünü kutlamanın coşkusunu yaşıyoruz.

      Zafer Haftası, 26 Ağustos 1922 günü sabahı KOCATEPE'den yapılan topçu ateşleriyle başlar ve 9 Eylül günü Türk Ordularının İzmir'e girişi ve İzmir'in kurtuluşu ile sona erer.

      ATATÜRK, Büyük Taarruz'u ve Büyük Zafer'i şu şekilde anlatır:

      "Türk milletinin burada kazandığı zafer kadar kesin neticeli ve bütün tarihe, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yön vermekte kesin tesirli böyle bir meydan muharebesi hatırlamıyorum. Hiç şüphe etmemelidir ki yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı. Ebedi hayatı burada taçlandırıldı."

      Büyük Taarruz ve Büyük Zafer, Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşu ve gelişimine yol açan devrimin başlangıcıdır. Mustafa Kemal ATATÜRK'ün yoksul bir halktan hem bir ordu hem de bir millet yaratarak gerçekleştirdiği bu inanılmaz devrim, Türkiye Cumhuriyeti'ne laik, sosyal, demokratik ve hukuk devleti niteliklerini kazandıran bir devrimdir.

      Bu eşsiz zaferi kazandıran ve devrimi geçekleştiren başta Başkomutanımız Mustafa Kemal ATATÜRK ve kahraman silah arkadaşları olmak üzere bu mücadelede hayatlarını kaybeden ve bugün o eşsiz zaferin kazanımlarını yurdumuzun her karış toprağında canlarını vererek koruyan aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz.

      Anayasa'nın değiştirilmesi teklif bile edilemez olan 3'üncü maddesinde ifade edildiği gibi "Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe'dir." Türk Silahlı Kuvvetleri, ATATÜRK tarafından bizlere emanet edilen ve Anayasa'nın 3'üncü maddesinde de belirtildiği şekilde; Türkiye Cumhuriyeti'nin ulus-devlet ve üniter-devlet yapısının korunmasında taraftır ve taraf olmaya da devam edecektir.

      Ülkelerin ve milletlerin bütünlüğünün korunmasının bir bedeli vardır. Türk Silahlı Kuvvetleri; bu bedelde kendisine düşen tarihi görev ve sorumlulukların bilinci içerisindedir.

      Bugüne kadar bölücü terör örgütü ile mücadelesinde 5003 evladını şehit veren Türk Silahlı Kuvvetleri, Anayasa ve yasalar çerçevesinde, bölücü terör örgütüne karşı bugüne kadar dünyada eşine hiç rastlanmayan bir başarı ve özveriyle yürüttüğü mücadeleye bundan sonra da artan bir kararlılıkla devam edecektir.

      Türk Silahlı Kuvvetleri, bölücü terör örgütüne karşı yürütülen mücadeleyi kararlılıkla sürdürürken, güvenlik alanının dışında kalan ekonomi, sosyo-kültürel ve uluslararası alanlarda da devlet tarafından gerekli tedbirlerin alınmasının önemli olduğuna inanmaktadır.

      Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu konularla ilgili görüşleri bilinmekle birlikte, emsalsiz Büyük Zaferi kutladığımız bu hafta münasebetiyle, bu konulara ilişkin düşünce ve duruşumuzun bir kez daha ifade edilmesinde yarar görülmektedir.

      Türk Silahlı Kuvvetleri;

      -  Ulus-devlet ve üniter-devlet yapısına hiçbir gerekçeyle zarar verilmesini kabul edemez.

      -  Kültürel farklılıklara saygılıdır. Ancak kültürel farklılıkların siyasallaştırılmasını, başka bir ifadeyle siyasal temsil aracı olmasını, toplumsal siyasal kimlik unsuru haline getirilmesini, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası içinde mümkün göremez.

      -  Terör örgütü ve destekleyicileriyle ilişki kurulmasına yol açabilecek hiçbir faaliyet içinde bulunamaz.

      -  Demokrasinin sunduğu fırsat alanlarını kullananların, bireylerin en temel hakkı olan yaşam hakkını hedef alan terör faaliyetlerini hiçbir nedenle hoş görmelerini kabul edemez.

      -  Usul ve yöntem esası belirler, noktasından hareketle takip edilecek usul ve yöntemlerde özenli olunmasının gereğine inanır.

      -  Her konuyu tartışabilme özgürlüğünün, devletin varlığını riske sokacak, ülkeyi kutuplaşmaya, ayrışmaya ve çatışma ortamına sokacak konuları içermemesi gerektiğine inanır.

      
Türk Silahlı Kuvvetleri; Türkiye Cumhuriyeti'nin temel nitelikleri olan laiklik, demokrasi, sosyal ve hukuk devleti ilkelerine yürekten bağlılığı, üstün disiplin anlayışı, köklü gelenekleri, itidalli ve kararlı yaklaşımı, hepsinden önemlisi Türk milletinden aldığı güçle dün olduğu gibi bugün de ve yarın da üstlendiği her görevi başarıyla yerine getirmeye devam edecektir.

      Şüphesiz ki; "Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye'dir."

      Türkiye Cumhuriyeti, bulunduğu hassas coğrafyada birlik ve ülkesine sadakat içinde vatanını ve milletini seven insanlarıyla çağdaş toplumlar arasında hak ettiği yeri almalıdır.

      Aziz Türk milletinin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm mensuplarının Zafer Haftasını en içten dileklerimle kutlarım.

http://www.tsk.tr/10_ARSIV/10_1_Basin_Yayin_Faaliyetleri/10_1_8_Mesajlar/2009/30agustos_zafer_bayrami_mesaji_25082009.html


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
4699 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 08, 2007, 11:31:40 ös
Gönderen: Supeluta
8 Yanıt
5342 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 27, 2009, 05:23:19 ös
Gönderen: Nueva
3 Yanıt
4391 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 21, 2009, 10:22:26 ös
Gönderen: ozak1977
14 Yanıt
8793 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 01, 2011, 03:19:08 ös
Gönderen: agnusdei
2 Yanıt
4127 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 05, 2010, 07:31:13 ös
Gönderen: Texan
1 Yanıt
4470 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 09, 2011, 10:11:41 ös
Gönderen: Alşah
4 Yanıt
4305 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 10, 2012, 09:54:26 ös
Gönderen: NOSAM33
Arkadaşım Kürt Talat

Başlatan Özer Baysaling Guncel Konular

3 Yanıt
4556 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 10, 2012, 09:10:35 ös
Gönderen: NOSAM33
31 Yanıt
15045 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 10, 2012, 09:46:26 ös
Gönderen: NOSAM33
19 Yanıt
6822 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 01, 2013, 08:55:24 ös
Gönderen: NOSAM33