Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Ölümsüzlüğe çare varmıdır? Öldükten sonra gideceğimiz yer neresi olabilir  (Okunma sayısı 1448 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 12, 2017, 09:13:50 öö

Dünyaya doymayan insanlar icin bu soruyu soruyorum?Kelin ilacı olsa kafasina surer diye bir deyim vardır.Ölumsüzlüğün çaresini neden modern tıp geliştiremedi? Öldükten sonra beden etten kemiğe (iskelete) bürünür.Ruhumuz öldükten sonra yaşar mı?İsteyen paylaşımda bulanabilir.Saygilarımla.
Üyeliğimin iptalini talep ediyorum!Aksi taktirde dava edecem! Formda zorla kayıtlı tutuluyorum.Defalarca üyelik iptali talep ettim..Formda kayitli üye olarak bulunmak istemiyorum.Bu form zaman kaybı!


Ekim 12, 2017, 08:49:33 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

       Şimdi bu konuda fikir ileri sürebilmek, tam da demegojinin içine atlamak gibi bir şey. Hiç sevmiyorum ama olsun!.
       Olaya hangi noktadan bakacaksınız.  Ruhiyat (dini) yönünden mi ?, yoksa maddi (fiziksel) yönden mi? bakacağız.
       Ruhiyat yani dini  yönünden bakarsanız, öldükten sonra tekrar diriltilecek  ve yargılanacaksınız. Ben demiyorum, Kutsal kitap böyle diyor.  Yargılanmanız sonunda artık cennete mi yoksa cehenneme mi gidersiniz bilemem. Yani öldükten sonra diriliş var, dini yönden olay bu.
        Birde işin dini olmayan maddi yani fiziki yönü var. Bu halde ruhiyat geçersizdir.  Ölürsünüz, doğal olarak beyniniz, kalbiniz ve diğer organlarınız çalışmadığı için hiç bir şeyden haberiniz olmaz, acı duymazsınız,  tıpkı bir ağacı kuruyan dalı durumuna düşersiniz. Ölümün gerçekleşmesi  üzerine (bazı dinlerdeki yakılma yerine) mezara gömülürsünüz ve burada yalnız başınıza kalır, etiniz  ve organlarınız çürümeye başlayıp dökülür , öcek böcek karnını doyurur bir süre sonra da kemik yığını kalır geriye. Daha sonra da mezar çökmeye başlar ve kemikleriniz de toprakla karışıverir. Bir şekilde korunabilirler ise, bir kaç  bin yıl sonra bir  kazı sırasında kemikler bulunup testler mestler yapılır ve kim bilir belki de  binlerce yıl sonraya  ışık tutan bilgiler edinilir onlardan. Yani maddi (fiziki) açıdan bakarsak  kısacası bu.
       Bir de ölümsüzlüğe çare var mıdır konusu var. Hani bir fizik kuralı vardır, ortaokulda öğrendiğimiz  "hiç bir şey yoktan var olmaz, vardan da olmaz " meselesi. Evrende her şeyin bir sonu vardır. Yani  canlı cansız bütün varlıklar bir gün mevcudiyetlerini kaybedeceklerdir. Bazıları erken bazıları biraz geç ama mutlaka bir sonları olacaktır. İnsanlık ölümsüzlüğe ancak geçici olarak çare bulabilir, 80-90 senelik ömrü, 150-200 seneye  kim bilir belki de 500 seneye kadar uzatabilir ama sonunda her cismin dayanabileceği bir sınır vardır o sınır geldiğinde artık uzatmak ta mümkün olmayacaktır .
       Hem ölümsüzlük bence iyi bir şey değil. Şayet sağlıklı ve huzurlu/mutlu yaşayabiliyorsan bunun kıymeti bilinmeli, genç veya yaşlı  ölürken bile huzur içinde ölebiliyorsa bunun kıymeti bilinmelidir diye düşünüyorum.
       Saygılar-sevgiler.
     
"Vur ama dinle beni"


Ekim 12, 2017, 09:32:10 ös
Yanıtla #2

 
 Şu güne kadar İnsanoğlunun her merak ettiği olgu bilim ile açıklanmıştır.Tüm olguları inançlar ile açıklamaya çalışanlar ise hep karavana atışlar yapmıştır: Zeus,odin,thor ve daha niceleri.

Peki; somut bilim kurgulandıkça hemen hemen hiç yanılmaz sonuçlara ulaşır iken, neden Dini inanç kurguları hep karavana atışlar yapmıştır ? peki inançlar bu sefer 12'yi vurdular mı ?; sanmam. Dünya'da 4000 inanç ve hep 3999'u bir diğerine göre yanlış.

Korkular tarih içinde açıklayamadığımız her kavramda bize diz çöktürmüştür; Fırtınalar,yıldırımlar,yanardağlar ve ve onlara itaf ettiğimiz tanrılar.E peki neden hala onlara diz çöküyoruz ? Çünkü hala korkuyoruz.

"Korku" inançları besler ve bu korku temelsiz kurguları tetikler ardından akılları akıllara hapseder.(Biraz zeka küpü olmalıyız.  :) )

Kurgularımızı korkusuzca bilim üzerinden yapmalıyız bende bu temelden fikrimi kısa olarak sunmak isterim:

Paralel Evrenler ve kuantum fiziğinden yola çıkar isem, 3'tane madde olan ben; 3'tane de anti madde olan ben mevcut ve birbirleri ile etkileşim halindeler ve 7'inci beni tamamlıyorlar.

Bu düşüncemi uzun uzadıya anlatmak imkansız ve tabiki biraz uçuk bir düşünce, yanlız; bilimsel ve imkansız olmayan da bir kurgu...

Bilmediklerimizden korkmıyalım ve korkularımızı besleyenleri artık bizler korkutalım.Ve herşey; bilim ile başladı,bilm ile sonlanıcak gibi gözüküyor.

Sevgiler..

« Son Düzenleme: Ekim 12, 2017, 09:39:30 ös Gönderen: Tık-Tik-Tak »
Sen Özelsin


Ekim 12, 2017, 09:59:19 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

       Sayın Tık-Tik-Tak aslında tam da benim düşüncelerime ortak olmuş. Daha önce başka bir konu başlığı altında korku denen bu mefhumu anlatmıştım. Özetleyecek olursak, korkunun esiri olan insan binlerce yıldır hep sığınacak bir güç yaratma uğraşı verdi. Zaman zaman sayısız tanrılar yarattı, zaman zaman da Tanrı Tektir dedi durdu. Binlerce tanrısı var iken de afetler doğa olayları oluyordu, teke indirgendiğinde de aynı olayların ardı arkası kesilmedi. Hep tanrılardan/Tanrıdan bilindi. Halbuki bu olaylar doğal sonuçlardı evrende, oluşumundan beri süre gelen ve gelecek. Neticede her zaman korkunun esiri olan insan binlerce yıldır yarattığına tapacak kadar zavallılaştı.
        Neyse, konumuz bu değil. Önceki yazımda da değindiğim gibi tam bir polemik konusu bu konu. Ölümsüzlüğe çare ise fizik kanunlarına aykırı maalesef.
        Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Ekim 12, 2017, 10:08:21 ös
Yanıtla #4

Alıntı
Neyse, konumuz bu değil. Önceki yazımda da değindiğim gibi tam bir polemik konusu bu konu. Ölümsüzlüğe çare ise fizik kanunlarına aykırı maalesef.

"Entropi" bu yazınızın net kanıtıdır.

Sevgiler
Sen Özelsin


Ekim 15, 2017, 10:04:27 ös
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan

Onca adı sayılan tanrılar ölmüş olsa idi unutulurdu...Bilinclerde mevcut olduğu sürec yaşıyor demektir.. ölümlü olan tendir..varlık ölüm sonrası bilincinin enerji boyutuna gider..bilinci ait olan biliş düzeyinde  yeralır..bu enerjinin devinimi...Ruh ise apayrı..herkes ruh sahibi değil.varligin evrim yolculuğunda hedefi ruha ulaşmak..