Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: 2012 Yılı; tahmin edilen yeni çağ başlangıcı, kehanetler  (Okunma sayısı 14050 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 02, 2009, 11:42:00 öö
Yanıtla #10
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 308
  • Cinsiyet: Bay

 Din kitaplarında belirtilen Kıyamet günü, mezarlarından teker teker ve topluca di­rilecek olan ölülerden, hesap gü­nünden ve dünyanın sonundan bah­sedilir. Önce bu bilginin bir sembol ol­duğunu ve ifade ettiği mananın, de­rinliğini kavramamız gerekmekte­dir. O gün ölüler mezarların­dan dirilip ayağa kalkacaklardır fakat tasavvur edilen manada değil.

           Burada, ölü olarak nitelendiri­len: Henüz bir insan varlığı olarak niçin var olduklarını idrak edemeyenler. Benliğinden habersiz yaşayanlar. Haberdar olup da maddî âle­min çekiciliğinden ve zevk zincirinden kendini kurtaramayanlar. Bir takım yozlaşmış katı doktrin ve öğretilerin çerçevesinden dı­şarı çıkamayarak saplanıp kalan­lar. Bencillik ve nefsaniyet içinde boğulanlar. Düşünce elastikiyetini kazan­mamış kimseler. İnançsız vb. yaşayış içinde o­lanlardır.

           Otomatizma içinde yaşayan bu tip kişilerin bu bilgide ölüye ben­zetilmelerinin sebebini şöyle açıklayabiliriz: Ölü bir varlık enerjiyi çe­kip kullanamaz. Bedenindeki milyarlarca hücreyi tesir ve enerji, yönünden besleyemez. Çevresine neşriyatta bulu­namaz. Teksir yapamaz. Alıcı verici olamaz. Üretemez.
           Şuursuz bir insan da aynen bir ölü gibi: Bir enerji türü olan bilgi­yi idrak edip kullanamaz. Bilgi ve tesirleri alarak ruhunu, dolayısı ile bedenindeki maddî sistemleri bu bilgi enerjisiyle bilgilendirip, besleyemez. Böylece maddenin içyapısında enerji değişiklikleri meyda­na getiremez. Bu olumlu bilgi ve tesirleri çevresine aksettiremez. Verici olamaz. Olumlu tesirlerle yüklü astraller ve düşünce formları tek­sir edemez.

           O gün cereyan edecek tesir yüklü bir olay (bir bilgi) insanları hem teker teker hem de toplu olarak bir anda KIYAM ettirecek. Ya­ni, ayağa kaldıracak, uyandıracak, şuurlandıracak, gerçekleri kavra­malarına neden olacaktır. Böylece kişilerin ölü şuurları gömüldükleri otomatizma, nefsa­niyet, maddî menfaatler mezarından dirilip hakikatleri idrak ede­ceklerdir. Büyük bilgi bütün açıklı­ğı ile gözler önüne serilecek, varoluşun gerçek manası anlaşılacak. Takip edilmiş olan yanlış yolların geçersizliği kavranacaktır.

           Bu arada çaba sarfederek ken­dini bu büyük güne hazırlamış ve yarı şuurlanmış olanlar bu büyük bilginin yüksek titreşimleriyle ko­laylıkla uyum sağlayabileceklerdir. Hazır olmayıp o güne kadar şuurlanamayanlar. Davranış, görüş, i­nanç ve yanlış bilgilerin doğruluğu­nu inatla savunanlar. İnandıkları bilginin etrafına kalın duvarlar in­şa edenler, o gün dirilince (şuurları genişleyince) büyük bir gümbürtüyle yıkılan yanlış bilgilerinin yı­kıntısı altında ezilecek, şiddetli bir şok, şaşkınlık ve panik içinde kala­caklardır.

           Yayılan yüksek tesirlerle uyum sağlayamayacak olan bu kişiler: Dünya okulu tedrisatının sun­duğu imkânları değerlendireme­dikleri için. Yeni bir okulun tedrisatını ve uygun bir ortamı belki, milyonlar­ca yıl spatyumda beklemek zorun­da kalacakları için. Dâhil olacakları yeni tedrisa­tın daha ağır imtihanlarla yüklü olacağını idrak edecekleri için vicdanen büyük bir azap duyacaklar­dır.

           O gün: Dünya okulu tedrisatının son bulacağı; Devrenin kapanacağı. Elde edilen neticelerin inceleneceği büyük bir gün olacaktır. Fertlerin tekâmülünde küçük nüansla olsa bile şuurlanıp bir noktada düşüncelerinin birleşe­ceği, yoğunluk kazanacağı, aynı rezonans ve titreşim fre­kansı içinde kenetleneceği bir gün olacaktır.

           Dünya okulu tedrisatının son bulacağı. Irk, din, felsefe ve görüşle­rin neticede birliğe ulaşacağı. Birleşik İnsanlık Realitesinin gerçek­leşeceği gündür. İşte böyle bir güne hazırlıklı o­lup Dünya Okulunu bitirebilmemiz, bilgi titreşimlerine kolaylıkla uyum sağlayabilmemiz için yazının ba­şında sorulan suallerin cevaplarını idrak etmemiz, araştırmamız ve Spiritüel bilgileri uygulamamız ge­rekmektedir.

           Varılacak hedef nedir? Bütün bu bilgilerin tatbiki so­nucu Ruh varlığı tekâmül eder­ken. Yani tatbikatları sonucu elde ettiği bilgileri kendine maledip, maddeye sindirdikten sonra özüne aktarırken: İnsanda, beden yapısındaki-maddî sis­temlerin bilgilenmesine ve titre­şimlerinin artmasına. Çevresindeki varlıklara ve di­ğer maddî sistemlere yansıttığı te­sir ve düşünceler. Örnek davranış­lar ile onların gelişmelerini sağla­masına. Şuur genişlemesi sonucu bü­yük bir kısmı kullanılmayan beyin hücrelerinin daha geniş çapta kullanılmasına. Mutasyon olayının gerçekleş­mesine. Bilgisinden dolayı maddeye hâkimiyet kazanmasına. Üst düzeydeki varlıkların enkar­ne olabilecekleri yüksek titreşimli bir beden oluşturmasına.

           Meydana gelecek olan yüksek aura ve yayılan yüksek tesirler sa­yesinde diğer boyutlarla ve yüce varlıklarla temas kurup bilgi alın­masına. Tekâmül eden insan varlığı Dünya maddesinin gelişmesine ve frekansının artmasına sebep ola­cak.

           Yeni devre, Dünya planeti­nin daha yüksek seviyeli varlıklar için tatbikat sahası haline gelme­sini sağlayacak. Dünya maddesindeki bilginin ve titreşimin artışı planetin dönüş hızının artmasına neden olacak­tır. Planetlerin ahenk içinde dö­nerken çıkardıkları sesler evrensel bir senfoninin notalarıdır. Her planetin dönüş hızına göre çıkardığı bir ses bir nota vardır. Dünyanın dönüş hızı arttıkça çıkardığı ses (nota) da değişecektir.

           Dünya insanının birleşik in­sanlık realitesine ulaşması ve top­lu düşünce birliğinin bir noktada yoğunlaşması sonucu: Yüksek bir auranın oluş­ması, yüksek tesirlerin artması büyük bir enerji potansiyelinin meydana gelmesine neden olacaktır.

           Evrende, hem Dünya İnsanı, hem Dün­ya Planeti yaydıkları bu yüksek düzeydeki tesir ve teksirlerle yeni astral formların, yeni varlıkların ilk nedenleri olacak ve tekâmülleri oranında onları besleyeceklerdir. Planetlere olumlu tesir yayı­nında bulunacaklardır. (ALINTIDIR ama yazılanlara tamamen katılıyorum.......)

Işık ve Sevgiyle Kalın.......
Işık, sadece ışık ama daha fazla ışık.......


Kasım 02, 2009, 12:59:36 ös
Yanıtla #11

Neyi merak ediyorum biliyor musunuz? Bu alıntı gerçekten çok önemli ve ihtiva ettiği içerik itibariyle de tamamen beynimdekilerle yani kafatasımın içersindekilerle uyuşuyor, uyuşmasına da.. gelgelelim acaba bunu alnıtılarken ne kadarını kendimizde taşıyabiliyoruz mesela ikiyüzlülük de bunların arasında yeralıyor mu? Çok merak ettim açıkçası.. Garipsedim kısaca..

Ha bi de garipsediğim başka olay da bence bu bilgileri  alan şahıslar öncelikle kendi kişiliğiyle pekiştirmeliler, yanılıyor muyum yoksa sayın ve çok değerli Oasis..
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Kasım 02, 2009, 05:58:52 ös
Yanıtla #12

Neyse, sanırım özür dilemem gerekiyor. Başkasına sinirlenip de birine karşı haksızlık yapmak aslında benim adetim değildi Sayın Oasis ' e atfen yazılarımda bir karışıklığa mahal vermiş olmam, biraz kafa karıştırıcı olmuştur, sanırsam. Bunun için gerkeçekten üzgünüm, aslında ortamı germemek adına en mantıklısı daha seviyeli hareket etmem gerekliydi. Bu arada başkasına sinirlenmem olayı ise malum güncel yaşantımdan birine olduğu :)

Çok özür diliyorum, tekraren.. Ne kadar talihsiz bir durumdur ki, tam da en sinirli olduğum anlarda Sayın Oasis' e çatıyorum. iyiki de ağırlığını koruyan bir Kişi:) Kendilerine Saygı duyuyorum. Başka biri olsaydı eminim ki ağzımın cevabını verirdi. Sanırım daha çok afalladım, neyse burada bırakayım.  Kusura bakılmasın, söylediğim gibi böyle bir adetim de yok da :D neyse konuya olan saygım gereği dağıtıp da beyinleri bulandırmamın bir anlamı yok, Katılımcılardan ve en başta Konuyu açan Arkadaş' tan da özür diliyorum. Boş yere gevezelik yapmaktan başka birşey şuan için yapmıyorum. Özürler.. Bir daha olmayacak.. Söz.  

Saygılar.  
« Son Düzenleme: Kasım 02, 2009, 06:05:13 ös Gönderen: Isabell »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Kasım 02, 2009, 09:46:40 ös
Yanıtla #13
  • Ziyaretçi

Oasis yaptığı alıntıyı sanırım Gurdjeff ve Ouspensky Üzerine Psikolojik Yorumlar - (Maurice Nicoll) kitabından yapmış, daha fazla bilgi için oraya da bakılabilir.


Aralık 07, 2009, 07:39:38 ös
Yanıtla #14
  • Ziyaretçi

Her kes biliyor ki dunyada en guzel mifoloji devir Maya devri olmustur. Onlarin Dunya hakkinda bu gune kadar soylentileri hep duz cikmistir. Ben inanmam 2012 yilinin sonuna ama er ya da gec bu dunyanin sonunu biz insanlar kendi ellerimizle getireceyiz. Az kaldi zaten. Bizlere bi az disimizi sikmamiz kalmis


Aralık 13, 2009, 05:07:48 ös
Yanıtla #15

Aslında bunun nedenlerinden biri olarak düşündüğüm şey ise şudur, Gerçeğin tam olarak mahiyeti gereği bilinememesinden kaynaklanıyor düşüncesindeyim. Birşeyin netlikle tam olarak açıklığa kavuşturulamaması - türlü sebeplerden ötürü - kesinlik kazanamayışı ve genellikle rölatif bir anlayış hakimiyeti kapsamında bulunulması gibi nedenlerden dolayı izafi olarak değerlendirmelerin ilerisine geçemeyişine sebep vermekte ve bu durumun da bazı kesimlere göre açıklık kazanılıp, diğer çoğunluğun yeraldığı tarafa göreceli olarak yansıtılmasının ardında belirli bir bilinç potansiyeline ulaşılamaması olarak algılayabiliyorum. Bana göre değişen düşüncem gereği yeniliğe açık olmam gerektiğinden bir noktada durmayıp, ilerleyen süreci hızlıca takip etmem gibi etkenlerden dolayı düşüncemde de hızlı bir değişim olabilir, bu yüzden genelde belirttiğim düşüncelerin, bir öncekiyle tutarlılık arzedemeyişinin ana sebebi budur. :) Her neyse, olaya bu açıdan da bakılabilineceğini farketmek için görüş belirtmekte yarar görüyorum. Malum, yaşadığımız dünyanın bilinci gereği hep bir tek yönlü düşünme yetisinin biraz olsun dışına çıkılabilinmesi gerektiğinin kanısındayım. Çok görüşlülüğün ve en önemlisi de değişik açılardan bakabilme yetisine sahip olunması dileklerimi de sunuyorum.

Basmakalıp düşüncelerle hareket etmenin zararını ve ziyanını bulunduğumuz süreçte gördüğümüz için sürekli geriye bakarak önümüzü göremeyeşimiz yolunda kendi kendimize koyduğumuz engel nedeniyle gerçekleşeceği muhtemel olayların bazan değişkenlik kazanması aynı zamanda bizlerin de yürüdüğümüz yolda ne derece sağlam bir iradeyle ilerlediğimizin test edilmesi adına yapılan mantıklı bir değişim olarak görüyorum. Bunun yanında unutulmamalıdır ki, bulunulan 3. boyut evresinin en zor imtihanını çok zor ve çetin koşullar altında Insanlığın son evresini yaşadığı ve bundan ne gibi bir yarar / zararla çıkabilme durumunun analiz edilmesi gerekliliğine de inananlardanım.

Saygılar,     
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Aralık 13, 2009, 06:01:21 ös
Yanıtla #16
  • Ziyaretçi

  1-hayatta en hakiki yol gösterici ilimdir.2 ilmin yolundan gidilmeyen  yol karanlıktır. dünyaya ömür  biçmek  bilimsel ise eyvallah yoksa ,hic yorum yapmıyorum bu konuda.


Aralık 13, 2009, 06:04:05 ös
Yanıtla #17

Ilimin ve Bilimin Işığında ama Kutsal Öğretiler çerçevesinde Insanlığın daha ileri uygarlık seviyesine ulaştırılma yönünde ve yolunda her zaman varım:)
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Aralık 08, 2012, 04:33:11 ös
Yanıtla #18

Çok farklı kaynaklardan çok fazla bilgi aldım diyebilirim, bu konuda. Yeni bir dönem başlayacağını düşünüyorum.. Maneviyatın daha aktif olacağı, daha mantıklı ve güzel bir dönem... Sevgiyle..


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
61 Yanıt
32950 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 08, 2012, 02:42:25 ös
Gönderen: yazbenide
1 Yanıt
2982 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 01, 2010, 10:06:03 ös
Gönderen: Texan
9 Yanıt
7036 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 08, 2012, 05:04:30 ös
Gönderen: hypatia
0 Yanıt
3773 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 03, 2012, 08:55:26 ös
Gönderen: neumann
12 Yanıt
10678 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 05, 2012, 01:38:55 ös
Gönderen: yazbenide
3 Yanıt
3344 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 10, 2012, 12:02:56 ös
Gönderen: NOSAM33
9 Yanıt
4533 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 12, 2014, 02:05:33 ös
Gönderen: BULGARIA
9 Yanıt
3023 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 29, 2014, 11:29:13 ös
Gönderen: Anzagot
10 Yanıt
6214 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 29, 2014, 07:42:55 ös
Gönderen: Alşah
2 Yanıt
3111 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 18, 2015, 12:28:26 ös
Gönderen: propulsion