Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Rüya Aleminde görülen rüyalar  (Okunma sayısı 4192 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 08, 2017, 07:19:21 ös

Rüya Aleminde görülen rüyaların gercek anlamda çıkmasının sebebi nedir? Gördüğünuz rüyanın tabiriyle gerçek hayatta bire bir uyması ve rüyanın hayata yön vermesini açıklar mısınız?
Üyeliğimin iptalini talep ediyorum!Aksi taktirde dava edecem! Formda zorla kayıtlı tutuluyorum.Defalarca üyelik iptali talep ettim..Formda kayitli üye olarak bulunmak istemiyorum.Bu form zaman kaybı!


Mart 08, 2017, 08:15:02 ös
Yanıtla #1

Mü’min kişinin gece gördüğü rüyasının gündüz gerçekleşme
Mü’min kişinin gece gördüğü rüyasının gündüz   gerçekleşmesi:
Alametlerden birisi ahir zamanda mü’min kişinin gördüğü rüyasının gündüz gerçekleşmesidir. Kişi imanında ne kadar üstün olursa gördüğü rüya buna göre gerçek olmaktadır.
Müslim, Ebu Hureyre (ra)’ın Rasulullah (sav)’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Kıyametin yaklaştığında Müslüman’ın gördüğü rüya yalan çıkmaz. Sizin doğru rüya göreniniz en doğru sözlü olanınızdır. Müslüman’ın gördüğü rüya, peygamberliğin kırk beşte biridir.”[1] Buhari’deki rivayette ise şöyledir: “Müslüman’ın gördüğü rüya gerçek olur… Peygamberin gördüğü rüya yalan olmaz.”[2]
İbn Ebî Cemra şöyle diyor: “Mümin kişinin ahir zamanda gördüğü riyasının gerçek olmasının manası şudur: “Genellikle gördüğü rüya tabir edilmeye ihtiyaç duymaz daha önce gördüğü rüyalar gibi tabir edildikten sonra yanlış çıkmaz. Bu yüzden hadiste “gerçek olur” denilmiştir.”
Daha sonra şöyle diyor: “Bu olayının ahir zamana has olmasının hikmeti, o vakitte mü’min kişinin garib olmasıdır. Aynı Müslim’deki şu hadiste olduğu gibi: “İslam garip olarak başladı, tekrar garip haline dönecek.”[3] O vakitte mümin kişinin dostu ve yardımcısı az olacağından ona gördüğü rüyanın gerçek olmasıyla ikramda bulunulur.”[4]
Mü’min kişinin gördüğü rüyanın gündüz gerçek olmasının ne zaman olacağı konusunda alimler arasında farklı görüşler vardır[5]:
1- Bu olay kıyamet yaklaştığı zaman fitne ve savaşların çoğaldığı zaman, ilmin ortadan kalktığı ve dinin izlerinin yok olmaya başladığı bir vakitte olur. Bu vakitte insanlar fetret ehli gibi olurlar ve aynı bütün ümmetler peygamberlerinden dinlerini öğrendikleri gibi onlarda kendilerine dinlerini öğretecek yeni bir öndere ihtiyaç duyarlar. Fakat son peygamber Rasulullah (sav)’den başka yeni bir peygamber gelmeyeceğinden işlerini rüyalarında gördükleri gerçeklere bırakırlar ki o rüyalarda peygamberliğin bir parçasıdır. Ebu Hureyre’den gelen: “Kıyamet yaklaştığında ilim ortadan kalkar”[6] hadisi bu görüşü desteklemektedir. İbn Hacer’de bu görüşü tercih etmektedir.
2- Bu olay inkârın, cahilliğin ve fesadın çoğaldığı, mü’minlerin sayılarının azaldığı bir zamanda olur. Böyle bir ortamda mü’min kişiye gördüğü rüyanın gerçek çıkmasıyla ikramda bulunulur, destek ve teselli verilir.
Bu görüş biraz önce geçen İbn Ebî Cemra’nın sözüne yakındır. Bu son iki görüş bu olayın ne zaman olacağını kesin olarak belirtmemektedir. Öyleyse dinin yavaş yavaş eriyerek son bulmasıyla bu dünyanın sonuna doğru adım adım yaklaşıldıkça, mü’min kişinin gördüğü rüya o kadar gerçek çıkmaktadır.
3- Bu olay İsa b. Meryem (as)’ın tekrar geldiği zamanda olacak. Çünkü onun içinde bulunduğu zaman söz olarak, en doğru sözlerin konuşulduğu; görülen rüyaların da yanlış çıkmadığı bir zaman olacaktır. En doğrusunu Allah bilir.
Üyeliğimin iptalini talep ediyorum!Aksi taktirde dava edecem! Formda zorla kayıtlı tutuluyorum.Defalarca üyelik iptali talep ettim..Formda kayitli üye olarak bulunmak istemiyorum.Bu form zaman kaybı!


Mart 08, 2017, 08:16:11 ös
Yanıtla #2

Bu soruya büyük ustadlardan cevap bekliyorum 😃. Saygılar.
Üyeliğimin iptalini talep ediyorum!Aksi taktirde dava edecem! Formda zorla kayıtlı tutuluyorum.Defalarca üyelik iptali talep ettim..Formda kayitli üye olarak bulunmak istemiyorum.Bu form zaman kaybı!


Mart 09, 2017, 03:58:51 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 139
  • Cinsiyet: Bayan

bir olayı çok önceden rüyalarında görmelerini artık kanıksamışızdır. Bunu neredeyse doğal insansı bir yetenek ve hatta bazıları için de doğaüstü yetenek olarak karşılarız ama bize biraz da şaşkınlık varir. Rüyalarla ilgili olarak önceden bilme ya da haber alma iki şekilde olabilmektedir.

Birincisi, sonradan ortaya çıkacak konu ile hiç bir ilgisi olmayan bir kişinin rüyasında görmesidir. Buna sıradan bir vatandaşın, 11 Eylüldeki ikiz kulelerin yıkılmasını rüyasında görmesi örnek olarak verilebilir. Bu durumda kişi dünyanın herhangi bir yerinde olabilir ve ikiz kulelerle herhangi bir ilişkisi olmaz.

 İkincisi, bir konu üzerinde yoğunlaşmış ama bir türlü bir sonuca ulaşamayan kişinin rüyasında çözüme ulaşmasıdır. Bu durumda genellikle önceden hazır olan bir beyin vardır. Kişi hemen hemen tüm eforunu bir konu üzerinde odaklar. Uyanık zihni-bilinci ile çözemediği problemi, rüyasındaki zihin-bilinci ile çözer ve uyanınca da bunu günlük yaşamındaki soruna uygular. Bu durum daha sıktır ve bilim tarihinde de örnekleri sıktır. Birinci hadisenin ortaya çıkışı olasılık yasaları (büyük sayılar kuralı) içerisinde açıklanabilirken, ikinci durum hazır olan bir beynin, uyku ve rüya sırasında çalışmaya bir şekilde devam etmesi, çözüme ulaşması ile açıklanabilir. Ancak, her iki durum içinde, daha sonra değinileceği üzere “mucize etkisi” ve “seçici bellek” ortaktır.
 

Büyük Sayılar Kuralı


Rüyada önceden bilmelerin olası bir açıklaması da, John Allen Paulos tarafından öne sürülen “büyük sayılar kuralı” olabilir. Buna göre milyonlarca saat rüya gören bir toplumun önceden bazı olayları bilebilmesi olasılık dahilindedir. Örneğin, Türkiye’de 70 milyon insanın her biri, her gece an az 2 saat rüya görür. Her rüya yaklaşık 50 farklı tema içerir. Bu yaklaşık günde görülen 140 milyon saat süren rüya demektir. Yıllık 365 günle bu sayıyı çarparsanız 51,100,000,000 saat rüya süresi yapar (bütün bu sayıları da 250 farklı rüya içeriği ile çarparsanız artık rakanlar epey büyür). Dünyadaki 7 milyar insan için günlük düşünüldüğünde, 7 milyarx2 saat rüya=14 milyar saat, her gün gezegenimizde insanlar rüya görür. İstatistiksel olarak kişilerin rüyalarının karakterleri, konu ve sembolleri farklıdır. Çoğu kişinin farklı bir geçmişi, problemleri ve zihinlerinde gerçek yaşamın farklı yansımaları vardır. Rüyada görülen bir olayın gerçek yaşamdaki bir olayla eşleşmesi ne paranormal bir etkidir, ne de geleceği önceden bilmedir. Bu anormallikleri “rastlantısal eşleşme” olarak adlandırmak daha doğru olacaktır.



Büyük sayılar kuralına göre, Dünya’da 7 milyar insanın her gün toplam olarak gördüğü 14 milyar saat rüya vardır. Bunların çoğunluğu anlamsızdır ve ertesi gün bilinçli zihnimizle hatırladığımız günlük yaşamdaki olaylarla herhangi bağlatısı kurulmaz. İstatistiksel kurallara göre; eğer yeterli deneme yapılırsa, istediğimiz sonuç sadece olasılık dahilinde değildir, büyük bir oranda istediğimiz sonuç gerçekleşecektir. Önneğin, bir kişinin önceden birisi tarafından rüyada ve ertesi gün de günlük yaşamda görülme olasılığı epey yüksektir: 1/4144545. Yakın zamanda yapılan hesaplamalara göre, her gece gezegenimizde görülen rüyaların yaklaşık 1.5 milyon kadarı geleceği görme eşleşmesi içerir.
Paulos, yukarıdakine benzer bir olayın gerçekleşme ihtimalinin pek de sandığımız kadar düşük olmadığını gösteriyor: Hesaplamanın kolaylığı açısından, herhangi bir rüyanın gerçek hayattaki bir olayla benzeme olasılığının 1/10,000 yani 0.0001 olduğunu düşünelim. Bu oran gerçekten de oldukça düşüktür ve neredeyse sıfıra yakındır. Doğal olarak, gerçek yaşamla örtüşmeyen bir rüya görme olasılığı da 9,999/10,000 yani 0.9999 olacaktır (%99). 1 yıl boyunca bu hesabı yayacak olursak, bütün bir yıl boyunca gerçek yaşamla kesişmeyen rüyalar görme olasılığı [0.9999]365=0.9641 olacaktır. Diğer bir ifade ile yıl boyunca gördüğümüz 730 saat süren rüyanın %96.41'inin gerçek yaşamla hiçbir ilişkisi olmayacaktır. Ancak geriye kalan 1-0.9641'lik oran önceden tahmin edilen gerçek yaşam olasılığını göstermektedir ki bu rakam 0.0359'a diğer bir ifade ile %3.59'a eşittir.
Bu aslında oldukça yüksek bir orandır. Çünkü bu oran sadece bir yıllık zaman için ve sadece bir kişi için geçerlidir. Dünya üzerindeki 7 milyar insanın her birinin, yılda 7 milyar x 2 saat gece rüyası x 365 gün olarak düşünüldüğünde ve rüyalarında %3.59 olasılıkla gerçekleştiğini düşünecek olursak her yıl milyonlarca “önceden bilme” olayının olduğu rüya ortaya çıkar. Daha ilginç olarak, dünyadaki herhangi bir insanın 10 yıl boyunca gördüğü rüyalarının hiçbirinin çıkmama olasılığı [0.9999]365günx10yıl=0.6941 iken, gelecekteki olayı tahmin eden bir rüyayı görme olasılığı %30.59 olacaktır. Bu rakam günlük yaşamda başınıza gelebilecek bir çok olasılıktan (şeker hastalığına yakalanma, felç geçirme, kalp krizi geçirme, ülkemizde trafik kazasına karışma ...) çok çok daha yüksektir. 
Diğer yandan, bir çok kişi her gece nötral, yani ertesi günkü kişilerle ve olaylarla ilişkili olmayan rüyalar görür. Bunlar doğal felaketler olan depremler, fırtınalar, ölümler veya yangınlar tarzında olabilirler. Ancak, sonraki gün ve günlerde “eşleşebileceği” olaylar olmaz ise herhangi birisi hatırlamaz. Dolayısı ile eşleşebilen rüyalar ile bir “seçici bellek”de devreye girer.
Buna karşın; önceden haber veren rüyaların içeriği kişisel veya ailevi olduğunda büyük sayılar kuralının devreye girmesi çok muhtemel değildir. Sevilen bir insanın rüyada öldüğünün görülmesi ve gerçek yaşamda da aynı zamanda ölmesi olasılık modeli ile kolaylıkla açıklanamaz. Bunun örnekleri Abraham Lincoln’un kendine yapılacak suikasti ve Atatürk’ün (1881-1938) annesinin ölümünü çağrıştıran simgeleri rüyasında görmesidir.

Mucize etkisi


Rüyalarda önceden bilme durumu sıklıkla, bilinen olayın ciddiyeti ve önemine göre “mucize” etkisi yaratır. Basında konu edilir, kişiler arasında süreki konuşulur, dilden dile aktarılır. Olayı bilen kişi ise tam bir “geleceği görme” uzamnı olarak sunulur. Oysa, nötral rüyalar zavallı olarak unutulur ve hiç hatırlanmazlar bile. Önceden rüyada bilmeler, bir anlamda mucizeler şekilde doğa yasalarının ihlali olarak görülür. Felsefeci David Hume’ye göre, “tüm sonuçlar, varsayılan nedenlerini aynı kesinlik derecesi içinde izlemezler.” Doğanın olağan seyri içinde gelişen olaylar, insanların olağana olan uyumu ve adaptasyonu nedeni ile, bir mucize olarak değerlendirilmezler. Mucizelerden ortaya çıkan hayret ve şaşkınlık, olaylar hakkındaki inanç doğrultusunda hissedilir bir eğilime neden olur.

Bireysel olarak bizler, mantıksal çıkarımlarımızla olağan dışı olan bir rüyada gelecekte olacak bir olayı hemen geri çevirmemize rağmen, zihin her zaman aynı kuralı işletmez. Adeta mucizele hissi zihinde daha verimli bir toprağa ekilir ve hemen meyvelerini verir. Artık “geleceği önceden bilme” rüyası dalga gibi her belleğe yayılır.
Bunlara ek olarak yanlış aktarılan ve ikincil kaynaklardan “mucize etkisi” ile yayılan yanlış bilgiler de vardır. Örneğin; Mendeleev’in elementlerin periyodik tablosunu rüyasında gördüğü, Otto Loewi’nin kubağa kalbindeki sinir iletiminin kimyasal olduğunu rüyasında keşfettiği öne sürülür (bu keşfi ile Nobel ödülü almıştır). Otto Loewi’nin doğrudan rüyasında gördüğü konusunda ifadesi olmamakla birlikte, olası rüyanın görülmesinden 32 yıl sonra, konu ile ilgili bir çok atıflar yapılmıştır. Ancak he iki durumun da gerçek olmadığı ya da olduğundan farklı öne sürüldüğü yapılan tarihsel incelemelerle ortaya konmuştur. 
 
Hazır Beyinde İşleyen Bilinçaltı


Bilinçaltı kişinin bilincinde olmadığı, ama davranışını etkileyen bir ruhsal duruma denir. Ya da olarak, bilinçten kaçan ruhsal olguların tümü olarak tanımlanır. Bilgi bilimsel olarak ise şunu ifade eder: bilinçli olarak saniyede en fazla 40 bit’lik bilgiyi algılarız, geri kalanı çok daha fazladır ve bilinçaltına gider. Giden bu bilgiler, bilince emir olarak değil de fısıldama olarak yansır. Dolayısı ile günlük uyanıklık bilincimiz bir dereceye kadar uykumuzda da devam eder.
Hepimizin her an bildiği, klasik ve basamaklı akıl yürütme ve sorun çözmelere karşın, beynimizde “sezgisel sorun çözme” ile uğraşan bir çalışma şekli de vardır.


Albet Einstein (1879-1955) ve Henri Poincaré (1854-1912) kendi yaratıcılık süreçlerini bir çok kez anlatmışlardır. Bu dahilerin her ikisi de yaptıkları keşfin birden bire ortaya çıktığını vurgulamışlardır. Poincare, sezgiciliği yaratıcılığın dört evresinden biri olarak kabul eder. Sırasıyla, içleme, kuluçka evresi, aydınlanma ve açıklama şeklinde yaratıcılık yol alır. İçleme, kişinin günlük uyanıklık durumu ve bilinçli bir şekilde problemin verilerini hazmetmesidir. Yani bu dönemde kişi sorunla ya da problemle yoğun olarak uğraşır. Daha sonraki kuluçka evresinde kişinin daha önce bilinçli olarak içlediği veriler bilinçsiz modda yollarını izlerken, kişi bilinçsiz olarak problemden uzaklaşır (uykuya dalar, uyur ya da rüya görmeye başlar). Üçüncü evreyse, yani aydınlanma en önemli olanıdır. Bu evrede problemin çözümü umulmayan bir şekilde ortaya çıkar. Bu uyanıklık bilinci esnasında sezgisel olarak adlandırlırken, rüya görme durumunda “rüyada nail olma/çözme” olarak adlandırlır. Son evre ise aniden ortaya çıkan bu çözümü uyandıktan sonra hatırlama ve doğrulama evresidir. Birden çözümleme aslında bilginin uzun süre rüya esnasında bilinçsiz olarak işlenmesinin bir sonucudur. Ancak, rüya da bu tür çözümlere ya da keşiflere ulaşmak için “hazır bir beyin” gerekir.
Bu yazıyı okuduktan sonra, “rüyalarda geleceği önceden görmek” ya da “rüyada keşifler yapmak” için uykuya dalıp rüya görmeyi bekleyebilirsiniz. Ama insanlık tarihinde çoğu keşifler, “uyanık” insanlar ve halklar tarafından yapılmıştır

Bu nedenle uyanık kalmakta ve günlük uyanıklık bilincimizle araştırma yapmalıyız. Uzun süredir uyuyan bir toplum olarak, rüyalardan beklediklerimizi alamadık. Artık uyanma vaktidir... Uyanık bilinçle öğrenelim ama beynimizi de gelecek rüyalara hazırlayalım...

http://www.evrenindili.com/ruyalar-hakkinda

 
Ad majorem Dei gloriam
Ab uno disce omnes


Mart 10, 2017, 12:25:41 öö
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 264
  • Cinsiyet: Bay

Rüya ile ilgili başlık açılmışken sormadan edemeyeceğim. Birkaç gün önce rüyamda kuyu gibi bir yerden , İngiliz anahtarı diye tabir edilen bir anahtar çıkardığımı gördüm.
     Aslında böyle şeylere pek inanmayan birisiyim ama rüyamın yorumunu merak etmiyorum desem yalan olur. 😊
Denemeyi bilene imkansız yoktur / Büyük İskender


Mart 10, 2017, 10:38:07 ös
Yanıtla #5
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 18
  • Cinsiyet: Bay

Sonsuz zamanda her olasılık gerçekleşir, ben de bunlardan bir tanesiyim, sizlerde öylesiniz, evrenin kendisi de öyle. Hali ile gerçekleşen rüyalar için öyle, Sayın Rananın yanıtı bu bağlamda son derece tatmin edici, ortada bu kadar insan ve rüya varken bunlardan kiminin gelecekten tutarlı haber verebiliyor olması mucizeden ziyade zaten kaçınılmaz olarak ortaya çıkması şart olan bir durum gibi duruyor.

Rüyalarla ilgili olarak bana pek daha ilginç gelen bir konu, bilinçli rüyalar görebiliyor olmak, hatta onlara müdahalede bulunarak senaryolarını değiştirebiliyor olmak konusu.

Kimilerine göre böylesi bir çalışma sonucunda aynısını uyanıkken de yapabilecek mertebeye ulaşmak, diğer değişle gerçeği arzuya göre değiştirebilmek dahi mümkünmüş ki bu da bir bakıma ermiş olmakla eşanlamda.

Kimbilir, belki herkesten gizlenen gerçek büyük sır  bunu becerebilmenin yoludur.

Böyle bir şey gerekli mi?

Şahsım adına böyle bir yetiye sahip olsam onu kendimden bile gizler, asla kullanmazdım. Öyle erdemli filan olduğumdan değil, arzuma göre şekil alan bir dünyada yaşamak hiç bir keyif vermeyeceği için.




Mart 10, 2017, 11:12:10 ös
Yanıtla #6

Sayın Herakles, gördüğünüz rüyanın farklı anlamları var.Kuyudan çıkardığıniz bir anahtar ise.Bir sıkıntıniz var ise yakında o sıkıntıdan kurtulacağınıza,maddi anlamda darda iseniz ferahlayacaginiza,hasta iseniz iyileseceginiz anlami içeriyor.Bu rüyanın  olumsuz yanı yok.Guzel günler sizinle olsun... Saygilarla.
Üyeliğimin iptalini talep ediyorum!Aksi taktirde dava edecem! Formda zorla kayıtlı tutuluyorum.Defalarca üyelik iptali talep ettim..Formda kayitli üye olarak bulunmak istemiyorum.Bu form zaman kaybı!


Mart 10, 2017, 11:24:01 ös
Yanıtla #7

Sayın Orobora,Böyle yeteneğe sahip insanlar çok.Bu soruyu sorma amacım neden bu insanların geleceği görmesi gibi bir yeteneğe sahip olmaları?Filozofların bu yeteneğe sahip olsalardı emin olun çok iyi kullanırlardı.Bu yetenek insanın içgudusel mistik ve metafizik alemle ilgili konularla alakali olduğunu düşünüyorum.Cogu filozoflar idaalar  alem-i rüyalar alemi ile ilgili kitapları vardır.Hatta platonun idaalar alemi ile ilgili çalismalari mevcut.Ben bu yeteneğin Allah ve kul arasında metafiziksel dualara icabet kişinin sahip olduğu inanç ile ilgili yaşayış biçiminin rüyalara etki ettiği ile alakası olduğunu hemfikirim...Bunu bir örnek verirsem Hz Yusuf As.gorulen rüyalarla ilgili tabirleri.Ornegin Mısır Kralının rüyasının Hz.Yusufun tabir etmesi ve Kıtlığı önlemesi gibi.Saygilar
Üyeliğimin iptalini talep ediyorum!Aksi taktirde dava edecem! Formda zorla kayıtlı tutuluyorum.Defalarca üyelik iptali talep ettim..Formda kayitli üye olarak bulunmak istemiyorum.Bu form zaman kaybı!


Mart 11, 2017, 01:58:07 öö
Yanıtla #8
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 50
  • Cinsiyet: Bay

Rüyaların gelecekten haber verme, tanrıların mesajı vs. olduğu inanışı ilkel bir inanıştır. Biraz Otto Rank, S. Freud, G. Jung filan okuyun. Ha inanın demiyorum okuyun sonra bu insanların kuramlarını yaşantınıza uygulayın, ıskalamadığını ve o rüyaları neden gördüğünüzü anlayacaksınız.


Mart 11, 2017, 08:18:04 öö
Yanıtla #9

Sayın Kam, başlığımda Rüyalar alemi ile ilgili sizlerden bilgi paylaşımı istemiştim 😃.Siz sanırım beni anlayamamissiniz.Ruyalar gerçeklikle alakalı olmasa neden filozoflar bu konuda kafa yordular.Ruyalarda gerçekliğin bir parçası ama doğru ama yanlış.Her fikire saygı duymak lazım.Bu arada nerden biliyorsunuz ki benim kitap okumadigimi?Burda bu şekilde sert konuşmanın kuralları var.Her düşünce saygı duymak bu sayfanın ana teması.Bu sayfada dindar olmak bir prensip.İnanmayanlarada saygı duymak ta prensip.Siz sanırım sayfayı tam incelememissiniz.Sayfa kurallarını ve rüyalarla ilgili bir araştırma yaptıktan sonra bana o sekilde güzel paylaşım ve bilgileriniz olursa dönün.Ben rüyalarla ilgili bilimsel,dinsel, İncil, kuranı kerim,tevrattan her bilgiye açığım.Saygilarla.
Üyeliğimin iptalini talep ediyorum!Aksi taktirde dava edecem! Formda zorla kayıtlı tutuluyorum.Defalarca üyelik iptali talep ettim..Formda kayitli üye olarak bulunmak istemiyorum.Bu form zaman kaybı!