Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: İslam ve Bugün  (Okunma sayısı 37803 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 16, 2011, 12:09:35 ös
Yanıtla #30
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan

Bu konuların dahılı yada harıcı olmakla hıc ılgısı yok.Hak ılmı , hak yolu herkese acıktır.
Mursıdı olanada olmayanada bu işler gonul işi ,kimin nereden kazacanagını kımse bılemez...istemeyı arastırmayı ve ogrendıklerının pratıklerını yapabılmek önemli.
her ogretıde belırlı erdemler beklenır ,en basıt tevrattakı 10 emır.bılıyormusun?bılen olmak yetmez uyguluyormusun? hangı dın,hangı kıtap,adam  bunları okumamıstır bılmez ama uyguluyordur.......uygulayan kazanır.


Temmuz 16, 2011, 01:05:24 ös
Yanıtla #31
  • Ziyaretçi

Bu konuların dahılı yada harıcı olmakla hıc ılgısı yok.Hak ılmı , hak yolu herkese acıktır.
Mursıdı olanada olmayanada bu işler gonul işi ,kimin nereden kazacanagını kımse bılemez...istemeyı arastırmayı ve ogrendıklerının pratıklerını yapabılmek önemli.
her ogretıde belırlı erdemler beklenır ,en basıt tevrattakı 10 emır.bılıyormusun?bılen olmak yetmez uyguluyormusun? hangı dın,hangı kıtap,adam  bunları okumamıstır bılmez ama uyguluyordur.......uygulayan kazanır.

Sayın Smyrnali güzel özetlemişsiniz. Yukarıda Abdulkadiri Geylani'nin bebekken oruç vaktinde anne sütü ve su içmeyerek keramet göstermesini örnek vererek, asıl imtihanın ruhlar aleminde yaşandığını ve kazananların imtihan puanına göre dünyada farklı kişilik sergilediklerini belirtmek istemiştim. Yani kısacası aslında dünyada iman dağıtımı konusunda bir adaletsizlik varmış görünse de bir adaletsizlik yoktur. Aynen nasıl ki ormanlık alana yağmur yağıyorken çöle yağmıyorsa her insanın manevi iklimlerden alacağı aynı dinden de olsa ve aynı öğretileri de uygulasa da aynı olmaz.

Saygılarımla.


Temmuz 16, 2011, 01:43:44 ös
Yanıtla #32
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan

Kıyamet...sırat....bunlar özelıkle vurgulanır degılmı?

kıyamet ..uyanmaktır....ılk kıyamet..kucuk kıyam dedıkleri,bılıncının uyanması,farkındalıgının baslamasıdır,
burada ne arıyorsun? bedenının farkındasın ya ruhunun? bunca peygamber ,velı gelmış mucızeler gosterılmıs anlatı verılmıs ne anlatılmak ıstenmıs,ne kadarını algıladım vs vs bu sorular ılk uyanısın getırlerıdır..arayıs baslar gelısım baslar .

sırat dedgımız o köpru ,kıldan ınce kılıctan keskın...neye gore ?....bu köpruden bır defa gecılmıyor her daım üzerındeyız.
 Nizam terazı denır....o terazı yureklerde kurulur ..akıl ve vıcdan ıle bırlıkte tartacaksın...herkesın terazısı kendı elınde tartın durustmu ? adilmı?
ölcude hıle yapmayacaksın denıyor degılmı ? kendını haklı cıkartmak ıcın kımlerın hakkını calıyorsun?
o yuzden yurek onemlıdır..yuregın ve dılın arasındadır bu sırat koprusu ...eskıler bosuna dememıstır ..dil yarası kılıc yarasından beter ..
kılıc ıkı ucu keskındır bır ucu karsıya bakar, dıgerı sahıbıne ..o kılıcı hak ıle ındırebılmek marıfet...yoksa sahıbıne doner.
İslamda her ısın bası taharet denır ...taheret temızlıktır...abdest alınır bedenı yıkarlar.ya ıçımız onu neyle yıkıyacagız. yurek temızlıgı ,zıhın temızlıgı olmadan temızmıyız?...
oruc ...sadece butun gun ac ,susuz  durmak mı? madem nefıs terbıyesı nefsının tum emarelerını terbıye edeceksın...elıne, belıne, dılıne,zıhnıne...
hanı ısa derkı ,agzınızdan içerı gıren sızı bozmaz , agzından cıkan bozar ..yuregındendır......
hanı maat terazısı vardır mısırda gecer... bır kefeye yürek konur dıgerıne bır tüy...yüregın tüyden hafıfse gecersın...
Bir yurek tüyden nasıl hafif olur?
yuregının yüklerı nelerdır?
af edemedıklerın,nefret ettıklerın,ıftiraların,çaldıkların,sakladıkların vsvs
benımki ortaya karısık salata , her yurek sahıbınde ,hesap kendınde sorgu kendınde
kendımızı fark edenlerden olalım cici bici temız olalım  sevgilerle :)))


Temmuz 16, 2011, 04:43:43 ös
Yanıtla #33
  • Ziyaretçi

Sayın Smyrnali hakikaten de çok derin mevzulara değinmişsiniz.

"Bir yurek tüyden nasıl hafif olur? " Gerçekten zor bir mesele. Belki de o yüzden Abdal kelimesinin asıl anlamı arapçada "kul" iken günümüze aptal diye gelmiştir. Yine Salak kelimesinin asıl anlamı süluk eden yani tasavvufta Allaha doğru yol alan anlamındayken şimdi salak olarak gelmiştir. Yani o insanların yaşam tarzları bize salakça ve aptalca gelecektir.

Aklıma padişah iken tacını tahtını bırakan ve kendini dervişliğe adayan İbrahim Ethem'in bir anısı geldi. İbrahim Ethem bir dervişe rastlar. Dervişle aralarında geçen sohbet esnasında derviş ne yiyip içiyorsun diye sorması üzerine  İbrahim Ethem "bulunca şükrediyorum, bulamayınca sabrediyorum" der. Dervişin cevabı "Horasan'ın köpekleri de aynısını yapıyor" olur. İbrahim Ethem peki siz nasıl yapıyorsunuz diye sorunca "Biz bulunca dağıtıyoruz, bulamayınca şükrediyoruz."....

Tasavvufçular ehli şeriata göre daha acımasız yaklaşırlar olaya yani. Örneğin ehli şeriata göre insanlar içinde geçirdiklerinden fiiliyata geçirmediği sürece mesul olmaz. Tasavvufçularda ise içinden geçirilenlerden de mesulsun.

Saygılar.



Temmuz 17, 2011, 12:18:11 ös
Yanıtla #34
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan

Tasavvufçular ehli şeriata göre daha acımasız yaklaşırlar olaya yani. Örneğin ehli şeriata göre insanlar içinde geçirdiklerinden fiiliyata geçirmediği sürece mesul olmaz. Tasavvufçularda ise içinden geçirilenlerden de mesulsun.

 sevgili masor 1976 ,bu iletini şöyle düzeltelim.

Şeriat olaylara dışardan bakar,kapınının dısındadır...Tasavvufçularda icerdedir .icerden dısarı seyreder.
Acımasız kelimesi kapınında dısında zalimligi işaret eder.Şeriat ehli yasalar geregi keser biçer acımaz.
şeriatin kestigi parmak acımaz, derler ve acımadan infaz ederler.taşlarlarda, keserlerde ,asarlarda
Tasavvufta acı yoktur,sefkat vardır..zulum yoktur Hak vardır.
İç alemde oldugu icin  cezasıda ona gore verilir..onun kılıcı kestigi zaman ne akan kanı görürsün,ne kopan uvuzu..tassavufcular adamı sözüyle  taşlar,diliyle döver,ilmiyle ezer.
Adamın  elini kesmez uzattıgı eli ceker, öldürmez kapılarını kapar. bedelinide kendi icinde ödetir ..yuregiyle kalır....
 Adamın yureginde kin, nefret ,ofke varsa kendi ateşiyle kendini yakar,cehennemini yasar .kendi kendini infaz eder haberi bile olmaz.
sevgiler.


Temmuz 17, 2011, 03:10:05 ös
Yanıtla #35
  • Ziyaretçi

Sayın Smyrnali, dünyada yaşamış ve yaşayan dini bilimler çok bilinmeyenli denklem gibidir. Çok bilinmeyenli denklem çözebilmek için tek denklem yetmiyor 2 bilinmeyenli denklemin x ve y değerlerini bulabilmenin tek yolu en az iki denklemi birleştirmekle oluyor.

Veya başka bir örnek vermek gerekirse tek kanatlı kuş uçamaz. Şeriat bir kanat, tasavvuf ise ikinci kanattır. Uçmayı başarmak ise Hakikat ve Marifet olarak algılanabilir. Eğer dikkat edilirse Hakikat ehli şeriattan 1 gram bile  ödün vermezler.

Fakat gerek şeriat gerekse tasavvuf dünyevi hırslar uğruna siyasete kurban gitmiş kavramlardır. Bu nedenle Hakikate ulaşabilen fazla insan yaşamamıştır. Ben sadece belki arayışta olan insanlar olur ve sahtekarlara kanmasınlar diye bir kaç örnek vereyim. Tasavvufa meraklı insanların düşeceği en büyük tuzak bir mürşidi kamil arayışına girmek olacaktır. Öncelikle onları zahiren bulabilme olasılığı sıfırdır. Çünkü geneli taklittir ve hakiki mürşidi kamiller sırlarını çok iyi saklarlar yani ortalıkta keramet vb. göstermezler. Bir diğer dikkatimi çeken husus milyonlarca müridi olan tarikatlara bakıyorum şeyhlik babadan oğula geçiyor genelde. Bu sahtekarlığın olduğunun göstergesidir. O makama kan bağıyla ulaşılmaz hak eden kazanır.

Artı olarak Şeytan da boş durmaz. İnsanlara güç ve ilim verebiliyor. Örneğin cinlerle irtibat kurabilen basit bir insan bile senin beyninden geçenleri bilebiliyor. O nedenle verdigi göstermelik bir sohbete katılırsan senin kafandaki soruları sormadan cevaplayarak seni etki altına alıp sonra da bir güzel kullanacaktır.

Konu başlığına uygun olduğu için biraz değinmek istedim.

Saygılarımla.







Temmuz 17, 2011, 04:15:43 ös
Yanıtla #36
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan


Şeriat halindekiler dışardaki şerleri temizler.
Harama uzanmıs el kes,hakka uzanmış kimki o oralara uzanacak katli vaciptir..
Bu yolda hallıcı mansurdan ,bestamiye kesilen kesilene ...
Hakikatte ise şer , kendi nefsinin şerlikleridir..o temizlik seni Hakka ulastırır...
Hakikatte kesecegin zaman ,kılıcı tasıyacak bılegın gucu yurekten geçer,Hak ile iner ,nefisle degil.(.duygu yoktur..ne acı ne ofke )
Bu işler babadan ogula gecse idi Muhammedde yerini Aliye devrederdi ...saltanat olusmasın diye 4 halife yetistirdi...4 üde farklı yönden ilimin icinde yerini aldı.

Şeriat ,şerligi ile baki kalmıstır.Hakikat ise saklı  kalmıştır.
ortadaki şarlatanlar  asıları  guzel saklar :) hedef olurlar ..
islamadaki örtunmek  şeriatta baskadır hakikatte başka...
ziynet yerlerinizi örtun...
.Herkesin ziyneti hazinesi farklı...marifet ehli keramatini orter ,hakikat ehli kendini gizler..

şeytan bos durmaz....sen şeytanını terbiye etmedikce o seni her işe koşar..
KENDİNİ BİL......sen kendini bilmezsen sana cinlerde anlatır seytanlarda...
KENDİNİ BİLdigin zaman bakarsın o dısarda gorduklerinde sendeymiş ,senden cıkmış :))
KENDİNİ BİLdigin zaman ,önce kendini okumayı ögrenirsin,sonra insan denilen kitabı ,sen onları okursun ama onlar seni okuyamaz .cunku sen gizli bir hazine oluyorsun .
sevgilerle..


Temmuz 17, 2011, 04:34:02 ös
Yanıtla #37
  • Ziyaretçi

Sayın Smyrnali
Şeriatın manası "Allahın kanuni emirleri" anlamını taşır. Bu nedenle şeriat kişiliğine ve mantığına terstir diye kişinin şeriatı hor görmesi veya reddetmesi durumunda Allah katında ne kadar değeri olabilir. Sonuçta Allah affedicidir emirlerine karşı bu tavır onunla kulu arasındaki bir hesaplaşmadır ve karışmamak en doğrusudur bu nedenle bu konuda tarafsız kalmayı tercih ediyorum. Fakat çoğu insan şeriat kelimesinin anlamını bilmeden meydanlarda kahrolsun şeriat diye bağırıyor bu kişinin maneviyatı açısından tehlikelidir.

Benim tavsiyem şudur. Bir kadın örnek veriyorum başını örtmeyerek günahkar olur tövbe ederse affolunabilir. Fakat bu kadar saçma kanun mu olur diye yaklaşırsa kafir olur. Kısacası günahkar olmak başkadır kafir olmak başkadır.

Saygılarımla.



Temmuz 17, 2011, 08:02:13 ös
Yanıtla #38
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan

Hakikaten baktıgında hepsini sarar bilirsin.gorursun ..oraya cıkmak icin o yollardan gecmisindir.
şeriatten hakikate bakarsın ama goremezsinki.
şeriat kapının eşigi demistim....dısardan iceriyi bilemesin ..
o okula girmen icin gerekenleri belirler.

SERİAT ÖGRESİNDE:

İman etmek,
İlim öğrenmek
İbadet etmek
Haramdan uzaklaşmak
Ailesine faydalı olmak
Çevreye zarar vermemek,
Peygamberin emirlerine uymak
Şefkatli olmak
Temiz olmak
Yaramaz işlerden sakınmak

dikkat ederseniz , bu eşige girmeden ögrenilmesi  gerekenler  hep kendisine yönelik.  sonra tarikat dedigimiz ögreti  başlıyor.
Burada ögretmen gerekiyor...

TARİKAT ÖGRETİSİ:

Tövbe etmek
Mürşidin öğütlerine uymak
Temiz giyinmek
İyilik yolunda savaşmak
Hizmet etmeyi sevmek
Haksızlıktan korkmak
Ümitsizliğe düşmemek
Ibret almak
Nimet dağıtmak
Özünü fakir görmek
Egitimle dısarıya bakmıya, acılmıya baslanıyor.tovbe,özur dileme,insanlara hizmete yonelmek ,kendini egitirken dısınada ceki duzen vermek.temiz giyinmek vs.
(fark ettinizse  masonlukta bir nevi bu tur egitileri veriyor.)
 Bu formda Kim mursit, kim ögretmen dersen burada herkes hem ögretmen hem ogrenci ,Ögrenirken ögretiriz,ögretirken ögrenenlerdeniz.

Gunahlar ve sevaplar yine yuregindeki terazide ..kişi kendi yaptıklarından mesuldur,kime gore kafir olunur ?
sizinle inançları tartışmak istemem.Bilgi tektir,algı gorecelidir ,bu yuzden tarikatler ,mezhepler vs cesitlilik doğmustur.inancınıza saygı duyarım ,inanclar sorgulanabilir ama iman sorgulanmaz.....senin benim kafir diye baktıgımızın Yaradan katında bizden degerli olmadıgının elimizde garantisi varmı?


Temmuz 17, 2011, 09:54:28 ös
Yanıtla #39
  • Ziyaretçi

Sayın Smyrnali
"senin benim kafir diye baktıgımızın Yaradan katında bizden degerli olmadıgının elimizde garantisi varmı?" 
Sözlerinize tamamen katılıyorum. Zaten iman kavramı nasip işidir. Tasavvuftan örnek vermek gerekirse nasibinde yoksa bir insan mürşid bulamaz nasibinde varsa mürşid onu zorla çeker alır. Ya da hakikaten sağlam bir mürşidin en yakın müridi görünen kişi 1 cm Allaha gidemeyebilir.

Olayın şeriat tarafından bakılınca eğer müslüman iseniz kesin emirleri mantığınızla tartarak reddetme şansınız yoktur. Fakat nefsinize ağır gelen emirleri uygulamayarak günahkar olma şansınız ve tövbekar olma şansınız vardır. Yani insan kendi mantık mekanizmasıyla kafirliği seçebilir. Bu noktada ehli şeriatın tarih boyunca yaptığı hata kafirleri öldürmeye çalışmaları olmuştur. Ki bir müslümanı öldürmekten daha risklidir kanaatimce. Çünkü ileride imana gelebilme ihtimali olan birinin hayatına son vererek ciddi bir sorumluluk alınır. Fakat insan öldüren bir katilin öldürülmesi gibi kanunlarına sıcak bakıyorum. Bu toplumsal denge ve huzurun sağlanması için suçlular açısından caydırıcı bir mekanizmadır.

Saygı unsurundan insan hiç bir şey kaybetmez ve kazançlı çıkacaktır. Yani yukarıda verdiğim örnekte olduğu gibi başını örtmeyen bir müslüman kadın bu emre saygı duyarak imanını kurtarabilir ve kendini günahkar hissederek tövbe ederek belki de başını örtüp gururlanan kadından daha sevimli hale gelebilir yaradanın huzurunda. Fakat böyle bir şey yoktur diyerek ilahi bir emri sorgulayarak kafir olur. Bu tabi ki literatüre göredir yani Allah bu tip düşünce taşıyan insanlara ne gözle bakıyor onu büyük mahkemede görebiliriz.

Netice olarak sizin yukarıda paylaştığım fikrinize istinaden, insanoğlu nefs adlı en azılı kafiri içinde taşırken diğer insanlara bakıp kafir damgası vurma yarışına girmesi büyük bir hata olur.

Saygılarımla.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
4262 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 07, 2007, 11:39:11 ös
Gönderen: Fraternis
5 Yanıt
6656 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 19, 2011, 04:42:26 ös
Gönderen: Rimor
İTTİHAD-I İSLAM (İSLAM BİRLİĞİ)

Başlatan LuckyEye « 1 2 ... 11 12 » Islam

118 Yanıt
50406 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 18, 2009, 04:46:32 ös
Gönderen: ceycet
1 Yanıt
3706 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 05, 2011, 02:22:45 ös
Gönderen: Eser
1 Yanıt
2602 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 29, 2012, 01:45:51 ös
Gönderen: asimov
32 Yanıt
11493 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 23, 2012, 05:11:32 ös
Gönderen: yazbenide
0 Yanıt
2447 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2012, 08:34:00 ös
Gönderen: Tij
0 Yanıt
1754 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 11, 2013, 02:46:23 ös
Gönderen: peacewings
3 Yanıt
2940 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2013, 08:06:38 öö
Gönderen: ceycet
2 Yanıt
1959 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 19, 2015, 01:27:24 öö
Gönderen: MEDUSA