Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Sayısal Amaçlara Ulaşma Yönünden  (Okunma sayısı 1838 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 30, 2007, 11:56:43 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçtan beri ülke insanlarına eğitim hizmeti götürmesini, sayısal açıdan ve eğitim kademelerine göre kısaca gözden geçirelim.

Okul Öncesi Eğitim: Okul öncesi eğitim önceleri sanayileşme ve büyük ailenin dağılması sonucu bir zorunluluk gibi ortaya çıkmasına karşılık, daha sonraları çocukların okula ve çağdaş hayata hazırlanmaları için pedagojik bir ihtiyaç olarak ortaya çıktı ve 1990’lara doğru Avrupa ülkelerinde çağ nüfusunun %50’den fazlasını (bazı ülkelerde %90’ını) kapsamaya başladı. Bizde, bu alanda önemli gelişmeler var gibi gösterilmesine rağmen, hâlâ çağ nüfusunun ancak %9’nun bu imkândan yararlanması, aslında hızlı bir gelişme olmadığını gösteriyor. Bu alanda öğretmen yetiştirme, son zamanlarda ciddî ve yoğun olarak başlanan bir iştir. Artık okul öncesi eğitim öğretmenleri Eğitim Fakültelerinde 4 yıllık bir lisans eğitiminden mezun olacaklar ve bu alandaki bilime uygun gerçek gelişmeler ancak bundan sonra sağlanabilecektir.

İlköğretim: Osmanlı Devleti’nin son ve Cumhuriyetin ilk yılları büyük bir ilköğretim ve ilkokul öğretmeni yetiştirme faaliyetleri ile geçmiştir. Cumhuriyetin ikinci 10 yılında, rejimin halka anlatılması ve benimsetilmesi, aydınların halka yaklaştırılması, devlet-halk bütünleşmesinin sağlanması için kurulan Halkevleri ve köycülük çalışmaları içinden çıkan Köy Enstitüleri, ve daha sonra bu temel üzerinde sürdürülen ilköğretmen okulu çalışmaları ile ilköğretimin tüm yurt sathına ve halka yaygınlaştırılması çalışmaları başarıya ulaşmıştır.

1928 yılında yapılan ve Cumhuriyetin daha sonraki zamanları etkileyen en köklü hareketi olan yeni Türk harflerinin kabulü ile bu harflerin öğretilmesi için kurulan Millet Mektepleri de, okuma-yazma ve temel bilgilerin halka yaygınlaştırılmasında dikkatle ve önemle değerlendirilmesi gereken örnek hareketlerdir.

İlköğretim alanında çağdaş dünya artık çağ nüfusunun okullaştırılması sorununu çözmüştür. Bizde ise, bir zamanlar ulaşılan %95’leri geçen bir gelişmeden, son zamanlarda yurdun bazı bölgelerindeki bölücü terör hareketleri yüzünden -öyle tahmin ediyorum ki- %90’lık düzeylere geri düşülmüştür. Bu tür terör hareketleri, eğitimin kalitesini de büyük ölçüde düşürmektedir.

Cumhuriyet, kuruluşundan beri ısrarla izlediği zorunlu eğitimin genişletilmesi amacına, temel ilköğretimi 8 yıla çıkararak, ancak son yıllarda ulaşabilmiştir. Bu öğretim kademesinin daha alt kademelere bölünmeden, Cumhuriyetin ve çağdaş hayatın gereklerine uygun temel eğitimi vermesini sağlamak gerekir.

Tarımsal faaliyetlerin giderek makineleşme ile yapılması sonucu, kırsal kesimdeki nüfus kent merkezlerine akmaya başlamış; bunun sonucunda da kırsal yerleşim yerlerinde değil ortaöğretim gibi çok öğretmenli eğitim kurumlarını, hattâ ilkokullar bile öğrencisizlikten kapanmaya başlamıştır. Her yıl binlerce kırsal yerleşim yerindeki ilkokul kapanmaya, bunun yerine “taşımalı öğretim” denilen sistemle Yatılı İlköğretim Bölge Okulları (YİBO) ve Pansiyonlu İlköğretim Okulları (PİO) geliştirilmeye çalışılmaktadır. Burada ortaya çıkan bazı problemler, belli bölge ve merkezlere çok büyük “okul merkezleri” kurularak giderilebilir.

Ortaöğretim: Yakın zamana kadar ortaokullarda %70’e, liselerde ise %55’e varan bir okullaşma sağlanmıştır. Ancak bu oranlar, çağdaş dünya ülkeleri ile karşılaştırıldığında çok düşük görülmektedir. Buralarda %90’lara varan hedeflere kısa sürede ulaşılmaya çalışılmalıdır.



 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3565 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 25, 2012, 09:11:11 ös
Gönderen: karahan