neden hep derece mevzu bahis olunca sürekli 33. derece ye takılıp duruluyor, acaba masonlukta 155 derece olsaydı sohbete başlayan , ben 154. derecenin sırlarına vakıf oldum bekle beni 155 hatta belki 156 mı diyecekti
yada 500 derece olsaydı 490 küsürler hep mevzu bahis olacaktı
kimse kusura bakmasın da bu yapının 1. , 2. , 3.........ve 33 şeklinde yükselen bir derece sistemi var , önce başlangıcı öğrenmeye çalışalım , oda tam anlamıyla öğrenebilirsek
sonrasında hayat içindeki çalışmalar , üretimler ve çeşitli donanımlara parelel olarak üst dereceleri araştırıp incelesek daha iyi olmazmı
açıkcası kişisel kimsede alınmasın , en başta kendimi de eleştiriyorum
biraz şu örneğe benziyor; tiyatro da, becket, genet, sarter v.b yazarların oyunları ve bu oyunların piskolojik detayları ve iç çatışmaları daha farklı yorumlama ile ele alınmıştır , varoluşa ve yaşama daha farklı açılardan yaklaşmışlardır. bu oyunlarla ilgili analiz , tahlil ve hatta eleştiri
gerek tiyatral anlamda , gerek entelektüel anlamda biraz alt yapı ve donanım ister , dolayısıyla ben de başta olmak üzere konservatuvarda henüz öğrenci olan yeni yetmeler , sağda solda bu yazarlar hakkında ve onların oyunları ile ilgili uzun uzun kelamlar ettiği zaman önemli olduklarını zannederler, oysaki daha temel abc kabül edilen yerli yazarlardan başlayıp klasikleri mesela molier , shakespeare, çahov gibi yazarları öğrendikten sonra diğerlerine geçseler , onlar hakkındaki edilecek kelamlar hemde donanımlı ve akkıllıca hemde daha dikkate değer va sanatsal olacaktır çünki alt yapı sağlam olacaktır..
sonuç olarak genelde bu formun bir çok yerinde daha mason olmayı bırakın , masonlukla bu site vasıtası ile doğru dürüst tanışmış olan bir çok kişi hemen 31. 32. 33. dereceleri merak edip üzerine kelam ediyor ve de yeni kelamlar bekliyor
e peki ne yapalım?
önce doğ , sonra emekle sonra zaten istesen de istemesende yürüyeceksin ve yeteneğine göre de koşmaya başlayacaksın
ama millet olarak hatamız: doğar doğmaz da koşulmaz ki be kardeşim
sevgiler...saygılar...