Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: DÜNYA MASONLUK TARİHİ – Bir eleştirinin birinci bölümü  (Okunma sayısı 3838 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 23, 2010, 01:45:53 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Alışageldiğim üzere yine yeni bir başlık açmış gibi görünsem de, bu yazı dizisi bundan iki yıl kadar önce Sayın MASON’un, bu başlık altındaki uzun bir yazısının eleştirel/katkılı irdelemesidir. Uzun süreceği için bölümlere ayırıyorum.

Özgün yazının linki:

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=112.0


Sayın MASON, belgelerden edinilen bilgilere dayanarak Masonluğun kökenlerinin Pitagor’a kadar dayandırıldığını belirtiyor.

Öyle olunca, burada “Masonluk” denildiğinde bundan ne anlaşılması gerektiğinin de belirtilmesi gerektiği görüşündeyim. Bur örgüt mü, bir ülkü mü, bir öğreti mi, bir felsefe mi?

Eğer bir öğreti ve bir felsefe olarak ele alınacak olursa, Pitagor (Pythagoras) tarihsel bakımdan sonralarda kalır; öncesi Hermetizm’e ve tarihin eski sayfaları arasında pek az bilgi içeren Antik Misterler’e kadar gider.

Bir ülkü olarak ele alınacak olursa, bu kez tüm uygarlık tarihinin başlangıcına kadar uzanmak gerekir. O ise ne yazık ki yapılamıyor.

Ancak Sayın mason bunun hemen ardından “Collegia” olarak anılan Roma Kolejleri konusuna girmiş. Bu ise Masonluğun tarihçesinin ancak örgütsel olarak değerlendirilişidir. Birçok masonik yazında günümüzdeki Masonluğun sonradan Operatif Masonluk olarak anılmış olan Orta Çağ ve sonrasının geleneksel  bina inşaatçılığı mesleği ve zanaatından kaynaklanmış olduğu yazılıdır.

Ancak bu yanlış… Ondan kaynaklanmış değildir. Geçmişte Spekülatif Masonluk olarak da anılmış olan günümüzün masonluğu, bir düşünce dolayısıyla bir öğreti ve felsefe kurumudur. Somut olarak herhangi bir eylemsel çalışması yoktur. Bu nedenle de bir köken aranacak olursa bunu ancak kendi doğuşundan yani 18. yüzyıldan önceki ezoterik kurumlarda aramak olanaklıdır; herhangi bir meslek ya da zanaat kuruluşunda değil.

Operatif Masonluk, günümüzdeki Masonluğun sadece ilk örgütlenişi sırasında minareye bir kılıf uydurabilmek için kullanmış bulunduğu, bu nedenle de kendi öğretisini oluştururken öğelerinin birçoğunu simgesel değerlendirme amacıyla almış bulunduğu bir kurumdur.

Şimdi ben burada Sayın MASON’un yazmış oldukları üzerine bir eleştiri yazmaya giriştim ya… Onun için şu sözünü etmiş olduğu Roma Kolejleri konusuna bir nebze daha değineyim.

Masonluktaki örgütlenme tarzı bakımından Roma Kolejleri gerçekten de önemlidir. Bu örgütlerin oluşturulmasına, bilindiği kadarıyla, M.Ö. 700 yılı dolaylarında Numa Pompilius tarafından başlanmıştır. Bu halk örgütlerinin en önemli özelliklerinden biri kendi iç işyerinde özerk olmaları, kendi yasalarını kendilerinin düzenlemeleridir. Tıpkı günümüzdeki bir mason derneğinin bulunduğu ülkenin yasalarına uyması ancak kendi iç işlerindeki özgürlüğünü koruması gibi…  Ancak bu örgütler Roma İmparatorluğu’nun başına dert olmaya başlamıştır. Bunun üzerine M.Ö. 1. yüzyılda Roma Senatosu kolejleri ortadan kaldırmıştır. Ne kadar zaman için? Ancak 20 yıl kadar. Çünkü kolejlerin ortadan kalkışıyla imparatorluk büyük bir ekonomik krize girmiştir. Onlar olmayınca, ne meslek kalmıştır, ne zanaat. Dolayısıyla kolejlerin haklarının geri verilmesi zorunluluğu doğmuştur. Ta Sayın MASON’un işaret etmiş olduğu üzere Batı Roma İmparatorluğu’nun da çöküp Avrupa’da feodalite döneminin başlayışı ve bu yeni rejimini de hiçbir halk örgütüne göz açtırmayışı dönemine gelinceye kadar.

Günümüzün Masonluğunda, tarihçe bakımından Roma Kolejlerinden söz etmeden geçilmesi âdeta olanaksızdır. Çünkü feodalite bu halk kuruluşlarını ortadan kaldırdıktan sonra geçen yaklaşık 13 yüzyıllık bir dönem boyunca, böyle bir örgütlenme tarzı görülmemiştir. Krallıklar ve imparatorluklar da feodalitenin politikasını aynen korumuştur. Orta Çağ sonlarına doğru oluşmaya başlayan Operatif mason locaları, kendi iç örgütlenmeleri bakımından kolejleri taklit eder bir nitelik taşımışsa da, o örgütlenme tarzının yeni baştan ve çağın gereklerine de uygun bir tarzda oluşumu Spekülatif Masonluğun doğuşuyla birlikte gerçekleşmiştir.

Bu arada bir başka noktaya daha özenle değinmekte yarar var: Roma Kolejleri denilince, birçok bağımsız ve birbirinden ayrı, çeşitli meslek ve zanaat örgütlerinden söz ediliyor demektir. Bunların arasında sonradan Operatif Masonluk olarak anılmış bina inşaatçılığı mesleği ve zanaatı bakımından öne çıkar birkaçıdır: “Collegium Latomorum” (Taşçılık Koleji), “Collegium Caementarium” ya da “Collegium Fabrorum” (Bina Yapıcılığı Koleji), “Collegium Artificum” (Mimarlık Koleji). Bu arada bir de Operatif Masonluğun  tümüyle dışında kalmış olan bir diğer kolej daha vardır ki işte o da çok önemlidir: “Collegium Pontificum” (Yol ve Köprü Yapıcılığı Koleji).

Bundan sonra Sayın MASON, tarihte “mason” sözcüğünün nasıl ortaya çıkmış olduğuna özetle değiniyor. Aslında belki bu sözcüğün etimolojisi ve nasıl gelişim gösterdiği üzerinde durmak da ilginç olabilirdi. En azında bu sözcük üzerinde yapılmış spekülasyonların ne denli saçma sapan olduğunun anlaşılabilmesi bakımından.

Sayın MASON’un paragraf kurmamış olduğu için okunup izlenmesi zor ama güzel ve değerli özetleme çalışmasının bir sonraki aşamasında Avrupa’daki Gotik Mimari Stilinin oluşumu ile mason sözcüğünün yerini onun deyişiyle “hür mason” benim yeğlediğim deyişle “özgür mason” anlamına gelen terimin alışı geliyor. Bu ise bir başka tarihsel evre ve üzerinde durmakta yarar var.

Ancak bu yazı hayli uzadı ve devam edersem izlenmesi zor olacak. Bu nedenle de başta belirtmiş olduğum üzere bu irdelemeyi bölümlere ayırdım. Devamını bir sonraki bölüme bırakıyorum.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3504 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 01, 2009, 02:01:58 ös
Gönderen: ADAM
13 Yanıt
10745 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 09, 2019, 08:24:49 öö
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
17211 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2010, 08:30:20 öö
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
13034 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 17, 2010, 12:09:28 ös
Gönderen: Isis
2 Yanıt
6569 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 21, 2011, 05:57:09 ös
Gönderen: Mustafa Kemal
0 Yanıt
4239 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 22, 2010, 12:11:31 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
6284 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 24, 2010, 11:21:44 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3936 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 24, 2010, 05:52:20 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2907 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 25, 2010, 02:45:33 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3429 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 26, 2010, 04:47:36 ös
Gönderen: ADAM