Sayın Itzhak'ın bundan iki küsur yıl önce sormuş olduğu bu soruya verilmiş olan yanıtlar acaba ona ne kadar yeterli geldi.
Belki yeterli bulmuş olabilir.
Ben ise bu soruyu bir başka kapsama çekiyorum; belki de o yönde bir eğilim gösterdiğim için.
Bu sorudaki ketumiyet, benim daha çok benimsediğim terimle "ağız sıkılığı" uygulamasının hangi alaünda geçerli olabileceğini düşünüyor ve başlangıç noktasını da kendimce öyle sınırlıyorum.
Eskiden masonların localarında uyguladıkları rtüeller gizli tutulurmuş. Ya günümüzde?... Geçiniz.
Eskiden masonların bu kurumun öğretisi kapsamında yer alan simge, simgesel terim, özdeyiş ve alegorileri üzerine yapılan yonrum ve dreğerlendirmeler de gizli tutulurmuş. Ya günümüzde?... Geçiniz.
Gerçi bunlara bu forum kapsamında yer veremiyor, buradabunların üzerinde tartışamıyoruz. Ancak elbette forumun düzenlenişinde bu konuda bir kısıtlama getirilmiş oluşunun da akla yatkın bir gerekçesi var. Bu forumda böyle ama başka ortamlarda bunlar rahatça yazılıp tartışılıyor. Dolayısıyla bu bağlamdaki konuşulmazlık tutumu burada geçerli ama ketumiyet ya da ağız sıkılığının bir gereği değil.
Eskiden masonların loca toplantılarında hneler yapıp ettikleri de gizli tutulurmuş. Zaten belki bu yüzden Masonlukla bağlantılı olmak üzere bir dünya uyduruk iddia üretildi yıllar boyunca. Ya günümüzdeki durum?... Bir locanın toplantılarında genel olarak neler yaptığını gayet iyi biliyoruz. Demek ki bunu da geçebiliriz.
Gelin bir locanın toplantılarında neler yaptığını ikiye ayıralım. Bunlardan birincisi, tarihsel, kurumsal, bilgisel, bilimsel, düşünsel, kültürel, felsefi çalışmalar olsun. Bunların bir gizliliği, bu bağlamda ağzı sıkı davranmanın bir gereği olabilir mi?... Belki pek ender olarak birtakım ayrıntılarda ama genel olarak bence hayır. Aksine, bunların bir mason locasında anlatılmış olduğuna değinmeksizin başka ortamlarda da anlatılması, Masonluğun amaçlarına uygun düşer.
İkincisi de locanın iç işleri olsun. Bunlar, gerek ilgili locanın özel ve genel olarak Masonluğun yararına yapılan konuşmalar, bir aday ya da loca ülerinden biri ile bağlantılı görüşmeler, gerektiğinde oylamalar, loca üyelerinin çeşitli sorunları ve bunlara çıkar yol aranması gibi çalışmalardır. İşte bunların hiçbiri, hiçbir yerde, hiçbir koşul altında anlatılamaz, anlatılmamalıdır. Öyle ki, o locanın üyesi olup da o toplantıya katılmamış masonlara bile anlatılmamalıdır. O konuşmalar, o görüşmeler, o yapıp etmeler orada geçer ve orada kalır. Gerçi günümüzde bunların çoğu bir locanın toplantısıyla bağlantılı tutanağa geçirilmektedir, dolayısıyla gizli işler de değildir ama iş bunlardan söz etmeye gelince orada ağız sıkılığı yürürlüğe girer.
Peki bunlar nereya kadar anlatılabilecek hangi noktadan sonrası anlatılmayacak?... Bu sorunun yanıtını ise bu başlık altındaki tartışmalarda daha önce verenler olmuş. Şöyle yineleyelim: Bunu bireyin kendisi saptar.
Bunun ölçüsü ya da kriteari nedir? O nasıl belirlenir?
Akıl ve bilgelikle...