TOLERANS – 7

[ADAM]

Komünizm ve Tolerans


Bu konuya geleceğimi söylemiş olduğum için geldim ama sonra keşke gelmemiş olsaydım dedim. Ancak geleceğimi söylemiştim bir kez; onun için devam etmeyi ama kısa kesmeyi öngörüyorum.



Kimileri, komünizmin yeni bir özgürlük habercisi olarak kendini ortaya koyduğunu ve bu ideolojinin manevi çekim gücünün de bu özgürlük müjdesinde bulunduğunu ileri sürer. Bunu Marxçı öğretinin şu söylemlerine dayandırırlar:

“Batı’nın anladığı anlamda özgürlük boş bir laftır. Varlıklı sınıfların halk yığınlarının gözünü boyamak ve işçi sınıfını daha iyi sömürmek için uydurduğu bir aldatmacadan başka bir şey değildir.”

Bu öğretiye göre; Batı demokrasilerinin baş tacı ettiği uygar ve siyasal özgürlüklerin bir anlamı olabilmesi için, her şeyden önce geniş halk kitlelerini kapitalistlerin sömürü olgusundan kurtarıp, “toplumsal adalet düzeni”ni kurmak gerekir. Özetle, “İnsanı özgürlük düzenine götüren yol, toplumsal eşitlikten geçer: Bunun gerçekleşmesi için de öncelikle proleterya diktatörlüğünü kurmak gereklidir. Çünkü proleterya diktatörlüğü, özgürlük çağına gidecek yolun ilk basamağıdır.

İnsanın insan tarafından sömürülmesine son vermek için ortaya çıktığını söyleyen komünizm, Marxist görüşlerin ışığı altında incelendiğinde sınırsız bir düşünce özgürlüğü müjdeler. Ancak gerek Çin gerekse artık kalmamış olan Sovyet Rusya uygulamasında “bir burjuva lüksü” olarak nitelediği düşünce özgürlüğünü çiğneyip geçmekte hiçbir sakınca görmez. Onlara göre, Batılı anlamda burjuva demokrasisi kapitalist kitlenin elinde sadece bir sömürme aracıdır. Bu demokrasinin dayandığı sözüm ona özgürlüğe saygı göstermenin anlamı yoktur. Gerçek özgürlüğün, toplumsal eşitliğe dayanan bir düzen içerisinde gerçekleşeceği belirtilir. Bu nedenle de Batı burjuva toplumunun benimsediği anlamda bir özgürlüğe saygı göstermek, insanlığın kurtuluşu davasına ihanet olarak nitelenir. İnsanlığı kurtuluşa götüren yolun tek olduğu ileri sürülür. Bunun dışından gerçeğe ulaşmaya çalışmak, insanlığa karşı işlenmiş bir suç sayılır. Dolayısıyla yanlış yoldan gidenleri doğru yola, gerekirse zora başvurarak sokulacağı söylenir.

Komünizm çökmüştür; en azından Batıda… Ancak şimdilerde tüm diğer totaliter ideolojiler aynı zorlamayı başka sloganlarla dile getirmektedir.



Tarihsel materyalizmin bir dogma ya da bilimsel bir dünya görüşü olup olmadığı konusu tartışmaya açıktır. Tarihsel ve diyalektik materyalizmin bir “bilim” olduğunu öne sürerek bunu kanıtlamaya çalışan düşünürlerden örnekler vermeye kalkışacak olursam, konuyu saptırırım. İyisi mi, toleransın kavramlar genel başlığı altındaki felsefesel incelemesine döneyim.

[karahan]

Sn.Adam

Başlık ve konusu çok güzel ve üzerine fikir beyan edilmesi düşünülmesi ve tartışılması gereken bir konu.



Bu linkte konuşan araştırmacı yazar gibi düşünüyorum bende aynen.Vermiş olduğu ana fikirler komünizmin kurulması ve yıkılması anlamı açısından boş bir fikir olduğu apaçık söylemlerdir.

Beni burda asıl ilgilendiren kısmı bu iş için zavallı insanların maşa olarak kullanılması.İşçi ve çiftçileri popilist söylemlerle sokaklara döküp katliamlara uğrama pahasına kurulmuş iğrenç bir sömürü sistemidir komünizm.Kurulduğu zemin kan olan bir sistem.

İnsanları özgürlük ve eşit haklar çığlıkları ile sokağa dökmek aslında fransız ihtilali ile yine aynı sınıfları yönlendirerek çıktı.Rusya ve fransadaki ihtilaller aslında çıkış mantığı aynı noktadır.

Kötü olan ise halkların yıllarca bu sistemi çok iyi bir şey sanıp peşlerinden koşup enerji harcadıkları sistemi bir günde çöktüğünü gördüklerinde ne hissettiklerini açıkçası merak ediyorum.

Bu sistemin teorisyeni George F. Kennan'dır.

http://www.nato.int/docu/review/2006/issue1/turkish/special.html

Soğuk savaş kuramını ortaya atarak komünizme şekil veren adamdır ve bence etkisi pek bilinmesede perde arkasında olduğundan Karl Marx'tan fazla olmuştur.

[karahan]

Komünizm, komünistlik veya ortakçılık, sosyal örgütlenme üzerine bir kuramsal sistem ve üretim araçlarının ortak mülkiyetine dayalı bir politik harekettir. Komünizm sınıfsız bir toplum yaratma amacındadır. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Parti Manifestosu ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum geçecektir.

Komünizm'in temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması, karşıt görüşlüleri için "ütopya" olarak atfedilir ve zorla yaşanmaya çalışılırsa kaosa yol açacağına inanılır.

Kuran ve Komünizm

Olaya Kuran açısındanda bakmakta fayda var yalnız niyetim dini bilgi vermek değil biline.

  Kuran (Zühruf/31-32)

31. “Bir de ‘Bu Kuran iki şehirden birindeki büyük bir adama indirilseydi ya’ dediler”.

32. "Rabbinin rahmetini onlar mı bölüştürüyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Ve onların kimini kimine derecelerle üstün kıldık ki, bazısı bazısını tutup çalıştırsın. Rabbinin rahmeti, onların derleyip topladıklarından daha hayırlıdır."

Bu iki ayetin Kuran’ın Hz. Peygambere indirilmek yerine, Mekke ya da Taif’in ulularından birine indirilmesi gerektiğini iddia eden müşriklere bir cevap olarak nazil olduğu rivayet edilir.

Ancak 32. ayette bundan biraz daha fazlası var gibi…

Ayetin şu kısmına dikkatinizi çekmek istiyorum: "... Ve onların kimini kimine derecelerle üstün kıldık ki, bazısı bazısını tutup çalıştırsın ...". Açıkçası ayetin bu kısmı “Kuran ona değil bana inmeliydi” diyen birine verilen bir cevap için biraz fazla bilgi ve hikmet içeriyor.

Ayet, Allah’ın rahmetini bölüştürmeye kalkan biri(leri)ne seslenerek başlıyor ve çok açık bir şekilde insanlardan bazılarının derecelerle diğerlerine üstün yapıldığını söyleyerek, ardından da bunun hikmetini veriyor. Biraz durup düşününce ayetin "(geçimde) kimini kimine üstün kıldık ki bazısı bazısını tutup çalıştırsın" şeklindeki ifadesinin, "eşit paylaşım" ya da "mülkte ortaklık" fikrine karşı bir cevap niteliği de taşıdığı hemen anlaşılıyor. Bu fikir size tanıdık geldi mi bilemem ama ben böyle bir fikir biliyorum: Komünizm!

Elbette bu ayetten yola çıkarak Kuran’ın insanlara “vahşi kapitalizmi” önerdiği sonucunu çıkarmamak gerekir. Sonuçta bu ayetin bulunduğu kitapta aynı zamanda "zekât" emri de vardır, yoksulu/yolcuyu/yetimi doyurmak ve gözetmek emri de, “infak” emri de ve faiz yasağı da… Bu ayetin anlamı bundan çok daha derin: Bu ayetle yüce Allah insanlar arasında “hür teşebbüs” ve “müteşebbislik” ruhunun bulunmasına önem verdiğini vurguluyor.

Komünizm bence insanların “müteşebbislik” yönünü yok eden bir ideolojidir.

İnsan doğasına ve özgürlüğüne girişimciliğine aykırı bir sistem olduğu için uygulanması mümkün olmamıştır.

[ADAM]

Sayın Karahan'ın dediklerinin bir bölümüne katılırım; bir bölümüne katılamam.

Zaten ben de bu konuya girerken nasıl bir açılıma yöneleceğini düşünememiştim; işin uzayacağını ve konu başlığından sapacağını düşündüğüm için kısa kestim.

Ancak bu işe Kuran'ın karıştırılmasının doğru olmadığı görüşündeyim. Konuların döndürülüp dolaştırılıp dine özellikle İslâm dinine ve Kuran'a bağlanması bana pek ön yargılı ve yönlenmeli, üstelik yönlendirmeye çalışmalı bir tutum olarak geliyor. İsteyen Komünizm ile İslâm'ın karşılaştırmasını ayrıca yapar.

Konumuz kavramlar genel başlığı altında toleranstır. İsteyen, bu kavramın İslâm dininde nasıl kavramsal olarak yer aldığını da anlatabilir.

Sevgiler.
   

[karahan]

Sn.Adam

Niyetim herşeyi dine bağlamak değil üstelik herhangi bir şeye karşı önyargım hiç yoktur.
Bir konunun sadece tek yönden ele alınması belirli bir perspektiften bakılmasının istenmeside ön yargılı sayılabilir.

İnsanlar istesede istemesede din hayatımızın her bölümünde bizimle beraber hep var.Eğer bir tartışılan bir konuya din'de bir yorum getirmişse neden bakmayalımki,ayrıca konuşulan ve savunulan her fikir eninde sonunda bir kaynağa dayandırılmak zorunda komünizm için o kaynak Karl Marx ise bu sistemin tersini savunan fikirlerinde bir dayanağı olmalıdır.

Ben Kuran'dan o örneği verirken şunun anlaşılabilmesini açıkladım çok açık ve net bir şekilde Kominist felsefenin mantığını Darvinin materyalizminden aldığını o felsefenin ise karşıt görüşü din.
O yüzden cevabı dinde ,Müslüman olduğum içinde Kuranda aramam ordan doğru cevabı vermek istemem doğal değilmi.

Ve onların kimini kimine derecelerle üstün kıldık ki, bazısı bazısını tutup çalıştırsın ..."

Allah burada açık ve net bir şekilde sistemini anlatıyor ayetinde kominizm ise tersini savunuyor.

Yani açıkçası anlamakta zorlandığım şey örneğin dinden veridiği zaman kötü din harici olan herşeyi referans verebilir örnekleyebilirsin.

Bu fikirler çok önyargılı ve yönlendirici değilmi ayrıca ha yinemi din boşver gibisinden bir burun kıvırmaca mantığıdır bana göre.

Benim için amaç en doğru bilgiyi bana verebilecek kaynaklardır.

Sn.Adam benim yazılarımda herhangi bir fikri veya kişiyi yönlendirme gibi bir gayretim olamaz aklıma bile gelmeyen bir konu.Ben burada sadece kendi fikirlerimi bilebildiğim,algılayabildiğim,yorumlayabildiğim ölçüde yazmaya çalışıyorum.

Forumdada bir çok arkadaş varki bilgi birikimleri ile bakış açıları ile onlarla yarışacak yada fikir savaşına girecek durumda bir birikimim zaten yok o yüzden lütfen beni bu konularda anlayın bu tarz yaklaşımlarım hiç yoktur bu sadece MY WAY.

Sevgi ve saygılar.

[Genius Loci]

"Kendilerine, "Allah'ın size verdiği rızıktan başkaları için harcayın!" denildiğinde, hakikati inkara şartlanmış olanlar, inananlara, "Rabb[iniz] dileseydi [Kendisinin] besleyebileceği kimseleri biz mi besleyelim? Doğrusu siz açık bir yanılgı içindesiniz!" derler." (Yasin: 47)
----

"Rabbinin rahmetini yoksa onlar mı bölüştürüyorlar? [Hayır, nasıl ki] bu dünyada geçim araçlarını onlar arasında bölüştüren ve onların bazısını başkalarına yardım etmeleri için diğerlerinin üstüne çıkaran Biziz; [aynı şekilde, dilediğimize manevî bağışlarda bulunan da Biziz]: Rabbinin bu rahmeti, onların yığabilecekleri bütün [dünyevî servetler]den daha hayırlıdır.

Eğer [sınırsız zenginliklerin önlerine serilmesiyle] bütün insanlar tek bir [şeytanî] toplum haline gelmeyecek olsaydı, [şimdi] Rahmân'ı inkar edenlerin evlerini gümüşten çatılar ve tırmanacakları [gümüşten] merdivenler ile donatırdık;

ve evlerine [gümüş] kapılar, üzerinde yatıp uzanacakları [gümüş] yataklar,

ve [sınırsız ölçüde] altın… (Zuhruf isminin öncelikli anlamı “altın”dır) Ama bunların tümü, bu dünya hayatının [gelip geçici] zevklerinden başka bir şey değildir; hâlbuki Allah'a karşı sorumluluk duyanları öteki dünya[da] Rableri katında [mutluluk] bekler." (Zuhruf 32-36)
----

"Ama hayır! [Onu bekleyen] tek şey alev saçan bir ateştir,

derisini kavuran (bir ateş)!

O, [iyiye ve doğruya] sırtını dönenleri ve [hakikatten] uzaklaşanları kendine çeker,

ve [servet] biriktirip, [onu öteki insanların elinden] alanları." (Mearic : 15-18)

---

Ey Ebu Zerr! Bak ümeyyeogullarının yaptıklarına...

[ADAM]

Ne demek istediğimi Sayın Karahan'a anlatamamışsa, kusur bendedir, özür dilerim.

Demek istediğim şudur:

Konunun başlığı "TOLERANS". Üstelik bu Felsefe genel başlığının altındaki ikincil alt başlık olarak "Kavramlar" bölümünde. Din genel başlığında, Dinsel Felsefe alt genel başlığında olsaydı, Sayın Karahan'ın dedikleri üzerine bir bilgivarsa söyler, bir görüş üretebiliyorsam üretirdim; çıkışmazdım.

Burada ise çıkıştım çünkü zaten ben bir hata yapıp, TOLERANS kavramının incelemesinikomünizme uzandırdım. Oradaki niyetim de bu doktrinin tolerans savunusuyla yola çıktaktan sonra nasıl toleranssızlığa yöneldiğini ortaya koymaktı. Ancak baktım ki iş kavram incelemisinden çıkıp bir doktrin incelemesine dönüşecek, kestim ve bıraktım.

Bu konu başlığı altında komünizm ile İslâm dini ya da Kuran ayetleri karşılaştırması olmamalı. Onun yeri ayrı olmalı.

Elbette ben kimsenin konuyu saptırmasına engel olamam. Sadece böyle yapılmamasını rica edebilirim. Ancak sanırım sert çıktım; onun için de özür diliyorum.

Şimdi Sayın Karahan'dan ricam şu olabilir: "Kuran ve Komünizm" konulu bir başlık açsın; orada görüşülüp tartışılsın, ben de katılmaya gerek görürsem katılırım.

Ayrıca, İslâm dininde tolerans kavramının yeri belirtilecek ve konuya bir de o açıdan bakılacak olursa bir diyeceğim olamaz. Bu bağlamda tek bir şeye karşı çıkabilirim; o da şu: Şayet «Allah insanlardan toleranslı olmalarını ister.» gibi bir söz edecek olursanız, o zaman bunu size ne zaman ve nasıl söylediğini sorarım. Bir başka şekilde «Allah toleranslıdır, bu onun niteliklerinden biridir.» gibi bir söz eden olursa, ona da bu bilgiyi evrenin hangi boyutunda, nasıl bir astral yolculukta edinmiş olduğunu sorarım.   

Sevgiler.