Bu kişinin bir loca toplantısına konuk olarak kabul edilebilmesi için, “mason” olması, gerekli görülürse bunu kanıtlayabilmesi, üyesi olduğu locanın bağlı olarak çalıştığı obediyansı bildirmesi, ayrıca o gün hangi derecede çalışma yapılacaksa en az o derecede bulunduğunu gösterebilmesi, kendisinden istenirse bütün bunları belgeleyebilmesi zorunludur. [Kuşkusuz bunları söylerken apayrı bir konu olan ve bir başka başlık altında incelemeyi öngördüğüm “beyaz oturum” ya da “açık oturum” olayını istisna tutuyorum.]
Demek oluyor ki, her mason, yabancı bir ülkeye giderken hatta belki kendi ülkesinde tanınmadığı bir başka kente giderken, eğer olanak bulacak olursa oradaki bir mason locasının toplantısına da katılmayı düşünüyorsa, ceketinin yakasına bir mason rozeti iliştirmesi yeterli olmaz.
Neler gerekli; onları şöyle bir gözden geçirelim.
Kendisini “mason” olarak tanıtmaya yarayan “sözcükler” (kelimeler) ile “işaretler”i iye bilmeli. Bu sözcük ve işaretler sorulacak olursa, bunları Masonluğun geleneksel yöntemi uyarınca nasıl yanıtlayacağını bilmeli. (Aslında bilir elbette ama uzun süre buna gerek kalmamış ise unutmuş ya da pratiğini yitirmiş olabilir.) En azından utanç duyulacak bir duruma düşmemek için, bu konuda deneyimli olanların görüş ve önerilerini almalı.
Özellikle bir yabancı ülkeye gidiyorsa, oraya daha önce gitmiş ve loca toplantılarına katılmış olanlar bulunup bulunmadığını araştırmalı. Varsa, kendileriyle görüşüp, orada yer yer farklı ritüelik ve geleneksel uygulamaların söz konusu olup olmadığını öğrenmeli. (Her mason, konuk olduğu bir locada o locanın kendine özgü yöntemlerine uyum göstermek zorundadır.)
Bir yabancı ülkeye giderken kendi büyük locasının yetkili yönetimsel organına başvurarak, bu büyük locanın düzenli üyelerinden olduğunu ve derecesini belirten bir “tanıtma belgesi” almalı. Çünkü bazı büyük localarda bir mason kendisini masonik işaret ve sözcüklerle tanıtsa bile bu yeterli görülmez; belgesel kanıt aranır. Kötü niyetli bir kişinin işaret ve sözcükleri birtakım kitaplardan ya da başka kaynaklardan da öğrenmiş olması olasılığı vardır. Kaldı ki, bir kişi bunları düzenli bir mason iken öğrenmiş olabilir ama şimdi düzenli bir mason değildir. Bunun için düzenli bir mason olduğunu belgeleyebilmelidir.
Bazı büyük localarca bir masonik “kimlik belgesi” (hüviyet varakası) yeterli görülür. Bazıları ise, ilgili büyük locanın yeni tarihli bir belgesini arar. Bu nedenle her ikisini birden bulundurmak yararlıdır. Hiçbir büyük locanın yetkili organı, düzenli bir üyesinin böyle bir belge istemesi durumunda bunu vermekten kaçınmaz; herhangi bir zorluk da çıkarmaz.
Yanında, bir loca toplantısına katılabilecek giyim ve diğer gerekli masonik kuşanımı da bulundurmalı. Şu nedenle ki; bazı büyük localarda locaların oturumuna katılacak olan kardeşler için gerekli asgari kuşanım hazır bulundurulur. Ancak bazılarında böyle bir uygulama yoktur ve her mason loca toplantısına gelirken kendi kuşanımını yanında getirir.
Gittiği yerde katılacağı loca toplantısında, üyesi olduğu loca ve büyük loca adına bir konuşma yapmayı düşünecek olursa; bunun için önceden izin ve yetki almalı. Bu konuda kendisini kafadan yetkili görmemeli çünkü yapacağı herhangi bir konuşma, özellikle yurt dışına gittiğinde büyük locası için bağlayıcı bir nitelik taşıyabilir; bu kendince hiç de öyle olmasa bile, oradaki masonlar bunu öyle görebilir; kendisi bu konuşmanın bireysel olduğunu açıkça belirtse bile bu bağlayıcılıktan kaçınamaz.
Özellikle yurt dışına gidiyorsa, gittiği yerdeki loca la da localar için masonik nitelikli bir armağan götürmeyi düşünmeli; eli boş gitmemeli. Çünkü konuk olarak kendisine toplantısına katıldığı loca tarafından bir anı verilecek olursa, o da bunun karşılığını verebilmeli. Bunun için de öncelikle üyesi olduğu locanın üstad-ı muhteremi ile görüşmeli.
Yabancı ülkedeki herhangi bir mason lokalinin yerini öğrendiğinde, yalnız başına kapıyı çalabilir ve kendini tanıtabilir. Fakat o büyük locanın üyelerinden biri olan ve daha önceden tanışmış olduğu bir mason ile birlikte gitmesi çok daha uygun olur; hele o ülkenin dilini çok iyi bilmiyorsa…
Meğer bir masonun tanınmadığı bir yerde bir loca ziyareti yapabilmesi ne kadar zormuş!... Ne kadar çok şeye özen göstermesi gerekiyormuş!… Yazarken ben bile hayret ettim doğrusu. Üstelik bu kadarla da kalmıyor. Bir de orada özenle izlemesi uygun olacak tutum ve davranışlar var. Onlardan en önemlileri de görebildiğim kadarıyla şöyle:
Toplantıya, locanın oturumunun açılış zamanından en az yarım saat önce hatta daha erken gitmeli.
Oradaki bir toplantıya katılacağı üyesi olduğu büyük locanın yetkililerince önceden ve doğrudan bildirilmiş olsa bile; kendisini tanıtacak belgelerini gene de yanına almalı.
Giyiminin loca toplantısına katılacak şekilde, geleneklere uygun olmasına özen göstermeli.
Büyük loca yetkililerince özel olarak görevlendirilmemişse; herhangi bir konuşma yapmak durumunda kaldığında bunun bireysel olduğunu özenle vurgulamalı. Büyük locasını bağlayıcı nitelikte sözler kullanmaktan ve açıklamalar yapmaktan sakınmalı.
Toplantısına salt sıradan bir “konuk” olarak katıldığı bir yabancı locada, kendisinden bir konuşma yapması istenmedikçe söz almak için girişimde bulunmamalı; katıldığı toplantıyı izlemekle yetinmeli. Konuşma yapması istenirse, bunu olabildiğince kısa tutmalı.
Orada uygulamakta olan yöntemler ve gelenekler, kendi locasında öteden beri görmüş olduklarından farklıysa, bunlar üzerine önceden bilgi edinmemişse; elinden geldiğince uyum göstermeye çalışmalı. Herhangi bir şekilde orada uygulanan yöntem ve gelenekleri eleştirmeye, özel olarak sorulmadıkça kendi büyük locasında nasıl yapıldığını anlatmaya kalkışmamalı. Bu konuda bir görüşme ya da söyleşi açılacak olursa, tartışmaya girmekten kesinlikle sakınmalı.
Hiçbir şekilde yetkilendirilmiş olmasa bile; gitmiş olduğu yabancı ülkede ister istemez locasını, locasının bağlı olduğu büyük locayı ve ülkesini temsil etme durumunda olduğunu, kendisi öyle düşünmese bile ona o gözle böyle bakılacağını unutmamalı ve davranışlarını buna göre ayarlamalı.
Of!... Bütün bunlar göz önüne alındığında, bana sorarsanız, bir mason özellikle bir yabancı ülkedeki bir mason locasının toplantısına katılmaktan elinden geldiğince sakınmalı. Neden öyle düşündüğümü sorarsanız, insanın ne kadar da dikkatli ve özenli davranması gerekiyor; âdeta bir diplomat gibi. Sizi bilmem ama bu iş bana biraz zor geldi.
Bir de bu madalyonun öteki yüzüne bakalım. Yabancı bir ülkeden bir mason loca ziyaretine geliyor; nasıl karşılanır, neler yapılır, onu görelim.