Sayın Leon Commandante, tahminimce aynı görüşe sahibiz fakat A.Menderes'in de hakkını yemeyelim. Kendisi A.B.D.'nin baskılarından çok bunaldığı ve S.S.C.B. ile arasını düzeltmeye çalıştığı bir dönemde darbe olmuştur. 27 Mayıs'tan yanılmıyorsam 1 hafta sonra Menderes'in programında S.S.C.B. gezisi vardı. Bu durum sizin gözünüzde de darbeyi biraz şaibeli kılmıyor mu?
Ayrıca Menderes, öğrenci olaylarından yer yer çıkan ayaklanmalardan bir ders almış ve Cumhurbaşkanı'na erken çözüm önerisi sunmuştur. Oysa rahmetli Celal Bayar buna gerek görmemiştir. Eğer erken seçim olsaydı ve sandıktan DP çıksaydı (ki şansı %50'ydi bana kalırsa) yine de yapılacak darbeyi gerekli görür müydünüz? Bence burada sorun hükümetlerde değil seçim sistemindedir. O dönemin meclis sistemini iyi etüt etmek gerekir.
Sayın Bilmeliyimgalilei yazılarımda belirttiğim gibi A.Menderes'in idamının müsebbibi olan herkesin muhakkak bir ceza (en ağır ceza) görmesi gerektiğini belirtmiştim. Ayrıca A.Menderes ve ekibini yargılayan mahkeme bir nevi Yüce Divan'dır. Genellikle cunta mahkemelerinde bir temyiz hakkı beklemek abesle iştigaldir, ama olmalı mıydı? Olmalıydı elbette daha önce de belirttiğim gibi.
Ben genellikle siyasilerin sözlerini ciddiye alırım Sn. Bilmeliyimgalilei, bence ülkeyi temsil eden insanların tabiri caiz ise eline, beline, diline hakim olması gerekmektedir. Başbakanın "ananı da al git" demesi şu an ne kadar tepkimi çekiyorsa sayın Menderes'in sözlerine de şu an bir tepkim vardır. Fakat sizi anlıyorum, ve haklılığımı savunmuyorum bu benim kişisel yapım.
Son sorunuza gelince Mustafa Kemal Atatürk'ün varlığını gösterdiği Cumhuriyet'in ilk 15 senesi haricinde diğer dönemlerden bir seçim yapamayacağımı söylemeliyim. Fakat II. Dünya Savaşı sırasında İsmet İnönü'nün dış işleri başarısını, Adnan Menderes'in zamanında köylere götürülen hizmet artışını, 74 Barış Harekatı sırasında tam bağımsız bir tavır sergileyen Sayın Bülent Ecevit'i, ülkede bir telekomünikasyon devrimi başlatan Sayın Turgut Özal'ı başarılı buluyorum.
Aynı şekilde II. Dünya Savaşı'nda askere verilen aşırı tavizler sonucu özellikle köylüde bir "jandarma fobisi"ne sebep olan İsmet İnönü'nün hatasını, emperyalist devletlere karşı bin bir güçlükle yapılan İstiklal Savaşı'nın ve laik cumhuriyetin getirilerine yeterli önemi vermeyen Adnan Menderes'i, 1999 ekonomik krizinin tetiğini çeken Bülent Ecevit'i, "benim memurum işini bilir" ve "ben zengini severim" vecizeleriyle ülkenin büsbütün yozlaşmasını sağlayan Turgut Özal'ı başarısız görüyorum.
Umarım anlatabilmişimdir.
Sayın LuckyEye2, eğer bildiğiniz ve buradaki arkadaşların bilmediği bir şeyler varsa bence onları bilinçlendirme işini Allah'a bırakmayınız. Kimse ben haklıyım demekle haklı yahut haksız olmaz, açıklaması getirilebilen her şeyin bir haklılık payı vardır. Ama ortada bir açıklama yoksa kimse "doğrusunuz" diyemez.
Saygılarımı sunarım...