Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Sosyal Yardımlar ve Dayanışma  (Okunma sayısı 5633 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 04, 2014, 05:34:23 ös
  • Ziyaretçi

Türkiye'de bilindiği üzere hayatlarını yardımlarla geçiren (ASPB faaliyet raporuna göre) 3.096.489 hane bulunmaktadır. TÜİK rakamlarına göre hane büyüklüğünü kır kent ortalamasında 4.25 alırsak toplamda ülke genelinde 13.160.078 kişinin yardım alarak hayatını devam ettirdiğini söyleyebiliriz. Bu 13 milyon kişinin aldığı yardım toplamı ise 4.038.044.288,56- TL'dir.

Bu rakamlar sadece Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının dağıttığı yardımlardır. Bunun dışında özellikle belediyeler, dernekler, diğer kamu kurumları da (vakıflar gn. md. kredi yurtlar gm. vb) çeşitli isimler altında yardım vermektedirler.

Bu farklı kurum ve kuruluşların dağıttıkları yardımlar ülke genelinde ortak bir kayıt altında malesef tutulmuyor/ tutulamıyor.

Üstelik bir de dini inançlar gereği gerçekleşen dikey yardım transferleri var: sadaka, zekat, fitre gibi. Ayrıca bir de benim ikinci el yardım ekonomisi diye adlandırdığım kullanılmış ürünlerin el değişimi var ki burada da önemli bir ekonomik faaliyet gizli. Tüm bunları alt alta yazıp topladığımızda  karşımıza devasa bir yardım ekonomisi çıkıyor. Büyüklüğünü tahmin etmek neredeyse imkansız.

Öte yandan masonluk aslında bir kardeşlik, dayanışma ve yardımlaşma örgütü. Onurlu ve erdemli insanların yardımlaşma ağı... özünde seküler ve çağdaş olan bir yapı...

Merak ettiğim konu ise şu: bu yapıya üye olan kişiler özellikle dini gerekçelerle yaygınlaşan yardımlaşma ağlarını nasıl değerlendiriyor? ki bu dini ağların aynı zamanda masonik faaliyetlere de karşı olduğu ellerinden gelse masonları bir kaşık suda boğacakları su götürmez bir gerçek. Acaba masonların bu yapılara karşı alternatif ve sistematik bir çalışmaları,  programları var mı? elbette her loca kendi pratiğinden sorumludur ama böyle bir örnek varsa bizlerle paylaşabilirler mi?

"Endişeli modern"lerden biri olarak, masonluk dışındaki yardımlaşma ağlarının ülkenin genelini oluşturan yoksulların yaşamlarında farklı davranış örüntüleri geliştirdiğini ve bu yeni davranışların yeni  ve seküler olmayan bir toplum modeli ortaya çıkardığını düşünen biri olarak sizlerin bu konuda ne düşündüğünü merak ediyorum.

İlginiz ve paylaşımlarınız için teşekkür ederim.



Kasım 04, 2014, 06:33:33 ös
Yanıtla #1
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Temelinde din var gibi görünen ve gösterilen kuruluşların kirli çamaşırları kimi zaman ortaya seriliyor ve serilir serilmez de üstü örtülüyor çünkü bu işlerin içinde bir çıkar birliği var anlaşılan...

Masonları saptasalar elbette bir kaşık suda boğmak isterler de bunun temelinde ne Masonluğu ne de masonları bilişleri var; masonlar bir günah keçisi edilmiş kimilerince; bu böyle gidiyor. Düzeltilmesi de pek zor. İyi niyetli ve temiz olanlar, aralarında etkinlik gösterenlerden kimilerin mason olduğunun farkında bile değil. Farkında olmaları da gerekmiyor. Masonların da kendilerini ortaya koymaları gerekmiyor. Üstlerine düşeni ellerinden geldiğince yerine getiriyorlar; bu arada tör inançlara ve bağnazlıklara dayanmak zorunda da kalıyorlar. İşleri zor. Yararlanacakların lehine katlanıyorlar çaresiz...

baüşka ülkelerden bazılarında masonların sistematik çalışmaları, sosyal dayanışma etkinlikleri var. Fakat bunar Masonluğun asal amaç ve çalışma yöntemleri çerçeveisinde olan şeyler değil; yan ürünler. Türkiye'de ise o byan ürünlere 1920/'li yıllarda olanak varmış; sonraları o olanak yitirilmiş.

Bununla birlikte belki bazı locaların kendi çerçevelerinde bir sistematik uygulaması vardır. Bu satırları yazan kişinin bilgisi dışında. Zaten pek duyurmazlar da. Çünkü Türk Masonluğu'nda bu gibi işler özellikle gerekmedikçe ortalığa serilmez. Yapılan iyilik işleri mason birimlerince açıkça üstlenilmez. (Bu bağlamda mason kuruluşları ile Lions kulüpleri arasında dehşetli bir tutum farkı vardır.)
 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 04, 2014, 10:48:33 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Yanıt için teşekkür ederim. 1920ler ülke tarihinde özel yıllar. O döneme ait masonik faaliyetlerin sosyal işleri hakkında bilgi alabileceğimiz bir yazılı bir döküman var mı? önerebilir misiniz?
 
Öte yandan pek çok konuda 920lerden derin farklılıklar içinde de değiliz gibi ...


Kasım 05, 2014, 08:13:22 öö
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Şu kitaplar belki işe yarar:

Kemalettin Apak - Ana Çizgileriyle Türkiye'deki Masonluk Tarihi
Celil Layıktez - Türkiye'deki Masonluk Tarihi
Murat Özgen Ayfer - Masonluk Nedir Nasıldır

Birincisi belki bulunamaz çünkü eskidir ama diğer ikisi halen piyasada var ve kitapların sonunda geniş kaynakça da var.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 05, 2014, 01:16:25 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

Başlık altında tartışma çıkmadı. Keşke özelden size sorsaymışım :)

Bu kitapları edinmeye çalışacağım. Tekrar teşekkür ederim.

Bu arada şunu da yazmadan rahat edemeyeceğim:

13milyon insana geçinsinler diye 4.038.044.288- TL verilmiş geçen sene; hukuk ve mevzuat hükümlerine aykırı/ karşı davranmayı geçelim, bir "saray" yapımı için 1.370.000.000- TL harcanmış. Bu "saray"ın dışı bitmiş, içinin yapımı ise hala devam etmekte yani hala para harcanmakta... 

Umarım tarih sahnesine çıkarak geçmişte memleketi yönetmiş olan fedakar kişiler (bunların arasında bildiğimiz üzere çok sayıda mason da var) yeniden devletin aklı olur.



Kasım 05, 2014, 08:38:08 ös
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 147
  • Cinsiyet: Bay

Sayın sintra

Bir taraf olarak yorum yapmıyorum.
Ama kıyasladığınız bütçeler kıyaslanamaz.

Duygusal olarak değerlendirilemez.

Saygılar
Saygılarımla.


Kasım 05, 2014, 10:27:51 ös
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

Sayın Kajmeran,

Bütçelerin ikisi de kamu kaynağı olduğu için, ikisi de bu toplarda yaşayan yurttaşların vergileriyle gerçekleştirildiği için nereye harcandığı tartışılabilir/ tartışılmalı ve doğal olarak da kıyaslanabilir. Ayrıca bilinen evrende sadece insanlara has olan duygusal yaklaşımın, yapılan her işte kullanılmasının da özellikle gerekli olduğunu düşünüyorum.

Ve dolayısıyla sanırım ben de tarafım.

Ben de saygılarımı sunarım.



Kasım 05, 2014, 10:58:35 ös
Yanıtla #7
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 147
  • Cinsiyet: Bay

Sn sintra

Taraf veya fanatik gibi görünmek istemiyorum,kıyaslamanız bir yapıt üzerinden olduğu için ben bu yapıtın yapılmasını olumlu gördüğümden ötürü size mualif olmamaktayım.

Bir vatandaş olarak bende vergimi ödüyorum.

Bizlerden çıkan paraların en iyi şekilde topluma kazandırılmasını da cani gönülden arzulamaktayım.

Mamafi kıyaslamanızda şöyle bir hissiyat var.

Bizim bağış oranımız bu iken,yapıt gider oranınımız şu olamaz ?

Oysaki bu ülkenin mimarisinin de bir yandan gelişmesi gerekmekte.

Güzel ve özgün yapıtlarımız çok kısıtlı.

Devlet kendi içerisinde bütçesini ayarlayabilir,nereye ne kadar bütçe ayıracağını tartıp biçer.BİLİR.

Eleştirilemez demiyorum elbetteki ihtiyacında önceliği vardır.

Ama dediğim gibi o önceliği belirleyen ve oranlayan devlet kurumları mevcut ve aktif.

Bu bağlamda yapmış olduğunuz kıyaslama bana siyasi bir fanatik yorumdan öte bir şey katmadığını üzülerek belirtiyorum.

Saygılar
Saygılarımla.


Kasım 05, 2014, 11:56:11 ös
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

Sayın Kajmeran,

Siyasetin göreliliği tam olarak da bu. Siz bana göre "ucube" olan o yapıyı mimari olarak nitelikli, önemli bir ihtiyacı gideren bir yapı olarak da ekonomik görüyorsunuz. Bense aynı yapıyı mimari olarak pek çok sanat eserinden çalıntı, hadi yumuşatalım bu ifadeyi, kopya düzeyinde ilham alınmış; hukuki olarak gayri yasal- kaçak; mali olarak da israf olarak görüyorum.

Ben bu gerekçelerle kıyaslama yapıyorum. Siz de kendi gerekçelerinizle kıyaslama yapılamaz diyorsunuz. Üstelik devletin parasının nereye harcanacağına karar verenler var diyorsunuz... Size katılıyorum ve ekliyorum sorun da o kişiler zaten.

Benim düşüncemi siyasi fanatiklik olarak yorumlayıp, sizin düşüncenizi siyasi fanatiklik olarak görmemeniz bilakis rasyonel ve bir ihtiyacın karşılanmasına binayen olumlu/ objektif bir görüş olarak görmeniz de ilginç. Bunu forumu takip edenlerin dikkatlerine sunuyorum.

Neyse, yapılan binanın tartışması ayrı bir sayfa ayrı bir başlığa ait olabilir. İsterseniz o başlık altında 1milyar 370milyon verilerek inşaatı biten tefrişatı henüz tamamlanmayan binayı tüm yönleriyle tartışabiliriz.

Ancak bu konuyla ilgili bu başlık altında son olarak şunu söyleyeyim: haftanın 6 günü, sabah akşam önünden geçip; metre hesabıyla ucubenin parmaklıklarına 1.4 kilometre uzakta çalışan, kafasını odasının penceresine çevirdikçe o yapıyı gören biri olarak, o binayı değerlendirirken sadece o binayı da değil insan eylemlerinin tümünü değerlendirirken duygusal yaklaşımlar da geliştirmeyi herkese öneririm.

Konunun özüne dönmesi dileğiyle,

Saygılar sunarım.


Kasım 06, 2014, 12:58:00 öö
Yanıtla #9
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 147
  • Cinsiyet: Bay

Sayın sintra

Yapıtın yapılmasını olumlu gördüğümden ötürü size mualif olmamaktayım.

Yorumumu forumu takip eden değerli üyelere sunmadan önce iyice idrak ediniz.

Ben yapıt hakkında herhangi bir övgüde bulunmuş değilim,tanımsal açıdan mimari bir yapıttır ve bahsederken bu şekilde yazılmasında bir sakınca yoktur.Sizede fikrinizi sormuş değilim.Size göre ucube olması,öz kanaatinizdir.

Mimari yapıya yakın bir konumda bulunmanızda bu tartışma konusuyla alakasızdır anlatılmak isteneni vermez,eğer öyle olacak ise benim konumumun yapıya sizden daha yakın olduğunu bilmenizi isterim.

Gerekçelerinizin ne olduğu değil kıyaslamanızın yanlış olduğu ibaresinde bulundum.

Siyasetin göreceli olduğu konusunda hemfikiriz olabiliriz mamafi ben burada sizinle siyaset yapmamaktayım.

Kıyaslamanızın siyasi fanatik yorumlamadan ibaret olduğunu belirttim.

Konunun özüne dönmeyi bende büyük ölçüde arzuluyorum.

Kaçak göçek çalıntı veya göz zevkinizi bozan bir yapıt söz konusu ise bunu bana söylenmeniz yersiz.

Yorumlarımı anlayarak cevaplarsanız sevinirim.

Saygılar,iyi forumlar.
Saygılarımla.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2828 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 29, 2007, 02:06:57 öö
Gönderen: shemuel
0 Yanıt
2378 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 31, 2007, 12:24:15 öö
Gönderen: shemuel
1 Yanıt
4766 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 15, 2009, 11:35:41 ös
Gönderen: concordia
2 Yanıt
5424 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 13, 2007, 07:18:46 ös
Gönderen: shemuel
15 Yanıt
21956 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 23, 2009, 05:53:12 ös
Gönderen: lucifer
5 Yanıt
7889 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 05, 2011, 03:12:23 öö
Gönderen: M1TO
0 Yanıt
3901 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 04, 2011, 05:51:12 ös
Gönderen: M1TO
0 Yanıt
3561 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 04, 2011, 05:55:52 ös
Gönderen: M1TO
0 Yanıt
3709 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 04, 2011, 05:59:52 ös
Gönderen: M1TO
4 Yanıt
8169 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 27, 2011, 01:18:36 öö
Gönderen: Mustafa Kemal