Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Düşünsel Muntazamlık  (Okunma sayısı 5306 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 20, 2011, 02:33:34 ös
Yanıtla #10
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sitem bana geliyor galiba.

Ben pek aynı görüşte değilim sayın Mustafa Kemal ile.

Bir kere burada BL ya da Büyük Loca otoritesini bir tanımlayalım. Bu otoriteyi temsil eden kim ya da kimler?

Konu simgesel derecelde olduğuna göre sanırım bu bağlamda bir genel kurul ya da büyük kurul gibi bir yetkili ogandan söz edeceğiz, öyle değil mi?

Bu otorite tartışılmaz mıdır? Bir mason bu kurulun birleşiminde, o ana kadar genel kabul görmüş ve bu nedenle muntazam saylmış ama kendine göre muntazam olmayan görüşlerini dile getiremez ve bunların değiştirilmesi için bir öneride bulunamaz mı? Bir diğer deyişle statüko ile mücadele etmek, onu değiştirmek için bireysel girişim sergilenemez mi? İlle de ya o deve güdülecek ya da diyardan gidilecek midir? Deve değiştirilemez mi? Bunun için uğraşılamaz mı?

Bir mas on kendi içine sinmeyen ilke ve yöntemlere, o topluluğun içinde bulunduğu sürece uyum göstermek zorundadır. Bu doğru. Ancak bunlara karşı çıkmak özgürlüğü vardır. Şayet bu özgürlük elinden alınırsa,  o topluluğun genel niteliğini ben söylemeyeyim, siz anladınız.

Ancak bu başlık altında 1965-66'yı konuşmayalım lütfen. Bırakalım onlar tarihte kalsın. Eski yaraları deşmektense, bugüne ve geleceğe bakmak çok daha iyi, güzel ve olumludur sanırım. 

Şimdi soralım: Bir mason, üyesi olduğu locanın, dolayısıyla üyesi olduğu büyük locanın öngördüğü ilkelere, kurallarına, belirlediği çalışma ve yönetsel yöntemlerine karşı çıkamaz mı?  Bir direniş, bir değiştirme girişimi gösteremez mi? 


 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 20, 2011, 02:55:57 ös
Yanıtla #11

Sitem etmemin sebebi, ben bunun cevabını ilk yazımda vermiştim demek içindi. Yoksa elbette benim görüşlerimden farklı görüşler olabilir, olmazsa zaten bir yerlerde bir yanlışlık var demektir.

Fakar Sn. Adam ile verdiğimiz cevaplar korkarım aynı durumu ele almıyor. O zaman ben yazdıklarımı 2'ye ayırarak bir daha anlatayım.

1- Başlıkta "muntazamlık" ibaresi yer aldığı için, bir Masonun bu konuyu etkileyen uyuşmazlığı: Muntazam kelimesini ne anlamda kullandığımı ilk yazımda anlatmıştım, tekrara gerek yok. O zaman, akla gelen farklar arasında öne çıkan 2 başlık var. Bunları da örneklerle anlattım aslında.

Çok kısa tekrarlamak icap ederse, bir Mason zaman içerisinde Tanrı inancını kaybetmişse (bunun baştan beri böyle olması farketmez), gereğini yapıp ayrılması gerekir.

Muntazamlığın koşulları için "ya deveyi güdersin, ya da gidersin" demek mümkün. Esas olan BL'nın muntazam olması, kabul edilmesidir. Bunun kuralları da her yerde aynıdır. 

2- Sn. Adam'ın cevapladığı karar, kural, uygulama gibi konularda Mason BL'dan farklı düşünüyorsa: Doğrudur, kendi doğrularını anlatmak için gayret etmek esastır. Muntazamlık kurallarının akisne, idari kurallar eleştirilebilir, değiştirmek için çaba sarfedilebilir. Yapılamayacak tek şey "karşı durmaya" çalışmaktır. Yani "bu karar bence yanlış, tanımıyorum, bildiğimi yaparım" demek. O durumda yine gitmek icap eder.

65 olaylarından bahsetme sebebim de bu gitmeyi anlatmak içindi. Haklısına haksızına girmeyi benim de hiç sevmediğim, içimi acıtan olaylardır. Sadece sonuç kısmı yukarıda anlattığım duruma örnektir. "BL kararlarını tanımıyoruz, o zaman gidiyoruz".

Saygılarımla.
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Eylül 20, 2011, 03:11:38 ös
Yanıtla #12
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Muntazam olduklarını ileri süren mason kuruluşlarının muntazam saymadığı mason kuruluşlarının bile benimsediği ve Masonlukta kesinlikle değiştirilemez ve kaldırılamaz olarak niteledikleri bir kural var:

Masonluk bir düzen (intizam) kurumudur.

Böyle olunca; hangi tür mason kuruluşunun üyesi olursa olsun, bir mason, üyesi olduğu kuruluşun tüzüklerine, yönetmeliklerine, bunlarda yer alan kural ve yöntemlere, yetkili organların kararlarına uymak zorundadır. Buna daha Masonluğa girerken söz verir. Üstelik bu düzenin gereğidir ve özgürlüğün terk edilmesi ya da kısıtlanması değildir.

Fakat bu uyum gösterme o mason kuruluşunun bünyesinde bir beyin yıkama haline getiriliyorsa, konulmuş olan kurallar ve benimsenmiş olan yöntemler kesinlikle değişmez ve değiştirilemez olarak niteleniyorsa, işte o zaman o kuruluştaki masonlar baskı altına alınıyor ve özgürlükten yoksun bırakılıyor demektir.

Sayın Mustafa Kemal’in de belirtmiş olduğu üzere ve benim anladığım kadarıyla, bir mason, bulunduğu masonik ortamda, uyum göstermeyi sürdürmekle birlikte bir değişiklik getirmek üzere çalışmalarda ve girişimlerde bulunabilir; öyle değil mi?

Eğer bu dediğim onaylanıyor ya da doğrulanıyorsa, o zaman Sayın enelsır’ın tasaları da ortadan kalkıyor delmektir. Öyle değil mi?

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 11, 2011, 07:53:09 ös
Yanıtla #13
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Guzel konuymuş, gözümden kaçmış da herkes farklı yerlerden giriş yapmis gibi ya da ben bir türlü butunleyemedim.