Masonlar.org - Harici Forumu
Mason ve Masonluk Nedir? => Evrensel Masonluk => Dunya Masonluk Tarihi => Konuyu başlatan: ADAM - Haziran 27, 2011, 06:40:07 ös
-
Masonluğun genel tarihinden bu başlık altında bir kesit almak acaba ne denli önemlidir?... Böyle bir ayrıntının incelenmesi, Masonluğun genel tarihinde ne ölçüde yer tutar?
Bu soruların yanıtlarını göz ardı edeceğim. Masonluğun tarihinin pek özet bir anlatımında bu ayrıntıya yer vermek pek anlamsız kaçar. Masonluğun özellikle Avrupa’daki tarihinin ayrıntılı bir anlatımında ise bu konu üzerinde derinlemesine durmak kaçınılmaz olur.
Ben ikisinin ortasını seçmek istiyorum. Şöyle yüzeysel bir anlatım; gerekmeyene değinmeyerek yeterli ölçüde.
Masonluk tarihinde 19. yüzyıl boyunca birçok mason, Masonluğun uluslar arası düzeyde giderek belirgin iki kanada ayrılmakta olduğunu üzülerek izledi durdu. Bir önceki yüzyıl ortalarında kurulmasına başlanmış olan yüzlerce mason riti, evrensel Masonlukta böylesine belirgin bir ayrılık, bir karşıtlaşma, bir kamplaşma hatta çekişme ortamı yaratmamıştı. 18. yüzyılın ilk çeyreğindeki kuruluşu sırasında tüm insanların ve tüm toplumların barış ve mutluluğunu aramayı hedeflemiş olan Masonluk, şimdi giderek yozlaşıyor ve kendi içinde bölünmeye uğruyordu. Olacak şey değildi su; olmamalıydı. Dünyadaki tüm mason örgütleri arasında, ritler bir yana bırakılıp simgesel dereceler düzeyinde bir an önce birlik ve bütünlük sağlanmalıydı.
Masonların bu gönülden dileği, 19. yüzyıl boyunca sadece bir umut olarak korundu, gerçekleşemedi; tıpkı masonluğun evrensel amacının gerçekleşebilmesi doğrultusundan tek bir adım olsun atılamamış oluşu gibi. Kuşkusuz bu çok göreli bir bakış açısından böyledir; kimi masonlar ve mason kuruluşları hiç de öyle düşünmekte olmayabilir.
Masonluk gibi bir kuruluşta böyle bir şeyin yapılabilmesi yolunda dileklerle yetinmeyip eyleme geçmek, bir şeyler yapmak söz konusu olduğunda, öteden beri hep bir öndere gereksinme duyulmuştur.
Bu bağlamda belki İngiltere Birleşik Büyük Locası’nın bu işe önderlik etmesi beklenirdi ama böyle bir girişim o büyük locanın umurunda bile değildi. Bu arada ABD’ndeki büyük localar arasında ulusal boyutta bir federatif örgüt oluşturulması için başlatılmış girişimler de başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Avrupa’da bu işi bir başka mason örgütünün ele alıp diğerlerini peşine takması gerekti. O da İsviçre’nin Alpina Büyük Locası oldu.
Biliyor musunuz, ben bu yazıya başlarken şöyle kısa bir şey yazayım demiştim ama bakıyorum ki hiç de öyle olmuyor. Akşam oldu. Bu yazdıklarımı yarına bırakmak istemedim. İyisi mi, bu yazıya birinci bölüm dedim. Yarın Alpina Büyük Locası’nın girişimini kendi değerlendirme açımdan anlatmaya çalışırım.
-
Masonluk tarihinde 19. yüzyıl boyunca birçok mason, Masonluğun uluslar arası düzeyde giderek belirgin iki kanada ayrılmakta olduğunu üzülerek izledi durdu. Bir önceki yüzyıl ortalarında kurulmasına başlanmış olan yüzlerce mason riti, evrensel Masonlukta böylesine belirgin bir ayrılık, bir karşıtlaşma, bir kamplaşma hatta çekişme ortamı yaratmamıştı. 18. yüzyılın ilk çeyreğindeki kuruluşu sırasında tüm insanların ve tüm toplumların barış ve mutluluğunu aramayı hedeflemiş olan Masonluk, şimdi giderek yozlaşıyor ve kendi içinde bölünmeye uğruyordu. Olacak şey değildi su; olmamalıydı. Dünyadaki tüm mason örgütleri arasında, ritler bir yana bırakılıp simgesel dereceler düzeyinde bir an önce birlik ve bütünlük sağlanmalıydı.
afedersiniz merak ettim yozlaşan taraf hangi taraf liberal masonlar mı yozlaşmıştır yoksa düzenli masonlar mı yozdurlar yoksa ikisi birden mi bu konuya açıklık getirirseniz bizleri de aydınlatmış olursunuz.
Saygılarımla....