Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: "Evrim" sansüre takıldı  (Okunma sayısı 17543 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 11, 2011, 10:24:56 öö
Yanıtla #10
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

Başlığa sıkışma çabasını ben bu sitede anlamıyorum... neredeyse başlıkta ne yazıyorsa aynısını tekrar tekrar yazmamız gerekiyor.
Tamam Evrim sansüre takıldı.... tamam evrim sansüre takıldı .... Tamam evrim sansüre takıldı
iyide evrim ne? bunuda değerlendirelim. Hatta  sansür ne bunuda değerlendirelim... Her cümle için ayrı başlık mı açalım...
Burda Galatasaray - Fenerbahçe maçını anlatmıyoruz heralde sayın 418 ...
'' Evrim sansüre takıldı'' ne yazalım şimdi ''Vah vah'' mı ? yada'' iyi olmuş'' mu? Ben mevzuya pencereden girerim, bi başkası kapıdan girer.
Sizeneki...
bilimsel statüsü  teori olarak kabul gören bilimsel bir çalışmanın yasaklanması ne derece doğru bir davranıştır ?
Sayın 418,
bilmsel statüsü sadece teoriden ibaret olan,içeriği tutarsız, dayanaksız, atmasyon, fayda sağlamayan bir mevzu tartışılsa ne olur, tartışılmasa ne olur.
sansüre uğrasa ne olur,sansüre uğramasa ne olur.
Yahu Havva elmayı ısırdığında zaten evrim geçirdiğini Tevrat söylüyor, Kuran benzerini söylüyor. Bir değişim yaşanmış demekki. Din buna ''hayır'' demiyorki
mevzu bu değil...  mevzu ,bilim diye yutturulan şeyin bilimle alakasının olmaması. Dediğim gibi gereksiz kafa ütülüyen bir konu.
Masal desen masal değil, Sır desen sır değil.
Evrim geçirdik... Bu ne şimdi ... eee geçirdik tamam, ne yapalım... evrim geçirmedik eee geçirmedik tamam, ne yapalım ....
Yani içi boş bir geğik...
Yahu.. evrim geçirsek soğuktan ne titricen niye aşı olacan hiç intizamlı düşünmüyomusunuz.
Eğer illa bir şey Geçirdiysek bunun adı evrim değil LANET olsa gerek ... Biz LANET geçirdik..
Saygılarımla


Aralık 11, 2011, 10:38:20 öö
Yanıtla #11
  • Ziyaretçi

Sayın Hacamat,

Size saçma gelen o teoriyi destekleyen bilimsel doğruluğuna inanmış bilim adamları mevcut , bu adamlarda akademisyen prof. vs.. yani ömrünü bu konuları incelemeye ayırmış insanlar...
malesef basında yeterince yer almıyor internete göz attım
Sayın Can Dündar bu konuya değinmiş...
Alıntı
Diyelim okulda biyoloji öğretmenisiniz; çocuklara “Evrim teorisi”yle ilgili ödev verdiniz. “İnternette araştırın” dediniz.
Google’a “evrim teorisi” yazınca, teorinin yalanlarına ve nasıl çöktüğüne dair yüzlerce site çıkacak karşılarına...
Teoriyi hakkıyla anlatan adil bir değerlendirme bulmak için epey arka sayfalara gitmeleri ve çok uğraşmaları gerekecek.
O yüzden ödevler, hayli dini içerikli geliyormuş son dönemde; tıpkı teşvik edilen siteler gibi...
“Eğitimde teknolojik devrim” sayesinde yakında tüm öğrencilerin tablet bilgisayarı olacak.
Ve “haram filtreli helal internet”te rahatça gezebilecekler.
Ne güzel değil mi?

kaynak : http://www.cnnturk.com/2011/guncel/12/11/haram.filtreli.helal.internet/640031.0/index.html

Evrim teorisini desteklersiniz yada desteklemezsiniz bu problem arz etmez eğer laiklik sisteminden söz ediyorsak , bu filitreleme olayı doğru gelmiyor....


Saygılarımla,
418


Aralık 11, 2011, 06:08:37 ös
Yanıtla #12
  • Ziyaretçi

Sayın 418'in ve Sayın Can Dündar'ın yaklaşımı da doğrudur. Cübbeli Ahmet'in siteleri serbestken Turan Dursun'un yasak olması vicdani ve mantıklı değil. Ki objektif bakabilmek için pkk nin haber sitelerini ve pkk lıların fikirlerini bile takip etmeye çalışıyorum. Bu bizde bir devlet geleneği gibi duruyor. Yani baskıcı rejimlerin elbisesi değişse de vücudun aynı kalması gibi bir durum. Önce bizdeki bu yasakçı ve baskıcı gelenekten sıyrılmak gerekiyor. Aslında zamanında siyasi güç ellerindeyken islami kesime yapılan baskıları göz önüne alınca  her tür baskıyı hak ettiklerini düşünmüyor da değilim. Yukarıda da bahsetmeye çalıştığım gibi örtülü de olsa dindarlar ile dinsizler arasında ciddi bir savaş vardır. Tabiki bu hoş bir görüntüden uzak bir olgu.

Web sitelerinin yasaklanması ne kadar mümkündür. Teknolojik açıdan şu ana kadar dns ayarlamayla her yasak siyete girebiliyorduk ve nasıl yapılacağını google yasak sitelere giriş diye aratarak bulmak mümkün. Ben şu ana kadar bir değişme yaşamadım yani yasak sitelere girmekte zorlanmıyorum. DNS ayarlarıyla girişi kısıtlarlarsa o zaman kötü olur ve internet kavramının hiç bir anlamı kalmaz. 

Saygılarımla.



Aralık 12, 2011, 12:33:58 öö
Yanıtla #13
  • Ziyaretçi

Evrimin Lanet olduğuna katılmamak elde değil vücudumda kıl yok üşüyorum. İyi koku da alamıyorum. Gözlük takmasam göremeyeceğim bile. Primat olmanın getirisi ellerim var onlar sağ olsun bilgisayar kullanabiliyorum. Maymundan evrimleştiğim veya evrimleştirildiğimi bilemem ama evrim varsa bile sorunlu evrimleşmişim. Sabit bir yaşam çevrem yok kutuplarda benim türümden ve cinsimden canlılar var kimisi ise ekvatorda yaşıyor, artık nasıl bir iklim canlısıyım bilemiyorum bile. Enteresan şeyler var birde. Örneğin kedigiller bir familya içerisinde aslan var kaplan var kedigillerin üst türü ise Viverridae. İnsana bakıyorum Üst türü iyi güzel Primat Ama türü Homo çinsi sapiens  tipi sapiens çok enteresan bu türün kardeşi yok. Homo sapiens idaltu var göya onunda soyu 160000 yıl önce bitmiş Kardeş türümüz yok hiç Homo sınıfından da birşey kalmamış. Yani sınıfı cinsi türü tek. Biolojiden anlamam ama at vardır eşşek vardır bunlar bir guruptur atlar gurubunda bildiğimiz at vardır zebra vardır. Atla zebra çifleşemez ama aynı görünürler. İnsan nasıl bir şeyse dünyada tek tür ve alt türüm. Benim tip canlıları avlayabilen babayiğin et obur da yok. Neden diğerleri yok oldu? Beslenme alışkanlığım bile tuhaf benim gibi beslenen birde ayı denen bir hayvan var. Dünya üzerinde besin zincirime birtek ağaçların gövdesini katamıyorum onu sindiremiyorum. Populasyonum exponansiyel hızla artıyor genelde bildiğimiz doğada böyle birşey olmaz. Aklıma gelen tek canlı deniz anaları onlar yayılmayı seviyor bide bizim gibi. Dünya üzerinde 4500 dil var tahminen onbinlerce farklı dil ortaya çıktı. Köpekler dünyanın her yerinde aynı şekilde havlıyor. İşin enteresanı deniz kaplumbalarına dili öğreten bile yok ama koca okyanusta birbirleri ile karşılaşınca anlaşabiliyorlar. Kısacası tuhaf birşey bu insan. İnsanın acaip huyları var. Mesela internet var ona da sansür koyabiliyor. İşte böyle iken böyle..


Aralık 12, 2011, 07:38:31 ös
Yanıtla #14
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 379
  • Cinsiyet: Bay

Bu zavallı Darwin, dünyanın hiçbir yerinden görmedi Türklerin Dinci ve Solcularından gördüğü ilgiyi... Okadar önemsiyorlarki adına web sayfaları kurup adeta ölümsüzleştiriyorlar. Yahu bu adam bir defa gözleme dayalı bir işle meşgul bir Yerbilimcidir,  yani jeoloğ. Biyolojinin B'si yok ortada(biyolog olduğu söyleniyor) Bir gemiye binmiş ve bir kaçyıl avanak abdi gibi canlı türlerini gözlemlemiş. ee? Hıyar kabağa çok benziyor :-\

Bırakalım, canlıların kökenini efendim evrenin mahiyetini modern Fizik, Kimya ve Biyoloji otoriteleri karar versin...

Bu pis işler'de hep Harun Yahya grubunun başı altından çıkıyor ha... Zavallılar, varlıklarına dayanak yapabilecekleri başka kimse kalmamış ne yapsınlar.
Odi Profanum Vulgus Et Arceo.


Aralık 13, 2011, 01:59:08 öö
Yanıtla #15
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

sayın abezethibou,  .....  . MÜKEMMEL

Nasıl evrimleştiysek eko sisteme uyumlu evrimleşmemişiz diğer canlılarda olduğu gibi...
Dünyaya gelen canlı kendi türüyle iletişim kurmasını geçtim, geldiği dünyayı tanıyor............... hemdeee  haritasız...
''İnsan LANET geçirmiş'', dense, bu daha makul bir teori olur.
 Darwin sağ olsa zaten  derdi şimdiye kadar '' ben yanılmışım'' diye...
Teori yoksunları  hala evrim diyor  ... Fıkra gibi ....

sayın abezethibou size bi ironi yapiim ... teori yoksunları size bunu demeden ben diyim ... at gözlüğüyle bakıyorsunuz :)
« Son Düzenleme: Aralık 13, 2011, 02:25:15 öö Gönderen: Hacamat »
Saygılarımla


Aralık 15, 2011, 02:00:43 öö
Yanıtla #16
  • Ziyaretçi

Thomson diye bir adam var karpuz gibi atom teorisi var. Oyle elektronlar laylay dolanıyor. Bhor diye bir adam var atomun çevresinde elektronlar dönmekte diyor. Şuan da şunu demekteyiz: Atomun çevresinde elektronlar orbitallerde duruyor daha da ilginci pozitron var hatta bilimum parçacık var 100 ila 200 tip parçacık var bir kısmı yüklü parçacıklara bağlı kimisi ise avare olabiliyor hatta birtanesi kütle denen kavramı oluşturuyor demekteyiz. Şuanki atom teorimiz varken thompson bilimine bilisellikten uzak dememekteyiz fakat bu teoriyi kabul etmiyoruz tam olarak. Thompsonun teorisindeki yüklü parçacık kavramını halen kullanıyoruz. Darvin de oyle teorinin bilimsel olmadığını idda edemeyiz fakat tam izahat olduğunu söyleyemeyiz.

Bilimin temel bir problemi var: Bioloji bilimleri kendisini kimya bilimerine dayandırıyor kimya da fizik bilimine kendisini dayandırıyor. Problem bundan sonra ortaya çıkmakta çünkü fizik bilimi matematiği axiom olarak kabul etmekte. Yani herşeyin özünde matematik denen sistem var. Tartışamadığımız şu gerçekler var: 2 elmam varsa ve bana 3 elma verirseniz 5 adet elmam olur. Bu cebir kuralları belirli. Cebire dayalı da geometri kavramımız bulunmakta. Düzlem diye teorik birkavram üzerinden çalıyor. Sonra ortaya yakınsamalı matematik çıkıyor. Limit, türev, integral ve diferansiyel. Günümüzde doğru hesaplama yakınsamalı matematiğin kuralları ile işlemekte. Ve bu yakınsamalı matematik ile fizik kurallarını izah etmeye çalışıyoruz. Şu üç kabulu yapıyoruz. Madde ortaya durduk yerde çıkmaz, enerji ortaya durduk yerde çıkmaz, eğer mutlak sıcaklığa inilirse tüm parçacıkların entropileri 0 olur. Buna termodinamiğin 3 yasası demekteyiz. Tüm parcacık fiziğimiz, newton cebrimiz hani herey bu üç kural etrafında dönmekte. Sonra bu noktadan da kuvvetin kütle ile ilişkili olduğunu kabul ediyoruz. Tüm bilimler de bu kabule dayanıyor. Sonra da hesaplama yaarken katsayılarımız ortaya çıkıyor. Çünkü gerçek fizik dünya ile matematik dünya aynı değil. Ağırlık katsayıları ile bu iki dünyayı birbirine yakınsatıyorz. Örneğin kütleler arasındaki G katsayısı, Isı transferindeki Nu ve Re sayıları mağnetizmadaki A, q katsayıları. Bu katsayılar var çünkü gerçek dünya matematiğe tam uymuyor belkide gerçek dünya bizim sayma sayılarımızla bile işlememekte. Doğada 5 adet kuvvet bulduk bir türlü hepsini tek formulle birleştiremedik. Cünkü her kuvvet formulu birbirinden garklı G, B, A gibi katsayılar içeriyor. Bu sayılardan ötürü toplayıp çıkaramıyoruz bir türlü. Bence matematik doğayı ifade edemiyor. Matematik doğayı ifade edemeyince de ortaya hesaplanamazlık denilen durum ve istatistiğe dayalı birşey çıkıyor. Ama şu bir gerçek İstatistik denen bilim aslında genelin kopyası değil genelin rastgele bir bölümüdür. Bu nedenle de ortaya kaos denen hadise çıkıyor. Sonra birileri şunu söylüyor. Kütle parçacıkla ilişkilidir ama her parçacık kütleli değildir. Madde varsa anti madde de vardır. Dikkat ettiyseniz quantum mekaniği herşeyin bir de antisi olduğu tezinde bunun sebebi termodinamiğin 3 yasasına göre madde enerji toplamda sıfırdır entropi toplamda sıfırdır. Ama madde var kütlesi var o zaman delta 0 olması için tersi de olmalı. Sebebi nedir diyebilirsiniz .. Sebebi matematik. Tutup antimadde veya anti enerji vs bulunmadı sadece matematik bize diyor ki 1 varsa -1 de olmalıDenklein diğer tarafına değerler eksi işaret ile geçerler. Velev ki madde korunumu yoksa veya enerji korunumsuzsa buharlaşabiliyorsa veya doğada düzlem diye birşey yoksa ne olur. Aceba onca kat sayı kullanmamız bu kabullerin yalan olduğundan ileri geliyor olabilir mi? Baylar tek cevabım var. Görünen o ki axiomlardan biri veya birkaçı yanlış. Ama bunu itiraf etme şansımızı son 1000 yılda yitirdik. Bu kabulle o denli iş yaptık ki çöpe atılamaz kadar fazla.

Bilim şunu yapar. Deney, Sınıflama, Yorumlama. Deney yaparken kullandığımız araçlar daha önce muhtemelen yanlış kurallar ile ortaya koyduğumuz ölçü aletlerindir. Aslında cetveller kısalır ve uzar, akımlar hep aynı seviyede değildir. Deney tüpleri ideal yalıtkan değildir. Deney sonuçları gerçekten uzaktır. Sınıflandırma aşamasında hep ağaç mimarisini ve kümeler teorisini kullanırız ama aslında sonuçlar ideal olmadığı halde idealise ederiz. Serpilme diyagramlarındaki sonuçları küme veya eğri olarak yorumlarız. Çizdiğimiz eğrilerin asla tam üzerinde değildir o noktalar. Sonra yorumlamaya geçeriz. Tez - Antitez - Analiz - Sentez yaparız bunların hepsi daha önceki bilgilerimize dayanır ve bunların doğruluğunu genellikle tartışmayız. Sonunda deney yaparken sapıtmış, sınıflarken uydurulmuş ve yorumlarken yanlış formullerin kurbanı olmuş bir sonucumuz olur. Elde edilen sonuç bilimsel veridir.

Darvinin verileri de bilimseldir. Kuşlar üstünde deney ypapar, sonra bu deneye göre türleri sınıflar Evrim tezini varolma antitezi ile sentezler ve hipotezini doğrular. Darvinin verisi bilimsel metot olarak kesinlikle doğru sonuçtur ama gerçek sonuçmudur hiç sanmam. Deneyin pisikolojinize bağımlılığı vardır. İstediğiniz moluküler genetik deneyini yapın psikolojiniz bozuksa kağıtta göreceğiniz saçma sapan AGTS harfleri olur. Tutar milyon gen içeren DNA sarmalında 20 adet baz araıp hastalık teşhis eder hale gelirsiniz. Genel olarak darvin teorisi metotsal bakarsak en az kütle çekim teorisi kadar doğrudur  ama ispatlana bilirliği piskoanaliz denen bilimsel metot kadar bulunmaktadır. Ama bunu tutup böyle düşünmez ve yazıları yasaklamak ile çözmeyi düşünürseniz ortaya bağnaz şoven avam toplumdan başka hiç bir şey çıkmaz. En azından sosyoloji denen bilim bize böyle demekte. (Sosyoloji daha tartışmalı)


Aralık 15, 2011, 02:20:53 öö
Yanıtla #17
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 379
  • Cinsiyet: Bay

Darwin kuşlar üstünde neyin deneyini yapmış yahu?  Bir defa bu adamın Mesleği neydi biliyormusunuz?
Odi Profanum Vulgus Et Arceo.


Aralık 15, 2011, 02:23:25 öö
Yanıtla #18
  • Ziyaretçi

Sayın Abezethibou, çok ilginç bir yazıydı,  bir kaç paragrafla bilimi dürüp büküp çöpe attınız bravo... Nasıl yapıldğını bilemiyorum fakat yüksek matematiksel yöntemlerle 2 kere 2 dört olmadığı ispatlanıyor diye duymuştum aklıma geldi yazdıklarınızdan sonra.

Saygılarımla.


Aralık 15, 2011, 02:34:18 öö
Yanıtla #19
  • Ziyaretçi

Sayın  agnusdei sanırım tarih bilgimi sınamak için kuşları ve mesleğini sormuş darvinin. Darvin tıp eğitimi görmüş bir süre sonra ayrılmış ve hayvan doldurma işi yapmıştır, ardından da tıp eğitimini bırakıarak teoloji konusunda eğitim almıştır. Bu açıdan iki mesleği vardır rahip ve doktordur.. Kuşlar ile ilgili çalışması galapakos adalarındadır. Yaptığı deney bir adada yaşıyan alaycı kuşları başka adalara taşıyarak yapılmıştır. Türlerin kökeni adlı eserde de bu süreci anlatmaktadır. Kuşlar ile münasebetini türlerin kökeni adlı kitaptan okuyabilirsiniz? Neden böyle birşeyi bilmediğimi düşündünüz anlayabilmiş değilim.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
26 Yanıt
22543 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 20, 2013, 12:35:15 ös
Gönderen: GOASISG
9 Yanıt
22104 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 16, 2011, 11:16:33 ös
Gönderen: AMON RA
19 Yanıt
15878 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 08, 2012, 09:45:54 ös
Gönderen: smyrnali
36 Yanıt
25391 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 23, 2012, 10:20:17 öö
Gönderen: Masor1976
49 Yanıt
32697 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 29, 2014, 11:29:47 öö
Gönderen: ABCDEF
15 Yanıt
14409 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 07, 2015, 01:28:57 ös
Gönderen: _SplendouR_
8 Yanıt
10666 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 09, 2018, 12:28:29 öö
Gönderen: Tık-Tik-Tak
0 Yanıt
4903 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 30, 2010, 02:58:20 ös
Gönderen: karahan
11 Yanıt
14565 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 12, 2014, 04:25:08 öö
Gönderen: resurrected
1 Yanıt
3459 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 03, 2012, 05:47:42 ös
Gönderen: Tij