Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Aldatmayan Aynalar.......  (Okunma sayısı 2512 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 08, 2010, 01:56:49 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 308
  • Cinsiyet: Bay

           Sevecen insan sevecen bir dünyada yaşar. Düşman insan düşman bir dünyada yaşar. Karşılaştığınız herkes sizin aynanızdır.   Ken Keyes, Jr.

           Dünya okulundan bilinçlenerek ayrılmaya karar verenler, kendilerine dönüp, kendilerini anlamaya çalışmanın zorluğunu bilirler. Eflâtun'un mağarasındaki insanlara benzememek; cehaletin zincirlerini kırıp, duvara yansıyan gölgelerin gerçek olmadığını, arkada yanan ateşe dönüp bakabilmek cesaretini göstermekle başlar. Karanlıktan çıkıp, güneşin köreltici aydınlığına alışabilmek tahammül ve sabır gerektirir. Sebat, cesaret ve dürüstlük, insanın ruhunda başlattığı keşif ve yüzleşmenin malzemeleridir.

           Metafizik felsefede hâkim olan, 'dış dünyada farkedilen, içsel dünyanın aynasıdır' görüşü ruhsal gelişmenin olduğu kadar, ruhani anlayışın da önemli bir basamağıdır. Başkalarında takdir ettiğimiz her vasıf, tepki gösterdiğimiz her hareket, aynısının içimizde mevcut olduğunu gösterir. Kendimizde olmayan bir niteliği başkasında sezemeyiz, farkedemeyiz. Ve fakat çoğumuz böyle düşünmeye alışık değiliz. Alıştırılsaydık, çektiğimiz, çektirdiğimiz acıların kaynağını sadece kendimizde arayabilecektik. Sorumluluğunu taşıyabilecektik. Olgunluğunun keyfini sürebilecektik.

           Gelin, bu prensibi deneyimleyin? Göreceksiniz ki, çekim yasası sayesinde evrenin kendimizi tanıyabilmemiz için yolumuza çıkarttığı insan ve olayların hepsi birer ayna? Arkadaşımızda, sevgilimizde, ailemizin herhangi bir ferdinde farkederek, hayranlık duyduğumuz bir kabiliyet; keşfedilmeyi bekleyen yeteneğin varlığını belirtir.

           O potansiyele sahip olduğumuzu müjdeler.

           Madalyonun tersi, başkalarında hoşumuza gitmeyen, bizi sinirlendiren, rahatsız eden vasıfların da sinsice içimizde saklandığını gösterir. Bakmaya tahammül edemediğimiz, ya da varlığını itiraf etmekten korktuğumuz, bazen de farkında bile olmadığımız nitelikleri zerafetle kabullenebilmenin güzel bir formülü var.

           Ruhani kavramlardan uzak, milyonlarca Amerikalı gibi normal bir yaşam sürerken, 43 yaşında geçirdiği depresyon sonucu 'tesadüfen' aydınlanan Byron Katie, 'The Work' (Çalışma) adını verdiği bir metot keşfediyor. Katie, tüm dünyayı dolaşarak, 'Komşunu yargıla, bir kağıda yaz' söylemiyle izah ettiği yönteminde şu soruların yanıtlandırıldıktan sonra tersine çevrilmesi gerektiğini vurguluyor: Sizi üzen, sinirlendiren kim veya nedir? Ondan ne yapmasını bekliyorsunuz? Mutlu olabilmeniz için size vermesi veya yapması gereken şey nedir? Onun nasıl değişmesini arzu ediyorsunuz? O ne yapmalı, ne olmalı, neler düşünüp, neler hissetmeli? Onun hakkında ne düşünüyorsunuz?

           Yazdığınız, 'Ahmet beni üzüyor. Bana sinirleniyor. Beni suçluyor?' cevabını, bir veya iki kez tersine değiştireceksiniz: "Ben Ahmet'i üzüyorum. Ben beni üzüyorum. Kendime sinirleniyorum; Ahmet'e sinirleniyorum," gibi. İstisnasız bütün ilişkilerimizin kendimizi daha iyi anlayıp sevebilmemiz için verilmiş armağanlar olduğunu keşfedebilmeniz için sizleri baş başa bırakıyorum. Emin olun, çok eğleneceksiniz.......


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......
Işık, sadece ışık ama daha fazla ışık.......


Ekim 09, 2010, 12:26:17 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


İlginçtir,ama doğru.

Defalarca deneyimledim,sonuç aynı...

Daha önce başkalarının da farkedebildiğini duymak sevindirici...
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Ekim 27, 2015, 08:03:01 ös
Yanıtla #2
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 856
  • Cinsiyet: Bayan

Sondaki olumlama harika. Ben ilk defa deniyorum ve yogadan daha etkili oldugunu gordum.Ruhsal rahatlamadan cok, mentaliteyi de calistirarak mantikli dusunmeyi de sagliyor.

Saygılarımla
Adequatio intellectus et rei


Ekim 27, 2015, 09:15:56 ös
Yanıtla #3
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 426
  • Cinsiyet: Bay

O zaman senden geriye ne kalır,Unutma, sen kaldırabiliyorsan, onlar da kaldırır.
ܚܠܐ -ܕܡܐ- -ܩܪܒܐ


Ekim 28, 2015, 03:40:30 öö
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 147
  • Cinsiyet: Bay

Bu yöntem bence insanın kendisini sürekli suçlamasına bunun etkisiyle de cesaret ve özgüveninin sarsılmasına neden olabilir.insanlarla konumumuz farketmeksizin sürekli etkileşim içerisindeyiz.Toplum ile beraber yaşamak uyum sağlamak zorundayız.Hislerimizi köreltmek bu duyguları suç görmek ve suçlu aramak yersiz.Stres,hüzün,üzüntü bunlar da neşe,mutluluk,keyif gibi hissedilmesi yaşanması gereken duygular ki insan olgunlaşabilsin.Öte yandan ruhani huzur vardır rahatlamak istiyorsanız olgunlaşmak ile kalmayıp yetkinleşmeye çalışın.Yetkin bireylerin manevi olarak daha rahat oldukları görülmektedir.Üretken insanların da daha yetkin olduğu.
Saygılarımla.