Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Erdem  (Okunma sayısı 13687 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 27, 2011, 03:25:43 öö
Yanıtla #10
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

Parası çok olan insan, saçmalamaya başlar... Raydan çıkar...
paranın gücü dünyada çok büyüktür. Para, erdemi de satın alır..
insan paranın gücünü farkettiğinde ve o güç de onda olduğunu bildiğinde, yapmayacağı numara yoktur...
Erdem sadece bir kostümdür. Pahalı bir kostüm. O yüzden o kostümü yoksullar alamaz.
siz cevhere benzetince böyle bir ''değer'' verme aklıma geldi...

Gelelim mevzuya
Erdemli insan olmak, demekki doğuştan olmuyor. Sonradan olunuyor.
Ama niye? erdemli olmayı neden icat ettik.? Nerden icap etti?

Baştada dediğim gibi paranın gücü insanı sapıttırır. Ne yapmamız lazım? Erdemi icat etmemiz lazım
Peki nasıl?
Dernekler, cemaatler ne bileyim tarikatlar icaat edip, parası olanları toplayıp. orada sapıtmamalarını sağlamalıyız.
en azından erdemliymiş gibi yapsalar bile kafi.
Neden Masonlar parasızı almaz... çünkü parasız adam işinden eve gidiyor evden işine gidiyor.Sapmaya zamanı yok.
O istesede erdemsiz olamaz...
paralı insanı zaptırapta almak lazım. O nu kontrol altında tutmak lazım. Meşgul etmek lazım
eline iki sembol verip, ''hadi çöz bakalım ''demek lazım. Belki ötekine de ''arapça öğrenmen lazım'' demek gerekiyor.
oyun içinde oyun
atalar ne demiş. '' Hayat boş'' . nokta.




Saygılarımla


Ağustos 27, 2011, 04:09:51 öö
Yanıtla #11
  • Ziyaretçi

Sayın Hacamat
Paradan değerli şeyler var. Örneğin mutluluk... Mutluluk parayla paralel doğrultuda hareket etmez. Örneğin bir iş adamının Etiler'de ultra lüks bir restoranda yiyeceği binlerce dolarlık yemekten alacağı zevkle, sokakta yaşayan bir adamın çöpten bulduğu artık çikolotadan alacağı zevki karşılaştırırsak ne demek istediğimi anlarsınız.

Fakat insanlar para için ne yapacaklarını şaşırdılar bu doğrudur.

Erdem, tasavvufi anlamda en azından nefsin ilk kademesi olan nefsi emmareden ikinci basamak olan nefsi levvameye geçebilmekle vücut bulabilecek bir kavram gibi duruyor. Çünkü nefsi emmarenin en bariz özelliği kolay yalan söyler hatta bundan zevk alır. Nefsi levvamenin en bariz özelliği ise kelle gidecek bile olsa yalan söyleyemez. Yani kişi kendini zorlasa bile yalan söyleyemez. Her sorunun kaynağı da yalan kavramıdır. Her insan kendi kendini bu terazide tartabilir. Yani sosyal yaşamında çok rahat yalan söyleyebiliyorsa nefsi emmarenin elindedir.

Erdemli insan denilince benim aklıma nefsi emmareden sıyrılmış bir insan gelir. Nefsi emmarede olan bir insan, ilim tahsil ederek filan erdemli olamaz. Örneğin her ilim kötü niyetle kullanılabilir. Yani bir insan bir ilim dalında çok iyidir diye o erdemli olamaz. Örneğin milyonlarca insanı öldüren atom bombasını, biyolojik virüsleri üreten bilim adamlarının erdemli olduklarını kim iddia edebilir. Neticede nefsle mücadele etmek ve en azından nefsi emmareyi aşmak gerektiği düşüncesindeyim

Malesef ki biz nefsi emmareyi aşamadığımız için nefsin hırs, kin, kıskançlık, yalan vb. özellikleri ile bir sigara tiryakisinin bile bile ölüme sürüklenme çabası gibi dünyamızı ve insanlığı ölüme ve acıya sürüklemeye devam ediyoruz. Yani insanları nefslerinin etkisiyle yaptıkları şeylerden dolayı yargılamak kolaydır fakat nefsi adam etmek de her babayiğidin harcı değildir.

Saygılarımla.


Ağustos 27, 2011, 04:12:59 öö
Yanıtla #12
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Haklısınız sayın Hacamat,

biz öyle ekmek elden su gölden yaşıyoruz. işimiz gücümüz yok bizim. karun kadar zenginiz. hatta dünyayı yönetiyoruz. sizin verdiğiniz vergilerden bize pay veriliyor. o yüzden vergi kaçıranları hiç sevmiyoruz. ol sebepten sapıtmayalım diye böyle bir yere girelim dedik, karşımıza burası çıktı. aaa sembol mü bu çözelim dedik filan falan. tam düşündüğünüz gibi.

ne diyeyim başka?!


Ağustos 27, 2011, 04:28:34 öö
Yanıtla #13
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

ben öyle düşünmemiştim...
ben sayın masor 1976 gibi düşünmüştüm

şöyle ki...

sayın masor 1976

bende onu diyorum zaten..
nefis dediğiniz şey istemek değil mi?
elde etme isteği?

çok parası olan birisinin isteyeceği şeylerle
parasızın isteyeceği şeyler farklı..
dediğiniz gibi parasız biri çöpten çikolata yemeyi düşünür.
biri de çikolatayı başka hangi amaçlar için kullansam acaba der,

sizce hangisini kontrol altında tutmamız lazım...

paralıyı kontrol altında tutmazsan ona ''erdemi'' öğretmezsen varya, paralıyı çikolatayla türlü fantazilerde bulursun...
« Son Düzenleme: Ağustos 27, 2011, 04:31:50 öö Gönderen: skullG »
Saygılarımla


Ağustos 27, 2011, 05:02:38 öö
Yanıtla #14

Aklıma Cem Yılmaz'ın Business Class'ta uçanlar için, Ekonomi sınıfında uçanların ne düşündüğüyle ilgili esprisi geldi.

Sayın Hacamat, çok bilindik bir yanlışı yapıyor. Paranın, insanı saptıracağı ve zengin olanın da sapmaya eğilimli olduğu yönünde. Hem zengin hem de erdemli olunamaz diyor. Bu aslında biraz da İbrahimi dinlerin, özellikle Hristiyanlığın, devenin iğne deliğinden geçememesi deyimiyle de örtüşüyor. Yani aslında çok geniş bir kitlede yaygın olan bir düşünce.

Ama erdemin başta sorulan sorularla ilgisi yok. Daha doğrusu erdem ne doğuştan gelir, ne de zorlamayla elde edilir. Bu iki şıktan birini seçmeye mecbur edilirsek, kaçınılmaz olarak bir yanlış yaparız. Erdem ile ilkin ne anlaşıldığı önemli. Mesela bence erdemin, cinsel aşırılıklarla çok da ilgisi yoktur. Erdem, bireylerin özgürlük alanına saygı duymayı, zarar vermediği sürece bunlara karışmamakla başlar bence. Erdem, kişisel bir tutumdan çok, kişiler arası bir tutumdur. Erdemli biri bu anlamda en büyük kişiler arası etkileşim mercii olan adaleti de kapsamalıdır. Adil yaklaşım önemlidir. Kişisel alanda erdeme düşen rol ise çeşitlidir. Bu, bence bir tercih meselesidir. Ben derim ki, kişi sorumluluk bilincinde yaşamalı, hatalardan ders çıkarmalı, layık olduğu işleri ve hakları talep etmeli, layık olmadığında, hak etmediğinde de istememelidir. Fakat bir başkası, sorumsuz da olabilir. Hak etmediği şeyler isteyebilir. Ancak karşı taraf vermeyince eline silahı almaz mesela. Başkasının özgürlük alanına müdahale etmediği sürece, kişisel sorumsuzluk veya kırmızı çizgileri olmayan bir hayat da erdemli olabilir. Kazanmak için çalışan bir iş adamı da, rutini döndüren bir köylü de pek ala erdemli olabilir.

Altın kural, başkalarına karşı nasıl davrandığınız konusudur. Kendinize karşı nasıl davrandığınız da bence bir erdem konusudur (özellikle öz saygı konusunda) fakat kendinize karşı umarsız olursanız da pratikte bu, başkalarına karışmadığınız için erdemi baltalayacak bir durum ortaya çıkarmaz. Pratik olarak anlamsızdır. Fakat eğitim aslında bir kendine karşı sorumluluktur, ve insan biraz kendini düşünmedikten sonra başkalarına da iyi davranamaz. Hele hele öz saygısını yitirmiş, kendini sevmeyen bir insanın başkalarını sevmesi çok zordur.

Off topic olarak parayı tartışırsak; para bu süreci nasıl etkiler diye sormalıyız.

Parası olan biri ile az parası olan biri arasında seçenekleri ve yapacakları kötülükler açısından bence çok fark yoktur. Parası olan çıkarı için savaş çıkarabileceği gibi, parası olmayan da çıkarı için adam öldürebiliyorsa, zengin ile fakir arasında erdem açısından hiçbir fark yoktur. Parası olmayan kişilerin de kendi içinde kötülük determinantları vardır. Parası olmayan kişi de pek ala türlü kurnazlıklara eğilimli olabilir. Zengin olan ihaleye fesat karıştırıyorsa, fakir olan da fırsatını bulduğunda başkasını kötüleyecek ve kendi hesabına çalışacaktır. Üstelik ben böyle ikincilerle daha fazla karşılaştığımı da söylemek isterim.

Saygılar
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Ağustos 27, 2011, 06:02:25 öö
Yanıtla #15
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

Sayın popperist :) çok bilindik bir yanlış yapıyorsunuz, ben öyle demedim

tam tersi zenginsen illa erdemli olmalısın diyorum..
lütfen ileti yollamadan önce yazılan yazıları iyi okuyalım...

not: iletinizin devamını okumadım..çünkü başında çuvallamışsınız sayın popperist.
Saygılarımla


Ağustos 27, 2011, 01:08:37 ös
Yanıtla #16
  • Ziyaretçi

Bence Sayın Popperist'in iletisi bir kaç kez okumaya değer.

Aslında Sayın Popperist'in yazdığını okurken mevzu sineklerle uğraşmaktan çok bataklıkla uğraşma gereğini anımasatıyor. Yani nefsi emmarede olan insanın erdemli olma ihtimalini düşük görüyorum. Belki kendini zorlayabilir ve rol yapabilir fakat insan nefsine söz geçiremeyeceğinden dolayı pratikte gizliden gizliye insan nefsinin karakterini yansıtan bir yaşama kayar.

Parası olan veya olmayan diye sınıflamak çok doğru değil. Örneğin hırsızlık gasp gibi kavramları fakirler de yapıyor, zenginler de hırsızlığı nezaketini bozmadan  hukuktaki açıkları kullanarak hallediyorlar.

Ne kadar gerçektir bilemiyorum eskiden çok zengin olup iflas eden bir adamla ayak üstü yaptığımız bir konuşma sırasında şunu iddia etmişti. Zengin olabilmenin başlıca yolu devlet ihaleleri konusunda oluşan kanuni boşluktur.  Örneğin bir kavşak ihalesi alınca devlet size alacağınız paranın yarısını işe başlamadan ödemek zorundadır. Siz bir süre sonra kağıt üstünde iflas gösterince devlet verdiği parayı geri alamıyor. Bu tarz kanuni boşluklardan gayet büyük paralar götürüyorlarmış. Yani nefsi emmarenin yalan, kıskançlık, hırs gibi özelliklerinden ötürü insan hırsızlığa kayar.

Önceden de dediğim gibi nefsinin elinde olan insanların yaptıkları hataya bakıp da onları yargılamak kolaydır fakat nefse söz geçirmek zordur. Yani yargıladığımız insanların yerinde biz olsaydık belki daha kötülerini yapardık.

Saygılarımla.


Ağustos 31, 2011, 10:11:42 ös
Yanıtla #17

Sayın popperist :) çok bilindik bir yanlış yapıyorsunuz, ben öyle demedim

tam tersi zenginsen illa erdemli olmalısın diyorum..
lütfen ileti yollamadan önce yazılan yazıları iyi okuyalım...

not: iletinizin devamını okumadım..çünkü başında çuvallamışsınız sayın popperist.

Sn. Hacamat, devamını okursanız aslında kendinizin çuvalladığınızı görürsünüz.  Böyle demek istemediniz demek. Peki ne demek istediniz? "Zenginsen erdemli olmalısın" mı? Bu ne demek peki? Zengin erdemli olmalı da fakir için bu zorunluluk yok mu? Bunun doğrusu "her insan erdemli olmalıdır" değil mi?

Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Ağustos 31, 2011, 10:29:38 ös
Yanıtla #18
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Biliyorum bana kizacaksiniz Sayin Hacamat
ama Erdem nedir????????
Örnegin Sokrates diyorki Erdem bilgidir ve insan nekadar cok bilgiliyse okadarda erdemlidir?
Sizce bu dogrumu?


Eylül 02, 2011, 10:50:13 öö
Yanıtla #19
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Demekki erdemli olabilmek için doğru ellerde dünyaya gelmek lazım... kişi yoksa erdemli olamaz
O halde şu an erdemli olanlar, sırf doğru ellerde yetiştiği için erdemli...
Somalide doğsaydı örneğin. ''Erdem mi? O ,açlıktan öldü'' derdik...





Sayın Hacamat'ın iddiasının aksine,Somali'de yaşayan birisisnin erdemli olma şansı daha yüksektir.Çünkü,insan gelişimini tetikleyen en önemli unsur,yaşadığı acılardır.

Acı deneyimini yaşayarak katlanabilen insan,kendini geliştirme yolunda daha çok fırsat yakalar ve yontulması da,pişmeside,erdemi soluması da daha olasıdır.



Saygılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
3446 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 12, 2008, 11:32:34 ös
Gönderen: blossom
16 Yanıt
19380 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 26, 2012, 09:08:05 ös
Gönderen: NOSAM33