Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Analitik Felsefe  (Okunma sayısı 4428 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 24, 2007, 05:58:51 ös

Analitik Felsefe Nedir?     
       
     
  2. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere’de ve ABD ile bazı İskandinav ülkelerinde yaygınlaşan ve felsefenin asıl uğraş alanının dil ve dildeki kavramları çözümlemek olduğunu, bu yolla “kafa karışıklığı” yaratan geleneksel felsefe sorunlarının çözülebileceğini savunan felsefe akımı.

Akımın kurucusu ve en büyük temsilcisi Avusturyalı filozof Ludwig Wittgenstein’dir. 1945-60 yılları arasında gelişen analitik felsefe bir ölçüde İngiliz düşünürleri Bertrand Russel ve G.E. Moore’un 1900’lerden başlayarak geliştirdikleri gerçekçilik ve çokçuluk düşüncesinden türemiş olan 1930’ların mantıksal olguculuğunun devamıdır.

Analitik felsefenin temel hareket noktası felsefenin tek konusunun dil olduğu anlayışıdır. 20. yüzyıl başlarında gelişen mantıksal olguculuktan felsefenin kendisinin bilgi üretmediği görüşünü ve felsefe tarihinde yapıt vermiş düşünürlerin aslında dilin yarattığı sorunlarla uğraşmış oldukları görüşünü devralan analitik felsefe, felsefenin dilsel yapıları çözümlemekte asli uğraşını bulabileceğini savundu.

Analitik felsefe, Russel ve mantıksal olgucuların anlayışların temelinde yatan, mantık aracılığıyla bir mükemmel biçimsel dil kurmayı amaçlar. Ancak bu amacından uzak kalarak gündelik dile yönelmiştir. Buna göre sağduyunun kaynağı olan ve “sıradan” insanların konuştukları dil, zaten tam ve yetkindir. Felsefeye düşen, dilin bu gündelik kullanımının dışına çıkması sonucu beliren sahte sorunları gidermektir


Mayıs 28, 2007, 11:21:10 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341

Dakikada ürettiğimiz düşünce sayısını göz önünde bulundurursak eğer;sahte dediğiniz sorunların sahte dilde çözümlenmesi mi yoksa felsefenin içine çekilip anlaşılmasıyla mı daha çok bilgiye yaklaşırız.Peki analitik felsefeyle ilgili bu alıntınız size mi ait bir yorum yoksa başka bir insana mı!Yoksa yeni bir teori mi bu desteklenen.Hiç'e sığınarak bu konuyla ilgili bilgilerimi paylaşmak isterim;Boğaziçi ve Odtü gibi Türkiye'nin ilk sıralarına girmiş üniversitelerde verilen felsefe eğitimi 'analitik' üzerine kurulmuştur.Bunun nedeni çok açıktır;sahte yaşamların anlayabileceği dilden,onlara 'sözlüklerini' gözden geçirme anlayışını kazandırmak.Bu da bir yoldur diye düşünüyorum ama soyutsal'ı tüketme eşiğine getirilirse maddesel'e sürükleyebileceğini de eklemek isterim.Saygılar..


Mayıs 29, 2007, 08:21:20 öö
Yanıtla #2

sn tuana yazdıgım yazı alıntıdır benım herhangı bır yorumum soz konusu degıldır bılgılerınıze sunarım saygılarımla


Mayıs 29, 2007, 09:28:43 öö
Yanıtla #3

Çok güzel bir çalışma olmuş Sayın McCann_illuminati, bu konuyla ilintili olarak yorumlarınızı da görmeyi isterdim açıkçası, en azından bilgi alış_verişini sağlama olanağını da elde etmiş olurduk_
SAYGILARIMLA
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Mayıs 29, 2007, 09:35:43 öö
Yanıtla #4

tesekkurler sn sevıl hanım
analıtık felsefe konusuna yenı bır merakım olustu...
bıraz daha bılgılenmem olsun yorumlarımı yazacagım
saygılarımla!...


Mayıs 29, 2007, 09:40:29 öö
Yanıtla #5

Memnuniyetle bekliyor olacam Sayın McCann_illuminati,
SAYGILAR bizden,
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Mayıs 29, 2007, 12:30:49 ös
Yanıtla #6
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Analitik felsefeye göre Tanrı, cennet-cehennem, melek, ölüm gibi kavramlar üzerine konuşmak gereksizdir. Çünkü bu gibi sözcükler dünyaya ait değildir. Dünya olgu'ların toplamıdır ve bunun dışındakiler dünyaya ait değildir. "ölüm" hakkında yorumlar yapmak gereksizdir; çünkü dünyada ölüm diye bir olgu yoktur.

içinde yaşadığımız olgular dünyasındaki bazı şeyler sözcüklerle açıklanamaz. Bu yüzden Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus kitabının son sözünde "Üzerinde konuşulamayan konusunda susmalı." diyerek kitabını bitirmiştir

türkçe olarak wittgenstein ile ilgili olarak sınırlı kaynak mevcut ancak son yıllarda yeni yayınlar yazılmaya başladı ilgilenen arkadaşlara COGITO dergisinin 33. Sayısı olan "Wittgenstein: Sessizliğin grameri" sayısını okumalarını öneririm.


Mayıs 29, 2007, 03:14:16 ös
Yanıtla #7
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341

evet.kesinlikle katılıyorum sn. scullG..ben analtik felsefeyi sadece hazır paket çözümlerin birazcık da olsa kaybedilmiş benlik'e  sözcüklerle yakınlaşma fırsatı olarak görüyorum.tabi ki de bi çok şeyi yok saymış durumda ama bi çok şeyden habersizler için bence bu kadarı da felsefenin onlara sunabileceği en etkileyici çözüm yolu sanki.:) saygılar..


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
15 Yanıt
12964 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 16, 2009, 01:39:41 ös
Gönderen: ceycet
6 Yanıt
7085 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 26, 2015, 08:29:31 öö
Gönderen: ADAM
6 Yanıt
10612 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 08, 2010, 02:07:12 ös
Gönderen: Vachogan
0 Yanıt
5285 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 01, 2010, 10:12:25 öö
Gönderen: ceycet
Felsefe

Başlatan Özer Baysaling Felsefe

1 Yanıt
3679 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 19, 2011, 09:33:08 ös
Gönderen: Tij
3 Yanıt
6973 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 05, 2012, 03:11:25 öö
Gönderen: mavisezer
0 Yanıt
3353 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 11, 2013, 11:20:22 ös
Gönderen: Melina
0 Yanıt
2241 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 15, 2013, 12:59:40 öö
Gönderen: scherif
2 Yanıt
13596 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 26, 2014, 01:25:42 öö
Gönderen: smyrnali
13 Yanıt
12641 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 07, 2014, 11:01:26 öö
Gönderen: NOSAM33