Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kant ve Özgürlük  (Okunma sayısı 10204 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 25, 2011, 12:14:08 öö
  • Ziyaretçi

Kısa bir merhaba demek için Kant ve Özgürlük üzerine bir iki satır paylaşmak istedim.

Kant özgürlüğü ahlak yasası olarak tanımlar!!!


Kant'a göre bu tanımlamaya ulaşma aşamaları kısaca şöyledir:

1.)Salt aklın “Tanrı-Ruh-Kosmos” veya çok kere yerine kullanıldığı şekliyle “Tanrı-Ölümsüzlük-Özgürlük” olmak üzere üç idesi vardır. (Kant Salt Aklın Kritiği’nde bu üç ideyi “neyi bilebiliriz?” sorusuyla değerlendirmiş ve deney dünyasına ait olmayan bu ideleri salt teorik akılla bilemeyeceğimiz sonucuna ulaşmıştır.Öte yandan bu üç temel idenin pratik ahlaksal bir değeri ve bu değerin de vazgeçilemezliğine inanmış ve “ Ne yapmalıyız?” sorusunu sormuştur. Soru Pratik Aklın Kritiği’nde ele alınır.)

2.)Salt aklın bu üç temel idesi mutlak ve koşulsuzdur ve bunlara ilişkin  yapacağımız akıl yürütmelerde birbirine karşıt iki önermenin aynı anda doğru sayılması olanağı vardır.
   
Kant böylece aklın antinomilerine  işaret etmiş ve onları şöyle gruplandırmıştır:

•Evren sonludur/sonsuzdur
•Maddenin en küçük parçaçıkları vardır/yoktur
•Evrende özgür biçimde gerçekleşen bir nedensellik ilişkisi vardır/yoktur   
•Evrenin ilk nedeni olan bir varlık vardır/yoktur.

Özgürlük idesini nedensellik problemi bakımından aklın en önemli antinomisi olarak gören Kant; özgürlüğün olanağı ve gerçekleşmesini insanın bilen varlığında değil, aklın pratik alanda kullanılmasında aranması gerektiği sonucuna ulaşır.

Bu genel çerçevede Kant’a göre  ÖZGÜRLÜK;

1.  Olaylar (fenomenler) aleminde yoktur ama kendilikler (numenler) aleminde vardır.
2.  Bilinemez ama düşünülebilir ve kavranabilir
3.   Fiziksel yasalara karşı konulamadığı ama törebilimsel yasalara karşı konulabildiği için zorunlu olarak törebilimsel yasaların içindedir.
4.  Törebilimsel bilincin (vicdan/bulunç) araçsız bir verisidir.
5.  İrade alanının eşdeyişle  kılgın usun  konutudur.
6.  Salt us tarafından yadsınmamış, sadece olaylar aleminde olanaksız ve kendilikler aleminde bilinemez olarak nitelendirilmiştir.

Kant zaman ve uzayı birer nesnel gerçeklik değil, duyarlılığın biçimleri olarak görür ve eylemlerimizi zaman ve uzayda meydana gelmekle zorunlu ama aynı zamanda zaman ve uzaydan bağımsız oldukları ölçüde özgür olarak nitelendirir. Bu nitelendirmede nesnelerin zaman ve uzayda göründükleri ancak zaman ve uzaydan hiç bir şekilde etkilenmedikleri ifade edilmektedir.Zaman ve uzay nesneleri etkileyemeyen, ancak onların görüngü aracı ve biçimi olan unsurlardır. Kendiliğinde olan şey görünsün ya da görünmesin yine kendiliğinde neyse odur. Kısaca nesneler zaman ve uzaydan bağımsızdırlar.

Kant nesneler gibi özgürlüğün de  “kendiliğinde ve zaman ve uzaydan bağımsız olduğu oranda var olduğunu" , “Zaman ve uzaydan etkilenmemekle var olduğunu”
ileri sürer. Ona göre :

Özgürlüğü bilemeyiz ve tanıtlayamayız ama bilirmişçesine ve tanıtlamışçasına davranabiliriz. O ,“özgürlük”, bilinmeyen ve tanıtlanmayan bir tanrıdır.Nasıl bilmeden ve tanıtlayamadan tanrı varmışçasına davranıyorsak, öylece bilmeden ve tanıtlayamadan özgürlük varmışçasına davranmalıyız ve davranırız. Çünkü salt usa üstün olarak kılgın usun ya da eşdeyişiyle iradenin vazgeçilmez koşulu budur. Öte yandan ÖZGÜRLÜK başıboşluk anlamında da değildir, doğa tarafından konulan doğa yasalarından farklı olarak insanın kendi tarafından konulan AHLAK YASASIdır.

Kant böylece insanı kendi yasalarının nesnesi ama ahlak yasasının hem nesnesi hem de öznesi olarak görmüş ve bu nedenle de özgür olduğunu ileri sürmüştür.

Özetle Kant insanı kendi dışındaki yasaya (zorunluluk) değil, kendi koyduğu yasaya (özgürlük) bağlı görür.“BİLMEDİĞİMİZ VE TANITLAYAMADIĞIMIZ ÖZGÜRLÜK VARMIŞÇASINA DAVRANMA HALİ” ve “ZORUNLUK ile ÖZGÜRLÜK ARASINDA BAĞIMLILIĞIN OLMADIĞI” önermeleri Kant’ın özgürlük anlayışının özetidir.

OYSA özgürlük ile zorunluk birbiriyle bağımlı olarak, insanla doğa ve toplumun nesnel yasaları arasındaki ilişkiyi dile getiren felsefi ulamlardır.
ZORUNLUK doğanın ve toplumun nesnel yasalarıyla, ÖZGÜRLÜK insanın doğa ve toplumla olan ilişkilerinde elde ettiği bilgi sürecinde var olurlar. Yasalar bilindikçe zorunluk zorunluk olmaktan çıkar ve özgürlük alanına girer. İnsanlar nesnel olan bu yasaları kendi hizmetlerine sokma gücüne sahiptirler ve bu gücü kullandıkça zorunluk insan için kendi gelişmesini yönetme özgürlüğüne dönüşmüş olur.Yani ÖZGÜRLÜK BİLGİSİ EDİNİLMİŞ BİR ZORUNLUKTUR.

Kısaca;

İNSANIN GERÇEK ÖZGÜRLÜĞÜ, DOĞA VE TOPLUM YASALARI KARŞISINDA HAYAL EDİLMİŞ BİR BAĞIMSIZLIKTA DEĞİL, BU YASALARIN BİLGİSİNE DAYANAN BİLİNÇLİ EYLEMLERİNDEDİR. ÖZGÜRLÜK VARMIŞÇASINA YAŞAMAYIZ, TOPLUMUN VE DOĞANIN NESNEL YASALARININ BİLGİSİYLE ÖZGÜR OLARAK YAŞARIZ. ÖZGÜR OLURUZ.

Sevgilerimle,


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
4123 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 06, 2007, 02:12:31 öö
Gönderen: Itzhak
3 Yanıt
4580 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 23, 2010, 11:55:16 öö
Gönderen: rigormortis
1 Yanıt
4783 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 24, 2009, 06:41:29 öö
Gönderen: erdal
4 Yanıt
8304 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 08, 2010, 01:52:33 ös
Gönderen: redkit
0 Yanıt
7325 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 07, 2010, 06:51:52 ös
Gönderen: ZAMAN
0 Yanıt
4092 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2010, 03:14:05 ös
Gönderen: ZAMAN
1 Yanıt
3575 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 15, 2011, 02:29:14 ös
Gönderen: Pagan
36 Yanıt
20882 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 14, 2011, 02:16:57 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
2962 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 11, 2012, 09:30:25 ös
Gönderen: Tij
2 Yanıt
3488 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2018, 11:57:34 ös
Gönderen: Manyetizma