Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: KONUSMAK  (Okunma sayısı 3544 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 31, 2012, 07:27:49 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Selamlar,

dündendir  sayin ADAM"in "susmak1" adli paylasimindaki yazilanlari okuyorum hatta bazilarini ikidefa okudum, ne güzel yaziyorlar dedim kendi kendime ve hatta bir ara bende birseyler yazmaya yeltendim sonra vazgectim cünkü bende bu güzelim derinlik yok dedim kendi kendime. Ama sonra niye yok diyede sordum, benim bilgimmi eksik, belki sayin ADAM"in yüzde biri kadar kitap okumuslugum yoktur ama bende lise siralarini az koklamadim bende kendi capimda birkac kitap okudum örnegin Fakir BAYKURT"un TIRPAN"ini okudum, akabinde Georg PULITZER"in Felsefenin Temel Ilkeleri"ni Yasar KEMAL"in o bir akarsu misali destanini Ince Memed"leri vs.vs.vs. Demekki dedim sorun bilgi eksikliginden degil veya asil sebep o degil. Nedir dedim peki sebep?

Birden gecenlerde acmis oldugum bir baslik aklima geldi bu baslik Cumhuriyet"le ilgili bir baslikti ve akabinde birazdaha gerilere gittim, Osmanliya filan ve birden birseyi farkettim.


Ya arkadaslar biz 1299"dan beri hic konusturulmamisizki susalim.


Evet biz hic konusturulmamisiz, hep susturulmusuz hemde binbir türlü yolla katliamlarla,kilicla, kimimiz Seh Bedrettin ve müridleri Torlak ve Börklüce gibi kilicla, kimimiz Pirim Pirsultan Abdal gibi daragacinda, kimimiz Mustafa Suphi ve onbesler gibi Karadenizin soguk sularinda " bu ülkeye kommünist parti lazimsa onuda biz kurariz" diyenler tarafindan bogulduk, kimimiz DENIZ GEZMIS"ler gibi daragacinda, kimimiz MAHIR CAYAN ve ON"lar gibi kursunlarla ve kimimiz Diyarbakir Cezaevinde agzina insan diskisi tikilarak susturulduk.
Bitmedi, kimimiz sokak ortasinda Metin Göktepe gibi Hrant Dink gibi kursunlarla susturulduk.
Bitmedi, kimimizde Ibrahim Kaypakkaya gibi  konusalim diye iskenceda susturulduk.
Bitmedi Allah, din, kitap diye 600 yillik Osmanlida hep susturulduk.
Bitmedi Türklük diyerek sunnilik diyerek insanligin karsilastigi en igrenc katliamlarla, askeri fasist darbelerle ve günümüzdede Islami fasizimle susturulmaya davam ediyoruz.

Evet sayin ADAM, beni yanlis anlamayin actiginiz konunun amacini ve bizlere vermeye calistiginiz erdemliligi biliyorum.
Ama sizden ricam bize susmayi ögretmeden önce KONUSMAYI ögretin, biz ülke olarak veya Türkiye ve Ortadogu halklari olarak zaten yüzyillardir hatta binyillardir zaten hep susuyoruz veya susturuluyoruz.

Bize önce KONUSMAYI  ögretin.

Enderin Saygilarimla.


Mart 31, 2012, 08:28:00 ös
Yanıtla #1
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Tij

Mesajınızın siyasi tarafı bir yana bu forumda bana göre açtığınız en derin ve nicelikli konu oldu tebrikler.Konuşmak son derece haklısın ama konuşabilmek için bize lazım olan donelerle konuşmak ,bugün çok haklısın toplum hala konuşamıyor çok basit bir soruya bile son derece saçma cevaplar veriliyor hala,ne kadar eğitimsiz bir toplum olduğumuzunda acı bir göstergesi aslında toplumumuz bununda altında en acı gerçek hala çok az okuyor olmamız yatıyor.Ortalama zekada olan bir insanın günlük kullandığı kelime ezberi 110 civarı iken bu oran okuyan bir insanda ortalama 200 ve üzeri idi yanlış hatırlamıyorsam.Daha kendisini ve ne istediğini bile ifade edemeyen bir topluluktan konuşma yerine sinmeyi beklemek daha doğru olur.

Konuşmak iletişimin en temel aracı en güncel biçimi çoğu zamanda en sorunlu hali,kişi kendini ifade edemediğinde en çabuk problemin çıktığı alanda aynı zamanda.Aslında verdiğin 1299 tarihi çok acımasız olmuş,ama sonrası özellikle yavuz sonrası osmanlıda hakim olan erklerin okumaya yasak getirmeye başladığı dönemdir örneğin ibnül arabi osmanlı şeyhülislamlarının okunmasını yasakladığı bir sfi olmuştu .Bu konuyu osmanlıya mal etmekten çok tüm dünya toplumlarında genel bakıştır  aslında halkların eğitilmemesi  gerekki çok konuşmasın kolay yönetilsin,koyun toplum modeli.

Konuşmak ama cesurca,konuşmak ama boş değil,konuşmak ama bilerek bilgi dolu dinletecek şekilde.

saygılar
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Mart 31, 2012, 09:15:36 ös
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Sayin karahan,

mesajimin kesinlikle sizin anladiginiz anlamda siyasi bir yönü yok, yani verdigim isimlerin sol veya sosyalist veya Alevi kökenli olmalari sadece ülkemizde bu insanlarin daha cok konusmaya yeltenmeleri ve ve buyüzdende katliamlara ve susturulmaya maruz kalmalari ve  benimde biraz o yöne yatkin olmam disinda özel bir anlami yok.

Saygilarimla


Mart 31, 2012, 11:50:35 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan

Arkadaslar hiç dikkatinizi cekti mi bilmem ,en çok konuşanlar kim? siyasi liderler.medyatik tipler,vs
bu kadar cok konuşanların birde icraatlarına bakın...halimiz meydanda.Demekki konuşmanında bir adabı olmalı.Agzı olan konuşursa yandık :)
suskun olan kesimi birde irdeleyin derim .


Nisan 01, 2012, 12:42:55 öö
Yanıtla #4
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Tij muhteşem bir serzenişle,dertli ve içtenlik kokan yazınızı zevkle okudum.

Di mi

Baskı toplumunda yaşıyoruz. Böyle gördüğümüz için de, böyle yapıyoruz.
Çocukları yetiştirirken  şu sözü çok duymuşsunuzdur '' sus bakim sen'' bu sözle büyütülüyoruz.
daha yeni konuşmaya başladı neden sussun.
Şimdi böyle büyütülünce, bilinç altında susman gerçeği saklı kalıyor.
Bende sayın Tij'e katılıyorum
Hem
Bu şekilde bilinçli bireyde yetişmez.
Konuşun,ağzı olan konuşsun. Dileyen dilediğini alır, bu hep böyledir. Ne, o konuştu diye gerçek değişir, ne öbürü öyle konuştu diye yalnış böbürlenir.
Kuzey Kore örneği ortada işte... Tek taraf konuşur. Çok seslilik yoktur. Örnek mevcut. Yalnışta konuşsun ki, Doğru ışıldasın.
« Son Düzenleme: Nisan 01, 2012, 12:48:41 öö Gönderen: Hacamat »
Saygılarımla


Nisan 01, 2012, 12:38:34 ös
Yanıtla #5
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Forumda bugünüm sanırım Sayın Tij'in iletileri üzerinde kısa sözler etmekle geçecek.

Boş sözler değil... Yerli yerine konulmalı; paylaşılmalı.

Ancak Sayın Tij kendisini benimle karşılaştırarak kendisini küçümsememeli. Belki ben ondan çok kitap okumuş, belki ondan daha çok gezmiş, görmüş geçirmiş olabilirim. Bu hem aile ve eğitimin, hem yaşam tarzının, hem olanakların, hem mesleğin ve işin  hem de rastlantıların sonucudur. Yaş farkını da göz ardı etmeyelim.

Sayın Tij bu başlığı açmakla aslında benim açtığım "Susmak" konusundan çok da farklı bir şey yapmakta değil. Bu da bir diğer başlık ve aslında konuşmakla birlikte elbette yazıp çizmeyi de gündeme getirir; yoksa sırf sesli söz etmeyi değil. Burada varacağımız, tartışacağımız nokta "düşünce özgürlüğü" olur.

Oysa Sayın Tij, anladığım kadarıyla bu olguyu daha da geriye çekerek düşünme özgürlüğüne götürmek istemiş. Kuşkusuz bu ikisi arasında fark var. Birine fikir hürriyeti dersek, onun öncesindeki tefekkür hürriyetidir.

Sanırım forumda bir başka başlık altında bunların üzerinde durmuştum bir zamanlar. Meraklısı arar, bulur, okur.  Buradaki konumuz Sayın Tij'in yazdıkları üzerinde yoğunlaşmalı.

Orada 1299 tarihini vererek bir şey demek istiyor. Hani benim bir Türkiye Cumhuriyeti Tüarihi öğretmenim vardı; bir gün «Şark kütltür ve medeniyetini bu topraklara getirip sokmuşlardır, sokuş o sokuş.» demişti; işte onun gibi bir şey... Aslında o tarihin seçimi yanlış olmuş bence. Belki simgesel açıdan değerlendirebiliriz ama ardından şunu da diyebiliriz: «Türkiyemizde düşünce özgürlüğü ile bağlantılı ortam keşke Anadolu'nun 14. yüzyıldaki ortamı gibi olaydı.»  Dolayısıyla belki başka bir tarih seçmek gerek bu milat ile bağlantılı olarak. Acaba 1517 mi desek?... Yoksa bunu 1579 yılına kadar uzatsak mı?... Yoksa daha geriye uzanıp 8. yüzyıl ortalarına, İslâm'da içtihat kapılarının kapatılışına mı gitsek?   

Yoksa bambaşka bir tarihe mi getirsek kendimizi: 1923...

İşte bu bambaşka bir olgu. nrelere gelmişiz, ne güzellikler izlemişiz, ne umutlar beslemişiz. Benim yaşım yetmiYOR; göremedm.

Sonra?... On yılda on beş milyon genç yaratmışuz her yaştan. Ve işte o kadar... Farkında mısınız o demir ağlar bugün üç aşağı beş yukarı aynı demir ağlar... Hemen hiçbir şeyin eklenmişliği yok o günden bugüne.

İşte o tarihlerde Türkiye'de Masonluğu da bir süre için ortadan kaldırıvermişler. Bilir misiniz ki o tarihlerde o on beş milyon gencin önderidir masonlar Türkiye'de. O dönemlerde konuşulur Türkiye'de bilir misiniz? İşte o dönemlerin karşıtları Atatürk karşıtıdırlar aynı zamanda ama Masonluğun kapanmasını da Atatürk'e mal etmeye kalkışmışlardır, bilir misiniz?

O dönemlerdeki gençlerden sonrasını da yaratmaya çalışan bir Hasan Ali Yücel vardır bildiğim, bir de İsmail Hakkı Tonguç... Sayın Tij'in adını verdiği Fakir Baykurt nerede görmüştü ilk eğitimini? (Ben Fakir Baykurt ile bir arada olamadım hiç; denk düşmedi ama ondan hiç de aşağı kalmayan Mahmut Makal'ı iyi tanırım.)

Konuşurlardı kuşkusuz... Susturuldular kuşkusuz.

Ancak bir ara "Susmak 1" başlığı altında Sayın Ceycet'in işaret etmiş olduğu üzere konuyu alışımızın kapsamı biraz farklı; hani felsefi diyeceğim de, pek o kadar iddialı olamıyorum.

Nasrettin Hoca bakmış ki pazarda çok paraya satılıyor papağan, o da çıkarmış pazara hindisini...
 
« Son Düzenleme: Nisan 01, 2012, 01:11:20 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 01, 2012, 05:03:09 ös
Yanıtla #6
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan

Madem konuşmak dedik,sn Hacamatın dedigi gibi agzı olan konuşsun ,yanlışta konuşsun doğru ışıldasın.
Yanlışta ısrarcı olanlar acaba ışıktan haberdarmı?
yeri gelmişken bir yaşanmışlıgımı anlatayım.
Kızımın sayesinde onun arkadaslarından samimi oldukları bonus evlatlarım var,yatılı gelip kalırlar.Bu kızlarımızdan birisiyle görüsmelerimiz epey seyrelmişti.Gecen yaz bize geldiginde sohbet sırasında konular oradan oraya yönlendi.
Kızımız üniversite bitirdi ama iş bulma sorunu yuzunden iktidar partinin yandası olmuş.Olabilir  siyasi görüslere sözüm yok.
Bu sürecte Atatürk düşmanıda olmuş. Bunun nasıl becerdin  dedigimde ,Atatürk'e karşıt kişilerin de yazılarını okudum dedi .
Eline kalem alan biraz kitap karıştıranlar emek verince kitap yazarlar,kişileride olaylarıda kendi penceresinden gördüğünce yazar.
Bu kitapları baz alarak kişileri kurumları degerlendiremiyez degilmi?
Koskoca tarihimiz ,arşivlerimiz,bu konuların uzmanı akademik kişiler varken,akademik kişilerin eserlerinden araklanmış saptırılmış bilgileri yazanlara pirim veremeyiz...diyoruz ama verenlerimiz var.
Bizim kızımız onların fikir ve beyanlarına göre koruyucu bir şekilde hararetle benimle tartışırken Atatürk'ün yaptıgı devrimleri zorbalık diktatörlük olarak ilan ederken ne geregi vardı bizim alfabemizi degiştirdi  dedi.
..arap alfabesi Türklerin alfabesiymiş. latin alfabesi adı üstünde latinlerden alınmış.
Bu kıza Türk tarihinimi anlatalım osmanlı tarhini mi, cumhuriyet tarihinimi?
Kendi doğrularını öyle bir savunuyor ki dinlemeyi bilmiyor.
bıraktım konuşsun ...işte konuşan kesime bir örnek.





Nisan 01, 2012, 05:05:35 ös
Yanıtla #7
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Arkadaşlar yine dağıttık mevzuyu...

Susmak erdeminin zıttı,küstahlıktır demiştim;biraz buna kafa yorarsak eğer susmak başlığı altında işlenilen konunun yukarıda konuşmak başlığı altında yazılanlarla ilgisi olmadığını kavrayacağız.Bir erdem olarak susmak konusuna vurgu yapılıyor,bunun özgürlüklerle falan ilgisi yok.


Saygılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Nisan 01, 2012, 07:39:17 ös
Yanıtla #8
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

Konuşalım

Hiç birimiz Tek taraflı yayın, tek taraflı görüş, tek taraflı fikir ve bilgiyi istemeyiz. Bunun dayatmacı ve zorlamayla olduğunu hepimiz biliyoruz.

Kişi eline kitap alıp o fikirlere sahip olmuyor. O zaten, o kişi olduğu için o kitabı okuyor ve savunuyor.
Sayın smyrnali, bakın aslında sizde dayatmacılardan yakınıyorsunuz. Sizin dünya görüşünüz ne bilmiyorum. Siz şunu istermisiniz peki. '' Hayır sırf benim fikirlerimde kitaplar yayınlansın, sırf benim dediğim sözler manşet olsun,sırf benim fikrim dünyaya hakim olsun. Eminim böyle bir şey istemiyorsunuzdur.
O halde bırakın konuşan konuşsun, alacaklılar alacaklarını alsın. Bizde bakalım bakalım kim neyi almış.
Pazarda papağanda olsun, hindide.
Saygılarımla


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
25 Yanıt
8535 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 18, 2007, 06:33:47 ös
Gönderen: Asi