Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Evrensel Masonluk => Konuyu başlatan: ADAM - Ağustos 03, 2016, 08:16:11 öö

Başlık: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: ADAM - Ağustos 03, 2016, 08:16:11 öö
Masonluğa ilişkin eleştiri yapılacaksa, bunu gruplara ayırmalı.
1. Amaçlar.
a) Evrensel
b) Pratik
c) Bireysel
2. İlkeler
a) Genel ya da temel
b) Töresel
3. Örgütlenme
a) Global
b) Ülkesel
c) Kendi içinde
4. Çalışmalar ve Yöntemler
a) Topluma açık
b) Kendi içinde

Bir eleştiri yöneltirken, önce bu gruplardan biri seçilmeli. Belki başka türlü bir gruplama da yapılabilir. Yukarıdakilerin eksikleri de olabilir.

Eleştiri ile yermeyi birbirine karıştırmamalı. Eleştiri, beğenilmeyenin ya da uygun bulunmayanın değiştirilmesi ya da düzeltilmesi için öneri de getirmeli. Üstelik bu öneri, uygulanabilir olmalı. Eleştiriye yanıt verilmez; gereği yapılır. Fakat eleştiri böyle olmazsa, o zaman eleştirene yaprığı işin hiç de hoş olmadığı hatta boş olduğu söylenebilir.

Şimdi bu Forumun katılımcıları, ister kendi eleştirilerini yapabilir, ister bir başka yerde yapılmış bir eleştiriyi kaynak belirterek Foruma getirebilir. Biz de irdeleriz.

Fakat unutulmasın: Bu başlık altında saçma sapan ya da ya da Foruma yakışmayacak belirtmeler olursa, ilgilisine bilgi verilmeden silinecektir. Çünkü bu başlık ciddidir.

 






Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: ruzber - Ağustos 03, 2016, 11:20:19 öö
O zaman ilk eleştiri benden gelsin.
Masonluğun kapalı bir toplum olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki; Bir mason haklı olarak çok yakın bir arkadaşını veya bir akrabasını mason olarak önerebiliyor. Günümüzün siyasi ortamı gereği haklı da. Ancak seçtiği kişiler aydınlanmış kişiden çok kendilerince güvenilir kişiler oluyorlar. Bu da aydınlanma yolunda giden bir kurum için çıkmazlık getiriyor. Tamam alınan dost ve akraba güvenilir kişiler ama aydınlanmak isteme hevesleri ne kadar? Önemli amaç ne? O yüzden arada farklı kisilerin katılmasının Mason ülküsünü daha da geliştireceklerini düşünüyorum. Sanırım yeterince  aydın bir Mason'un aydın bir kişiyi başka şehirlede ve ortamlarda bulması zor olmasa gerek.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: Zaharoff - Ağustos 03, 2016, 01:10:34 ös
4. Çalışmalar ve Yöntemler
a)Topluma Açık

Malumunuz Türkiye'de genel itibariyle Masonluk bir takım kötü emelleri olan, şeytana tapan vb. şeklinde yapı olarak biliniyor.
Madem Masonluuğun yukarda saydığım şeyler olmadığına hem fikiriz. Peki ya neden bunun için çaba sarfetmemekteler? Belkide sarfediyorlardır. Fakat Ülkü Mabedi inşaa etmek gibi büyük hedefleri olan insanlar neden Türkiye'de önyargıları aşamıyor? Ülkemizde çok sayıda taassup sahibi insan var. Bu durum birazda bundan kaynaklı. Bir diğeri ise Masonların buna ihtiyaç duymaması. Zannediyorumki forumda biryerlerde yazıyordu.

Ben asırlardır tarihe yön vermiş insanları yetiştiren bu güzel kurumu eleştirerek saygısızlık yapacağımı düşünüyorum. Buraya bunları yazıpda Masonluğn birşey kazanacağınıda düşünmüyorum. Fakat genç bir kardeşiniz(masonik anlamda değil) olarak sizlere önerim olacak.

Empati kurdum. İnsanların bağlı olduğum bir cemiyet hakkında kötü düşünceleri ve emelleri olsa ben bundan çok rahatsızlık duyardım. Eminim sizlerde rahatsız oluyorsunuzdur.
Televizyonda ve sosyal medya da daha aktif olarak insanları taassubun esiri olmakdan kurtarabilirsiniz.
İlla bir insanın Masonluk sempatizanı olmasına gerek yok. Siz Masonlar doğru bildiğiniz şeyleri anlatın yeter.
Ama bu 6 sene önce kendisini ve o tatlı kişiliğini çok sevdiğim Sayın Remzi Sanver'i televizyon programına çıkarmakla olmaz. Daha aktif olunmalı...

Selametle

Not: Masonluk'dan çok Mason'ları konuştum. Konunun dışına çıktıysam affola.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: ADAM - Ağustos 03, 2016, 10:00:27 ös
Masonluk kapalı bir toplum değildir. Ezoterik yöntemin gereği olarak, ritüelik çalışmalarınını inisiye olmayanlara kapalı olarak yürüten bir kurumdur.
Bu bakımdan Sayın Ruzber'in eleştiri sayılamayacak iletisi geçersiz.

Ancak onun iletisi üzerine bir diğer üyemizin yazdığı anlamsız olduğundan kaldırıldı.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: ADAM - Ağustos 03, 2016, 10:14:35 ös
Sayın Zaharoff'un dediği doğru. Eleştirdiği Masonluk değil, masonlar. Üstlelik sadece yurdumuzdaki masonlar.
Masonları eleştirmenin kolay olduğunu söylemiştm.
Peki bu eleştiriyi kişilerden kuruma dönştürebilir miyiz diye bakalım.
Burada eksik gvrülen ne?... Masonluğun doğru tanıtımı. Nerede? Aslında genel olmalıydı ama özel olarak Türkiye'ye indirgenmiş... Peki.
Bu konuyu biraz daha açmasını rica edelim Sayın Zaharoff'tan; daha somut.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: ruzber - Ağustos 03, 2016, 10:24:06 ös
Ezoterik ögreti gizli tamam ama bu ögretiyi gercekten almak isteyen insanlar var tek şanssızlıkları etraflarında Mason olmaması. 
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: kurt - Ağustos 03, 2016, 11:42:41 ös
Amaçlar ve yöntemler üzerinden bir eleştirim olacak.

(ADAM'ın geçmişte açmış olduğu konulardan bir alıntı)
"Masonluğun amaçları:

  İnsanlar arasında ortadan kaldırılmasına olanak bulunmayan çeşitli farklılıkların, bir “ayırım ve çatışma nedeni” olmasının giderilmesi;

 Bilgisizlik (cehalet) ve bağnazlık (taassup) ile savaşılarak toplumlarda bunların giderilmesi;

 İnsanlığın gelişimini, giderek evrimini sağlayan her türlü ilkenin yaygınlaştırılması;

 Bunların önderliğini yapabilecek nitelikte bireylerin yetiştirilmesi."

Şimdi eleştirime geçebilirim. Masonluk ülküsünün gerçekleşebilmesi için uygun bir seviyeye ulaşılması gerekiyor. Bu seviyeyi açıklayabilmek için Maslow Teorisi'nden faydalanalım;

1. Öncelik: Fizyolojik gereksinimler (nefes, besin, su, cinsellik, uyku, denge, boşaltım)
2. Öncelik: Güvenlik gereksinimi (vücut, iş, kaynak, etik, aile, sağlık, mülkiyet güvenliği)
3. Öncelik: Ait olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi (arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık)
4. Öncelik: Saygınlık gereksinimi (kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına saygı)
5. Öncelik: Kendini gerçekleştirme gereksinimi (erdem, yaratıcılık, doğallık, problem çözme, önyargısız olma, gerçeklerin kabulü)

Masonluğun hayalini kurduğu ülkünün gerçekleştirilebilmesi için yada diğer bir deyişle Masonluğun amacına ulaşabilmesi için ihtiyaçlar hiyerarşisinde en azından ilk 2 basamağı aşmamız gerekiyor. Fakat insanlığın başlangıcından bu yana ilk 2 basamak bir türlü aşılamadı. Peki neden?

Bunun nedeni bizi diğer bir eleştiriye götürüyor. Masonluğun hedeflerinin kademesel bir problemi olmakla birlikte hedefe giden yolda izlenen güzergahta problemli. Dilerseniz daha ayrıntılı bir örnekle açıklayayım: X kişisi 100 birim sermayeye sahiptir ve 10 kişiyi yanında çalıştırmaktadır. Toplumun değişebilmesi için (ülkünün gerçekleşebilmesi için) sadece X kişisini iyi ahlaklı yapmak veya sadece yönetim sistemini ve kanunları geliştirmek yahut sadece çalışanları bilinçlendirmek yeterli olmaz. Bunların hepsini aynı anda yapmak gerekir. Tarihe bakıldığında bu bir türlü gerçekleştirilememiştir. Ve sonuç olarak günümüze kadar yapılmış bir çok umut dolu devrim üzüntüyle sonuçlanmıştır. Toplumu iyi bir hale getirmek amacıyla ortaya çıkan dinlerin üzerinden binlerce yıl geçmiş olmasına rağmen insanlık hala aynı durumdadır.

Geçmişe bakarak, şu anda sahip olduğumuz şeylere şükredebiliriz. Çok daha kötü dönemleri atlattığımızı ve birçok açıdan ilerleme katettiğimizi düşünebiliriz. Fakat bu bizi aldatmamalı. İnsan hakları, özgürlük, tolerans vs. tamamen kanunlar üzerine kurulmuş durumda. En ufak bir sarsıntıda ülkelerin ne hale gelebildiklerini, sahip olduğumuzu sandığımız şeylerin bir gecede yok olabileceğini sanırım hepimiz biliyoruz. Masonluğun amaçları sistemi geliştirmek üzerine kurulu. Fakat toplumu ayakta tutan sistemler çok kırılgan. Asıl yatırım insanlara yapılmalı diye düşünüyorum. İnsanların anlayışları değiştirilmediği sürece, dünyayı en bilge kişi bile yönetse hiçbir fark olmaz.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: karahan - Ağustos 04, 2016, 03:45:22 öö
Sn.Adam Konuyu arzu ettiği yerde açmış. Lakin diğer tarafta sormuştum neyi hangi bilgi ile elestirecegiz?

Istedigin kadar metod, usûl , yöntem koy yahut öneri sun çokta farketmeyecek. Çünkü bu konu mantık olarak yanlış.

Sn.Adam bir comodor konuyu açmış eleştiri bekliyor, bunu yaparken de yönlendiriyor ki zorunlu ilerlemesi için ama bir eşitlik yok .Aramızda kimse mason değil biz elestirilecek hiç bir şeyi yaşamadık ortamında bulunmadik.

Eleştiri ken ahkam kesmiş olmazmiyiz?
Önerim bu işi yaşayan bilen Masonlar yapsın biz izleyip katilalim.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: ADAM - Ağustos 04, 2016, 08:26:55 ös
Masonlar yaparsa, o öz eleştiriye dönüşür. Zaten onu yapıyorlar kendi kurumlarında. Bizim beklediğimiz ise eleştiri; dışarıdan bir gözle. Nitekim burası masonların değil, haricilerin forumu.
Sayın Zaharoff, sıkı bir eleştiriye adım atmıştı. Devamını, ayrıntılandırmasını bekliyruz; konuyu özele çekmiş olsa da... Sonra da bunu genele yaygınlaştırmasını rica edebiliriz.
Eleştiremeyecek olanlar "Bilmiyoruz ki" diye yakınabilir. Elbette... Bilinmezse elaştirilemez. Bilmeden eleştirmek safsata yapmak olur. Demek ki önce öğrenmek gerek. Peki nereden öğrenilecek? Ohooo! O kadar çok kaynak var ki... Önce Forum arşivinden başlayabilrsiniz.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: ADAM - Ağustos 04, 2016, 08:35:15 ös
Sayın kurt, Masonluğun evrensel amacına bir eleştiri getirmek istemş ama o bir elştiri değil, kendi bireysel eğilmi uyarınca bir durum değerlndİmesi. Eleştiri olması için bir öneri getirmesi gerek.
Şöyle yapılmalı: "Böylece, Masonluğun evrensel amacının gerçekleştrilemeyeceği anlaşıldığından, bunun şöyle değiştirilmesi gerekir: ................"

Bundan sonra belki sonraki (bir diğer bakışla önceki) aşamaya geçilir.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: Zaharoff - Ağustos 05, 2016, 05:34:50 öö
Yazmak da biraz geç kaldım sanırım. Özür dilerim.

Şuan dünya genelinde Masonluk hayır kurumu olarak biliniyor. Ama Türkiye'de bu durum çok çok farklı bir seviyede.
Peki neden olabilir hiç düşündünüz mü ? Aslında burada sadece Türk Masonluğuna değil Osmanlı Dönemi Masonluğuna da bakmalıyız.

Hadi bakalım...

Osmanlı İmparatorluğu toprak yapısı bakımından içinde birçok ulusu barındırıyordu. Türk, Ermeni, Sırp, Rum...
Nitekim bu da demek oluyor ki farklı millet ve kültüre sahip olan ''Mason Locaları''.
Osmanlı Dönemi Masonluk aslında o dönem bir hayır kurumu gibi algılanıyordu. Aksini algılayan elbette olmuş mudur? Olmuştur. Birazdan benim ne şekilde algıladığım görülünce daha iyi anlatmış olacağım.

Padişaha özel kokteyller ve yine açılış konuşmaların da Sultan Abdulhamid'e karşı sevecen bir tavır sergilenmekteydi. Öncesinde Masonluğun yasaklanmasına ve çeşitli spekülasyonlara girmiyorum.
O dönemde Osmanlı topraklarında ''İngiltere, Fransa, İtalya veya önce Torino sonra Roma'' gibi Büyük Maşrıklara bağlı, haliyle birbirinden bağımsız localar bulunuyordu.

Benim düşüncem İngiltere ve Fransa gibi sömürge devletlerinin Masonluğu sadece Osmanlı topraklarında değil dünya üzerinde art niyetle kullanmış olabileceğidir. Günümüz de hala böylemidir bilmiyorum. Ama zannetmiyorum. Belki İngiltere...

Nasıl bir art niyet bu?

Ulusal çıkarlar ve emperyalizm gibi...

''Masonluk gibi bir kurum dahi ulusal çıkarlar için alet edilebilmektedir'' Güngör Öcal

Buradan da 2. bir eleştiri çıktı gibi ne dersiniz ? :)

Sahiden o dönemin Masonları Osmanlı topraklarında ulusal çıkar ve Sömürge Masonluğu gözetmemiş olsaydı Türkiye'de günümüzde belkide Masonluk ve Masonlara daha iyimser yaklaşılacaktı.  1. Dünya Savaşında İtilaf Devletleri'nin(İngiltere, Fransa) Osmanlı'da Masonluğu başlatan devletler olması bunun en bariz delili olabilir mi ? 

...

Türkiyede Masonlğun kötü bilinmesine yol açan sebebi bulduk sanırım.

Bir sıkıntımız daha var. O da Türk Masonlarının kendilerini ifade etmek de zorlanması.

Şöyle bir geçmişe bakıyorum Türk Masonlarının yazdığı kitapların toplamının basım sayısı tahmini 30-40 bini geçmiyor gibi. Belki dahada azdır. Onlarda ya çok eski, ya da tanınmış bir kitap değil.
Televizyon ve Sosyal Medya da aktif de değiller. Bir Masonun Masonluğu anlattığı en yeni ve belkide tek televizyon programı Sayın Remzi Sanver 'in Teke Tek'dde katıldığı program. O da 6 sene önce.

Karşıma iki düşünce çıktı:

1. Türk Masonlarının kendisini tanıtmak gibi niyeti olmayabilir.

2. Türk Masonları kendini zaten tanıtıyor fakat başarılı olamıyorlar. Bunun sebebi günümüz de bağnazlığın bir hayli yoğun olmasından.

E tamam kardeşim hadi öyle diyelim. Masonluğun en büyük amaçlarından biriside Ülkü Mabedi inşaası değilmidir? Böylesine bir hedefleri olan kurumun insanları, neden hedeflerinin yanında nokta küçüklüğünde olan bir olayı çözemiyorlar? Sanırım biraz sert oldu.

Not: Yanlış bir yazı olduysa Sayın Adam'dan düzeltmesini rica ediyorum.
Not2: Masonların yazım hakkında ne düşündükleri benim için oldukça önemli. Mason üyelerimizden görüşlerini belirtmesi için rica ediyorum.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: kurt - Ağustos 05, 2016, 12:32:28 ös
Sayın kurt, Masonluğun evrensel amacına bir eleştiri getirmek istemş ama o bir elştiri değil, kendi bireysel eğilmi uyarınca bir durum değerlndİmesi. Eleştiri olması için bir öneri getirmesi gerek.
Şöyle yapılmalı: "Böylece, Masonluğun evrensel amacının gerçekleştrilemeyeceği anlaşıldığından, bunun şöyle değiştirilmesi gerekir: ................"

Bundan sonra belki sonraki (bir diğer bakışla önceki) aşamaya geçilir.

Eleştiri olması için açık öneri olması gerekmiyor. Bunu belirtmem lazım. Yazdıklarımda zaten eksik yönleri belirterek üstü kapalı şekilde bir yol göstermiş oluyorum. Şu şu şu yapılmalıdır şeklinde madde madde yazmak haddime değil.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: karahan - Ağustos 05, 2016, 02:33:47 ös
Bilmediğimizi demeyiz.
Forumda bir dünya konu var tam bir arşiv bakana.Benim sordugum tamda bakmakla görmek arasındaki fark idi.
Neyse bankacı olmadan bankacı, polis olmadan polis 5 doktor olmadan doktor gibi düşünmemiz isteniyor o zaman vebali konuyu açana.

Mason luk ile alakali  soracağım şey ister eleştiri ister soru gibi algilansin mühim değil.

Başlangıç ile alakali ve konu tekris.
Mason olmak için gidilmesi gereken yolun ilk basamağı.
Tekris olduktan sonra mason olunur,
Kilise Hristiyan olmak için vaftiz eder.
Müslüman olmak için kelime i şehadet getirilir.

Genelde dinlerde yapılan bu uygulama Masonlukta neden yapılır sorusunun cevabı bu forumda var sn.adam in yazısı.

Masonluk öz olarak akilcilik ve bilimsellige çok önem verir.Girişte yapılan bu merasimin masonluğun çok kıymet verdiği hangi bilimsel yahut akıl düşünülüp uygun görülüp uygulanmış. Forumda bir zamanlar sormuştum masonluk dinmidir diye bugün bile cevabim Nerede ise aynı.

Içinde Semavi herhangi bir özellik barindirmayan, temel ahlaki prensipleri zamanla oturmuş insan icadı bir d indir.

Kanıtı da tekris tir.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: ADAM - Ağustos 05, 2016, 09:29:57 ös
Sayın Zaharoff'un dediği doğrudur. Türkiye'deki masonlar, isteseler de kendilerini ve kurumlarını toplum katmanlarına anlatamıyorlar. Çünkü belki çok iyi öğrenim görmüşler ama nasıl anltmak gerektiğini bilmiyorlar. Bir benzetimi üniversitelerimizde görürüz. Birçok prof gerçekten de kendi branşlarında üstün düzeyde uzmandırlar ama çoğu bildiklerini öğrencilere doğru dürüst öğretemez. Bu bakımdan doktorası bile olmayan öğretim görevlileri çok daha başarılıdır. Yurdumuzda mason kuruluşlarıın bu bağlamda kurumsal etkinlikleri pek sınırlı olduğundan, yapılacak çalışmalar masonların bireysel çabalarına bağlı kalmaktadır. Onlar ise bu işi nasıl yapacaklarını bilmiyor ve mason kuruluşlarının bünyesinde bu sorunu gidermek için bir eğitim programı yok.
Asal sorunu gidermek için toplumu eğitmek gerekiyor. Bu bağlamda Masonluk bakımından masonlar görev üstlenecekse önce onların eğitilmesi gerekiyor.
Kaldı ki, Masonluğun tanıtımına girişilmeden önce, bu girişimin yapılacağı toplumda Masonlukta benimsenen ilkelerin yerleştirilip yaygınlaşması, Masonluğun karşıt olduğu olmsuzlukların da büyük ölçüde giderilmesi gerek.
Bu konuda masonlar kusurlu görülemez. Kusurlu olanlar toplumu bu hallere dönüştürenlerdir. Burada politika yapmak istememem ama şöyle bir öneride bulunabilirim: Bu ülkede 1951-1954 döneminde neler yapılmış olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti Devrimi'nin nasıl devirildiğini şöyle bir gözden geçirin; ülkemizin buhallere nasıl
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: ADAM - Ağustos 05, 2016, 09:35:38 ös
düşürüldüğünü görürsünüz.
(Ekranımda bir sorun var. Uzunca yazı sığmıyor.)
Durum böyle olunca bizim Türk masonlardan çok şey beklememiz haksızlık olur ama eğitim gerekliliği, kaçınılmaz olarak vardır. Bu da bireysel değil, kurumsal bir sorundur.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: ADAM - Ağustos 05, 2016, 09:50:15 ös
Sayın karahan, eleşiri konusunu tekris ile bağdaştırıyor.
Masonluk Ezoterik Sistem'e uyarak çalışan bir kurumdur.
Tekris Masonluğa özgü değildir. Söz gelimi Masonluğa Giriş Töreni "tekris" diye anılıyorsa da, tekris = inisiyasyon çok daha geniş, tüm dereceleri kapsayan bir uygulamadır. Bu, tüm ezoterik kurumlar için geçerlidir. Olmasın denilmesi "Mason örgütü ezoterik çalışmasın" demekle özdeştir, ki bu da "Masonluk diye bir kurum olmasın" anlamına gelebilir. Nitekim tarihte bir zamanlar ezoterik iken ekzoterikliğe dönüşen birçok kurumun, zaman içinde varlığını yitirdiği görülmüştür.
Ancak bu, geleneksel ezoterizmin hiç güncelleştirilmeden aynen sürdürülmesinin uygun olduğu anlamına gelmez. Masonluğun da bu açıdan kendisini çağdaşlaştırması, yenilemesi gerektiği söylenebilir.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: ruzber - Ağustos 06, 2016, 01:00:27 öö
Masonlar biraz daha sabırla halkla iç içe olarak aydın kişiyi bulmak durumundadırlar. Ezoterik oğretiyi alamayacak kapasitede sadece mason yakını var diye olanları kuruma almak çıkmaza götürmekte. Ilk elestirimin arkasındayım.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: proxima - Ağustos 06, 2016, 04:26:51 öö
Eğer gerçekten bir konuda rahatsızlık hissediyor iseniz ve öz güveniniz yüksek ise toplum içerisinde bu konuya ilişkin fikirlerinizi dile getirebilirsiniz. Bundan sonra yapacaklarınız ile ilgili aşağıda 2 seçeneğiniz var

1 – Yapıcı eleştiri: Kendi fikirleriniz dahilinde eleştirilerinizi dile getirdikten sonra yine kendi fikirleriniz dahilinde bir öneri ve/veya bu öneri ile ilgili görev alma isteği yapabilirsiniz.

2 – Yıkıcı eleştiri: Sadece kendi fikirleriniz gördüğünüz yanlışları ifade eder ve orada bırakırsınız. Hatta hırslanarak egonuzun büyüklüğüne göre konuyu hakarete bile taşıyabilirsiniz.

Burada konuyu açan Sn. ADAM, bu başlık altında bir eleştiri yapan kişilerin öneri yapılması istenmiş. Bunu kabul etmeyebilirsiniz hatta baskıcı da görebilirsiniz. Bu başlık uygun gelmiyor ise sadece izlemeyi tercih ediniz. Çünkü rahatsız olacaksınız…

Kendi Adıma;

Çalışmalar ve Yöntemler konusuna değinmek istiyorum. Burada belirtmiş olduğum düşünceler ve fikirler tamamiyle kendimi bağlar yanlış olabilir eksik düşünmüş olabilirim. Açıkçası aklımın yetmiş olduğu bu kadardır.

Ancak vereceğim önerilen öncesi gördüğüm sorunları belirtmek istiyorum.

1 – Mason Locaları T.C. öncesi Osmanlı Devletini bilerek ve isteyerek yıktığı ve yerine T.C.’yi kurduğu
2 – Bütün kötü ve karanlık işlerin arkasında Masonların olduğu
3 – Masonların sadece masonlar ile ticaret yaptığı başkalarına kesinlikle ticari konuda acımadığı
4 – Keçi kestiği, bakire kurban ettiği
5 – Geçende gördüğüm bir haber tam yerini hatırlamıyorum ancak istenir ise birkaç gün içerisinde bulabilirim. Mason üstadlarına özel ve bakımlı kızların servis edildiği
6 – Masonların Dinsiz oldukları ve amaçları dinsizliği yaymak oldukları
7 – Beyin kontrolü vs.. ile insanları öldürmeye kadar zarar verdiği
8 – Büyü vs.. ile geniş kitleleri kontrol altına almak istediği
9 – Atatürk masondu ve Atatürk’ü masonlar öldürdü.
10 – Anıtkabir bir mason tapınağıdır.
Vs..

Bu aklıma gelen ve genelde popüler olan 10 maddeyi buraya getirelim ve burada bir dursun. Dogmaların hakim olduğu ve eğitim seviyesi düşük toplumlarda insanlara entrika ve yalanlar, sıkıcı olan doğrulardan çok daha çekici ve heyecan verici gelir. Ülkemizdeki en temel problem bu… Yukarıda okuduğunuz gibi ülkedeki Mason Toplulukları hakkında çok ciddi ve aşağılayıcı iddaalar mevcuttur. Evet defalarca kez anlatıldı, evet defalarca kez detaylıca anlatıldı… Gerek kurum tarafından gerek bu sitede yüzlerce kez anlatıldı. Ancak insanlar inatla adrenalin istiyor, inatla yalanlara inanmak istiyor.
Bakınız Eski Cumhurbaşkanımız Sn. Süleyman Demirel olayını hatırlayınız. Mason olup olmama konusunda resmi belge isteği onun siyasi geleceğini etkiliyor. Seçim kazanıp kazanmamasını etkiliyor. Bunun aslında halkın gözünde hiçbir olumlu veya olumsuz etki yaratmaması gerekirken kritik bir şekilde olumsuzluk yaratıyor.

Bakınız… Öncelikle ve Öncelikle;

Ülkemizde faaliyet gösteren bütün mason toplulukları, bireysel farklılıklarını bir yana bırakarak Türkiye’de masonluk ve masonlar kavramları hakkında çok çok ciddi bir halkla ilişkiler çalışması gerekiyor. Şunu duyar gibiyim. “Şuna bak hele… Biz kaç yıldır bu işin içindeyiz. Bize işimizi öğretiyor bu… Kim ki bu…” Söyleyeyim efendim “Hiçkimse…” Hayatım boyunca asla kartvizitlerde yazan ünvanları önemsemedim. Her zaman karşımdaki kişiyi gerçekten ne olduğu anlamaya çalışarak yaşadım… Buna göre saygı gösterdim veya göstermedim. Dolayısıyla ben hiçkimseyim…

Sn. ADAM’ın yaptığı kategorilendirme şemasına göre.

4 – Çalışmalar ve Yöntemler

a)   Topluma Açık

Öncelikli olarak kendinizi bir şirket olarak kabul ediniz. Bir şirket ancak para kazanarak varlığını sürdürebilir. Para kazanmaz ise iflas eder. Sizler para kavramını halkı meydana getiren bireyler olarak kabul ediniz ve şu anki durumunuzu dışarıdan bakmamız gerekirse alacaklılar sıkıştırmaya başlamış, satışlar oldukça düşük ve iflasa emin adımlar ile ilerleniyor. Pekala… Bu şirketin büyümesi için ürünü veya hizmeti olması lazım. Onlar nedir peki ? Siz Masonlar… (Ne diyor bu yahu !!! Bize… bizeee… gayet satılık bir eşya muamelesi yapıyor nasıl iştir bu???) Dinleyin hele… Size lanet eden ancak sizi kesinlikle tanımayan ve tanımak da istemeyen bir topluluk var ve amacınız onların sevgisini kazanmak… Bu nasıl olabilir ? BAŞARI HİKAYELERİ. Madde madde anlatalım.

1 – Siz Sn. Mason beyefendi veya hanımefendi bir ürünsünüz.
2 – Özellikleriniz sizin masonluk yolunda yürümeye başladıktan sonra gerek kişisel hayatınız gerek iş hayatınızda yaptığınız başarılar
3 – Mason topluluğunun hayatınıza neler kattığı
4 – Tabi ki bu makaleyi daha da zenginleştirmek adına bol bol resimler ve mümkün ise röportaj tadında bir video

Bunun gibi elinizde binlerce makale ve içerik olduğunu ve bunun kurumsal internet sitenize yavaş yavaş yüklendiğini hayal edin. Elinizde binlerce insanın masonluk yolunda yürürken hayatında olan güzel değişikleri ve ispatları ile yaptıklarını görecekler. Sizce halkı oluşturan bireylerin aklında “ya bunlar hani kötüydü ?” sorusu yavaş yavaş sorulmaya başlanmaz mı ? İnanın sandığınızdan çok daha hızlı bir şekilde bunun değiştiğini göreceksiniz… Tabi başlangıçta ülkemizde yaşayan masonların akıl sağlığı açısından bu başarı hikayelerini diğer ülkelerde yaşayan insanlardan almasıdır.  Ve lütfen obediyansı önemsemeyin. Halkın gözünde hepsi mason ayrım yok… Bu arada bunların nasıl yapılacağı hakkında önerileri diğer başlıkta yazacağım.

Peki yukarıda bir 10 madde yazdım. Kötü ve aşağılayıcı iddaalar sürüsüne bereket onu nasıl halledeceğiz ?

Bu gerçekten çok ciddiye alınması gereken bir konu… Öncelikle size yapılan bu tarz iddaların olabildiğine çok listesini çıkarmalısınız. Daha sonra her başlığı çok ciddi bir şekilde gerekirse ispat veya belgeler ile bol resimli, mümkünse videolumakeleler hazırlayarak önce kurumsal sitenizde sonra sosyal medya da servis etmeniz gerekmektedir. (bizim insanımız pek okumayı sevmez ama izler,dinler). Aslında Sn. ADAM’ın bu foruma kattığı makaleler uluslararası alanda bile örnek teşkil edecek kalitededir. Değerli masonlar kendisinden örnek alabilirler kanaatindeyim. Sonuçta ADAM olmak zor ancak çalışmaya değer değil mi ??

Sosyal medyada bu hazırladığınız içerikleri hergün servis etmeniz gerekiyor. Sonuçta ne kadar çok insana ulaşırsanız o kadar fazla derdinizi anlatabilirsiniz. En azından makaleler hazır olur ise aynı şeyleri tekrar tekrar yazmak için uğraşmaz sadece hazır olan makaleyi paylaşırsınız.

b)   Kendi içinde

Şimdi soracaksınız tabi “Sen şimdi bu kadar konuştun birşeyler attın durdun. Peki bunları nasıl yapacağız ?”

Cevapları uzun, kurum içi kadro gerekiyor ancak yapılması inanın zor değil.

1 – Öncelikle size hakaret edilen, sizi küçük düşüren mecraları iyi bilmeniz gerekiyor. Yazılı basın, radyo ve yerel tv’ler için Ajans Press gibi kurumlarla anlaşarak düzenli olarak kendiniz hakkında neler yazılıp çiziliyor bunları iyi kontrol etmeniz gerekiyor. Ki size ne gibi iddaalarda bulunuyor ve kendinizi nasıl savunmanız gerekiyor sorularının şemasını çıkarabilesiniz… Bunu yapabilmek için öncelikle bu firmalara ödenecek bir bütçe ayırmanız gerekiyor. Aynı zamanda bir komite kurarak bunları araştırmalı ve yine kurulacak diğer departmanlara iletmesi gerekiyor.

2 - Aynı şekilde internet tarafında hakkınızda neler söyleniyor. Bunları iyi bilmeniz gerekiyor. Bunun içinde belli yabancı şirketlere üye olarak hakkında bütün internet ve sosyal medyayı istediğiniz anahtar kelimelerde arayarak size düzenli rapor gelmesini sağlayabilirsiniz. Tabi içerikleri ayırıp gerekli komitelere yönlendirmek size kalıyor. İnternet komitesi basın tarafından ayrı olmalı çünkü çalışma olarak birbirinden farklı şeyler. Yine bir bütçe ayrılmalı (Aylık 400 USD ve altına) bunu çözebilirsiniz. Dilenirse özel mesaj ile yabancı otomasyonları pazarlayan firma tavsiyesi bulunabilirim. Ancak buradan yazamam sonuçta bu işi yapıyorum ve benim gibi iş yapan insanların çalıştığı şirketleri yazarak ekmekleri ile oynayamam.

3 – Hukuk departmanı çok sağlam olmalı öncelikle görsel ve işitsel basın yayın kanallarını inceleyen komite uygunsuz bulduğu içerikleri hukuk komitesi ile paylaşmalı, bu komite uygun düzeltme ve uyarı metinlerini ivedi bir şekilde ilgili kuruma göndermeli ve kendi kurumsal sitesine ekleyeceği Kamu Aydınlatma Plaftormu tarzında bir bölümde paylaşmalıdır. Yine aynı şekilde internet komitesi tarafında kendisine gelen uygunsuz haberler ve içerikler ile ilgili de bunu yapmalıdır. Tabi ki hepsi için değil ziyaretçiler tarafından en yoğun incelenen makaleler için.

4 – Ülkemizde kitap tarafından da azımsanmayacak açıda antimasonik ve Türkçe materyaller var. Bunlarla ilgili de kitap toptancılarından (zaten fazla yok bir elin parmağını geçmez) basılan kitaplardan 1 nüsha alınıp incelendikten sonra yanlışlar görülür ise hukuk departmanı ile paylaşılır düzeltme yazısı hazırlanır önce kurumsal sitenize sonra yayın evine ulaştırılır.

Eğer ilk 4 madde düzgün bir şekilde yapılır ise tarafınıza gelecek yerli yersiz suçlama ve iddaalar eskisi gibi sık ve kolay olmayacaktır. Peki mevcut iddaalar için nasıl yapacaksınız ?


5 – Öncelikle interneti mason kurumları aktif olarak kullanmalıdır. Sosyal medyada var olmalıdır. Kurumsal sayfalarınızı açmanız gerekiyor. Ve düzenli paylaşımlar yapmanız gerekiyor.  Tabi sosyal medya sayfaları masonluğu bilen bir ekip tarafından kontrol edilmelidir. Çünkü normal bir reklam ajansı masonluk ile ilgili soruları anlamayacaktır. Ama bu ekip paylaşımları nasıl yapması gerektiği veya hangi mecralarda yer alması gerektiği konusunda reklam ajanslarından destek alabilir. En popüler sosyal medya portallarına üye olmak ücretsizdir.

6 – Makale konusu: Öncelikle makalelerde olacak bilgiler hakkında bir standart belirleyin olması gereken içerikleri iyi analiz edin ve mümkün olduğunca sıradan bir vatandaşın anlayacağı cümleleri tercih ediniz. Önce sadece yurtdışında  yaşayan veya vefat etmiş masonların yaptıklarını paylaşınız içerikleriniz belli bir sayıya ve olumlu ziyaretçi davranışına dönüştükten sonra Video çalışmasına geçiniz, kullandığınız telefonlar (iphone, samsung) oldukça kaliteli videolar çekmektedir. Bununla röportajı çekip veya mini açıklamalar hazırlayıp youtube, vimeo ve dailymotion a açılacak ücretsiz hesaplar ile yüklersiniz. Zor değildir.

Ancak sabırlı olmalısınız, size çok küfür edecekler, aşağılayacaklar, yıpranacaksınız. Bu yüzden sosyal medya ve internet hesabını kontrol eden insan sayısı olabildiğine fazla olsun ancak düzen ve çalışma metodolojisi tek olsun.

Siz halkın ne kadar içinde olur iseniz ne kadar sorulara kurumsal olarak cevap verebilir ve yine kurumsal olarak kendinizi savunursanız birşeyler başarabilirsiniz.

Beyler bayanlar, halk varlığınızı sorguluyor ve bunu yaparken obediyans olarak ayırmıyor. Sakın bize bir şey olmaz diye düşünmeyin bu gezegende Berlin Duvarı diye bir şey var oldu ise ve yine aynı Berlin Duvarı yıkıldı ise herşey mümkündür…

Benim size öneri sunduklarımı düzenli bir şekilde yapmayı başarabilirseniz:

1 -  100 yılda yapılamayanı 5 yıldan kısa bir sürede başarabilirsiniz.
2 – Yaptığınız bu çalışma dünyadaki bütün mason kuruluşlarına örnek olur.
3 – Dünya’nın halkla ilişkiler ve kriz yönetimi konusunda en inovatif masonik kuruluşu olursunuz.


İnternetin gücünü asla küçümsemeyin… Sıradan çöpçatanlık sitelerinin hepsini tarihe gömerek şu anda 150 Milyar Dolar (ve şu an bile artıyor) piyasa gücüne sahip ve dünyanın 3’te 1’ini kendine üye yapmayı başarmış Facebook’u hatırlayın…


Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: Risus - Ağustos 06, 2016, 05:17:06 öö
Sayın @proxima

İletinizi hiç sıkılmadan zevkle okudum. Yazdığınız bütün maddelere bir ''kurum'' bazında katılıyorum. Elbette hakkında birçok iftira ve karalama kampanyaları yapılmış ancak hakikati fayda olan kurumların, bahsini ettiğiniz yolları izleyerek kendilerini aklamaları ve toplumun sevgisini kazanmaları mümkün. Ancak bu yapıcı tavsiyeleriniz şahsi fikrimce masonlukta bir etki yaratmayacaktır.
 
Peki neden?

1) Öncelikle masonluk ve masonların tarihi zaten hem kendi kaynaklarında hemde tarihi kaynaklarda mevcuttur. Mason bilim insanlarının, mason sanatçıların, mason siyasetçilerin bu Dünya'ya kattıkları faydaları saymakla bitiremeyiz. Bakınız ben bunları mason olmadan ve hiçbir masonla konuşmadan söylüyorum. Çünkü tarihi okuduğum zaman karşıma bunlar çıkıyor. Hiçbir güvenilir kaynakta keçi kesen masonları, şeytana tapan masonları okumadım. O halde pek tabi halk da gerçek tarihi okuyup, kulaktan dolma bilgilere inanmamayı tercih edebilir.

2) Masonluğa iftira atan kaynakların takip edilmesi ve hem hukuki işlemlerle hem de faydalı işlerini anlatarak haklarında atıp tutulan iftiraların minimize edileceğini söylemişsiniz. İyi de masonluk/masonlar neden kendilerini kanıtlama ihtiyacı duysun ki? Zaten araştıran ve öğrenmek isteyen gerçeği görecektir. Bugün, ülkemizde dahi bizlere Cumhuriyeti, demokrasiyi sağlayan ve devletimizi kuran insanların bir kısmı masondur. Masonlar Osmanlı Devletini yıktı diyorlar. Ben tarih okuduğum zaman içinde masonların da bulunduğu yapılanmaların özellikle ittihat ve terakkicilerin, aksine Osmanlı'yı daha bağımsız ve güçlü hale getirmeye çalıştıklarını görüyorum. Ülkemizi kuranlar bizleri, atalarımızı hanedan zihniyetinden ve esaretinden kurtarmış, aynı topraklarda, aynı millete hürriyet vermiştir. Bundan güzel ne vardır?

3) Masonların kendilerini, masonluğa dair çalışmalarını ve ideallerini anlatmaları bence aksine yanlış bir yaklaşım olacaktır. Masonluk ezoterik bir kuruluştur. Kim ne derse dersin alelade bir dernekten ibaret olmadığını pek iyi bilmemiz gerekir. Ezoterik kuruluşlarda sırlar olur, gizem olur. Anlatılan her şey, paylaşılan her bilgi ezoterizmde kıymet kaybeder. Bu yüzden masonların ''Bakın biz mason olarak bunları yapıyoruz ve bunları yaptığımız için bu kadar başarılıyız'' demesi, meslek sırlarına, ezoterizme aykırı olacaktır. Kıymetini azaltacaktır. Bakın gizemin kıymetini Şems-i Tebrizi'den duyalım;

Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor.
Derin denizleri ise ancak derin sevdalar..
Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susuyor.
Anladım ki susan her şey derin ve heybetli…

4) Saydığınız maddelerin uygulanması halinde toplumun masonlara bakışının değişeceğini ve Dünya'ya örnek olacağını söylemişsiniz. Bakın size bu husustaki fikrimi aktarayım. Bu ülkede ne yaparsanız yapın ''Bir şey hariç'' var olan hiçbir kalıbı değiştiremezsiniz. O bir şey ne mi? ''DİN'' Yani bugün masonluk, dine olan insancıl ve esnek yaklaşımıyla toplumun mütedeyyin, daha doğrusu aşırıcı insanlarına zıt düşmektedir. Bu yüzden bugün toplum, masonluğu dinsiz, şeytana tapar olarak anmaktadır. Zira din mensuplarının çok yanlış algıladığı şey ''Bizden olmayan şeytandandır'' olgusudur. Bu yüzden masonlar dillerinden Allah'ı ve Kuran'ı, localarından namazı düşürmezlerse ancak bu toplum gözünde kıymet sahibi olabilirler. Peki böyle bir şey ''masonluk'' için söz konusu mu? Elbette hayır. Bunların dışında zaten ülkemizde tarihe adını altın harflerle yazdırmış çok kıymetli masonlar vardır. Ancak toplumumuz için dediğim şart olmadan masonluk sevilmez.


Peki diyeceksiniz ki; ''Madem öyle o halde senin yapıcı yorumun nedir?'' Bence masonluk kendisini değil toplumu değiştirmeye yönelik adımlar atmalıdır. Zira sorun masonlukta değildir. Masonluk zaten bilinmesi gereken kadarıyla arayan için apaçık durmaktadır. Sorun toplumun sığ ve kısıtlayıcı yaklaşımındadır. Toplum, insan ilişkilerine daha insani boyuttan bakmaya ve dinlerin bireyselliğini kabul etmeye başladığı zaman ancak bu ülkede bazı şeyler değişebilir. Masonluk bu noktada eğitim adına önemli adımlar atmalıdır. Siyasette ve devlet içinde, önemli makamlara sahip masonların, eğitimde daha çağdaş, ahlak temeli din yerine insan olan bir yetişme sistemi geliştirmesi gerekmektedir. ''Bizden olmayan şeytandandır'' algısı yerine Mevlana'nın ''Ne olursan ol yine gel'' felsefesi öğretilmelidir, ''Herkes dinimize düşman biz de onlara düşmanız'' yerine kapı komşusu Yahudi olan, ziyaretine ve taziyeye giden Muhammed peygamber anlatılmalıdır.

İşte bütün bu toplumsal değişimle beraber masonluğun sanılanın aksine ne kadar önemli ve bulunduğu ülke için kıymetli bir yapı olduğu ortaya çıkacaktır. Şahsi kanaatim bu yöndedir.


Saygılarımla
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: Zaharoff - Ağustos 06, 2016, 07:20:17 öö
Sayın Proxima'nın Süleyman Demirel ile ilgili yazıdan bir alıntı:

Alıntı
Bakınız Eski Cumhurbaşkanımız Sn. Süleyman Demirel olayını hatırlayınız. Mason olup olmama konusunda resmi belge isteği onun siyasi geleceğini etkiliyor. Seçim kazanıp kazanmamasını etkiliyor. Bunun aslında halkın gözünde hiçbir olumlu veya olumsuz etki yaratmaması gerekirken kritik bir şekilde olumsuzluk yaratıyor.

Burada Sayın Proxima rahatsız olmayacaksa doğru bildiği yanlışı düzeltmek istiyorum. Zira bu yazıları ziyaretçilerde okumakda.

Süleyman Demirel bir Mason'dur. Fakat Sayın Proxima'nın dediği gibi Mason olup olmadığı hakkında bir belge istenmiyor. HKEMBL dernek üyeliğinin olup olmadığı hakkında belge isteniyor. Dönemin Büyük Üstad'ı Enver Necdet Egeran, Süleyman Demirel'in dernek üyeliğinin olmadığı hakkında belge veriyor.

HKEMBL 'nda tekris olup hemde derneğe üyeliği bulunmayan bir Mason mu ?

Evet, Süleyman Demirel toplantılara düzenli olarak katılmadığı için dernekden ihraç ediliyor. Fakat dernekden ihraç edilmesi Mason olmadığı anlamına gelmez. Süleyman Demirel dernek üyeliği olmasada bir Mason'dur.

Hatta o dönemler Türk Masonluğunda ''1965 Olayları" olarak geçer. Enver Necdet Egeran'ın Büyük Üstad'lık dan ihracı ve Türk Masonluğunun ikiye bölünmesi, günümüzde de hala faaliyetini gösteren Özgür Masonlar Büyük Locası'nın kurulmasına yol açmıştır.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: kurt - Ağustos 06, 2016, 03:44:19 ös
@proxima, yapıcı ve yıkıcı eleştiri diye bir ayrım yoktur. Eleştiri eleştiridir. Çeşitli özellikleri bakımından eleştiriler vardır. Fakat ben bugüne kadar bir edebiyat eserinde yıkıcı eleştiri diye bir şey görmedim. Dediğim gibi eleştiriye yorum olarak yapıcı olduğu söylenebilir veya acımasız denebilir, sert denebilir ama eleştirinin yapıcı olması şart değildir. Hakarete varan yazılar ise zaten eleştiri değil kepazeliktir.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: proxima - Ağustos 06, 2016, 04:06:39 ös
Sn. Zaharoff

Yazımda zaten belirtmiştim. Bunlar kendi fikrimdir. Elbet hata yapabilirim. Böyle birşey var ise lütfen düzeltiniz ki bende öğrenmiş olayım.Gerek ziyaretçileri gerek üyeleri yanlış yönlendirmeyeyim. Ancak gördüğüm birşey var ki Süleyman Demirel konusunda tam kendimi ifade edememişim. Süleyman Demirel'in mason olduğunu biliyorum. Ayrıca yanlış hatırlamıyor isem, Özgür Masonlar Büyük Locası Eski Büyük Üstadlarından Sayın Murat Özgen Ayfer'in Uzman TV 'ye verdiği bilgilendirme videolarında bu bilgiye de rahatlıkla ulaşılabilir. Ancak burada değinmek istediğim şey bu değil.

Siyaset ile uğraşan bir birey mason olduğunun ortaya çıkmasından sonra dernek üyesi olmadığına ilişkin kağıt alma ihtiyacı hissediyor. Çünkü mason olduğu ortaya çıkan bireyin bunun siyasi kariyerine kötü etki edeceğini biliyor. Demek istediğim bir insan mason olup olmamasını ispat etmeye ihtiyacının olmaması gerekiyor. Halkın bireye mason olduğu için kötü gözle bakmaması onu aşağılamaması gerekiyor. Bu kurumsal olarak yapılmış hatalı halkla ilişkiler yönetiminin sonucudur. Sanırım şimdi demek istediğimi daha iyi ifade edebildim.

Sn. Kurt

Sizi bilemem benim için yapıcı eleştiri vardır yıkıcı eleştiri vardır. Tabi ki bu fikir beni bağlar sizi buna zorlayamam. Sizin beni zorlayamayacağınız gibi. ve yine aynı şekilde neden böyle düşündüğümü özgürce ifade edebilirim, yine sizinde ifade edebileceğiniz gibi. Hakarete varan yazıların yıkıcı olması yani zarar verici olması yüzünden yıkıcı eleştiridir. Aslında yıkıcı eleştiri de amaç zarar vermektedir. Mesela milli futbol takımının kötü durumu hakkında sorular sorabilirsiniz. Hatta ayrılan bütçenin nereye harcandığının veya yerine gitmediğinin hesabını da sorabilirsiniz. Ama bu konuda bir gönül bağınız var ise böyle değilde şöyle yapılmalı idi tarzında bir söyleme ihtiyacı hissedersiniz. Ancak gerek futbolcular gerek yöneticiler hakkında hakaret içeren sözler söyler iseniz bu gayet yıkıcı eleştiri olacaktır. Ve evet kepazelik gibi isimler de söylebilirsiniz. Ancak bu eleştirinin amacı sadece zarar vermektir.

Sn. Risus

1 - Siz okuyorsunuz siz araştırıyorsunuz ve siz biliyorsunuz. Doğruyu veya yanlışı ayıracak temel akıla da sahipsiniz. Ancak karşınızda sizi eleştiren hedef kitle sizin doğrularınızdan çok bol bol yalanlar ile ilgileniyor. Çünkü dediğim gibi ülkede en çok satan gazeteler bile masonluk hakkında atıp tutuyorlar. Yapılan TV programlarında masonluk yerden yere vuruluyor. Halk günlük okuduğu gazeteleri güvenilir kaynak kabul ediyor. Masonluk kurumsal kaynaklarını değil. Dolayısla kendinizi güzelce ispatları ile tanıtmanız lazım ki o okumayan insanlar bile yalanlara inanmayı tercih eden insanlar bile bunları tesadüfen görüp acaba dedirttirme şansını yaratmak lazım.

2 - Şöyle örnek vereyim, 45 yıldır faaliyette olan bir şirketin 3. nesil genç patronusunuz. Dedenizin kurduğu şirket babanızdan itibaren çeşitli iddaalara ve suçlamalara maruz kalmış. Hatta hakkınızda incelemeler yapılmış ancak birşey çıkmamış ve yine sizin patron olduğunuz zamanda bunlar aynı hızda devam ediyor. Tamam sizi ve ailenizi tanıyan insanlar bunun gerçek olmadığını biliyorlar. Ama sizde kendi organizasyonunuza yapılan suçlamalar ve hakaretler ile ilgili hiçbir işlem yapmıyor. Beni bilen bilir, bilmeyen araştırsın öğrensin tarzında yaklaşıyorsunuz. İki kelime ile söylüyorum. "YOK OLURSUNUZ" Çünkü bu uzun zaman içerisinde inanın dedenizde babanızda aynı şekilde bu söylentilerden kayıplar yaşamış ve sizde yaşamaya devam ediyorsunuz. Bu şekilde kriz yönetilmez. Ayrıca dedenizden ve babanızdan size miras kalan bu yapının çöküşünü görmek vicdanınızı hiç mi sızlatmaz ? Sonuçta bu ülkede var olan mason kurumları geçmişteki masonlardan miras kalarak uğraşılarak devam etmiştir ve bu miras olması gerektiği gibi ve layığıyla yönetilmelidir. Bunu yönetmek sadece kurumu yönetmek değil ona zarar vermeye çalışan kişi, kurum veya kuruluşlarla iyi başetmekten geçer. Pekala madem masonların kendilerini anlatmaya tanıtmaya ihtiyacı yok neden 15 temmuz olaylarından sonra bununla ilgili 2 farklı obediyansta bir açıklama yapma ihtiyacı hissetti. Anlatalım, o hiç düzeltme yazısı gönderilmeyen gazete bu süreçte kocaman bir manşet atsa "MASONLAR DARBEYE DESTEK VERİYOR" mason cemiyetlerinde sessizlik hakim herhangi bir açıklama yapılmadı vs. bir haber yapılsa... O taksimde demokrasi nöbetleri için toplanan halk o kadar güzel gaza gelir ve Nur-u Ziya sokağa gelir ki... Ne polis durdurabilir ne başkası... Halk ayaklanmalarını ve halk hareketlerini asla ve asla küçümsemeyin... Neymiş demek ki kurumun kendini savunması gerekliymiş ki zarar görmesin... Peki ya yıllar evvel yapılan beyoğlunda ki silahlı saldırı, Anadolu yakasındaki bombalı saldırı ?? Ölen insanların günahı neydi ?? Kurum kendisine yapılan suçlamalar ve hakaretlere karşı daha duyarlı olsa idi belki bu olanlar yaşanmayacaktı. Dolayısıyla kurumların kendini savunması oldukça önem teşkil eder.

3 - Masonluk ezoterik bir kurumdur ve kurum içi yapılan çalışmalar kurum içinde kalır. Buraya kadar hem fikirim. Ancak burada şu yapılmalıdır. Masonluk yolunda yürüyen bireylerin onların hayatına ne gibi olumlu katkıları olduğunu (planlı çalışma, düzenli olma, daha geniş bir perspektif kazanma) farklı farklı kişiler ve kategorilerde kendi kurumsal yayın organlarından açıklanması sorun teşkil etmez aksine halkın hoşuna bile gider. Ne kadar ulaşılabilir olur iseniz sizin hakkınızda yapılan atıp tutmalar o kadar azalır. Çünkü detaylı ve ispatları ile kurumsal içerikler ulaşılabilir vaziyette duruyor.

4 - O din konusu italya da var, fransa da var ingiltere de var. Hemde ingiltere de ne biçim var... Bakınız ülkemizde birçok köklü dernek ve vakıf var. Ancak bu vakıflar masonluk gibi din konusunda hedef gösterilmiyor. Sebeplerinden en önemlisi ezoterizm. Ezoterizm ile ilgili yabancı çok güzel kaynaklar var detaylı anlatan öyle sır falanda vermeden ne yaptığını çok akıcı bir dil ile ifade eden. Bu kaynaklar kullanılabilir. Ezoterizm'in kötü birşey olmadığı sistematik bir tanıtım ile çok güzel bir şekilde ifade edilebilir. İnsanlar masonluğu din için tehdit zannediyor. Öyle birşey yok... Ancak bu toplum için öyle birşey yok cümlesi ile ifade edilemez. Kurumların resmi yayın organlarından düzenli açıklamalar yapılmalıdır.

Şöyle diyelim, kendi kurumunu yapılan bunca hakaret aşağılama ve suçlamaya karşı savunmayan masonlar topluma nasıl yön verebilir ? Kendilerini savunmamalarının nedeni karşı tarafı kaale almamak mı ? yoksa savunamamak mı ? Ben kendi adıma 2. sini pek aklıma uygun getiremiyorum. Bence kaale alınmıyor. Ancak anti masonik kaynakların takip ettirilebilir hedef kitleleri yüksek organizasyonlar içeriyor. Durum sıkıntılı yani... Öncelikle kurum kendi halkla ilişkiler çalışmaları adı altında beyaz bir sayfa açmalıdır. Tamam bu zamana kadar yapılan yapıldı olan oldu. Ancak marifet çözüm bulmaktan geçer. Bağcıyı dövmekten değil...

Mesela ülkemizdeki tasarım açısından masonik binalar halka açık olarak müze tadında ücretli veya ücretsiz olarak haftanın belli gün ve saatlerinde kontrollü şekilde ziyarete açılsa ? İnsanlar bir gidip görse oraları ve gerçekten görse zararlı birşey yok... Mason toplulukları kurumsal olarak bu toplum ile ne kadar iç içe olur kendini ifade edebilirse kendisine yapılan haksız suçlamalar ve ithamları da o kadar kolay bertaraf edebilirler düşüncesindeyim.

Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: Risus - Ağustos 06, 2016, 04:25:37 ös
Sayın @proxima

Öncelikle kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim.

1) Bakın sizin de ifade ettiğiniz gibi ben okuyor, araştırıyor, gerçeklerin peşinden koşuyorum. Ben bunu hiçbir masonun yol göstericiliğinde yapmıyorum. Yani bir mason ''şunu araştır, bunu oku, sıra sıra şunlara bak'' demiyor. Tamamen gözlerim kör bir şekilde dokunduğum ağacı tanımlamaya çalışıyorum. İyi de masonluk kendisini ispat etme gayretine girmeden ben bunları yapıyorsam pek tabi benim gibi her birey bunu yapabilir. Araştırmalarını kulaktan dolma bilgilere göre değil de tarihi belgelere göre yapabilir. Yani buradaki sorun toplumun eğitim ve araştırmadaki yetersizliğinde. Masonlar kendilerini zaten anlatıyor. Sayın Remzi SANVER'in Teke Tek programına konuk olması, bu sitenin ve resmi internet sitelerinin var olması, o sitede geçmiş çalışmaların ve şahısların yayınlanması, mimar sinan, tesviye gibi dergilerin, kitapların hatta masonik araç ve gereçlerin iktisadi işletme sayfasında haricilere de satılabiliyor olması zaten masonluğun yeterince açık olduğunun ispatı değil midir? Bu noktadan sonrası açıklıktan çok ispat çabasına düşer. Yani daha da ilerisi masonluğu açık ve berrak bir kurum değil kendisini bir şeylerde ispat etmeye çalışan bu konuda zorlayan bir kurum haline getirir.

2) Verdiğiniz örneğe şirket bazında katılıyorum. Ancak buradaki teşbihte bir hata olduğunu düşünüyorum zira örneğini verdiğiniz iki yapı birbirinden çok ayrı. Şirket konusunda sonuna kadar haklısınız. Şirketler satış yapar. Mal veya hizmet satışı yaparlar ve yaşamlarını bu satış üzerine sürdürürler. İftiraya uğramış, karalanmaya çalışılmış şirketler satışlarında zarar eder ve sizin de deyiminizle ''yok olurlar'' Ancak masonluk bir şirket değildir. Masonluk ticari kâr sağlayan bir kurum değildir. Masonluğun bir ürünü ispat etme veya temizleme gayreti yoktur. Masonluk bireyin kendi gelişimini sağlayabileceği ve bu gelişim süresinde insanlığa katkılarda bulunabileceği bir yapıdır ''dernek bazında''. Bu yüzden masonluk kimseyi zorla mason yapmaya çalışmaz. Kimseye mason olması için para teklif etmez. Ürün satmaz. Dileyen, kalbinde mason olmaya başladığını hisseden ve belirli entelektüel müktesebata sahip kişiler bu derneğe girer ve gelişimlerine devam eder. Darbe konusundaki açıklamanızda haklısınız çünkü bu ülke genelini ilgilendiren bir yapıdır. Burada sadece masonluk değil hemen her dernek ve kurum aynı açıklamaları yapmıştır çünkü ülkece çok kritik bir dönemi girmiş bulunmaktayız.

3) İyi de bu ülkede zamanında kimlerin mason olup da güzel işler yaptığı ve ulaştığı başarılar zaten bilinmekte. Bunu araştırmak, okumak varken neden sürekli masonlar kendilerini anlatmak zorunda olsun?

4) Zaten masonların yaptığı da bu değil mi? Sayın Remzi SANVER Teke Tek programında ezoterizmi ve masonluktaki sembolizmi oldukça net bir şekilde açıklamıştır. Yani kurumun büyük üstadı televizyona çıkıp onca şeyi anlatmasına rağmen hala insanlar bir şeylere inanmamayı tercih ediyorsa sorun masonlukta değildir.


Saygılarımla
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: proxima - Ağustos 06, 2016, 04:36:54 ös
Sayın @proxima

2) Verdiğiniz örneğe şirket bazında katılıyorum. Ancak buradaki teşbihte bir hata olduğunu düşünüyorum zira örneğini verdiğiniz iki yapı birbirinden çok ayrı. Şirket konusunda sonuna kadar haklısınız. Şirketler satış yapar. Mal veya hizmet satışı yaparlar ve yaşamlarını bu satış üzerine sürdürürler. İftiraya uğramış, karalanmaya çalışılmış şirketler satışlarında zarar eder ve sizin de deyiminizle ''yok olurlar'' Ancak masonluk bir şirket değildir. Masonluk ticari kâr sağlayan bir kurum değildir. Masonluğun bir ürünü ispat etme veya temizleme gayreti yoktur. Masonluk bireyin kendi gelişimini sağlayabileceği ve bu gelişim süresinde insanlığa katkılarda bulunabileceği bir yapıdır ''dernek bazında''. Bu yüzden masonluk kimseyi zorla mason yapmaya çalışmaz. Kimseye mason olması için para teklif etmez. Ürün satmaz. Dileyen, kalbinde mason olmaya başladığını hisseden ve belirli entelektüel müktesebata sahip kişiler bu derneğe girer ve gelişimlerine devam eder. Darbe konusundaki açıklamanızda haklısınız çünkü bu ülke genelini ilgilendiren bir yapıdır. Burada sadece masonluk değil hemen her dernek ve kurum aynı açıklamaları yapmıştır çünkü ülkece çok kritik bir dönemi girmiş bulunmaktayız.


Sn. Risus

İnanın derneklerde ve vakıflarda durum farklı değildir. Dernekler ve vakıflar üyeleriyle var olurlar. Üyeler kar amacı gütmeyen ve topluma fayda üreten hizmetler üretirler ve bunun karşılığında toplumun sevgisini ve saygısını kazanırlar. Ancak kar amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan karalama kampanyaları iyi savunulmaz ise belli bir süre sonra mevcut üyeler bile varlığını sorgulamaya hatta kendileri adına korkmaya hatta ve hatta ilgili organizasyondan ayrılmayı tercih eder. Bir birey olarak üye olduğunuz dernek veya vakıf ile ilgili bir karalama kampanyası yapılsa elbet rahatsız olursunuz. Hatta yönetime söylersiniz kaç yaşında insanlarız bir açıklama yapalım bakın böyle olmuyor insanın zoruna gidiyor vs...

Kar amacı gütmeyen organizasyonların varlığı öncelikli olarak görev ve sorumluluk bilincindeki üyelerin sevgisi, sonra bu üyelerin üretiği topluma faydalı olacak projeler ile halkın sevgi ve saygısını kazanarak devam eder. Mesela halen HKEMBL'da bir burs programı var. Maddi durumu olmayan gençlere okumaları ve topluma faydaları olmaları konusunda maddi destek sağlanıyor. Bu maddi destek yine üyelerin ve yapılan bağışlar sayesinde ortaya çıkıyor. Bu çarkta bir sıkıntı olsa projeler yapılamaz hale gelir.

İyi haftasonları dilerim,
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: karahan - Ağustos 07, 2016, 01:13:04 ös
 
 
 
 
 
 Daha once cevap bulmamis bir soruyu şimdi eleştiri olarak sunarım yeniden.

Hkmbl sitesinden masonluğun kökleri bölümü
2.paragraf
Genel olarak kabul edilen teze göre Masonluk
Ortaçağda katedralleri , sarayları, şatoları inşa eden Operatif Mason localarının içinden çıkmıştır. Bu Operatif Masonlar ise ritüel ve geleneklerini bilemediğimiz bir yerlerden miras olarak almışlardı.

Siteden naklen yazdığım bu bölüm okuduğum günden beri asla beni ikna etmedi.
Masonluk bilimsel akilcilik ve çağcılık gibi önemli iddiaları olan bir kurumdur.
Masonluk bilinmez değil asla bilinmeyecek ritüel ve gelenekleri olduğunu söylerken bu yukarıda saydığım 3 leme nin neresine oturuyor.
Bu betimleme biraz Semavi değilmi?

Masonluk asla bilinmez bir tez üzerine mı bina edilmiştir?
Bilinmeyen inanmak masonluğun özüne uygunmudur?
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: ADAM - Ağustos 07, 2016, 07:49:03 ös
Sayın Zaharoff'un iletisi aslında bu konunun çok dışına çıkar ve özellikle Türkiye'deki Masonlik Tarihi'nde geçen bir olayı dile getirir. Bunun Masonluğun eleştirisiyle ilgisi yoktur ama o öyle görmüş, dokunmayalım, yanlışları düzeltelim.
Enver Necdet Egeran Süleyman Demirel'e verdiği belgeyi,  Türk Yükseltme Cemiyeti Ankara Şubesi başkanı niteliğiyle vermiştir. O tarihte henüz Büyük Üstat değildir.
Süleyman Oemirel, çıkarılmış değildir. Çok daha öncesinde devamsızlığı nedeniyle gayrimuntazamlığa sevk edilmiştir. Fakat Ankara ile Merkez (İstanbul) arasındaki iletişim kopukluğu nedeniyle, o tarihte (1964) merkezdeki matrikül kaydı silinmeden kalmıştır.
Süleyman Demirel mason olmadığını söylemiştir. Mason olmadığını söyleyen bir kişi daha önce Masonluğa girip çıkmış olsa bile mason değildir. Mason olabilmek, öncelikle kişinin mason olmayı benimsemesiyle oluşur. Bir mason kuruluşundaki kayıt yeterli değildir. Bir diğer deyişle, her mason derneği üyesi mason değil, sadece dernek üyesidir.
Türk Masonluğunun o tarihte bölünmesi olayı, Enver Necdet Egeran'ın Yüksek Şura tarafından ihracıyla ilgili değil, o sıradaki olayların arasında sadece bir küçük ayrıntıdır.
Her ne kadar günümüzdeki ÖMBL kurumsal olarak 50 yıl önce kurulmuşsa da, ilkesel olarak 1909 yılında kurulmuş olan Türk Masonluğu'nu izlemektedir. 1957 yılında kurulmuş olan Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası ise, 1970 yılında Anglosakson Masonluğu topluluğuna katılmış, ilkelerini değiştirmiştir. Bunlar benim öznel görüşüm değildir; En Muhtaeram Remzi Sanver de bir yazısında açıkça belirtmiştir.
Bütün bunlar konu başlığı dışındaydı. Kendi başlığımda böyle bir sapma gösterdiğim için özür dilerim.
Katılımcılarımız Masonluğu genelde eleştirmeyi sürdürsün.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: karahan - Ağustos 07, 2016, 09:57:55 ös
Yazımda her ne kadar eleştiri demissemde bu bir tesbittir. Ben şahsen eleştiri değil tesbitte bulunmayı arzularim.

Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: karahan - Ağustos 09, 2016, 12:43:38 ös
Hersey bittimi?
Konu ilerlemiyor.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: karahan - Ağustos 14, 2016, 11:41:09 ös
Alıntı yapılan: ADAM - Ağustos 12, 2016, 08:03:22 ÖS
Sayın Karahan'ın zaten bildiği bir şeyi tekrarlayalım:
Masonluk ezoterik nitelikli bir kurumdur.
Bu nedenle çalışmaları öncelikle içrektir.
Masonluğun geneli böyledir ama farklı türleri vardır. Bu nedenle kimi mason kuruluşlarnın karakteri mistik hatta metafizik ağırlıklı, kimisi bilimseldir.
Beri yanda kimi mason kuruluşlarının dışrak nitelikli çalışmaları da vardır.
Bunlar birbirini tutmadığı için, kmi mason kuruluşlarının toleranslı tutumuna karşılık kimisi diğerlerini dışlayacak denli katıdır.
Masonluğu eleştireceksek, belki bu yandan başlayabiliriz.



Kopyala yapıstır ile böyle oldu burada devam edelim.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: karahan - Ağustos 14, 2016, 11:46:18 ös
Genel olarak kabul edilen teze göre Masonluk ortaçağda katedralleri, sarayları, şatoları inşa eden Operatif Mason Localarından çıkmıştır. Bu Operatif Masonlar ise ritüel ve geleneklerini bilemediğimiz bir yerlerden miras olarak almışlardı.

http://www.mason.org.tr/web/ (http://www.mason.org.tr/web/)

sotuma bahis yazıyı bu adresten okuyabilirsiniz.
Dediğim gibi benim yaptığım eleştiri değil bir tesbit ve bu tesbite göre soruyorum.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: ADAM - Ağustos 15, 2016, 07:55:45 ös
O,  İngilizler  tarafından uydurulmuş bir masaldır.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: karahan - Ağustos 15, 2016, 08:37:07 ös
O,  İngilizler  tarafından uydurulmuş bir masaldır.

Bu masal HKMBL nin sitesinde masonluğun kökenlerini kendilerince anlattıkları bir biçimde duruyor.

Ben yine eleştiri yapmayacağım ve sadece bilmek (anlamak)için soracağım.

Forumdaki mason lar ne der bu tesbit için?
Sitede bulunan bu açıklama oldukça zayıf değilmi?
Ben bu bölümü okuduğum için yıllardır masonluk din değilmidir diye sormuştum.

Bu ibare Semavi inanç lardan gelir.
Derizki Tevrat, İncil ve kuran i melek Cebrail peygamberlere getirmiştir ve buda bir inanctir.

Ve bu inanca göre ibadet ritüel lerim izi belirleriz.
Nasıl olurda bir mason nereden geldiğini asla bilemeyecek leri rituelleri sorgulamazlar.

Şimdi sn.adam ingiliz masalı diyor haklı olarak.
Akilcilik, çağcılık ve bilimselligi yanyana getirmek zor oluyormu bir mason için?

İnancın kökeni o inanç için dayandığı temel için çok mühim dir. Bu kök zayıf bir kök değilmidir?
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: ADAM - Ağustos 16, 2016, 07:02:32 ös
Asıl kök daha da zayıftır.
Nitekim zayıf olduğu içindir ki Aydınlanma Çağı'nda güçlendirilmiş ve ortaya bambaşka Masonluklar çıkmıştır.
Fakat tipik İngiliz kendini bağenmişliği, bir de "Biz aslında Kralı kandırdık" diyebilmenin zorluğu hatta olanaksızlığı, bu masalın yüzyıllarca çoğu masonlarca (özellikle Anglosakson masonluğu topluluğunda) benimsenip kalakalmasına yol açmıştır.
Anglosakson Masonluğu dünya yüzünde en geniş kitleyi oluşturduğuna göre, günümüzde Masonluğun en çok eleştirlleibilir yanlarından biri bu olsa gerektir.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: karahan - Ağustos 17, 2016, 02:11:22 öö
Asıl kök nedir sn.adam?

O zaman adama sorarlar derlerki kardeşim fetö ye yıllarca inanmış , bir dava diye adanmış insanlarda hemen hemen aynı hiç sorgulamamislar.

Bu inanılır gibi değil , ben şahsen mason olsam derhal en acımasız şekilde sorgulardim herseyi.
Bir doktrin e bir öğreti ye bir tarih verirken önsöz une bu belirsiz cümleyi yazamazsiniz.
İddia ettiğiniz tüm güzellikleri de Mesnetsiz hale getirsiniz.
Sn.adam in anlatı sin daki kral kimdir bilmiyorum ama doğru ise uydurdukları yalana yüz yıllarca inanmayı sürdürdükleri gibi düzeltmek gibi bir zahmet e dahi girmemisler.

Hayatta herseyin bir başlangıç ve hikayesi vardır ki bu hikaye ile başlar hersey.
O kadar çok ve değişik kabulleri ve anlatımları olan mason localarının olmasina da su an artık sasirmiyorum hepsinin farklida bir hikayesi kurgusu olsa gerek.

Gerçekten çok saskinim.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: Spock - Ağustos 17, 2016, 10:24:07 öö
"Asıl kök nedir?" sorusunun bu forumun müdavimlerince çok iyi biliniyor olması gerekirdi.

Masonik ritüellerin orijinine indiğimizde, ritüellerin kaleme alınmasında antik Mısır, antik Yunan, Hermes Okulu, İbrahimi dinlerin efsaneleri (örneğin Kral Süleyman ve Hiram efsanesi), Britanya'da bulunan el yazmaları (ki bu konuda çok geniş bilgi mevcut forumda), operatif masonların kendi aralarında geliştirdikleri bazı uygulamalar, vb. belirleyici olmuşlardır. Ritüeller bir mason tarafından değil, birçok mason tarafından yazılmıştır (M.M. Taylor, Albert Pike, Samuel Prichard, vb.) ve bu amaç için kurulan komitelerce ve/veya masonik kongrelerde kabul edilmişlerdir. Daha önce de başka bir konu başlığı altında bahsetmiş olduğum üzere, Andrew Michael Ramsey, tüm bunlara kendi kişisel zannı çerçevesinde (ki bu ilgili konuda anlattığım üzere tamamen spekülasyona açık bir tutumdu) Tapınakçıların bazı uygulamalarını eklemiştir.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: karahan - Ağustos 17, 2016, 01:18:04 ös

 
 
 
 
 Daha once cevap bulmamis bir soruyu şimdi eleştiri olarak sunarım yeniden.

Hkmbl sitesinden masonluğun kökleri bölümü
2.paragraf
Genel olarak kabul edilen teze göre Masonluk
Ortaçağda katedralleri , sarayları, şatoları inşa eden Operatif Mason localarının içinden çıkmıştır. Bu Operatif Masonlar ise ritüel ve geleneklerini bilemediğimiz bir yerlerden miras olarak almışlardı.

Siteden naklen yazdığım bu bölüm okuduğum günden beri asla beni ikna etmedi.
Masonluk bilimsel akilcilik ve çağcılık gibi önemli iddiaları olan bir kurumdur.
Masonluk bilinmez değil asla bilinmeyecek ritüel ve gelenekleri olduğunu söylerken bu yukarıda saydığım 3 leme nin neresine oturuyor.
Bu betimleme biraz Semavi değilmi?

Masonluk asla bilinmez bir tez üzerine mı bina edilmiştir?
Bilinmeyen inanmak masonluğun özüne uygunmudur?

Sn.Spock
Hkmbl sitesinden aktardigim yazıda masonluğun kökleri nin ve su an bile masonluğun özü nün yani gelenek ve ritüel lerinin genel olarak kabul edilen teze göre Nereden geldiği bilinmeyen diyor.
Yani düz mantık en saf hali ile biri uydurulmuş dese tersini kimse ispat edemez.
Bir suyun kaynağı çıktığı pınardir bir çocuğun kökü ana babasıdır, herşeyin kökü ve başı vardır. Bildiğin zaman rahatlarsın , bilmedigin dende korkariz.
O yüzden de ne derseniz deyin bu yazı ve inanış bu hali ile kalıp savunulamaz. Yada masonluk akilcilik, çağcılık ve bilimselligi yanyana kullanmamalı.
Allahın varlığı asla tasvir edilemez , ama o herseyi var edendir, şimdi Semavi dinler buna inanır, Masonlar da gelenek ve ritüellerinde aynı şeyi dillendiriyorlar. Çok benzeş değilmi?
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: karahan - Ağustos 20, 2016, 03:17:29 öö
Üyeler çabuk sıkıldı.
Yıllardır bu forumda yim , defalarca mason olmak ile alakali görüşümü söyledim, belki Masonluğu öğrenmek isterken diğerlerine karşıda avantaj oluyor bu beklentim yok niyetim belli.

Foruma birçok kişi geldi gitti çok insan gördük beni mason yapın diye yirtinan çok insan varki apaçık mason olma isteğini belli eden.
Doğru olmayan şey şu masonluk ile alakali eleştiri yahut benim tarzim tesbit eden çıkmıyor neden?
Masonluğu sadece bu forumdaki anlatılan ile mi öğreneceksiniz? Sormayacakmisiniz öğrenmek için.

Ayipmi olur yoksa teklifmi gelmez.
Bir tesbiti mi söyledim sn.adam haricinde sadece sn.Spock cevap verdi ama tatminkar değil ki oda dogaldir.

Sn.adam oldukça büyük bir laf etti dikkat edip gören olmadı, oysa oldukça ciddi resmen safsatadir demeye getirdi , uydurulmuş bir yalanın üzerine bina edilmiş gibi duran bir masonluk.

Bunu bende böyle anlıyorum aksi denmedikce.
Sn.adam in bu başlığı forumda şimdiye değin açılmış en ciddi başlık buradan çıkan sonuçlar kişilerin masonluğun a yön verir.
Forumda ise kimin konuyu actigina bakmadan diyeceğim kimse üstüne alınmasın,
Tabanca filmini seyredin önerisi,kuranda faiz âyetleri vb.konular.
Bu konularda olsun ama onlarda bu ciddi konu gibi arada önemsenmeyip gidecek.
Mason olmayı dileyen insanlar var aramızda bilmeden nasıl olacak?

Masonluğu bilen eleştirir bilmeyen de omuduklarindan sorar tesbitlerini söyler.
Lakin Masonluktan önce sanırım kendimizi elestirmeliyiz.
Burada her soruya cevap vermeye çalışan bir adam var arkadaşlar sömürsenize onu.

Neyse bu durum bu forumda hep vardı zaten eskiden bir konu yakaladıkmi bir sürü katılımcı kora kor carpisir kavgalar çıkardı , modoratorler sık sık ceza verirdi ben hızımi alamaz onlarada saldirirdim neden ceza veriyorsunuz diye iyiymiş o günler.

Demekki forumda tartışma kalitesi verilen cezalarla esmis.
Yazık oluyor foruma bir kapı açıldı gören olmadı, halbuki hep sorar durursunuz o kapı acilirmi diye.

Karahan
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: ruzber - Ağustos 20, 2016, 08:14:52 öö
Ezoterik ögreti insanın varlığından beri süre gelen bir öğreti. Herkesin bu öğretiyi alacak kapasitede olmadığı ortada. Zaten yol bellidir icimizdeki özü bulmak. Bunun için değilmidir ki bu kadar cemaat ve tarikatlar var. Mason olmak amacı da zaten içteki özü bulmaktır zaten. Ha rituellerle ha zikirlerle. O yüzden kim kime yakınsa o dernek cemaat veya tarikata girer. Ama gerçek yol zaten bellidir özü bulmak. Insanlarda ego bencillik ve hırs oldukça hangisi saf kaldı ki önemli olan budur.
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: Tık-Tik-Tak - Ağustos 20, 2016, 04:13:49 ös
Ezoterik ögreti insanın varlığından beri süre gelen bir öğreti. Herkesin bu öğretiyi alacak kapasitede olmadığı ortada. Zaten yol bellidir icimizdeki özü bulmak. Bunun için değilmidir ki bu kadar cemaat ve tarikatlar var. Mason olmak amacı da zaten içteki özü bulmaktır zaten. Ha rituellerle ha zikirlerle. O yüzden kim kime yakınsa o dernek cemaat veya tarikata girer. Ama gerçek yol zaten bellidir özü bulmak. Insanlarda ego bencillik ve hırs oldukça hangisi saf kaldı ki önemli olan budur.

   İnsan denilen canlıların özü zaten Ego denilen olgu ile örülüdür.Ezoterik öğreti ise,bu kavramları öğrenen kitleleri, ego bazlı özlerinden kavrayıp, bir zincirleme süper egoist kitlesi yaratmak üzere işler.Öğrenilen bilgiler kollektif bir öz taşır.Bireyler seçilmiş kişi olmuş olmanın ilizyonuna kapılırlar.Zaten kimsenin bilmediğini biliyorlardır artık, özel olmamaları mümkümüdür ?

  Öz egolarından birbirlerine bağlanan bu kitleler,sadece egolarını içrek grup üyeleri ile beslerler.Hariciler bu muazzam ego da boğula bilirler; o yüzden fino köpeklerinin oyununa bakar gibi, haricileri dinler,gülümser ve sonsuz tölerans gösterirler.

 Haricilerin yaşam savaşları ve ilgi alanlanları, bu kişisel gelişime coğunlukla uygun değildir.Bir benzetme ile: Arabalarını ancak süre bilecek kadar tanıyorlardır.

 Ezoterik anlayışın: Mutlak kötülük ve yahut mutlak iyliğin olmadığı,iki kutuplu tabiatımızdaki her faktörün dengesini bulmamız üzerine kurulu bir yapısı vardır.Elin de bir terazi ile duran Hakim e benzetile bilir.Kur-an da gecen Hz. Hızır ile Musa nın karşılaşmasına vesile olan balığı unutturan şeytan anlatımı ve devam eden olaylar ise,mutlak kötülük ve mutlak iyliğin olmadığı bir düşünceyi de çağrıştırır.Bu üçlemenin katlarının anlatımı pek mümkün değildir.
 
 Gercek olan dahili anlayışları, üyelerinin gerceği kendilerinin bulmasını sağlıyor oluşlarından da anlayabiliriz.

Yolu bilmek ile; o yolda gitmek farklı şeylerdir.Şu durum da ancak yorumlarımız da,yolu bile bilmedendir.

Saygılar
Başlık: Ynt: Masonluk Üzerine Eleştiriler
Gönderen: kurt - Ağustos 20, 2016, 11:08:23 ös
Masonluk üzerine eleştiriler konusunda bile mesele dönüp dolaşıp haricilerin eksikliklerine gelmiş. Bir kurumu övmek için dışındakileri yermek gerekmiyor arkadaşlar, bilginize...