Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: bir Star Trek (Uzay Yolu) hayranının gözünden Masonluk  (Okunma sayısı 4627 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 05, 2013, 03:07:44 ös
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay

Bu yazıda "Bana Göre Masonluğun" tanımını yapmayacağım, çünkü Masonluğun tanımı tektir ve evrenseldir. Bana göre Masonluk nedir sorusunu cevaplamaya çalışırsam, olsa olsa aşağıdaki esprili resimlerdeki gibi bir durum anlatmaya çalışırım ki bu da gerçekçi bir yaklaşım olmaz.





Bunun yerine "Masonluğun hangi yönleri bana çekici gelmiştir?" veya "Masonluk ile benim kişisel düşüncelerin nerelerde çakışmaktadır?" gibi sorulara odaklanarak kendimi ifade etmeye çalışacağım.

Kullanıcı ismimden de tahmin edebileceğiniz üzere ben sıkı bir Star Trek (Uzay Yolu) hayranıyım. Dünyadaki yüzbinlerce Star Trek hayranı gibi, benim hayranlığım da sadece bu dizinin kurgusuna, senaryosuna, oyunculuğuna ve görsel efektlerine dönük değil. Gene Roddenberry Star Trek'i yaratırken bunu sadece bir dizi olsun, rating alsın, insanlar hoşça vakit geçirsin, eğlensin düşüncesiyle yola çıkmamıştır. Roddenberry'nin vizyonu çok ilginçtir ve birçok insanı (ben de dahil) kendisine çekmiştir. Star Trek (ST) o kadar sevilmiştir ki bu güne kadar:

ST:TOS 3 sezon
ST:TNG 7 sezon
ST:DS9 7 sezon
ST:VOY 7 sezon
Enterprise 4 sezon

olmak üzere 5 farklı dizisi ve 11 adet sinema filmi çekilmiştir. 12nci film bu yıl Mayıs ayında vizyona girecektir.

Roddenberry'e göre insanlığın sorunları aşıp birlik olması insanlığın bir medeniyet olarak ilerleyebilmesi, bulunduğu noktanın ötesine geçebilmesi için tek yoldu. Roddenberry birçok çevre tarafından Marxist olmakla suçlandı ama zannetmiyorum ki Marxist felsefe üzerine kurulu bir dizi 1960'ların ABD'sinde, insanların komünist olmakla suçlanıp hapise atıldığı bir dönemde TV'de oynatılabilsin. Roddenberry'nin vizyonu daha sonraki aşamalarda dünyanın tek demokratik çatı altında birleşmesini, dünya kaynaklarının ihtiyacı olan bölgelere kaydırılmasını, derin uzay çalışmalarına böylece daha çok yoğunlaşılmasını ve nihayetinde sosyoekonomik refaha erişilmesini ve belli bir noktadan sonra insanların artık para için değil, kendilerini geliştirmek için çalışmak zorunda oldukları bir topluma işaret eder. Bu şekilde suçun da önlenebileceğini savunur. Roddenberry, her tür gelişimin ancak bilimle olabileceğini savunur ve doğaüstü gücü şiddetle reddeder. Roddenberry'e göre her türlü doğaüstü olayın arkasında mutlaka bilimsel bir neden yatmaktadır ve eğer bu neden ortaya çıkarılamıyorsa, bunun sebebi henüz bunu ortaya çıkaracak teknolojik seviyeye gelinmemiş olmasıdır.

ST kendisini şu anda yaşamakta olduğumuz dünya ile özdeşleştirmiştir ve hayali bir zaman çizgisi kurgulamıştır. Bu zaman çizgisi sonuçta kurgudur ve incelendiğinde, öngörülen tarihlerin günümüzdeki olaylarla bire bir tutmadığı görülür (doğal olarak, çünkü aksi söz konusu olsaydı, Gene Roddenbery evrenin en büyük kahini olmuş olurdu). Fakat tarihleri bir kenara bıraktığımızda, olaylar zincirinin izlediği mantık bile tek başına milyonları kendisine çekmeyi bilmiştir. Şu anda dünyadaki milyonlarca ST hayranı, bu zaman çizgisinin bire-bir olmasa da genel hatlarıyla gerçekleşeceğini umut etmekte (tabi ki sadece dünyamız ile ilgili olanlara, yoksa diğer ırklara ait olanlara ve her bir olaya değil) ve bu zaman çizgisindeki olayların ne zaman gerçekleşeceğini merak etmektedirler. Ne yazık ki, ST evreninde insanların doğru yolu görüp bir araya gelebilmeleri için bir felaket yaşanması gerekiyordu ve senaryo da bu hipotez üzerine inşa edildi. İlginçtir ki bu hipotez, günümüzde gerçek hayatta doğru çıkması olası bir risk olarak karşımızda durmakta. Bu savaş olur, göktaşı olur, dünyanın ekseninin kayması olur, deprem olur, o ayrı mesele... Bir başka ifadeyle, ST kurgusu günümüz dünyasının geleceği gibi kurgulanmıştır. Bu zaman çizgisini ayrıntılı olarak aşağıdaki linklerde bulabilirsiniz:

http://memory-alpha.org/en/wiki/Timeline
http://www.thewellers.com/startrek/enttmln.htm
http://en.wikipedia.org/wiki/Timeline_of_Star_Trek
http://www.fedtrek.com/Timeline.html

Star Trek'de insanlık medeniyetinin gelişme süreci içerisinde öngörülen teknolojik gelişmeler, günümüzde ortaya çıktıkça tüm ST hayranları gibi ben de seviniyor ve bir sonraki adımda nelerin icat edileceğini daha da merak ediyorum. Bazı örnekler için şu linke bakabilirsiniz: http://www.oddballdaily.com/2011/07/07/9-ideas-from-star-trek-that-came-true/

ABD'nin ilk uzay mekiği prototipi olan ve uzaya hiç gönderilmeyen mekiğe Star Trek hayranlarının baskısı sonucu Enterprise adı verilmiştir. Mekik şu anda New York Intrepid Müzesinde sergilenmekte.



Beni etkileyen onlarca sahneden sadece iki tanesini burada paylaşmak isterim...

Star Trek 5: The Final Frontier filminde, Enterprise ve mürettebatı, Tanrı'nın evrenin merkezindeki bir gezegende olduğuna inanan ve O'na ulaşmak isteyen fanatik bir Vulcanlı tarafından kaçırılır ve filmin sonunda gezegendeki varlığın, diğer türlere Tanrı numarası yaparak onları boyunduruk altına almaya çalışan, bir takım gelişmiş teknolojik güçlere sahip bir varlıktan başka bir şey olmadığı anlaşılır. Enterprise'ı ve mürettebatını yok etmek isteyen bu Tanrı rolüne soyunmuş varlık filmin sonunda yok edilir. Kaptan Kirk ve Doktor McCoy gemide gerçek Tanrı'nın varlığı hakkında derin bir muhabbete girerler ve Kirk şöyle der: "Tanrı belki de oralarda bir yerlerde değildir, belki tam burada insanın kalbindedir".

-------------------------------------------------------

Star Trek: The Next Generation dizisinin "The Neutral Zone" adlı bölümünde Ralph Offenhouse adlı bir karakter ile karşılaşıyoruz. 1939 doğumlu Offenhouse, ameliyat edilemeyecek düzeyde terminal kardiyomiyopati hastasıdır ve gelecekte hastalığına çare bulunabileceği ve tedavi edilebileceği düşüncesiyle 1994'de kendine krayojenik dondurma işlemi uygulatır. Vücudu bir uzay aracının içine konularak Dünya yörüngesinde dönmeye terkedilir. Bir kaza eseri yörüngeden çıkan araç, 400 yıl boyunca uzayda sürüklendikten sonra 2364 yılında Enterprise tarafından bulunur; Offenhouse hayata döndürülür ve rahatsızlığı tedavi edilir. Bir 20. yüzyıl yatırımcısı olan Offenhouse, insanlığın artık para kullanmadığını duyunca şaşkına döner. Gelecekte hayata döndürüldüğünde, finansman garantisi olması için dondurulmadan önce açtırmış olduğu banka hesaplarının artık geçersiz olduğunu duyunca hayal kırıklığına uğrar ve Kaptan Picard ile aralarında şöyle bir diyalog geçer:

Ralph Offenhouse: Bu şu ana kadar bindiğim en kötü gemi. Queen Elizabeth 2'den dersler çıkartmalısınız.
Capt. Picard: Data, tanımla: Queen Elizabeth 2 nedir?
Binbaşı Data: Dünya'da 20. yüzyılın sonu ve 21. yüzyılın başlarında genellikle Atlantik Okyanusunda yolcu taşıyan bir gemi.
Capt. Picard: Enterprise'ı bir deniz yolcu gemisi ile mi karşılaştırıyor?
Capt. Picard: Son 300 yılda çok şey değişti. İnsanların artık birikim yapma takıntıları bulunmamakta. Bizler açlık ve birikime olan ihtiyaçları elimine ettik. Çocukluktan kurtulup büyüdük.
Ralph Offenhouse: Tamamıyla yanlış düşünüyorsun. Bunun birikim ile alakası yok, bunun güç ile alakası var.
Capt. Picard: Neyi gerçekleştirmek için güç?
Ralph Offenhouse: Hayatını, kaderini kontrol etmek için.
Capt. Picard: Buı türden bir kontrol bir ilüzyondur.
Ralph Offenhouse: Gerçekten mi? Ben buradayım ama öyle değil mi? Oysa ölmüş olmam gerekiyordu, ama ölmedim.
Capt. Picard: Artık 24. yüzyıldayız. Mal/mülk gibi şeyler artık mevcut değil.
Ralph Offenhouse: O zaman ne için tüm uğraşı?
Capt. Picard: Tüm bu çaba, Bay Offenhouse, insanın kendini geliştirmesi için. Kendini tekamül ettirmesi için. Keyfini çıkarın.

-------------------------------------------------------

Yukarıdakilere benzer onlarca örnek verebilirim ama sizleri sıkmak istemiyorum. Kısacası, gerek Gene Roddenberry'nin vizyonunun gerek ise Star Trek'de verilen mesajların Masonluk öğretileriyle örtüştüğünü gördüm. Gene Roddenberry'nin kendisinin vefatından önce bir Mason olduğuna dair herhangi bir bilgim yok. Ama sonuç olarak şunun farkına vardım. Ben daha "Masonluğun temelleri nelerdir?", "Masonlar hangi ülküye inanırlar, amaçları nelerdir, ne yaparlar?" gibi sorulara yanıt aramaya başlamadan çok daha önce, aslında bir şekilde kendi içimde, kalbimde ve beynimde bu yola girmişim. Zaten bu foruma üye olmamın sebebi de budur. En azından kendim gibi düşünen insanlarla sohbet edebilmek...
Live long and prosper.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
4 Yanıt
8063 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 05, 2013, 12:17:10 öö
Gönderen: Alşah
Uzay Dini (Raelian)

Başlatan blossom « 1 2 ... 5 6 » Diger Inanclar

53 Yanıt
33946 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 27, 2010, 12:31:45 öö
Gönderen: Escalation
5 Yanıt
8317 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 14, 2008, 08:59:21 ös
Gönderen: Prenses Isabella
2 Yanıt
8734 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 28, 2011, 09:59:26 ös
Gönderen: park10
0 Yanıt
5845 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2009, 02:21:27 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2348 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 01, 2011, 09:41:11 öö
Gönderen: ozkann
0 Yanıt
3031 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 25, 2011, 03:08:01 ös
Gönderen: ozkann
0 Yanıt
3119 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 02, 2011, 10:38:03 öö
Gönderen: ozkann
3 Yanıt
2918 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 28, 2014, 03:04:28 ös
Gönderen: Metatron
1 Yanıt
2977 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2015, 03:28:08 ös
Gönderen: hyperbolic metamaterial