Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: SIKI İZLEYİŞ (EKEİR – 27)  (Okunma sayısı 2694 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 17, 2010, 09:11:59 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




Özgün dili olan Almancada “Strikten Observanz” olarak alnılan bu ritin kuruluş ve gelişimi üzerinde de bir yan açıklama niteliği taşımak üzere biraz duracağım. Nedeni de daha sonra Prusya Kralı 2. Friedrich’in adının Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin kuruluşuna bulaştırılmış olması.

Ancak bu aşamada şunu da belirtmek isterim ki, Sayın Amerbach geçenlerde benim burada yapacağım anlatımın çok daha iyisini ortaya koydu.





Baron von Hund, Masonluğa 1742 yılında Charles Radclyffe’in yönettiği bir tekris töreniyle girmişti. Kendi dediğine bakılacak olursa; bu törende çok değişik, olağan bir tekris törenindekinden çok farklı bir ritüel uygulanmıştı. Töreni de “Bilinmeyen Üstler” (Unbekannte Obere) olarak anılan kişiler yönetmişti. Ona göre bu kişiler Stuartlar ile yakından ilgiliydi.

Bazı kaynaklarda Baron von Hund’un bu olayı pek abarttığı, ne olup bittiğini bile doğru dürüst anlayamadığı hatta daha önce hiç görmemiş olduğu için tanımadığı Charles Radclyffe’in de Charles Edward Stuart olduğunu sandığı belirtilir. Bu da Baron von Hund’un, kendi dönemindeki soylulardan birçoğu gibi, kendi çevresine kapanıp kalmış kişilerden biri olduğunu gösterir.

Bunun doğru olup olmadığını geçelim. Doğru bile olsa, Baron von Hund’un 18. yüzyılın ikinci yarısında Almanya’da pek tutulmuş, epeyce yaygınlaşarak uygulanmış bir mason riti oluşturmayı başardığı yadsınamaz.

Baron von Hund, kendi ritini kurduktan sonra, ritüellerinin kapsamına genel bilgi ve kültür ile çelişkili birçok şey katmıştır.

O tarihlerde Masonluğa girmek için bilgi ve kültürün hiç de gerekli olmadığını, hele bir soylunun bilgi ve kültüre dayanan bir kriter ile değerlendirilmeyeceğini düşünmemiz gerekir.

Baron von Hund’un, anlattıklarında neden söz etmekte olduğu da pek belli değildir. İskoç Riti’nin o tarihlerde uygulanmakta olan üç yüksek derecesinde ilerlemiş olduğu bilinmektedir. Değindiği tören, Masonluğa girişi değil, İskoç Riti’nin ilk yüksek derecesine geçişiyle ilgili olsa gerektir.

1760’lı yıllara doğru Fransa’da hemen her gün İskoç Riti’ne yeni bir derecenin eklendiği bir evreye girildi. Kimilerine göre; aslında bu dereceler hiç de yeni değildi; İskoçya kaynaklı eski bir ritin uygulanmasına başlanıyordu. Bu ritin kapsamını beğenmeyenler, kendi görüşleri doğrultusunda başka ritler kurmaya hevesleniyordu. Artık Stuartların davası bir yana bırakılmış gibiydi. Baron von Hund’a soracak olursanız, İskoç Riti yozlaştırılıyordu.

Örneğin İskoç Riti’nin kuruluşu sıralarında uygulanan ritüellerde özellikle “Malta Şövalyeleri”ni yeren bir yaklaşım vardı. Bu da Tapınak Şövalyeleri Tarikatı’nın mal varlığının Hastaneciler (Hospitaliyeler) aracılığıyla Malta Şövalyeleri’nin eline geçmiş olmasından ileri geliyordu. Fransızlar ise, bu tür anlatımları ritüellerden kaldırmak eğilimindeydi. Baron von Hund’a göre bu çok aşırı bir hoşgörüydü. Olacak şey değildi.

Baron von Hund’un bu diretmesi nasıl bir gerekçeye bağlanabilir?

Soyu sopu bakımından Baron von Hund’un İskoçlar ile bir ilgisi olmadığını biliyoruz. Masonluk ile bireysel boyutta tinsel bir doyuma kavuşabilmek için ilgilendiğini de biliyoruz. Bu bakımdan kendisini Stuartistlere borçlu mu tutuyordu acaba?... Yoksa başkaları tarafından mı itilmekteydi?... Bağnazlığa varır ölçüdeki bu diretmesinin arkasında yoksa başka birileri mi vardı?

Bu soruların kesin yanıtları yoktur.

1754 yılında “Masonlukta Fransa’daki karmaşayı giderebilmek” amacını taşıdığı söylenerek kurulmuş olan Clermont Şapitri’nden de hiçbir sonuç alınamamıştı. Baron von Hund’a göre; Fransızlar, İskoç Riti’nin özgün amaç ve ilkelerini bozuyorlardı. Hele yeniden düzenlemiş oldukları ritüellerde Tapırakçıları ikinci plâna itilmiş olması dayanılır gibi değildi.

Baron von Hund, Clermont Şapitri’ni terk edip ülkesine dönerek Sıkı İzleyiş Riti’ni kurarken bu düşüncelerle doluydu. 1743 yılında kurulmuş olduğunu savunduğu bu rite “Sıkı İzleyiş” adını vermesi, “Bilinmeyen Üstler”e sıkı sıkıya bağlı kalınacağına dair ant içilmesinden ileri geliyordu. Ritin kapsamı, doğrudan İskoçya kaynaklı Tapınakçıların ilkeleri üzerine kuruluydu.

Aslında Sıkı İzleyiş Riti, bir bakıma, politik içerikli özgün İskoç Riti’nin bir uzantısı sayılırdı. Uuygulamaya konduğu yıllarda Almanya’da ilgiyle karşılandı; gelişti ve yaygınlaştı.

Baron von Hund, bu ritte çalışan loca ve atölyeleri, tartışılmaz bir egemenlikle, âdeta bir “kral” gibi yönetiyordu. Bu yüzden bir süre sonra ona karşı çıkmaya başlayanlar oldu. Bunların başında da Johann August von Starck geliyordu. (Sayın Amerbach, o güzel anlatımında buna değinmemişti.)

Johann August von Starck, Baron von Hund’u bir “şarlatan” olmakla suçluyordu. “Bilinmeyen Üstler” diye bir şey uydurduğunu, böyle bir organ ya da kurul bulunmadığını söylüyordu. Fakat Sıkı İzleyiş Riti’ni yok edip yerine bir başkasını kurmaya kalkışmadı. Buna karmaşık bir yöntemle birtakım başka dereceler ekleyerek değişik bir nitelik edindirdi. Bu rite “Rahatlatılmış İzleyiş” (Late Obsenvanz) adını verdi.

Sonradan, Rahatlatılmış İzleyiş Riti’ne Katolik inancı ilkelerinin sokulmasına, bu ritte çalışacak olan masonların Katolik inancını benimsemelerinin zorunlu tutulmasına başlandı. Bu da Johann August von Starck’ın foyasını ortaya çıkardı. Asıl Starck’ın bir düzenbaz olduğu, Cizvitlerin hesabına çalıştığı, Masonluğu içten çökertmek için uğraştığı anlaşıldı.

Baron von Hund çok inatçı fakat onurlu bir adamdı. “Bilinmeyen Üstler” diye bir şey uydurmamıştı; uydurmuş olsa bile, onların gerçekten var olduklarına içtenlikle inanmıştı. Fakat “Bilinmeyen Üstler” onu terk etmiş, yalnız bırakmışlardı. Onunla iletişim kuracaklarına, onu destekleyeceklerine söz vermiş ama sözlerini tutmamışlardı. Bu yüzden Baron von Hund, Sıkı İzleyiş Riti’ni kendi bildiği yol ve yöntemle yürütmek zorunda kalmıştı. Yapılan saldırıları tek başına göğüslüyordu.

Eğer “Bilinmeyen Üstler” Stuartlar idiyse ve öyle bir söz vermişlerse elbette sözlerini tutamazlardı; çünkü 1746 yılında çil yavrusu gibi dağılmışlardı. Gerek “Arras Şapitri” gerekse “Vielle-Bru Riti”, Fransa’daki Stuartist Masonluğun can çekişmesinin son çırpınışlarından başka bir şey değildi.

Acaba Baron von Hund’un “Bilinmeyen Üstler” dediği kişiler gerçekten de Stuartlar mıydı?... Yoksa bu kişiler Prieuré de Sion’un ileri gelenleri miydi?

Nitekim Baron von Hund’a destek veren hiç kimse yok değildi. Avusturya İmparatoriçesi Marie Theresa von Habsburg’un eşi François de Lorraine, imparatoriçenin onu Masonluktan uzak durmaya zorlanmış oluşuna karşın Baron von Hund’a elinden geldiğince yardım ediyordu.

François de Lorraine’in 1731 yılında Masonluğa girmiş, bir süre için Stuartist nitelikli masonik etkinliklerde bulunmuş, hatta Marie-Theresa von Habsburg ile evlenince Viyana’yı Masonluğun merkezi haline getirmeyi tasarlamış olması, bu desteğin gerekçesi sayılabilir mi?

Bu pek zayıf bir olasılıktır. Asıl destek başka yerden geliyordu.

İskoç Riti’nde Stuartlar cephesi çöktükten sonra, o sıralarda Masonlukta Prieuré de Sion’un çıkarlarını gözetebilecek en elverişli -belki de tek- masonik örgütü Baron von Hund yönetiyordu. Charles Radclyyfe öldükten sonra da Prieuré de Sion’un başına François de Lorraine’in küçük kardeşi Charles de Lorraine geçmişti. Baron von Hund’a yardım eden asıl kişinin François de Lorraine değil, Charles de Lorraine olduğu bellidir.



Prieuré de Sion’dan daha henüz kurtulamamış olduğumuz anlaşılıyor.

Stuartların politik emellerinin de suya düşmesinden sonra bu örgüt nasıl bir politika izledi?... Bundan sonra da İskoç ritlerini etkilemeyi, Masonluktan yararlanmaya çalışmayı sürdürdü mü?

Göreceğiz.




ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
8140 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2009, 11:00:38 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
7295 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 24, 2009, 11:55:12 ös
Gönderen: ozak1977
2 Yanıt
5251 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 30, 2009, 01:12:50 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4485 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 12, 2010, 09:07:40 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
7374 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 13, 2010, 08:54:06 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2615 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 18, 2010, 10:22:48 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3753 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 19, 2010, 11:35:52 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
5776 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 10, 2014, 08:32:07 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3706 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 22, 2010, 10:54:41 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3447 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 27, 2010, 10:28:49 öö
Gönderen: ADAM