Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: REGIUS - 8  (Okunma sayısı 2990 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 20, 2010, 01:22:00 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




ON BEŞ MADDE (3)


 Altıncı madde.
 Altıncı maddeyi hiç kaçırmamalısınız,
 Üstat efendiye karşı olsun önyargısız,
 Alıp efendiyi çıraklığında yanına,
 Benzeyerek kalfalarının yaptıklarına,
 Çünkü olmalı onlar zanaatta tam yetkin,
 Eğer olamıyorsa, bunu mutlak gözetin. [61]

[61] Daha önce Yapıcılık Zanaatını öğrenerek yetişmek üzere locaya gönderilen bir genç efendinin (lordun) diğer masonlardan farklı tutulmaması gerektiği söyleniyordu. Burada ise "dehşetli" olarak nitelenebilecek bir 'kayırma" görülüyor. Soylu genç yalnızca kalfalara bırakılmayacak; Üstat da doğrudan onunla ilgilenecek ve en iyi şekilde yetişmesi sağlanacak.


 Ayrıca gerekçeli bir nedene ters düşer,
 O da kalfalar gibi ücret alırsa eğer.
 Bu aynı madde böyle bir durum karşısında,
 Çırakların daha az alması yargısında
 Tam yetkin olan kalfalara nispeten
 Ödüllendirilir türlü işleri beceren. [62]

[62] Bir efendinin nasıl ücret alacağı açıkça belli değil... Yalnızca çıraklarla kalfalar arasında ücret bakımından bir ayırım olması gerektiği üzerinde duruluyor. Çırakların arasında becerikli olanların ücreti artırılabildiğine, bir efendiye de özel beceriler kazandırılmasına çalışılması gerektiğine göre adeta “Onun ücretini artırmak için işi yöntemine uydur!” deniliyor.

Demek ki açıkça ortada olan bir durum var: Locaya alınacak olan her çırak “özgür kişi” olacak. Bundan kuşku yok. Ancak bu özgür kişiler de kendi içlerinde ikiye ayrılıyor: Sıradan bir özgür kişi ile bir lordun oğlu. Orta Çağda bu ayrıcalık düşüncesi pek olağan.

 Üstat bir çırağına şunu bildirebilir,
 Yakında onun da ücreti yükselebilir,
 Ve bu zamana kadarki dönemi son bulur,
 Ücreti de tümüyle geliştirilmiş olur. [63]

[63] Bu olay, bir çırağın kalfalığa geçirilmesidir.

 Yedinci madde.
 Burada yedinci maddeye sıra gelmiştir,
 Hepinize topluca şunu söyleyecektir:

 Hiç bir üstat ne korkuyla ne de yardım için,
 Hırsızlara yiyecek ve giyecek vermesin.
 Korumamalıdır hiç bir zaman hırsızları,
 Ne de birinin canına kıymış olanları,
 Hatta ne de birini kötü tanınan adı, [64]
 Bu ancak utanç içine sokar zanaatı.

[64] Genel olarak bunun çok güzel bir kural olduğu söylenebilir. Fakat burada sözü edilen kişiler aslında sıradan hırsızlar, sıradan katiller, sıradan kötü tanınan kimseler değil; bunlar kırsal kesimde (özellikle ormanlarda) saklanarak toplu halde yaşayan, zengin soyluların yollarını keserek onları soyan ve yoksul halkı ellerinden geldiğince korumaya çalışan haydutlardır.

 Sekizinci madde.
 Sekizinci madde gösteriyor size şunu,
 Ki üstat yapabilir dilediğince bunu.
 Eğer yanındaki zanaatçılardan biri,
 Yetkinliğe yönelmekte kalıyorsa geri,
 Onu en kısa zamanda değiştirebilir,
 Yerine daha yetkin birini alabilir. [65]
 Böyle bir adam umursamazlığı yoluyla,
 Bakabilir zanaata yetersiz saygıyla. [66]

[65] Üzerinde pek de durulmamış bir Orta Çağ geleneğini görüyoruz. Çıraklığı sırasında zanaata gerektiğince bağlanmayan ve becerileri bakımından kendinden beklenilen gelişmeyi gösteremeyen bir kişi locadan çıkarılabilirdi. Bir üstadın daha önce bir başka locada çalışmış olan bir çırağı yanına almak istemeyişinin gerekçelerinden biri de buydu. Bu kural, Masonluğa giren bir kimsenin önemli bir gerekçe olmaksızın çıkarılamayacağına ilişkin varsayımı çürütmektedir.

 [66] Elbette!... Ama bunun gerekçesi o kişinin umursamazlığı olabilir mi?... Demek ki o zamanlarda böyle düşünülüyordu.

Peki ama bu söz konusu kişi bir lord ise ne olurdu?... Bu konuda hiçbir açıklama yok.

 Dokuzuncu madde.
 Dokuzuncu madde çok iyi yansıtmaktadır,
 Ki üstat hem akıllı hem güçlü olmalıdır;
 Üstüne alıp girişmemeli hiç bir işe,
 Yapamayacaksa ve bitiremeyecekse;
 Gözetmeli zanaatını tüm işlerinde,
 Ve efendilerin çıkarını da her yerde.
 Arazi dikkatlice alınmalıdır mutlak,
 Bulunmamalı ne bir yarık ne de bir çatlak [67]

[67] Efendilerin çıkarlarının hep gözetilmesi gerektiğine ilişkin kuralın üst üste yinelenişine alıştık sayılır. Fakat derken olmadık bir teknik konu dile getiriliyor. Bu, “işverenin çıkarları daha işe başlanmadan önce sağlama alınmalı” şeklinde yorumlanabilir. Çünkü Regius'ta teknik konulara hiç değinilmemektedir.

Şu lord sözcüğü dosdoğru kullanılmış olsaydı da bu “efendi” diye çevrilmeseydi çok daha iyi olacaktı. Ben okurken bir şaşkınlık geçiriyorum doğrusu.

 Onuncu madde.
 Bilinmiş olması içindir onuncu madde,
 Tüm zanaatta, hem alçak hem yüksek yerlerde,
 Bir üstat diğerinin yerini kapmamalı,
 Fakat kardeş olarak hep birlikte olmalı, [68]
 Bu özenli zanaatta, bir üstat mason için,
 Bazısı ya da hepsi, nasıl olsa kendinin.
 Ne de yerini kapmalı bir diğer adamın,
 İşi kendinden önce alabilmiş olanın, [69]
 Bundan kaynaklanarak çok üzüntü çekse de,
 Öyle ki ağırlığı on libreyi geçse de, [70]

[68] ''Kız kardeş' (sister) ve ''Erkek kardeş'' (brother) sözcükleri burada da ayrı ayrı kullanılıyor.

Burada bir soru işareti oluşuyor. Bu mesleğe yalnızca erkeklerin alındığını biliyoruz. O zaman acaba kız kardeş sözü niçin kullanılmış? Buna bir açıklama getirilmeliydi.

[69] O zamanlardaki yapıcı ustalarının, yavaş yavaş günümüzdeki müteahhitlere benzer bir nitelik kazanmaya başladıkları anlaşılıyor. Fakat aralarındaki çekişmenin sınırı, kesin bir töresel kurala bağlanıyor. Bundan hemen sonra gelen dizelerde de, bir ustanın hangi koşullar altında bir diğerinin yerini alarak onun başlamış olduğu işi sürdürmeye girişebileceğini göreceğiz. Bu da aslında her yapıcı ustasının aynı bilgi ve beceriye sahip olmadığını, kimisinin daha üstün olabileceğini, işverenleri korumak zorunluluğu çok önemli olsa bile, zanaatta birbirine saygı göstermenin öncelikli tutulması gerektiğini göstermektedir.

[70] Ne denmek istendiği üzerinde durulmasına gerek olmayan bir söz... Bu yalnızca uyaklamayı tutturabilmek için eklenmiş bir dize.

Bence öyle olmayabilir. Burada mecazî bir anlatım var gibi; hani dilimizde “İçime taş gibi oturdu.” diye bir deyim kullanırız ya; işte onun gibi bir şey. İngiltere’de bir eski ağırlık ölçüsü vardır: Stone yani taş. Aslında bunun karşılığı yakın tarihlerde yaklaşık 6,3 kilodur. Geçmişte ise kimi yerde sekiz libre =  bir taş, kiminde 12 libre = bir taş olarak geçer. 14. yüzyılda bir taş  = 14 libre olarak da kabul edilirmiş. Sanki dilimizdeki deyimin benzeri kullanılmış gibi.

 Fakat işi ilkönce eline almış olan,
 Kusurlu bulunursa eğer yaptıklarından;
 Ancak masonlukta hiç kimse bir diğerinin
 Yerini kesinlikle almayacağı için,
 Fakat eğer yazgısı bu şekilde olmuşsa,
 Yapılmış olanlar işi boşa çıkarmışsa;
 O zaman bir mason o işi isteyebilir,
 Efendilerin çıkarını kurtarabilir,
 Böyle bir durum olursa ancak, buna karşın
 Bir mason karışamaz işine başkasının.
 Aslında işin temeline başladığında,
 İyi bir masonsa o, hem de aklı başında,
 Koymuştur kafasına kesin güven içinde
 İşi sonuçlandırmayı iyi bir biçimde.

Bunları bir de bizim devlete iş yapan müteahhitlerimiz açısından düşünürsek, daha bir ihaleyi alırken işin kaymağını nasıl edineceklerini sonra da projeyi tasfiyeye uğratmak için ellerinden geleni yapıp ötesini bir başkasının üzerine yıktıklarını çok görürüz.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
11025 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 19, 2006, 11:01:25 ös
Gönderen: MASON
0 Yanıt
3453 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2009, 10:01:20 öö
Gönderen: TRca
3 Yanıt
11205 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 01, 2011, 02:47:16 ös
Gönderen: Mustafa Kemal
0 Yanıt
4634 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 11, 2010, 03:18:42 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3953 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 12, 2010, 06:44:15 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3837 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 13, 2010, 11:33:54 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3470 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 16, 2010, 11:17:46 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3063 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 17, 2010, 02:15:53 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3034 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 19, 2010, 01:38:09 ös
Gönderen: ADAM
14 Yanıt
7557 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 27, 2012, 02:50:04 ös
Gönderen: BULGARIA