Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: REGIUS - 15  (Okunma sayısı 2502 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 04, 2010, 09:32:45 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



İşte şimdi çok ilginç bir olayın anlatımı başlıyor. Ne denli doğru, ne denli kurgu olduğu bilinmeyen bir olay. Bu anlatım da Regius’un –en azından bu bölümünün- yazarının doğrudan bir din adamı olduğunu açıkça ortaya koyuyor.




Dört taçlıların sanatı. [128]

[128] Tarihsel sıralama bakımdan şimdi geriye, 3. yüzyıl sonlarına ve Roma'ya dönüyoruz. Masonluktaki efsanesel öykülerden biri olan bu bölümün Regius'un bu aşamasına alınmasının nedeni, "masonik" nitelik taşıyan önceki bölümler ile "dinsel" nitelik taşıyacak olan bundan sonraki bölümler arasında bir bağlantı kurmak olarak yorumlanıyor.

 Şimdi dua edelim Tanrı'ya gücü mutlak,
 Ve annesi Meryem'e ışılışıl parlak, [129]
 Ki bu maddeleri burada bulunduralım,
 Ve tüm bu noktalan birlikte tutalım,
 Yaptığı gibi bu dört kutsal şehidin,
 Bu zanaattaki örneği büyük şerefin;
 Dünya durdukça iyi masonlardandı onlar,
 Hem oymacıydılar hem de heykeltıraştılar.
 Oldukları için en iyi iş yapanlardan,
 İmparator oldukça hoşlanmıştı onlardan; [130]

[129] ''Tanrı'nın anası Meryem" denilince bunu yadırgamamalı. Katolik inançlarına göre, ''Tanrı-İsa-Kutsal Ruh" üçlemesi uyarınca İsa da doğrudan "Tanrı" olarak nitelenir.

[130] Sözü edilen imparator Diocletian'dır. (M.S. 284-305)

 Onlardan bir heykel yapmalarını istedi
 Ki kendi adına tapınılabilecekti;
 Onun zamanında vardı bu tür anıtlardan,
 Halkı döndürmek için İsa’nın yasasından. [131]
 Fakat onlar bağlıydı İsa’nın yasasına,
 Ve hiç kuşku yok ki kendi zanaatlarına;
 Tanrı'yı ve tüm bilgilerini severlerdi,
 Ve onun hizmetine sonsuzca girmişlerdi.
 O zamanlarda onlar bağlı insanlardı,
 Tanrı'nın yasasına uyarak yaşarlardı;

[131] Şöyle bir varsayımda bulunuluyor: “İsa'nın getirmiş olduğu Hıristiyanlık egemendir. Fakat egemen güçler, halkı dininden ederek puta taparlığa dönüştürmek istemektedirler.” Oysa o tarihlerdeki durum özetle şöyledir: Hemen hemen tümü kölelerden oluşan geniş halk kitleleri yoksulluk içinde ve ezilme altındadırlar. Hıristiyanlık kendilerine bir "kurtarıcı" vaat etmektedir. Bu nedenle tek kurtuluş umudu olarak Hıristiyanlığa sarılmaktadırlar. Bu eylemin halk arasında giderek yaygınlaşması Roma İmparatorluğunu öteden beri çok rahatsız etmektedir. Hıristiyanlık yasaklanmıştır ve daha da yaygınlaşmasının engellenmesine çalışılmaktadır.

 Hiç bir anıt yapmamak için aldılar karar,
 Çünkü boşuna olur beklemek bundan yarar,
 İnanarak o anıta Tanrı'nın yerine,
 Yapmayacaklardı, karşı durup öfkesine,
 Çünkü doğru inançlarını terk etmezlerdi,
 Bu yalancı yasayı benimseyemezlerdi. [132]

[132] Böyle bir olay başka tarihsel kaynaklarda da geçer. Hatta Regius'ta değinilmekte olmamakla birlikte, bu dört taşçı ustasının ve yanlarında çalıştırmakta oldukları bir de çırağın adları bile verilir: Severis, Severianis, Carpoforus, Victorianus ve çırak Simplicius.

Bu efsanesel nitelikli öykünün bir aşaması da şöyle anlatılır: İmparator, kendi heykelinin yapılmasına karşı çıkılması üzerine, Pagan Tanrılarından Hekimlik Tanrısı olan Aesclapius'un heykelinin yapılmasını ister. Ancak bu dört taşçı ustası, bu iki heykel arasında bir fark göremedikleri için, yontmak için yeterli büyüklükte bir taş bulamadıklarını ileri sürerek İmparatorun bu buyruğuna da karşı gelirler.

 İmparator onları hemen yakalattırdı,
 Ve hapishaneye koyup zindana attırdı,
 Şiddetlendikçe verdiği cezalar o yerde,
 Onlar için hazdı bu İsa’nın erdeminde. [133]
 Sonra da bulamadığında hiç birisini,
 Buyurdu onların hemen öldürülmesini; [134]

[133] Anlatıldığına göre; bu dört taşçı ustası, kendilerine çeşitli türde işkenceler yapılmasına karşın kararlarından dönmezler. Bu olay inancın üstünlüğünü vurgulamak amacıyla anlatılmaktadır. Fakat daha önceki anlatımlarda geçen kurallar göz önüne alındığında, açıkça bir çelişki ortaya çıkmaktadır: Bu dört taşçı ustası, bu tutumlarıyla, en üstün yetkeye karşı gelmektedirler. Bir kaçınılmaz zorunluluk olan "Krala ve lordlara bağlılık yasası" anımsanacak olursa, bu tür bir davranışın değil onanması, kınanması gerekir. Buna karşılık Regius'ta İmparator’un bir egemen yetke olduğu üzerinde pek durulmayarak, Hıristiyan olmayan bu kişi adamdan bile sayılmamaktadır.

[134] Bu öykünün Regius'ta ayrıntılarına girilmeyen bir bölümü de özetle şöyledir: "Tignari" adıyla anılan Taşçılar Koleji (Collegium Caementarium), bu dört taşçı ustasının direnişlerini destekler. Hiç bir taşçı ustası İmparator'un dileğini yerine getirmeye yanaşmaz. "Hiç birini bulamamak" sözü bunu belirtmek üzere kullanılıyor. Zaten İmparator Diocletian da bunun üzerine adeta çılgına dönerek dört taşçı ustasının öldürülmelerini buyurur. Fakat bu arada yanlarındaki çırağa ne olduğundan pek söz edilmez.

 Amacı daha şanlı oldu yaşamlarının.
 Böylece adlan bu dört taçlıların
 Gösterilmiş oldu o kitaptaki yerinde [135]
 Kutsal kişilerin ölümsüz efsanesinde [136]
 Kuşkusuz onların şenlikleri yapılacak,
 Yortudan sonraki sekizinci günde ancak. [137]

[135] "Hangi kitapta gösteriliyor?"... Burada belli değil, ama şöyle bir yanıt bulabiliriz: Kuşkusuz Regius'un kaynakçası olan bir kitapta; örneğin Ranulph Higden'in "Polychronicon" adlı yapıtında.

[136] Aynı yıl İmparator askeri birliklerin bir put onuruna buhur yakmalarını ister. İçlerinden Hıristiyanlığa girmiş olan dört asker, bu buyruğa karşı geldikleri için idam olunurlar. Daha sonra, İmparator Konstantin'in son yılında (337) Hıristiyanlık Roma İmparatorluğu'nun geçerli tek dini olarak kabul edilince, bu dört asker de "din şehidi" olarak kabul edilip kendilerine "Quatuor Coronatorum" (Dört Taçlılar) denir. Put yapmaya direniş göstermiş olan dört taşçı ustası da, Masonlukta aynı adla anılmışlardır.

[137] Sözü edilen bu yortu, "Halloween" olarak anılan ve Hıristiyan gelenekleri uyarınca 31 Ekimde yapılan "Cadılar Günü"dür.

Ne diyebilirim ki?... Ancak bu anlatım öylesine önemsenmiş olsa ki, İngiltere Birleşik Büyük Locası’nın ünlü araştırma locasının adı da buradan alınmış: “Quatuor Coronati”.

Regius’ta bundan sonra bir başka tarihsel (?) anlatım geliyor. Onun büyük bölümünü zaten biliyoruz ama buradaki anlatılış tarzı biraz farklı, kendine özgü.

[/font]

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
11230 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 01, 2011, 02:47:16 ös
Gönderen: Mustafa Kemal
0 Yanıt
2219 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 23, 2010, 10:21:07 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2371 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 24, 2010, 01:52:34 ös
Gönderen: ADAM
14 Yanıt
7599 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 27, 2012, 02:50:04 ös
Gönderen: BULGARIA
5 Yanıt
5991 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 14, 2012, 10:09:14 ös
Gönderen: NOSAM33
5 Yanıt
4956 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 30, 2012, 08:06:54 öö
Gönderen: ADAM
9 Yanıt
16048 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 27, 2014, 08:08:46 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
3112 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 11, 2012, 11:14:31 öö
Gönderen: ADAM
14 Yanıt
7888 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 17, 2012, 02:50:10 öö
Gönderen: neumann
0 Yanıt
2387 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 17, 2012, 06:59:11 ös
Gönderen: ADAM