Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: İslam da Kadın  (Okunma sayısı 10469 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 11, 2009, 06:09:38 ös
  • Ziyaretçi

buna yakın bir konu görmeme rağmen fikirlerine pek de katılmadığım düşüncelere sahip olduğumdan bir konu da ben açmak istedim... herkez kendi fikirlerini ve görüşlerini özgürce yazabilir

Saygılar....


Ağustos 11, 2009, 06:09:48 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

KADIN  HAKLARI :
  "Birisine bir kız çocuğu müjdelenirse, üzüntüsünden yüzü simsiyah kesilir..." (Kur'ân-i Kerîm 16 (en-Nahl)/58 ) Bu âyette Allah (c.c.) cahiliyet insanının kadina bakışını anlatır ve takbih eder. Halbuki, "Allah diledigine kız, dilediğine erkek, dilediğine ikisini birden verir, dilediğini de kısır yapar."(Kur'ân-i Kerîm 42 (es-Sûrâ)/49)

  Kadın da tıpkı erkek gibi doğar, erkek gibi insan yavrusudur. Sefkatte ve hediyede aralarını ayırırlarsa, anne baba sorumlu olurlar. Peygamberimizin vasiyetini gözetmemiş olarak şefaatten mahrumiyeti hak ederler. Cahiliyet duygularının insanlarda zaman zaman depreşeceğini bildigi için, Efendimiz kız çocuklarının, egitimini özellikle vurgular ve "üç, iki, hattâ bir kız çocuğunu, haklarını koruyarak yetistiren babanin, Cennette kendisiyle beraber olacağını" (Ibn Mâce, edep3) duyurur. Çocugun kız doğmasında da erkekte oldugu gibi, "Şükür" olarak "akîka" kurbani kesilir. İsmi güzel verilir, zorunlu egitimi yaptırılırr. Gerekli cinsel bilgileri anneden alır. Kur'ân'da ve Sünnette ilme teşvik eden hiç bir nas, kadınları bundan ayırmaz. Tersine, ihmale ugrayacaklarını bildigi için, Peygamberimiz özellikle kadın eğitimini tavsiye etmiş. haklarının korunmasını emretmiştir. Onun devrinde "müctehid" olan kadınlar yetişmiştir. (Meselâ Resûlüllah'in (s.a.) zevceleri Âişe validemiz bunlardan biridir.)

   Kadın hiçbir konuda erkekten ayrı tutulmadan büyütülmüş ve yetiştirilmiş, sira evlenmesine gelmiştir. Damat adayını görmesi bir hakkı ve ayni zamanda bir sünnettir. Beğenmezse reddeder, velîlerin ve damat adayının ısrarı hiçbir şeyi değiştirmez. Evlenirken ağırlığını koyar, damat adayından istediği kadar "mihir" alir. Mihir onun Allah'ça belirlenmiş en tabii hakki ve hayat garantisidir. Harcama sahasi, mesru çerçevede tamamen kendi iradesine bağlıdır. Mihrini, ya da varsa diğer mal varlığını, hayir yolunda harcayabileceği gibi ticarî işletmelerde kullanabilir, şirketler kurar, şirketlere hisse senetleriyle ortak olur, kazanır ve kazandığını da istediği yerde harcar. Çünkü kendi sosyal güvenliği, kocaya varmakla garanti altına alınmıştır. Ev için ve kendisi için gerekli bütün zarûri harcamalar erkegin sırtınadır. Erkek, elbiseni ya da süs malzemeni kendi kazancınla al, diyemez. Kendi varlığı ölçüsünde kadının nafakasını sağlamak zorundadır. Sağlayamayacaksa evlenemez. Evlendikten sonra sağlamazsa kadının boşanma talebi olumlu sonuçlanır.

  Kocası onu tahkir edemez, onun hayat arkadaşı olduğunu unutmamak zorundadır, darılıp evinde yalnız bırakamaz. Erkeğin en hayırlısı, kadına en iyi davranandır. (Bk. Buhâri, nikâh 43; Müslim, fedâil 68)  Evde hanımıyla şakalaşmak, eğlenmek ve onu eğlendirmek kocanın görevlerindendir.

  Kadının hak-hukuk tanımayıp isyan etmesi dışında, sudan bahanelerle erkek karısını dövemez, (Karının dövülmesi konusunda Kur'ân-ı Kerîm 4 (en-Nisâ)/34 âyeti ve tefsirlerine bakılabilir. Örnek olarak bk. Ibn Kesîr N/257; Kurtubî NI/170,172,173; Elmali N/1351; Ebû Dâvûd, menâsik 56; Ibn Mâce, menâsik 84; Müslim hac 147; Tirmizi, Rada'11; Ebû Dâvûd, menâsik 56; Halebî Sagîr s. 395; Halebî Kebîrs. 621; Canan, Terbiyes. 391;) hastalık kıskançlığından kaynaklanan süphesinden ötürü karısını anî baskınlarla rahatsız edemez. Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadîslerinde ailesinden uzun zaman ayrı kalan birisinin, haber vermeden gece ansızın eve gelmesini yasaklamıstır. Bunda ayrıca koltuk altı, etek tıraşı ve süslenip taranmayla kocasına hazirlik yapabilme imkâni bulması da, sebep olarak zikredilmiştir. (Bu konuda bir hadîs-i serîfin meâli söyledir: "(Uzaklardan) geceleyin geldiginde hanımın yanına girme ki, bıçak kullanıp tıraş olsun, dağınıksa tarasın. (gelişine hazırlansın)" Buhârî, nikâli 121,122; Müslim, radâ' 58, imâret 181,182; Dârimî, nikâh 32, cihâd 163; Müsned NI/298. Hadîs serhleri buna sebep olarak bir de, eve geceleyin aniden girmesinin, hanımının ihanetinden süphelendiği anlamına gelebileceği ihtimalini gösterirler.)

  Kocanın karısını cinsel yönden tatmin görevi de vardır. Peygamberimiz, karısını düsünmeden, işini bitirerek hemen inen insanları horoza, yani hayvana benzetmiş ve sevişip oksama olmadan cinsel iliskiye geçilmemesini tavsiye etmistir. (Deylemî'den, Gazâlî, Ihyâ N/52 (Terc. N/129); Ayrıca bk. Suyutî, el Camiu's-sagîr (Fethu'I-Kadîr ile) VI/323) Çünkü erkek bakmakla hemen tahrik olabilir, ama kadın cinsel iliskiye ancak uzun bir okşama döneminden sonra hazır hale gelir. Iyi bir erkek, karısını bu işe hazırlamayı başarabilen ve kendi doyduğu gibi onu da doyurabilen erkektir. Cinsel iliskide sadece kendisini düsünen erkekler, karşısındakine zulmettiklerini ve işkence ederek zevk aldıklarını unutmamalıdırlar.

  Evlendikten sonra bir yıl içerisinde hiç cinsel iliski yapamayan erkekten kadının ayrılma hakkı vardır. Kadın "peşin mihrini" almadan kendisini erkeğe teslim etmeyebilir.Kadının nafakası gibi, tedavisi ve ilâç harcamaları da kocaya aittir. Kadın ekmek yapamayan birisi ise, erkek hazır ekmek almak zorundadır. Süslenmesini istiyorsa, süs malzemeleri ve koku masrafı erkeğe aittir. Yılda  en az  yazlık ve kışlık olmak üzere iki takim elbise erkeğe aittir. Anlaşmazlık söz konusu olursa elbisenin nitelikleri mahalli idarelerce tesbit edilir. Kadın, kocası sefere çıkarken, gelmediği günler için nafakasına, ondan kefil alabilir. Âdetli günlerinde kocasından ayrı yatmak isterse, ayrı bir yatak istemek hakkıdır.

   Durumuna göre kadın kocasından hizmetçi isteyebilir. Hizmetçinin ücreti kocasina aittir. Örfe göre kadınların yapmaması ayıplanan ev işleri dışında kadın, hiçbir is yapmak zorunda değildir. İhtiyaç duyarsa kocasıyla aylık nafaka miktarında anlaşırlar. Yetmediğini anlarsa artırmasını ister, koca kabul etmezse mahkemeye başvurabilir. Kadın kocanın yakınlarını istemediği takdirde, kocası onu müstakil bir evde oturtmak zorundadır. Buna sebep olarak, kocasıyla oynaşmak ve yararlanmak arzusuna, onların bulunmasının engel olacağı gösterilmistir. Hattâ cinsel iliskiyi bilmeyecek kadar küçük olan çocugu dışındakiler için de aynı sebeble ayrı odalar istemek, kadının hakkıdır.Erkeğin haklarına bir zarar vermeyen meşru işlerde; kadının meşru çerçevede çalışmak hakkıdır.

Âdet ve lohusalıktan ötürü hamama gitmek istediği takdirde, hamam parasını erkek verir, ancak hamamda avret yerlerinin açılmamasına riayet edilmediği biliniyorsa, kadın hamama gönderilmez."Ric'î" (dönülebilir) ya da "bâin" talakla boşanan karısının her türlü nafakasını, iddeti içerisinde erkek verir.Bu söylediklerimiz bütün fıkıh kitaplarında kadının erkek üzerindeki hakları sayılırken açıklanan konulardan sadece birkaç örnektir. Sonra bunlar birer tavsiye niteliğinde değil, yaptırımı olan kanûni haklardır. Karadeniz'de, Anadolu'da. şurada-buradâ kadınlar çalıştırılıyor ve ancak erkeğin yapabileceği zor işler altında eziliyorlarsa, bunun suçu İslam'ın değil, İslâmı onların hayatından uzaklaştıranların olsa gerektir.

    Bir seçim söz konusu olduğunda kadının seçme hakkının bulunduğunu çoğu İslâm bilginleri söylemişlerdir. Çünkü onların böyle bir hakkının olmadığına dair hiçbir delil yoktur. Kaldı ki seçme, "bey"at"tan ibarettir. Halbuki, Peygamberimiz kadınlardan da bey'at almıştır. (bk. Kur'ân-ı Kerîm 60/12 âyeti ve tefsirleri.) Hz. Ömer'den sonra seçilecek halife için, evlenmemiş genç kızlar dahil, herkesten fikir alınmıştır.(bk. Muhammed Hamîdullah, Islâm Müesseselerine Giriş Ist.1981, s. 112 (Ibn Kesîr'den nakil)  Nihayet kadın öldüğünde kefeni de kocasına aittir. (Özet olarak sunduğumuz bu maddelerin daha geniş bir açıklaması için bk. Ibn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, Mısır 1380 (1960) NI/571 vd. Ayrıca bütün fıkıh kitaplarının nafaka bölümleri ve özellikle Serahsî, Mebsût V/180 vd.)

    Görüldüğü gibi kadın geçim konusunda hiçbir derdi ve endişesi olmayan, yani alabildiğine sosyal güvenliği bulunan bir insandır. Ve bütün bunlar bir anlaşmazlık söz konusu olduğunda mahkeme kararı ile belirlenecek olan kanunî haklardır. Yoksa İslâm'da karı-koca birbirinden devamlı hak koparmak için çekişip duran iki düşman kutup değildirler. Birbirlerini tamamlayan, birbirlerine yardım eden, destek olan, huzur ve moral kaynağı oluşturan, bir bütünün iki yarım parçasıdırlar. Tıpkı Peygamberimiz'in ev işlerine yardım etmesi, Hz. Ali ile eşi Fatıma arasında iş bölümü yapması gibi.     


Ağustos 11, 2009, 06:11:35 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

 İslâm Dîni, kadın hakları üzerinde titizlikle durmuş ve kadını, hiçbir nizâm ve sistemin veremediği müstesnâ bir makâma sâhip kılmıştır. Nitekim Cenâb-ı Hakk Kur’ân-ı Kerîm’inde:"Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır." buyurmuştur.Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz de erkekleri, kadınların hak ve hukûkunu gözetmeye dâvet etmekte ve bu konuda:    "Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda Allâh’tan korkunuz! Zîrâ siz onları Allâh’ın bir emâneti olarak aldınız."  buyurmaktadır.Başka bir hadîs-i şerîflerinde de: "Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en hayırlı olanınızdır. Ve ben de ehline karşı en hayırlı olanınızım." buyurur.Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, erkeklere, kadınlara dâimâ iyi davranmalarını tavsiye ederek:"Mü’minlerin îmân bakımından en olgunu ve en hayırlısı, hanımına karşı en hayırlı olanıdır." buyurmaktadır.Vedâ Haccı’ndaki meşhûr hutbesinde Peygamber (s.a.v.)  Efendimiz: "Ey insanlar! Kadınlar hakkında Allâh’dan korkunuz! Sizin kadınlarınız üzerinde hakkınız vardır.Bazı hadisler : (Hanımlarınızı üzmeyin. Onlar, Allahü teâlânın size emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin!) [Müslim](Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belalara sabreden Hz. Eyyüb gibi mükafatlara kavuşur. Kocasının kötü huyuna sabreden kadın da, Hz. Asiye gibi sevaba kavuşur.) [İ.Gazali](Hanımı ile iyi geçinip şakalaşanı Allahü teâlâ sever, rızklarını artırır.) [İ.Lâl](En üstün mümin, hanımına, en iyi, en lütufkâr davranan güzel ahlaklı kimsedir.) [Tirmizi](En iyi Müslüman, hanımına en iyi davranandır. İçinizde, hanımına en iyi davranan benim.) [Nesai](Hanımına güler yüzle bakan erkeğin defterine, bir köle azat etmiş sevabı yazılır.) [R.Nasıhin](Hanımının haklarını ifa etmeyenin; namazları, oruçları kabul olmaz.) [Mürşid-ün-nisa](Hanımını döven, Allah’a ve Resûlüne asi olur. Kıyamette onun hasmı ben olurum.) [R.Nasıhin](Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür.) [İ.Asakir] (Kızlarınızı altın ve gümüş ile süsleyin! Elbiseleri güzel olsun! İtibar kazanmaları için en güzel hediyelerle ihsanda bulunun!) [Hakim](Kız çocuğunu güzelce terbiye edip, Allahü teâlânın verdiği nimetlerle bolluk içinde yedirir giydirirse, o kız çocuğu onun için bir bereket olur, Cehennemden kurtulup kolayca Cennete girmesine vesile olur.) [Taberani] (İki kız evladına güzel muamele eden, mutlaka Cennete girer.) [İbni Mace] (İki kızı veya iki kız kardeşi olup da, maişetlerini güzelce sağlayanla Cennette beraber oluruz.) [Tirmizi] (Çarşıdan aldığı şeyleri, erkek çocuklardan önce kız çocuklarına verene, Allahü teâlâ rahmetle nazar eder. Allahü teâlâ rahmetle nazar ettiğine de azap etmez.) [Harâiti] (Çarşıdan turfanda meyve alıp evine getiren, sadaka sevabı alır. Getirdiğiniz meyveyi, erkek çocuklarından önce kız çocuklarına verin! Kadınları, kızları sevindiren, Allah korkusundan ağlayan gibi çok sevap kazanır. Allah korkusundan ağlayana Cehennem haramdır.) [İbni Adiy] (Üç kızına, ihtiyaçtan kurtulana kadar iyi bakan, yedirip giydiren, elbette Cenneti kazanır.) [Ebu Davud] (Üç kız veya kız kardeşinin geçim veya başka sıkıntılarına katlananı, Allahü teâlâ Cennete koyar.) Eshab-ı kiramdan biri, (İki tane olursa da aynı mıdır?) diye sual edince, Peygamber efendimiz (Evet, iki tane olursa da aynıdır) buyurdu. Başka birisi, (Ya bir tane olursa?) diye sual etti. Cevabında buyurdu ki: (Bir tane de olsa gene aynıdır.) [Hakim, Harâiti]...
      Kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır." buyurarak daha yedinci yüzyılda yüzyirmi dört bin müslüman hacı namzedine karşı, kadınların haklarını ilk olarak açıklamışlardır.Başka bir hadîs-i şerîflerinde: "Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onları dövmeyin, onlara çirkin demeyin, fenâ söz söylemeyin!"  buyurmuşlardır. Kadınlarla iyi geçinmek Kur’ân-ı Kerîm’in emridir: "Kadınlarınızla iyi geçinin; eğer onlardan hoşlanmadı iseniz bile!..Olabilir ki bir şey, sizin hoşunuza gitmez de, Allâh onda bir çok hayır takdîr etmiş bulunur."
       Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bu konuda: "Kadınlar hakkında birbirinize hayır tavsiye     ediniz!"  buyurmaktadır. Kadınlara karşı daima hoşgörülü olmalıdır. Nitekim bir hadîs-i şerîfte:    "Mü’min bir erkek, mü’min bir kadına kızıp darılmasın! Eğer onun bir huyundan hoşlanmazsa, öbüründen memnûn olabilir."  buyurulur.Bir insanın her işi ve her huyu hoşumuza gitmeyebilir. Fakat  iyi niyetli ve ülfet edilir insan, kendi hanımında hoşuna gidecek nice meziyetler bulabilir.
Onlarla kendisini memnûn ve mes’ûd edebilir. Bunun için ayıp aramaya değil, meziyet aramaya bakmalıdır.Zîrâ mârifet iltifâta tâbîdir. İltifatsız mârifet zâyîdir. Özetle;
"Bana dünyadan güzel koku ve kadınlar sevdirildi. Benim en mutlu ânım ise, namazda olduğum zamandır." (Nesâî, İşretü'n-nisâ 1, Mişkâtü'l-mesâbih, c.2, sb.669) KADIN VE GÜZEL KOKU YANYANA ZİKREDİLMİŞ, AYRICA NAMAZLA KADININ ÖNEMİ HADİSLE  PEKİŞTİRİLMİŞTİR
"Allah sizden; kadınlara karşı iyi ve hayırlı olmanızı ister; çünkü onlar, sizin analarınız, kızlarınız veya teyzelerinizdir (TÜRKÇEDE KULLANILAN KELİME İLE ;BACI, KIZKARDEŞ, YENGE...!)" (el-Camiu's-Sağir, el, sh.78, Hadis No: 1647) HANIMLARA TOPLU BAKIŞIMIZ: YA ANNE YA EŞ YA BACIMIZDIRLAR
"Sizin hayırlınız, eşine hayırlı olandır. Ben de eşime karşı sizin en hayırlınızın. Kadınlara ancak iyi insanlar iyi davranır; onlara karşı ancak kötü kişiler, ihanet eder." (el-Camiu's-sağir, c.2, sh.ll, Hadis No:4012) HAYIR VE İYİLİK KADINA OLAN DAVRANIŞLA ÖLÇÜLÜYOR!
 Abdullah ibn Mes'ûd, Hz. Muhammed'e(a.s), kiminle beraber bulunması, kime hizmet etmesi gerektiğini sorunca Hz. Muhammed, üç kez "Annen’e" dedikten sonra, “Baban’a", demiştir. (Buhârî, Edeb: 2; Müslim, Birr: 1)
  "Cennet annelerin ayağı altındadır. "  diyen dinimiz kadına hak etmiş olduğu değeri vermiştir. İslamiyet’in ilk şehidi bir kadındır. İlk Müslüman bir kadındır. Peygambe-rimizin soyu kızından devam eder. Hz. Ebubekir’in kitap haline getirdiği dünyadaki tek Kur’an-ı Kerim Hz.Ebubekir, Ömer, Osman dönemlerinde onlarca yıl bir kadının yanında kalmıştır. O dönemde ise Hıristiyanlar şunu tartışıyordu bir kadın İncil’e dokunabilir mi dokunamaz mı. Kur’an-ı Kerim’de Nisa (Kadınlar), Müntehine (imtihan edilen kadın), mücadele (mücadele eden kadın), Meryem (Hz. İsa’nın annesi )... gibi sure isimleri vardır. Fakat mesela, rical (erkekler) süresi yoktur.


Şubat 04, 2010, 09:06:46 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

tarihte selcuklulara kadar, musluman kadinlari dunyanin en modern kadinlari iken
sugunku dunyada sanirim agir bir laf olucak ama

sudi arabistanda bir kopek bir kadindan 3-5 kat daha ozgur sanirim...

kuranda kadin ve erkek arasindaki tek esitsizlik
2 kadin sahitligi bir erkek sahitlige esittir
bunun nedeni ise kadinlarin duygusal olmasi falan derler.. misal anne oglunu satmaz ama baba satar mi diye dusunduler acaba
misal denizden annem ciksa yerim diyen yok, demekki  baba satar :)

neyse konuya donecek olursak

kuranda ibadet ederken ortununuz der
onun disinda oyle orasini burasini kapatanlara uzuluyorum ve acikcasi aciyorum..

yahu dunyaya gelmisin, aklin var beynin var, koca dini sikistirmislar bir basortusune
ha takanlarin hepsi dinden dolayi taksa neyse

basortu takar, altinda bir milyar ton makyaj
gozler kalemli falan

kadin guzelliktir
kadin gucludur
kendini ezdirmemelidir

kadin erkekler aziyor diye sacini kapiycak
ama erkek shortla gezerken kadinlar tahrik olamaz

neymis? ozgurlukmus
o zaman ben sarikla okula gitmek istiyorum, kadin basortu takarsa erkek de sarik ve salvar takar
eee niye kimse siyaset yapmiyor salvar ve sarik serbest olsun diye?

karisni eve kapatan, carsaf takan, ZORLA basini orten erkekler
muhtemelen iktidarsiz, kendine guveni olmayan, ulan elimden alicaklar diye kivranan insanlardir

hayatimda hic arkadasim olmadi basortulu
ve olmayacakta
ben karsimdakine adam mi diye bakarim
herkes dinini falan disari vurcaksa

ciplakliga inanan adam ciplak mi gezsin

---------------------------------


neyse uzun lafin kisasi
musluman ulkelerde allah kadinlara kolaylik versin
muslumanliga hakaret olarak algiladigim bu nokta maglesef musluman rejim ulkelerinde gorulmekte..

insanlar ozgurdur
imanin sartlarinda bile kapan demez, icki icme demez

adam ol der, namuslu ol der, ibadet et, yardim et der

sanki herkes namuslu ve adam
takmislar kadinlarin basortusune
serbest olsun ozgurluk yehu

ozgurluk falan degil
o guzelim saclara ayip yahu
kadini kadin yapan ahenkle danseden saclaridir
efendiligidir, agirbasligidir

kadin'a baski ve ortme olaylari asla dinle bagdasmaz
kendini guveni olmamakla bagdasir..

cok sert sivri yorumlar gelebilir
sahsen bu yumusatmis halim

not: anane, teyze falan gibi, gelenek gorenek olarak takanlara asla lafim yok

LAFIM, IKI TANE UST USTE TAKAN
TAKIP ALTINA BIR MILYAR TON MAKYAJ JAPAN
OY MALZEMESI YAPAN
SHOW YAPANLARA


Şubat 05, 2010, 01:51:17 öö
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

İslam öncesi Türk Katunu dünyanın en modern katunuydu. Hem devlette söz sahibiydi, hem giyim kuşamda moderndi.

Şimdi neyi tartışıyoruz, Arap kültürü özentisi bir hanımefendinin modern bir hastaneye neden giremediği.




Şubat 05, 2010, 05:39:53 ös
Yanıtla #5
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 566
  • Cinsiyet: Bay
    • Yok site mite...

İslam öncesi Türk Katunu dünyanın en modern katunuydu. Hem devlette söz sahibiydi, hem giyim kuşamda moderndi.

Şimdi neyi tartışıyoruz, Arap kültürü özentisi bir hanımefendinin modern bir hastaneye neden giremediği.



Ben buna katilmiyorum malesef. Arap kulturu ozentisi suclamasi tamamen sizin fikriniz. Kendisinin o basortuyu neden taktigini kendisinden baskasi bilemez.  Ayrica sizin hastaneye girme hakkiniz var ise onun da olmalidir. O, bu , su sebepten degil... Salt hak oldugu icin. Sonucta ahlaksizlik yapmiyor bir sey yapmiyor (ciplak ornegi verilmesin diye yazdim). Hasta ziyaretine gidiyor. Bunun ne zarari olabilir soyleyebilirmisiniz bana?

Su anda yadirgiyoruz, tepki gosteriyoruz. Siyasi simge su bu. Kabul edelim ki bazi kisiler basortusunu siyasi simge haline donusturmustur. Ulkucu biyigi siyasi simgemidir? EVET. Ulkucu biyigi ile okula hastaneye askeriyeye girebilirmisiniz? Evet. Eee ne oldu siyasi simge teoriniz?


Kabul edelim ki bazi kisiler basortusunu siyasi simge haline donusturmustur dedim yukarida. Bu demek degildir ki takanlar siyasi simge olarak takiyor. Takanlar uzerinden siyaset yapiliyor. Bunun engellenmesi lazimdir. Kendi hur iradesi ile gorev bilip takanlar degil.

Yukarida Ortega kardesim bu insanlari bir nevi gelis(e)memis kisiler olarak tarif etmis. Peki biz ne kadar gelismisiz? Baska bir insan kendisinden baska hic bir kimseye zarari olmayan bir ortu takiyor diye o insanlari yarigilayip yasaklayabiliyoruz. Sonra korkuyoruz... Onlar gelirse su yasaklanacak bu yasaklanacak... E geldiler. Yasaklananlari listeleyebilirmisiniz? Sanmam... Ama onlara karsi hala bir yasak var ve bu savunuluyor. O garibime gidiyor. 
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlari sevmiyorum.


Şubat 06, 2010, 02:48:58 öö
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

İslam öncesi Türk Katunu dünyanın en modern katunuydu. Hem devlette söz sahibiydi, hem giyim kuşamda moderndi.

Şimdi neyi tartışıyoruz, Arap kültürü özentisi bir hanımefendinin modern bir hastaneye neden giremediği.



Ben buna katilmiyorum malesef. Arap kulturu ozentisi suclamasi tamamen sizin fikriniz. Kendisinin o basortuyu neden taktigini kendisinden baskasi bilemez.  Ayrica sizin hastaneye girme hakkiniz var ise onun da olmalidir. O, bu , su sebepten degil... Salt hak oldugu icin. Sonucta ahlaksizlik yapmiyor bir sey yapmiyor (ciplak ornegi verilmesin diye yazdim). Hasta ziyaretine gidiyor. Bunun ne zarari olabilir soyleyebilirmisiniz bana?

Su anda yadirgiyoruz, tepki gosteriyoruz. Siyasi simge su bu. Kabul edelim ki bazi kisiler basortusunu siyasi simge haline donusturmustur. Ulkucu biyigi siyasi simgemidir? EVET. Ulkucu biyigi ile okula hastaneye askeriyeye girebilirmisiniz? Evet. Eee ne oldu siyasi simge teoriniz?


Kabul edelim ki bazi kisiler basortusunu siyasi simge haline donusturmustur dedim yukarida. Bu demek degildir ki takanlar siyasi simge olarak takiyor. Takanlar uzerinden siyaset yapiliyor. Bunun engellenmesi lazimdir. Kendi hur iradesi ile gorev bilip takanlar degil.

Yukarida Ortega kardesim bu insanlari bir nevi gelis(e)memis kisiler olarak tarif etmis. Peki biz ne kadar gelismisiz? Baska bir insan kendisinden baska hic bir kimseye zarari olmayan bir ortu takiyor diye o insanlari yarigilayip yasaklayabiliyoruz. Sonra korkuyoruz... Onlar gelirse su yasaklanacak bu yasaklanacak... E geldiler. Yasaklananlari listeleyebilirmisiniz? Sanmam... Ama onlara karsi hala bir yasak var ve bu savunuluyor. O garibime gidiyor. 

abi beni yanlis anlamissin
ben basortusunu tamamen inanarak takan, orf adet olarak yapan, inandigi icin normal basini ortenlere gelismemis demedim

ben basortusunu takip gerisini koyverenlere dedim
misal basbakanin esi

3 tane falan ust uste takiyor
yahu bu kadini asagilamaktir
sacinin teli gozukse meselesi degil
showdur bu

yok boye bir kapanma

bi kere kapanma duygusu ile
10000 euroluk esarp takma
makyaj yapma
altina dar kot giyme tmamen celisirken
toplumda bu tarz cok insan var

gecen caddede bir basi ortulu gordum
ortmese bu derece guzel gozukur muydu
daracik bir kot
topuklular
buluz ve basortu
simdi buna gulme de ne yap hocam


hep diyorum
basortu serbest kalsa takan insan sayis azalir
cunku reklam yapicak malzeme kalmaz ellerde

ben bir turk insani olarak
bir vatandas
hatta dunya insani olarak

dinimin kadinlarinin
dunyanin en ilkel goruntusunde olmasini hazmedemiyorum..

yanlis dusunuyor olabilirim
benim dusuncem sonucta ama hazmedemiyorum

sudi arabistan kralinin esi bile tul takip cikarken disari
bizim basbakanin esinin 14532 kat basini ortmesinden utaniyorum...

avrupadayim, burada ekonomi isleri ivir zivir olur dunyanin liderleri gelirken
bizim liderlerin ben muslumanim serefe yapmam, ben basimi orterim demeleri cileden cikariyor

belki ben yanlisim olabilir
dunya gorusum bu yonde

ibadet vijdandan olur
maddelerle degil..

allah ile aranda kalbin vardir baska hicbirsey yoktur, buna inanirim..

merburmuyum ben konustugum insanin dinini gozumun icine sokmasina
din adami olur ayri, ibadet esnasinda ayri katiliyoru, ama sokakta sokmasin gozume.. sorduk mu diyesim geliyor..

AYRICA HASEMA GIYEN INSANLARIN
kesinlikle ya kasitli reklam yaptiklarini, ya da kor cahil olduklarini dusunuyorum..

adem ile havva tasvirlerinde
havvanin basinda ortu mu var
haseme ile mi geziyor misal..

kadin guzelliktir
kadin toplumun simgesidir
kadinina kotu davranan adam eziktir..

buna inanirim


Şubat 06, 2010, 03:09:54 öö
Yanıtla #7
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Hz. Ayşe'de şu zamane türbanlıları gibi, röntgen filmiyle türbanının önünü oval şekle getiriyormuydu, ben hep bunu merak etmişimdir.
Tehlikeliler de, her taraf iğne falan yani, çok acayip bir way fashion .Eğer bir saç teli gözükürse, hep(i)si yılan olup boğaza dolanabilir alimAllah.


Şubat 09, 2010, 07:14:55 ös
Yanıtla #8
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 566
  • Cinsiyet: Bay
    • Yok site mite...

Ulkucu biyigina da bu kadar kiziyor musunuz? Ya da solcu pos biyigina? Basit bir soru...
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlari sevmiyorum.


Şubat 09, 2010, 07:57:16 ös
Yanıtla #9

Konuyu degisik yerlere cekmeden tartissak?
Spes mea in Deo est


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
İTTİHAD-I İSLAM (İSLAM BİRLİĞİ)

Başlatan LuckyEye « 1 2 ... 11 12 » Islam

118 Yanıt
50434 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 18, 2009, 04:46:32 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
2890 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2008, 02:12:06 öö
Gönderen: blossom
Kadın ve Erkekler

Başlatan blossom Mizah

2 Yanıt
3276 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 21, 2008, 11:15:15 ös
Gönderen: blossom
Kadın

Başlatan Kaan « 1 2 3 4 5 » Islam

46 Yanıt
22854 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 09, 2009, 01:27:41 ös
Gönderen: Prenses Isabella
2 Yanıt
5136 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 16, 2009, 12:41:06 ös
Gönderen: karahan
Güneşe Küs Kadın

Başlatan kudüs prensi Gece Cenapları

1 Yanıt
3478 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 19, 2009, 01:23:43 ös
Gönderen: Isis
4 Yanıt
5434 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2011, 02:53:38 ös
Gönderen: oasis
0 Yanıt
5540 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 04, 2011, 04:21:29 ös
Gönderen: AQUA
1 Yanıt
3078 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2011, 02:57:31 ös
Gönderen: ruzber
10 Yanıt
5306 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 17, 2013, 08:05:21 ös
Gönderen: karahan