Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Sosyoloji - Toplum bilimi => Konuyu başlatan: ruzber - Ekim 06, 2011, 04:10:21 öö

Başlık: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: ruzber - Ekim 06, 2011, 04:10:21 öö
Su anda gençlerimizi görüyorum özellikle kendi çevremde, merak yok, ilgi yok bir derse çalışırken nasıl yuksek not alırım ve ezberlerim bilincinde öğrenirim bilincinde değil. Bu konuda kendimde eksik olabilirim bir eğitimci olarak aslında şartlarda bizleri kaytar bir an evvel kendin yuksel o zaman idareci olur etiket alırsınla olmaya zorluyor kim ne yapsa yapsın. Görüldüğü üzere hem öğrenci hem de eğitmen hazıra konma ve etiket alma derdinde. Ben sahsım adına şunu öğrenmek istiyorum en iyi eğitim nasıl verilmeli ve insanların etiket ve not kaygıları yerine öğrenme ve insanlık değerlerini nasıl algılamalarını öğretebiliriz?
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: MASON - Ekim 06, 2011, 04:22:54 öö
Sayin ruzber,

Konu basligi "Masonluk ile ilgili Sorular ve Cevaplar" bolumunden alinarak, "Sosyoloji - Toplum bilimi" bolumune tasinmis, basligin ilk harfleri buyuk harfler olarak degistirilmistir.

Saygilarimla
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: Nikopol - Ekim 06, 2011, 04:40:54 öö
Sayın ruzber
Yaklaşık 2 Saatir Linkini Verdiğim Konuya Ait Mesajları Okuyorum.
Eğitim Sistemimizin ve Gençliğimizin içler Acısı Durumunu Gösteren Örneklerinden Bir Tanesi.
Menfaat,Cehalet,Çaresizlik
http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php/topic,1354.0.html (http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php/topic,1354.0.html)
Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: popperist - Ekim 06, 2011, 11:19:45 öö
Şu anda sadece Türkiye'de değil, dünyada da yanlış bir eğitim sistemi uygulanıyor. Endüstri devriminin makineleşmiş ortamına uyan, ve 19.yy'ın "her şeyden biraz öğren" tarzı ansiklopedist bir Fransız tipi yetiştirmeye adanmış bir sistem bu. İlkokul ve ortaöğretim eğitim süreleri çok uzun. Detaylı ve çok uzun bir müfredat öğretilmeye çalışılıyor. Bunlar "öğretilmeye" çalışılırken "eğitim"e zaman kalmıyor. Öğrenci, her şeyden önce neden sonuç ilişkisini öğrenebilmeli. Ne için okuduğunu bilmeli.  İyi ve başarılı bir insan olmak için motive edilmeli. Ezberlenen şeylerin kağıda dökülerek geçtiği bir süreçte çoğu şey can sıkıcı olur. Bu ortamda başarılıar olabileceği gibi, başarısızlar da olur. Başarısız öğrenci, eğitim için motivasyonunu kaybeder. Halbuki çoklu zeka denilen bir şey var. Ansiklopedist ezberci yetiştirmek de elbette faydalıdır, fakat çatışma yönetebilen bir öğrenci yetiştirmek de onun kadar önemlidir. Sorunu tespit edebilen, öncelikleri hesaplayabilen, uygun karar verebilen veya karar vermeyi erteleyebilen bir insan yetişmiyor o yıllarda. Zaten bu adıma yönelik bazı dersler de, sistemin şartlandırmasıyla, öğrencinin kafasında "kolay" olarak sınıflandırılıp, daha "zor" olan derslein sınav stresine yenik düşüyor.

Aslında devletin kitlesel eğitim vermesinin zaruri sonucu bu. Sadece benim anlayışım üzerine bir sistem kurulsa bile, bu sistem örgün eğitimde yine yozlaşmaya mahkum olur. Maaşlarını devletten saat hesabıyla alan öğretmenler, öğrencinin başarısı için çok fazla endişelenmeyecektir. Aşırı kalabalıklaşan nüfus, kontrolün istenildiği gibi yapılamamasına neden oluyor. Özel eğitim kurumlarının daha çok yaygınlaşması gerekiyor. Buralarda müfredata karışılmamalı, ama sene sonunda herkesin gireceği sınavlara katılım zorunlu olmalı.

Saygılar
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: Masor1976 - Ekim 06, 2011, 11:59:30 ös
Bana kalırsa gerek eğitim gerek askerlik isteğe bağlı yapılmalı. Çocuk istediği derslere katılmalı okuma zorunluluğu okuma yazma öğrenmek için yeterli olacağından en fazla 2 sene olmalı. Böylelikle hayata ticaret, hizmet sektörü vb. şekilde atılacakların ömürleri okul sıralarında boşa geçmemiş olur. Çeşitli mesleklere yönelik kurslar açılabilir. Örneğin toprakla alakalı bitkisel ürünlerin yetiştirilmesi, hayvancılığın püf noktaları konularında gençler tarım ve hayvancılığa yönlendirilebilir. Bu kurslardan mezun olanlara devlet arazi, hayvan ve çiftlik tahsis edip ürün yetiştirip para kazanmaları sağlanabilir. Böyle öğrenciler için okul hapishaneden farksızdır.  Hem de ciddi anlamda kendi arzularıyla ilim öğrenmek isteyen insanlar ve kaliteli beyinler yetiştirilme şansı doğabilir, öğretmenler de ilim almak istemeyen beyinlerle uğraşmak durumunda kalmazlar diye düşünüyorum.

Saygılarımla..
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: agnusdei - Ekim 07, 2011, 01:49:02 öö
"Tıp kutsaldır, hemşire melek'tir"

İnanın izahat yapması bile çok tiksindirici :-\
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: ruzber - Ekim 07, 2011, 07:24:40 öö
peki benim gibi eğitimin içinde olanların bu gençleri ezberden ve boşluktan arındırmak icin ne yapması lazım? 
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: Eureka - Ekim 07, 2011, 07:47:36 öö
Sayin ruzber,

Hangi alan ve seviyede egitimci oldugunuzu paylasirsaniz daha isabetli yanitlar almaniz olasidir.

Sevgi ve Saygilarimla,
Eureka
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: ruzber - Ekim 07, 2011, 10:20:01 öö
üniversite eğitimi ama sorun lisede başlıyor kişi daha meslek seçerken nerde para ve itibar var oraya yönleniyor. Verilen dersler için yorum getirme yok sadece hocaya odaklı ezberleme şeklinde oluyor. Insani değer yok maddi değer var. En azından sizden gelen önerilerle ben ne yapabilirim? Araştırmacı ve çağdaş birey yetiştirme yolunda... 
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: Isis - Ekim 07, 2011, 12:03:53 ös
üniversite eğitimi ama sorun lisede başlıyor kişi daha meslek seçerken nerde para ve itibar var oraya yönleniyor. Verilen dersler için yorum getirme yok sadece hocaya odaklı ezberleme şeklinde oluyor. Insani değer yok maddi değer var. En azından sizden gelen önerilerle ben ne yapabilirim? Araştırmacı ve çağdaş birey yetiştirme yolunda... 

Universitede arastirma gorevlisi misiniz yani ?
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: Mustafa Kemal - Ekim 07, 2011, 02:05:43 ös
Sanırım Sn. ruzber eğitim sisteminin nasıl olması "gerektiğini"! değil, halihazırda eğitim gören gençlere/bireylere nasıl yaklaşılması gerektiğini, neler yapılabileceğini soruyor.

Eğitim sistemini düzeltmek kolay zaten... "İdareyi bir bana verseler 3 günde hallederim" diye başlayan, kerameti sadece konuşmacıya malum olan, yalnızca Türk tipi rakı sofralarında meze olarak görülen (alternatif versiyonu: mahalle kahvesi, veya hoşunuza gitsin diye tarikat yurdu da olabilir... malum rakıya karşı bir alerji var...) çözümler önerilir. Eğitimini, hayatını bu işe adamış adamlar bu kadar "basit" çözümü göremez, amam bizim hazretler bilir... Her şeyi bildikleri gibi... Neyse, alıştık "yeni Türkiye'nin" hediyesi olan bu haddini bilmez kifayetsizlere...

Sn. ruzber,

Ben sorunuzu, sorununuzu yanlış anlamadıysam, önerebileceğim "Y Kuşağı" hakkında araştırmanızdır. Bana hiç çekici gelen bir konu değil, ama tam sorduğunuz yaş grubu ve bunların sorunları hakkında geliştirilmiş çok sayıda kuram mevcut. Bu işin seminerleri filan da oluyor. Eğitimci olduğunuzu belirttiğinize göre, bu tip seminerlerin de size çok faydası olacağını düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: ruzber - Ekim 07, 2011, 04:56:05 ös
evet mustafa kemal beni anladınız, y kuşağının eğitimi onların insani vasıfları alarak araştırma merakı geliştirilerek yetişebilmesi için ne yapalım, insanlar etikete değer veriyor, bu etiketi almak için insanlar etiksel olmayan her yola sapıyor beni üzende bu
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: popperist - Ekim 07, 2011, 06:29:33 ös
Sayın Mustafa Kemal, eğitim sisteminin değişmesine dair ben de bir şeyler söylediğim için, rahatsızlığınızı dile getirdiğiniz mesajınıza dair bana da bir cevap hakkı doğmuş oluyor. O halde söyleyelim. Türk eğitim sistemindeki çarpıklıkları görebilmek için eğitimci olmanın gerekmediğini düşünüyorum. Çünkü bu sorunlar o kadar bariz ve o kadar hasar bırakıcı ki, bunun etkilerini daima görebiliyoruz. Ayrıca zaten savunduğum şeyler "bu işin eğitimini görmüş" eğitimcilerin de savunduğu şeyler. Fakat maalesef onların da sesi birileri tarafından kısılıyor. Bizzat kendimin kötü etkilendiği bir sistemde, nelerin değişmesi gerektiğine dair bir takım görüşlerimin olması kadar doğal bir şey yoktur. Bunu söylemek de "haddini bilmez kifayetsizlik" değildir.

Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: Mustafa Kemal - Ekim 07, 2011, 06:55:43 ös
Yeni Türkiye'nin bir ürünü olanların "herhangi bir şey söylemek için bir şey bilmek gerekmez" demesine şaşırmıyorum.

Dediğim tam olarak da budur zaten... 3 kitap, 2 gazete makalesi okursunuz, bir de "abilerden" vaaz dinlersiniz, hop, allameyi cihan oldun bile...

Eleştirin tabi her şeyi, her konudaki üstün irfanınızdan bizi mahrum etmeyin...

Ha içerik "fos"... Olsun, zaten maksat sadece laf etmek ne de olsa...

Durmak yok, yola devam... Siz de devam edin... Ne de olsa armut dibine düşermiş...
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: cardiffmonster - Ekim 07, 2011, 11:55:35 ös
peki benim gibi eğitimin içinde olanların bu gençleri ezberden ve boşluktan arındırmak icin ne yapması lazım?

Biraz rasyonel bakıldığında; ezberin tamamen ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığı birçok tecrübe ile aşikar (maalesef). Ancak, ezber edilen bildinin analiz ve tahlil edilmesine dair X,Y, Z kuramlarını geliştirenler de uygulayanların da sonuçlarını görüyoruz ve göreceğiz.

Fikir bağlamında; "Üçüncü Kuşak Üniversite" kavramını da incelemenizi tavsiye ederim. Avrupa'da bile henüz *istisnai* bölüm/okullarda tartışılan bir konu olması hasebi ile içerik olarak ülkemizde de dillendirilmesi gerekir diye düşünüyorum; ve tabiiki akademik düzeydeki eğitimcilerin öncelikle bu başlık üzerinde tahlil ve tatbik etmeleri gerekir...

Açıkcası, hizipsel bir kanada kaymadan/tartışma açmadan; şu an ki ilköğretim öğrencilerine (yakın çevremden) baktığımda; ve belirli isim yapmış üniversiteler dışında da üniversitelerin Times dünya sıralamasında ilk 400'e girdiğini düşününce oldukça ümitliyim, genel itibarla eğitim sisteminin aşağı yukarı metodolojik olarak doğru yolda olduğuna inanıyorum. Ödev olarak internetten arama yapmalarından kendi zamanımdaki ile kıyasladığımda bir çok  saçma olduğu aşikar olan eğitim/öğretim tekniklerinin yerine çok daha tutarlı ve profesyönel olduğunu görüyorum... (tabiiki yetersiz öğretmen, yetersiz okul vs sıkıntıları halen daha devam ediyor ona hiç girmiyorum)....

saygılar
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: Masor1976 - Ekim 08, 2011, 12:14:11 öö
Acaba ben bir geri zekalı mıyım diye bazen kendi kendime soruyorum. Çünkü 7 sene inglizce ve arapça dersi gördüm. Notlarım 10 üzerinden 8 civarında olmasına rağmen iki dili de bilmiyorum. Fakat çevreme bakınınca ön mühasebe tutamayacak düzeyde mezun olan işletme mezunları vb. ve benim gibi inglizce bilmeyen çok fazla üniversite mezunu tanıyorum. Tahminlerime göre ingilizce ve arapça öğretmenlerimiz de öğrettikleri dili tam bilmiyorlardı.

Kesinlikle eğitim sistemi sorgulanmalıdır. Çünkü insanın en verimli çağları lise, yüksekokul, üniversite ve askerlik ile boş yere heba olmakta ve çocukların psikolojileri bozularak birey halini almatadır. Dikkatimi çeken gerek eğitim sisteminde gerek askerlikte psikolojisi bozuk öğretmenlerin gazabıyla boğuşan çocuklardan nasıl bir gelecek bekleyebilirsiniz.

Kanaatimce bu durumdan beyni yıkanmış bir nesil yaratmaya çalışan kesim ve zor durumlarından faydalanan terör örgütleri, beyaz kadın ticareti yapanlar filan  nasipleniyorlar. Neticede öğrenci demek meteliksiz insan sınıfı demektir. Bu çocuklara biraz paranın ucunu gösterirseniz kendinize bağlayabilir ve istediğiniz gibi kullanabilirsiniz.  Bu kadar boş yığınlar yetiştireceğimize çok az okuyan olsun fakat eğitim kalitesi zor olsun, a plus beyinler haricinde hiç kimse okumaya cesaret edemesin. Bu çocuklara asgari ücretten az olmamak kaydıyla maaş lojman ve her tür imkanlar sağlanabilir. A plus beyne sahip olmayanlar ise çeşitli kurslarla hizmet sektörü yetiştirilsin üretim yapılsın. Çocuklar genç yaşta para kazanmaya başlasınlar ve hiç kimseye muhtaç olmayan, kendine güvenen özgür bireyler yaratabiliriz. Tanıdığım ilkokul mezunları var örneğin torna ustası 16 yaşında 2 bin lira maaş alıyor. Bu çocuğun okuma gibi bir ihtimali yok yani kafası kaldırmıyor.

Her ne kadar basit de olsa fikirlerimizi sunarken sayın Mustafa Kemal'in tepkisini haklı buluyorum. Bu konu ile uzman kişilerin oturup çözüm üretmesi daha doğru olabilir.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: Eureka - Ekim 08, 2011, 12:18:06 öö
Sayin ruzber,

Egitimci degilim, teknik bir disiplinde insan yoneticiligi yaptim ancak bu sizin kullandiginiz anlamda egitim sayilmaz. O sebeple ancak kisisel, subjektif goruslerimi paylasabiliyorum.

Bugun 30 yasin altindaki kitlenin kendinden onceki nesillere gore ciddi farkliliklari var.

Beni en rahatsiz eden fark, simdiki genclerin herseyin aninda olmasi beklentileri.

ABD'de buna "instant gratification" diyorlar. Turkceye cevirmeye calisirsam, "aninda memnuniyet". Bu nesil, o kadar alismis ki buna.

Aradigi seyi internet'te aninda bulup okuyabilmenin, izleyebilmenin, aradigi kisiye istedigi anda eposta, aninda mesajlasma, sosyal aglar veya cep telefonuyla "birkac dakika icinde" ulasmanin caginda buyumus, baska zamanlari hic gormemis bir nesil bu.

Oysa, dunyada onemi olan hicbir is, "birkac dakika icinde" bitirilemez. Herseyin bir bedeli vardir, bedelini odemeden ona sahip olmak imkansizdir. Bunu denemek veya istemek ise, en hafif tabiriyle suursuzluk, aslindaysa hirsizliktir.

Yine ABD'lilerin dedigi gibi, "no pain, no gain". Aci yoksa kazanc da yoktur. Bir amaca ulasmak icin birkac dakika degil, birkac yil gecebilir ve yine de basarili olunmasinin garantisi yoktur.

Bunu bilmeyen kisi, hicbirseyin degerini de bilemez. Bunu bilmeyen nesil, dunyaya bir yuktur. Siz gibi biz de hergun bu yuku cekmeye devam ediyoruz. Olsun.

Pratik anlamda, sizin yerinizde, yani universite gencliginin belli bir alanda egitiminden sorumlu birisinin yerinde olsam, herhalde, olabildigine zor dersler verirdim. Kimseyi bedavadan gecirmezdim. Sadece hak edenlere gecis verirdim.

Bir de, ahlak egitimi vermeye de ozen gosterirdim. Bu herhalde sizin seviyenizde 20 yasina gelmis kisiler icin ancak is etigi seklinde yapilabilir. Bunun da bir fark yaratacagini umit ediyorum.

Iyi calismalar dilerim,
Eureka
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: ruzber - Ekim 08, 2011, 05:46:07 öö
ahlak kavramı kişiden kişiye değişiyor çok para kazanan, toplumda iyi yeri olan iyi ahlaklıda oluyor. Benim gibi insanlığa değer veren, birilerine yardım yapayım derken para kaybeden, görevinde yükselmek için belli kesime yağ çekmeyen kişi zaten ahlak yoksulu göründüğünden nasıl verebilir bu dersi. Ama acı gerçekte bu. Ben gerçekten bu konuyu irdelemek istiyorum. 
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: popperist - Ekim 08, 2011, 01:57:49 ös
Yeni Türkiye'nin bir ürünü olanların "herhangi bir şey söylemek için bir şey bilmek gerekmez" demesine şaşırmıyorum.

Dediğim tam olarak da budur zaten... 3 kitap, 2 gazete makalesi okursunuz, bir de "abilerden" vaaz dinlersiniz, hop, allameyi cihan oldun bile...

Eleştirin tabi her şeyi, her konudaki üstün irfanınızdan bizi mahrum etmeyin...

Ha içerik "fos"... Olsun, zaten maksat sadece laf etmek ne de olsa...

Durmak yok, yola devam... Siz de devam edin... Ne de olsa armut dibine düşermiş...

1. İlk önce çarpıtmanızı düzeltelim: Ben Türk eğitim sistemindeki çarpıklıkları görmek için "eğitimci" olmak gerekmez dedim. "Bir şey söylemek için bir şey bilmek gerekmez" demedim. Tecrübe, gözlem, ve bir şeylere doğrudan maruz kalmak da insana yeterli bilgiyi veriyor. Öte yandan söylediğim şeyler için araştırma da yapmışlığım, eğitim ile ilgili az buçuk da olsa okumuşluğum vardır. Daha da öte yandan, bu sorunların teşhisi konusunda eğitimciler de hemen hemen aynı şeyi söylerler. Eğitim fakültesinden bir profesörü döndürüp konuşun, onlar da size benim yakındığım sorunlardan yakınacaklardır. Bu camianın da bildiği bir şey. Neden bu kadar tepki veriyorsunuz anlaşılır gibi değil.

2. İçeriğin "fos" olduğunu iddia ediyorsunuz. Olabilir. Ama keşke bu söylediklerimin fos olduğuna yönelik "içeriğe" dönük şeyler yazsaydınız da, haddini bilmez kifayetsiz diyecek kadar kişisele taşımasaydınız konuyu.

3. Burası biraz kişisel olacak. "Yeni Türkiye, abiler, durmak yok yola devam" gibi şeyler söylüyorsunuz. Size göre cemaatçiyim, akp'liyim, kemalist değilim filan değil mi? Bu yüzden içerikteki "fosluğumu" iddia etmek kolay, kifayetsizliğimi iddia etmek kolay,, ama göstermek, "şurası fostur" demek zor oluyor. Nasıl olsa sizin gibi düşünmüyorum, ve sizin gibi düşünmeyen herkes de haddini bilmezdir, söylediği fostur değil mi?

Uslubunuza dikkat edin. Klavyeye yazarken karşınızdakinin monitör değil, birey olduğunu fark edin. Ve lütfen, siz haddinizi bilin. Burada herkes sistemi eleştirebilir. Herkes birşeyler söyleyebilir. Katılmıyorsanız, katılmadığınızı söylersiniz. Biraz daha ikna edici olmak için de "şu şu nedenden dolayı katılmıyorum" dersiniz. Ama doğrudan hakaret edemezsiniz Sayın Mustafa Kemal. İnsanların söylediğine değil de, söylediğinden ilgilisiz politik kimliğine bakma derdine düşüyorsunuz. Ve inanın bu farkediliyor.

Bana burada çok saygı duyduğum bir üye "neden bu kadar sert olduğumu" soruyordu. Nedeni işte bu. Pireyi deve yaptığım düşünülüyor. Bence pire diye bir şey yok ortada. İnsanların söylediğine bakılmayıp da her defasında kimliği öne çıkarılıp, üzerine hakaret edilince bunun adı "pire" olmuyor ne yazık ki.

Saygılar.
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: ruzber - Ekim 08, 2011, 05:25:09 ös
polemik yapmaya gerek yok biz ne yapabiliriz onu duşünmeli yoksa ortam kötü oluyor gitgide. 1 insanı bile kurtarmak önemli (önce kendimden başlayarak)
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: Tij - Ekim 08, 2011, 06:35:58 ös
Selamlar,
aslinda önce yukardaki polemik ve arkadaslar hakkinda birseyler yazacaktim ama vazgectim, özellikle son elli senelik egitim sistemimize güzel bir örnek.

Sayin ruzber benim bir sorum olacak hatta iki.
Bir "cagdaslik" nedir?
Iki "cagdas birey"nedir.

Birde hem ezbercilikten bahsediyorsunuz hemde olayi getirip lise"den baslatiyorsunuz. Bu lise ögretmenlerine biraz haksizlik olmuyormu, peki 5 yasindaki cocuklari kuran kurslarina gönderip saatlerce dua ezberleten ve o yastan cocuklari ezbercilige iten anne ve babalara nedemeli!!!!? veya hersabah 6 yasindaki cocuklara askeri egitim misali tören yaptiranlara nedemeli!!!!!?
Sorularimi cevapladiktan sonra söyleyeceklerimi siralayacam yani cözüm konusunda.

Saygilarimla
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: Genius Loci - Ekim 08, 2011, 06:53:39 ös
Sn ruzber, cok guzel söylediniz. Bir sey yapmalı! Siz bir eğitimci olarak en azından üniversitede ne yapıyorsunuz? Mesela ders kitabınız var mı? Ogrenciye bir kitap tavsiye ediyor ve o kitabın icerigine gore mı ders anlatıyorsunuz? Yoksa konularda ogrenciyi de olaya dahil mı ediyorsunuz?

Ne yapmalı? diye sormak bana biraz basite indirgemek olarak geliyor. Burada hepimiz var olan ezbere dayalı üretmeden geliştirmeden mezun veren sistemi elestirebiliriz. Ki bence de, sn poppetistin belirttigi gibi, cok ansiklopedisttir hatta cagcilligi da tartisma konusudur.

Ama ben eğitimci olduğunu ve muzdarip olduğunu söyleyen sizin ne yaptığınızı da merak ediyorum.

Saygılarımla.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: shakespeare - Ekim 10, 2011, 12:08:36 öö
tiyatro da "gene ingiliz  kökenli" bir akım başladı son 15 yıldır ve bu akım git gide yükselmeye ve kabul görmeye başladı , nedir  o ?
sahnede  seyircinin oyuncu olduğunu , ama , pasif oyuncu olduğunu bilerek oyunu sahnelemek , dolayısıyla sahne ninde  bir yükselti olmayıp tüm salon olduğunu kabül etmek
eğer seyirci ne kadar interaktif bir şekilde oyunun içine sokulursa , hem oyunu kavraması daha iyi oluyo hemde memnuniyeti artıyo
oyunun içinde küçükte olsa "pasif oyuncu" olduğu iiçin seyircide sorumluluk alıyo
sanırım burada seyirci kavramı ile öğrenci yer değiştirir se ve sınıfta öğrencinin sorumluluğu ne kadar artarsa
hoca ile karşılıklı eğitim yerine eğitişim methodu kullanılırsa 
en azından eskiye göre daha verimli olabilir
sevgilier...saygılar...
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: ruzber - Ekim 11, 2011, 03:57:49 öö
sahnesarsan güzel bir yaklaşım bende bunun farkındayım. 
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: ruzber - Ekim 11, 2011, 04:10:03 öö
ben bıkmış bir insan olarak başlamak istiyorum. görevinde yükselmek için
Bir takım oluşumlara yakın olmak gerekiyor. Hiç bir şey eğitim için
yapmayan insanlar sadece kendilerine çalışanlar gelip seni geçiyor
ve bunlar unvan aldıklarından daha çok itibar görüyorlar.
acı gerçek de bu.
ben zamanında hevesle işe başladığımda, elini eteğini bilimden çekmiş
kendini ve ders ücretini düşünen şahsın beni ezmesiyle başladım,
öğrenciyi notla korkutan daha itibarlı bir hoca....

Ben öğrenci merkezli düşünüyorum, cebimi ve kariyeri değil.
Düşünseydim zaten şimdi farklı bir yerde olurdum.
kendim olabildiğince iyi ders anlatmaya çalışıyorum, öğrencilerim beni seviyor
notla korkutmuyorum. Amacım en iyi eğitimi nasıl verebilirim, bunu öğrenmek
ama insanı düşünen kalmadığından sanırım biraz aykırı kalıyorum. saygılarımla
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: ruzber - Ekim 12, 2011, 11:03:39 ös
Sayın tij;
     Bana göre çağdaşlık düşünmeyi bilmek demek.
Bir takım tanımlamalara körü körüne bağlı kalarak,
onları ezberlemek değil.
     Şimdi öğrenciye test çözdürülüyor a şıkkı b şıkkı.....
düşünme yok başka şık yok. Öyle bir zaman oluyor ki
şıklardan soru çözülüyor, mantık kullanma yok.
Tamam kutsal kitabımız var ancak Arapça, gençler
mealini bilmeden sadece bunu okuyorlar. Ne anladın,
ne düşünüyorsun yok? Aykırı bir şey düşünsen günah...
       Ben sorgulayabilen, öğrenmek isteyen birey yetiştirmek istiyorum
 ne okuduğunu ve ezberlediğini anlamayan değil.


Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: popperist - Ekim 12, 2011, 11:29:18 ös
"Okulumun eğitimimi engellemesine asla izin vermedim" Mark Twain.

Sözün özü, adam olacak adam, yine adam olur. Mükemmel "kitlesel" eğitim pek mümkün değildir.

Saygılar
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: Isis - Ekim 13, 2011, 10:17:40 öö
ben bıkmış bir insan olarak başlamak istiyorum. görevinde yükselmek için
Bir takım oluşumlara yakın olmak gerekiyor. Hiç bir şey eğitim için
yapmayan insanlar sadece kendilerine çalışanlar gelip seni geçiyor
ve bunlar unvan aldıklarından daha çok itibar görüyorlar.
acı gerçek de bu.
ben zamanında hevesle işe başladığımda, elini eteğini bilimden çekmiş
kendini ve ders ücretini düşünen şahsın beni ezmesiyle başladım,
öğrenciyi notla korkutan daha itibarlı bir hoca....

Ben öğrenci merkezli düşünüyorum, cebimi ve kariyeri değil.
Düşünseydim zaten şimdi farklı bir yerde olurdum.
kendim olabildiğince iyi ders anlatmaya çalışıyorum, öğrencilerim beni seviyor
notla korkutmuyorum. Amacım en iyi eğitimi nasıl verebilirim, bunu öğrenmek
ama insanı düşünen kalmadığından sanırım biraz aykırı kalıyorum. saygılarımla

Sayisalcilar Turkce imla kurallarina, kucuk buyuk harf ayirimina dikkat etmezler demiyorum. Ama merak ettim dogrusu. Universitede bir hoca olarak imla kurallarina bu kadar ozensiz davranmanizin sebebi, bransinizin sosyal bilimler olmamasi olabilir mi?Degilse de, bikmis bir insan olarak sizin, Turkce'yi bu kadar ozensiz yazmanizin sebebi nedir merakimi celbetti. 
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: Tij - Ekim 13, 2011, 08:05:24 ös
Selamlar,
öncelikle sy.Isis"e uyarisindan dolayi tesekkürler ve eger kelime düsüklükleri imla kurallarindan sayilmiyorsa, onuda ben ekleyeyim.
Gelelim kendimce "cözüm" diyebilecegim önerilerime.
1.Bilimi ( siz bunu bilimsel egitim diye anlayin) dinin ve hertür dogmanin tecavüzünden kurtarmak.
a) Okullardaki din derslerini tamamiyla kaldirmak.
b) Kaldiramiyorsak kesinlikle secmeli yapmak.
c) Kesinlikle belli bir yastan önce devlet okullarinda dini egitimi yasaklamak, özel verilen din derslerinide iyi bir denetime tabi tutmak.

2. Bilimi( siz bunu bilimsel egitim diye anlayin) bütün irksal dogmalardan kurtarmak veya tarihi bilimsel ve tarafsiz bir analizle ögrenciye aktarmak.

3. Bilimi( siz bunu bilimsel egitim diye anlayin ve bunu özellikle ülkemiz özgülünde düsünün) askeri egitim veya diger bir anlamda kisla egitiminin tecavüzünden kurtarmak

4. Bilimi (siz bunu bilimsel egitim diye anlayin ) paranin tecavüzünden kurtarmak.
Orta okulu bitirmis biri olarak benim aklim bukadarina yetiyor, eminim bu isin uzmani arkadaslarin daha güzel daha anlamli görüsleri vardir, bekleyelim.

Saygilarimla
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: ruzber - Ekim 14, 2011, 01:36:39 öö
Tıj doğru söylüyorsun. Bunu yapmak çok zor, özellikle herseyin para olduğu bu dönemde.
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: ruzber - Ekim 15, 2011, 10:16:29 öö
Bu hafta sahnesarsan üyemizin fikrini dersimde uguladım sınıfı bir tiyatrodaymışım gibi düşünerek ders anlattım. Onları da seyirci düşünerek aktif rol aldırdım seyirciye. Şu anda bilemiyorum sonuç ne, ama bence verimli oldu
Başlık: Ynt: Gençlerimizin Eğitimi
Gönderen: ruzber - Ekim 27, 2011, 03:04:45 öö
Değerli forum üyeleri; insan iğneyi kendine batırmalı bunu anladım. Sayın Skull'un da belirttiği gibi ben ne yapıyorum? Elimden geldiğince iyi ders anlatmaya çalışıyorum, iyi bir kaynakta öğrencilerin elinde var. Sayın Euraka'nın dediği gibi  öğrenciyi hazırcılıktan nasıl kurtarabilirim bunu düşündüm ve bazı fikirlerim oluştu. Ancak herkesi geçirmemek konusuna gelince  bu seferde benim bulunduğum bölge itibarıyla öğrenciler veya diğer öğretim elamanlarınca (faşist veya etnik milliyetçi gibi) bazı damgalar yersin. Çünkü düzgün Türkçe konuşamayan öğrenciler var ve bunların başaramayacakları da kesin. Bunun ortasını bulmak için sayın sahnesarsanın önerisinin bayağı faydasını gördüm. Sizden ricam bu eğitimle ilgili aklınıza ne geliyorsa paylaşalım. Bakın sizin önerilerinizle ilerleme kaydettiğimi düşünüyorum.