Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Solucan Delikleri(Wormhole)  (Okunma sayısı 4958 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 20, 2010, 01:26:12 ös
  • Ziyaretçi

Merhabalar,

Günümüzde duyduğumuz değişik,ilgi çekici kelimelerden birisi.Aslında bir çok kişi bunu ışınlanmanın,başka evrenlere açılan kapının göstergesi olarak görse de kuvvetsiz kalan bir tezdir.Daha çok bilim kurgudur,fakat olabilirliği de olabileceği gibi aklımızda düzgün yer etmesini sağlamakta fayda var.Öyle ki filmlerde konusu geçtiğinde gerçekten de öyle mi sorusunu uyandırıyor.

Bunun için daha önce gördüğüm bir yazıyı eklemek istiyorum.Karadelikler üzerine çalışmalar yürüten uzman fizikçinin kaleminden,her ne kadar karadelikler üzerinde çalışsalar da son cümle gerçekten solucan delikleri hakkında fikir vermeye yetiyor.
Alıntı
Merhaba,

Solucan delikleri karadelikler gibi genel görelilik ve kütleçekimi denklemlerinin bir çözümü. Karadeliklerin aksine, solucan deliklerinin gözlenmiş, kabul edilmiş örnekleri yok. Bu çok da şaşırtıcı değil, çünkü bir solucan deliğinin yalnız tek tarafını, yani deliğin yalnız bir ucunu görüyorsanız, bunu bir karadelikten ayırmak çok zor, çünkü solucan deliğinin çevresindeki uzay zamanın yapısı karadeliğin çevresindeki ile hemen hemen aynı.

Solucan delikleri, deliğin uçlarından çok uzaklarda düz olan iki uzay-zaman bölgesini birleştiren bir yüzey olarak düşünülebilir. Deliğin uçlarına yaklaştıkça uzay-zaman tıpkı bir karadeliğe yaklaşıldığında olduğu gibi bükülür. Ancak karadelikteki gibi sonsuza gitmek yerine, sonlu bir noktadan sonra tekrar düzleşir. Böylece solucan deliği bu iki düz uzay-zaman bölgesini birbirine bağlar. Bu iki uzay-zaman bölgesi başka evrenlerde de olabilir, kendi evrenimizde iki bölge de olabilir. Bu tür geometrileri "icadetmek", yani denklemlerini yazmak pek çok biçimde mümkün. Ancak ortaya çıkan nesneler kararsız, ya da başka nedenlerle olanaksız olabilir.

Bir iki not düşmek istiyorum:
1. "Solucan deliğinin içinde ne olur?" sorusu anlamlı değil. Yanıtlayabileceğimiz sorular var. Örneğin "şu doğrultuda şu hızda gelen bir fotonun çizdiği yol ne olur?" biçiminde sorular, solucan deliğinin tam yapısını tanımlıyan metrik verildiği zaman yanıtlanabilir, ama "Ben solucan deliğine düşersem ne olur?" pek çok noktayı tanımlamadığı için anlamsız bir soru.
2. Bu yukarıdaki yazdıklarımdan, başka evrenlerin var olduğu yolunda kanıtlarımız olduğu, ya da genel göreliliğin bunları öngördüğü gibi bir anlam çıkmasın. Genel görelilik bunları yalnızca yadsımıyor, o yüzden "olabilir" diyorum.
3. Eğer bizim evrenimizin iki tarafını bağlayan bir solucan deliği varsa ve bu deliğin içinden geçen yol dışardan geçenden çok kısaysa, bu delikten geçip daha sonra deliğin dışından diğer ucuna daha deliğe girmeden ulaşmak, yani zamanda geriye yolculuk mümkün gibi görünebilir (Bunun nasıl olacağı Sadi Turgut'un TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi'nde yayınlanmış görelilik üzerine olan yazılarında anlatılıyor. Bilim ve Teknik'in web sayfasında "En Çok Merak Edilenler" kısmında bu yazılara ulaşabilirsiniz. Daha teknik bir makale için: http://authors.library.caltech.edu/9262/01/MORprl88.pdf ). Ancak bu tamamen kuramsal, hatta kurgusal. Birincisi, evrenimizin böyle bir yapısı muhtemelen yok, yani evrenimizde kıvrılmış bükülmüş ve bir tarafından diğer tarafına kolayca ulaşılabilecek bölgeler bilinmiyor, üstelik kozmoloji teorileri bu tür bölgelerin olmaması gerektiğini söylüyor. İkincisi Einstein denklemlerine göre solucan delikleri eksi enerji yoğunluğu gerektiriyor. Bizim bildiğimiz bütün madde ve kuvvet alanları artı enerji yoğunluğuna sahip, "vacuum fluctuations" denilen ufak oynamalar dışında eksi enerji bildiğimiz kadarıyla imkansız (Scientific American dergisinde bu konuda yayınlanmış bir yazı: http://web.phy.duke.edu/~hsg/55/related-files/sciam-wormholes-jan-2000.pdf ). Yani muhtemelen solucan delikleri yalnızca matematiksel nesneler ve onları hiç bir zaman gözleyemeyeceğiz.
4. Son olarak, bunlar benim çalışma konularım değil, buraya yazdıklarım yalnız kulaktan duyma bilgiler. Yanlışlar olabilir.

iyi günler, iyi çalışmalar,

atakan



Saygı ve sevgilerimle




Ağustos 22, 2010, 12:05:28 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Bu teoriyi ispatlicak teknoloji elimizde yok bildiğim kadarıyla sadece bir teori şuanlık, Marstan öteye bir uzay aracı gittiyse ve bunları gözetlediyse bile sadece bulunduğumuz evrenden görünen kısmıunı görüntüleyebilmiştir gerisi tamamen kurgulanmış bir teori, yani varsayım, doğruluğunu ilerde öğreneceğiz.


Ağustos 03, 2012, 05:44:07 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

kara deliklerin büyük yıldızların yakacak enerjisi kalmayınca kendi içine çöküp evrenin dokusunu delerek oluştuğunu biliorum.solucan delikleri gibi kara deliklerde şimdiye kadar gözlemlenememiş ama kara deliğin büyük bir çekim kuvveti olması nedeniyle etrafındaki maddeleri büyük hızla çevirmesi ile oluşan bu maddeler,in  birbirne sürtünerek yaydığı ısı ve ışık aracılığı ile teorik tespit edilebilmektedir.kara delikler evrende ne varsa ki evrendeki en büyük hız ile hareket eden foton(saniyede 300 bin km ve bundan daha büyük hız yoktur)'u bile yutacak kadar kuvvetli.peki bu slucan delikleri tam olarak nedir?bunların kara deliklerin  açıldığı yer olduğunu zannetmiyorum.benim kendi düşüncem şu ki (ki eğer varlarsa) bunlar bilinçli varlıklar tarafından uzay-zaman dokusunun bükülmesi ile bilinçli olarak açıldıklarını düşünüyorum.


Ağustos 12, 2012, 12:00:05 öö
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

Solucan Deliklerini daha kolay anlaşılması için somutlaştırmak istersek Donny Darko filmini ve Morgan Freeman ın sunduğu belgeseli öneririm


Ağustos 20, 2012, 12:02:55 öö
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

FİZİKTE POPÜLER KONULAR-
İNSAN IŞINLANABİLİR Mİ?

1948 yılında Hollandalı fizikçi Hendrik Casimir, havasız ortamda bulunan ve birbirlerine çok yaklaştırılmış iletken iki levhanın, gerçekten de negatif yoğunluk bölgesi yaratabildiğini kuramsal olarak gösterdi.Casimir' in öngördügü kuvvetin varlığı, laboratuvar deneyleriyle doğrulandı. Eğer iki metal levha arasındaki kuantum vakum dalgalanmaları şeklinde ortaya çıkan kurtçuk deliklerini uzun süreli olarak açık tutarak bu delikleri insanın içinden geçebileceği ölçülerde büyütebilirsek zaman içerisinde geçmişe ve geleceğe doğru yol alabiliriz.

anlayacağımız üzere casimir etkisi bir çeşit boşluk enerjisi yaratır ve bu boşlukta solucan delikleri açılmasını sağlar , yannız üstte resimde yazan ve casimir etkisini oluşması için gerekli ortam koşullarına dikkat edelim ( metal levhalar ve mutlak sıfıra yakın sıcaklıkta bir ortam )

şimdi diziye dönelim ve orcid in altında yer alan çark odasının nasıl bir ortama sahip olduğunu hatırlayalım


buzlarla kaplı soğuk bir ortam değilmi ? işte bu aslında bize casimir etkisinin buradaki boşlukta oluştuğunu anlatıyor bir nevi uzay boşluğu yani , zaten Dr. Chang de devamında bunu anlatıyor " bu kasa ( zaman makinesi ) negatif yüklü egzotik madde olduğunu düşündüğümüz şeyin boşluğuna inşa edildi "

evet zaman makinesine geldik. Negatif yüklü egzotik madde bize ne sağlıyor ? , Kip Thorne solucan delikleri teorisinde bunu şöyle açıklıyor
Alıntı

Kip Thorne 'un ileri sürdüğüne göre, belli koşullarda tırtıl yolları oluşturulabilip, makroskopik boyutlarda'da kullanılabilmeye yetecek sürede açık tutulabilecektir. Yalnız bir zorluğun üstesinden gelmek gerekecektir; o da, negatif enerji üretmek ve onu korumaktır. Kip Thorne' nun ileri sürdügü negatif enerji, toplu enerjinin sıfir olduğu kararlı duruma ulaşmak üzere pozitif enerjiyi yok eder: Fizikçiler, bu dengeye ''Kuantum Boşluğu'' adını vermişlerdir. Ancak sürekli kaynaşan bu ''boşluk'' un dengesi, her zaman kararlı değildir ve bazı koşullarda, toplu enerji negatif olabilir (negatif enerji miktarı, pozitif enerjiden çok olursa.) Kuantum boşluğunun özel koşullarını, makroskopik düzeyde de elde edebilmek mümkün görünmektedir. Kip Thorne' un çalışmalarına göre, boşluk, aralarında belli bir uzaklık bulunan iki metal yaprak arasında oluşturulacaktır. Bu yapraklar (deney gerektirdiği için, küresel biçimde seçilmişlerdir) arasındaki toplu enerji, negatif olabilecek ve miktarca da tırtıl yollarını ortaya çıkarıp, onların uzun süre var olmalarına yetebilecektir.


Mart 05, 2013, 12:17:52 öö
Yanıtla #5
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 856
  • Cinsiyet: Bayan

Bana öyle geliyor ki, solucan delikleri daha mikro kara deliklerden..
Adequatio intellectus et rei


Mart 05, 2013, 05:39:30 ös
Yanıtla #6
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay

Uzayda birbirinden oldukça uzak iki nokta düşünün, A noktası ve B noktası. Eğer tam ışık hızında giderseniz, normal uzayda A noktasından B noktasına varmak 1 yıl sürsün. Bir başka ifadeyle A noktası ile B noktası arasındaki uzaklık tam 1 ışık yılı olsun. Bir diğer anlatımla bir ışık hüzmesinin A noktasından B noktasına varması 1 yıl alsın (ışık hüzmesinin tam ışık hızında yol alacağı varsayımı altında).

Şimdi bir solucan deliği (wormhole) düşünün. Normalde birbirine 1 ışık yılı uzaklıkta bulunan A noktası ile B noktası bu solucan deliği ile bağlı olsun. Dolayısıyla A noktasından B noktasına gitmek için bu solucan deliğinden yararlanılsın. Fakat solucan deliğine giren uzay aracı bu sefer ışık hızında değil de çok daha düşük bir hızda yol alsın ve buna rağmen A noktasından B noktasına 1 yıldan çok daha kısa bir sürede (belki de dakikalar içinde) varsın. Yani solucan deliğinin olmadığı normal uzay ortamında ışık hüzmesinin 1 yılda katedeceği yolu, daha kısa sürede katetsin.

İşte solucan deliğinin fonksiyonu budur. Yani içinden geçerken ışık hızında ilerlememenize rağmen, çok uzaktaki mesafelere çok kısa sürede varabilirsiniz. Bugün itibarıyla Einstein'ın formülasyonu ışığında zaten ışık hızında gidilemeyeceğine inanıldığına göre, ışık yılı ve katları uzaklıktaki mesafelere varmak için tek yolmuş gibi görünüyor.

Şu ana kadar uzayda gözlemlenmiş gerçek bir solucan deliği keşfedilememiş olmakla birlikte, bilim insanlarınca yapılan teorik çalışmalar, genel relativite bağlamında geçerli çözümler ortaya koymuş ve teorik olarak solucan deliklerinin mevcut olabileceği kanıtlanmıştır. Bunlardan birisi de Schwarzschild solucan deliğidir fakat bu deliğin içinden bir şeylerin geçmesine yetecek vakit olmadan çok çabuk kapandığı anlaşılmıştır. Eğer içinden geçip bir yerlere gidip, sonra da tekrar içinden geçip geri dönebileceğimiz bir solucan deliği bulmak istiyorsak, bu çabucak kapanan delikleri negatif enerji densitisine sahip egzotik madde kullanarak stabil hale getirmemiz gerekir. Birçok fizikçi negatif enerji densitelerinin doğada bulunduğuna inanmaktadırlar.

Uzun lafın kısası stabil halde tutulacak bir solucan deliğinin açılmasının sağlanması, bizim hatta torunlarımızın yaşam sürecinde yapılamayacak olsa da önümüzdeki yüzyıllarda yapılamayacak bir şey de değildir. Günümüzde bilim insanlarının karanlık madde üzerine yoğunlaşmalarının ve Hicks parçacığı deneylerinin, daha üst düzey çalışmalara temel hazırladığı düşünülebilir.

Peki derin uzayda kendiliğinden stabil olarak durmakta olan ve/veya zaman zaman açılıp kapanan solucan delikleri var mıdır? İşte bunun cevabını bilmiyoruz. 
Live long and prosper.