Masonlar.org - Harici Forumu
Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Felsefe => Felsefi Sorular => Konuyu başlatan: shemuel - Ocak 13, 2008, 02:54:24 ös
-
“Neyi arıyorsan sen O'sun" der Mevlana...
Zulmün peşindeysen zalimsin, aşkı arıyorsan aşık...
Elinden tuttuğumuz her sevgili, bizi sürükleyip, kendi iç dünyamızın derinliklerinde bir keşif gezisine çıkarır.
Her ilişki, benliğimizde bir kazıdır aslında, her sevda ruhumuzun bir başka yüzü...
Her aşkta kendimizi ararız; o yüzden bulduklarımız, benzerlerimizdir.
Resimlerini yanyana koyun sevdiklerinizin ve dikkatle bakın yüzlerine, onların suretlerinden kendi yüzünüz bakacaktır size...
Aşk denilen kaleydoskobun buzlucamına gözünüzü dayadığınızda, binbir camın rengarenk ışıklar saçarak döndüğünü ve her seferinde bambaşka şekiller ördüğünü görürsünüz. Her camda, farklı bir renginiz vardır; her şekilde sizden bir parça...
Aşklarınız hülasanızdır.
Sevdiğiniz her adam, beğendiğiniz her kadın, farklı ruh hallerinizi ele verir; arada bir çevirdiniz mi kaleydoskobu, cam parçalar yer değiştirip yeni şekiller alır; hepsi siz...
Sevgilinizin gözlerindeki dolunay, sizdeki ışığın yansımasıdır aslında; dilindeki sizin ilhamınız, tenindeki sizin ısınız...
Yoksa hâlâ bir sevdiceğiniz, o henüz kendinizi bulamadığınızdandır...
-
Çok güzel sözler gerçekten. Tersini de nietzsche söylemiş zaten "Ruh arayanda hiç ruh yoktur."
-
Feridüddin Attar'ın Mantıku't Tayr'ında çok güzel anlattığı bir konu bu... Tasavvufa da ilginiz varsa kesinlikle okumanız gerekir.
-
“Neyi arıyorsan sen O'sun" der Mevlana...
Aşklarınız hülasanızdır.
ah samuel ahh :)
-
Çok duygusal, bir okadar da gerçek sanırım...
Peki kendimi bulduysam, sevdiceğimide biliyor ama kavuşamıyorsam buna nedir?
-
Zaman aşımından dava düşer. :)
-
Cidden Şemo'nun yazdıkları ile duygulanarak sordum bu soruyu Sn. nietzsche...
-
Çok duygusal, bir okadar da gerçek sanırım...
Peki kendimi bulduysam, sevdiceğimide biliyor ama kavuşamıyorsam buna nedir?
''her olay mutlu sonla bitmez, sn. blossom'' denir sanırım...
-
İstemeden de olsa duygularınızı incitmeden ben kenara çekilip shemuel ustadımın cevap vermesini beklesem iyi ederim saygılarımla...
-
Çok duygusal, bir okadar da gerçek sanırım...
Peki kendimi bulduysam, sevdiceğimide biliyor ama kavuşamıyorsam buna nedir?
''her olay mutlu sonla bitmez, sn. blossom'' denir sanırım...
Aşkın nerede başladığı ile nerede bittiği belli değildir, aksi takdirde adı aşk olmazdı...
-
İstemeden de olsa duygularınızı incitmeden ben kenara çekilip shemuel ustadımın cevap vermesini beklesem iyi ederim saygılarımla...
Estağfurullah, duygularımı incitmediniz Sn. nietzsche, aksine ben fazla duygusalım sanırım :) Shemuel her konuda üstat mıdır? Sizin de bir kalbiniz var muhakkak, elbet sizde aşık olmuşsunuzdur...
-
Haddinden daha fazla derin bir konu aşk ve sevmek
-
Elbette... Ben zaten aşığım hatta ruhumu bulduğumu söyleyebilirim o yüzden bu konularda pozitifim tabii bu sizi tamamlayan o güzel varlığı bulup ona ve kendinize karşı dürüst olmanıza bağlı. O zamana kadar geçen her ilişki tecrübe her acı da mutluluk katar aslında.
-
Haddinden daha fazla derin bir konu aşk ve sevmek
Kesinlikle katılıyorum hocam.
-
Haddinden daha fazla derin bir konu aşk ve sevmek
İnsan duyguları olduğu için derindir ama okadar da felsefik değildir. Hisleriniz bir operasyonla alınmadığı :D sürece de aşkın ne olduğunu bilir ve kendinize göre zengin bir yorum katarsınız. Aşkı felsefik yapan kendisi değil, herkesin kendine göre yorumlamasından kaynaklanıyor bana göre...
-
hep egoyla alakalı olduğunu düşünürüm sevmenin ilişkilerin..Mesela neden sevdiğinze çiçekler alıp süprizler yaparsınız?çünkü onu mutlu etmek sizi mutlu eder yani gene insanın kendi mutluluğudur.Hangimiz bir kere aşık olduk ki hem?elbetteki unutlmayanlar vardır hep arkasından keşke denilenler...
-
evet sevgili blossom aşk felsefik olamaz çünkü genelleme yapılamaz sonuçta insani bir duygudur dediğiniz gibi.Her insan farklı yaşar aşkı sevmeyi
-
Evet Sevgili bilmeliyimgalilei, ve hatta öyleki aynı ilişkiyi yaşadığınız kişi ile bile aynı duyguları paylaşmazsınız. O kendince, yorumunca yaşar duygusunu aşkını, siz ise bambaşka... İşte bunu fark ettiğiniz zaman başlar tartışmalar. Halbuki tamamen yorum farkıdır... Sanırım bir filmde geçiyordu bu sözler, kadın ve erkek arasındaki aşk ve sevgiden, bu gönül bağından dolayı çıkan anlaşmazsızlıklardan bahsedilirken, kadın ile erkeğin ne kadar farklı olduğu dile getirilirken birisi şöyle diyordu filmde:
"Asıl sorun, kadın ile erkeğin arasında hiçbir kuralın olmamasıdır"
Mevzu aşk olunca herşey birbirine karışıyor, hislerde anlaşılmaz oluyor sanırım... :)
-
aşk birazda olgunluk meselesi sanırım ne aşıklar olurdu lise yıllarında :D kaç tanesi devam etmiştir acaba daha sonrasında yani aşk çevrenize yaşınıza görede değişir muhakkak elbetteki sevgili blossom'un söylediği gibi kadın ve erkeğe göre de değişir.kaldı ki insana özgü bir hissin herkez tarafından aynı şekilde yaşanması olanaksızdır.
ama yeni başlayan aşklar ne kadar ümit verir insana hayata bağlı kılar bir süre içinde olsa.İlişkiler illa ki sevmenin getirisimidir? yoksa her insanın yanlız olmama güdüsü ile kendisine kişilik olarak en yakın olanla paylaşımımıdır?
-
Şöyle diyebilirim ki sevgili bilmeliyimgalilei, aşk ilk başta insanın hayatını anlamlı kılar fakat hormon olduğu için ve yaklaşık 3 yıl salgınabilir türde bir hormon olduğu için yerini sevgiye bırakmazsa bitmeye mahkumdur... İlişkilerin sevmenin getirisi olmasından ziyade yalnız kalma korkumuzdan da kopmamasını dilediğimiz ve çabaladığımız bir bağ olduğunu düşünürüm hep...
-
“Neyi arıyorsan sen O'sun" der Mevlana...
Aşklarınız hülasanızdır.
ah samuel ahh :)
Ne oldu sevgili Tuana hayırdır
galiba bir derdin var
-
Aşk ne ilginç mefhum ki insanlar farklı farklı yorumlar yapıyor. Asıl mesele bence aşktan ziyade, insanın neyi aradığıdır. "Her aşkta kendimizi ararız" denilmiş fakat bence asıl aradığımız bizim hiç olmadığımız tarafımızdır. Kendimizden çok bambaşka bir parça, doğarken sanki eksik doğmuşuz gibi. Ruhumuzun bir parçası eksikmiş gibi... Ruhumuzu okşayacak kişiyi arıyoruz, bedenimizden ziyade... Ben aynı zamanda, hayranlık ile gözlerinin içine bakacağım kişiyi arıyorum... Aslında aşktan daha çok hayran olmak önemli... Sizi hayranlıkla seven kişi sizi kolay kolay bırakmaz çünkü... Benim aradığım bu sanırım... Bulmayı çok isterdim, bulmaya yaklaşmayı bile çok isterdim...
-
Beynimizin en ilkel haliyle aşık oluruz,sürüngen beyniyle! Aşık olunca seretonin seviyemiz bir nevrozun seviyesine düşer,normalde bu depresyona yol açar ama aşık insanda sevdiği kişiye tapınmasıdır ve bu uyuşturucu gibidir.Ama uyuşturucunun etkisi geçtiğinde vucut artık kendini diğer kişi olmadan düşünemez... İşte bu bağımlılığa bir isim vermişler, AŞK...
-
Bu durumda tedavisi vardır Sn. crazyphysics :D Rehabilite merkezine gideriz olur biter :D
-
Aşkın tedavisi kesinlikle vardır sn.blossom, tabiki aşkı bir hastalık olarak görürseniz!!!
-
Aşkın tedavisi kesinlikle vardır sn.blossom, tabiki aşkı bir hastalık olarak görürseniz!!!
Neden görmeyim ki :D Ayrıca, aşk diye bizim nitelendirdiğimiz mefhum bir hormondur :) Tasavvufta geçen aşktan bahsetmiyoruz burada...
-
Aşkın tedavisi kesinlikle vardır sn.blossom, tabiki aşkı bir hastalık olarak görürseniz!!!
Neden görmeyim ki :D Ayrıca, aşk diye bizim nitelendirdiğimiz mefhum bir hormondur :) Tasavvufta geçen aşktan bahsetmiyoruz burada...
Sevgili blo Tasavvuf dedin iştahım kesildi üç gün yemek yiyemem
-
Aşkın tedavisi kesinlikle vardır sn.blossom, tabiki aşkı bir hastalık olarak görürseniz!!!
Neden görmeyim ki :D Ayrıca, aşk diye bizim nitelendirdiğimiz mefhum bir hormondur :) Tasavvufta geçen aşktan bahsetmiyoruz burada...
Sevgili blo Tasavvuf dedin iştahım kesildi üç gün yemek yiyemem
Sevgili Şemo, geri alayım lafımı ye yemeğini :D Niyeki hem?
-
Sevgili Şemo, geri alayım lafımı ye yemeğini :D Niyeki hem?
BU aralar başım bir Tasavvufçu ile beladada o yüzden
Birde sabah akşam ilahi dinlemezmi sordum sarı çiçeğe annen baban varmı diye
Anlayacağın zavallı çiçeğide bıktırdı :D
Ah zavallı çiçeğin bir dili olsada konuşsa ilk söyleyeceği şey
``yok ! yok annemde yok babamda yok.küçük sezerciğim ben yatimim git başımdan`` derdi.
Nedense bizimki zavallının dili yok diye sabah akşam zavallıyı bunaltıyor.
O Tasavvufçu kendini bilir ;)
-
:D Sende sor sarı çiçeğe olsun bitsin :D ;)
-
:D Sende sor sarı çiçeğe olsun bitsin :D ;)
Ama o sarı çiçek benimmmm ::) ::)
-
:D Sende sor sarı çiçeğe olsun bitsin :D ;)
Ama o sarı çiçek benimmmm ::) ::)
Sarı? Çiçek? Sen? :D Sende eşlik ediver canım şarkıya ;D
-
Tabi bu eski konuyu yeniden gündeme getirmek, ne kadar hoş olur bilemeyeceğim. Ama tazelemekte yarar olacağı kanısındayım. Herkes Mevlana'nın bu sözlerinden bir şeyler çıkarmış. Ama çıkarılanlar genellikle ilahi ve beşeri aşk ile kalmış. Hoş, önce şiirin aslını vermek; sonra kendi fikirlerimi paylaşmak isterim.
Can konağını aramadaysan,cansın;
Bir lokma ekmek arıyorsan,ekmeksin.
Şu nükteyi biliyorsan işi biliyorsun demektir;
Neyi arıyorsan o sun sen..
Şimdi Mevlana başlıyor, canı arıyorsan cansın. Ekmeği arıyorsan ekmeksin. Ve -gizli bir şey varmışçasına- şu nükteyi biliyorsan sen işi biliyorsun demektir diyor: Neyi arıyorsan o sun sen.
Benim ilk aklıma gelen tanrı olmuştur. Bir insan tanrıyı arıyorsa, o halde bu şiire göre tanrının ta kendisidir. Mevlana da tıpkı Hallac-ı Mansur ve Nesimi gibi insanın tanrılığında yani el-ilah iddiasında bulunmuş mudur? Tartışılır. Ama bu şiirden bu çıkıyor mu? Bence çıkıyor.
Saygılarımla.