Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Sözcüklerin Görev Adları  (Okunma sayısı 1713 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 08, 2014, 08:01:15 ös

          Dilin en küçük anlamlı birimine ''sözcük'' denir. Sözcükler bir arada kullanıldığında sözcük öbekleri, sözcük öbekleri de bir araya gelerek cümleleri oluşturmaktadır. Türkçede her sözcüğün bir görev adı vardır. Eylemler haricindeki dil birimleri tek başlarına kullanıldıklarında addır. Yani, sözcükleri adlar ve eylemler olmak üzere ikiye ayırmalıyız. Adlar, cümle içinde kullanıma çıkma durumlarına göre çeşitli görev adları alır: sıfat, zamir, zarf, bağlaç, edat...
          Geleneksel dil bilgisini incelediğimizde ise sözcükler; ad, isim, zamir, zarf, bağlaç, edat, eylem gibi adlar alırlar. Sözcüğün görev adı hiçbir şekilde dikkate alınmaz. Örneğin; geleneksel dil bilgisine göre, ''mavi'' sözcüğü her durumda sıfattır.

mavi gömlek: sıfat tamlaması (mavi=sıfat)
mavi duvar: sıfat tamlaması (mavi=sıfat)
mavi masa: sıfat tamlaması (mavi=sıfat)

Başka bir örnek de bağlaç kullanımından verelim.

Ayşe de Ankara'ya gitmek istiyor. (ve, bağlaç durumundadır.)
Cüzdanından kimliğini ve paralarını çaldırmış. (ve, bağlaç durumundadır.)

Geleneksel dil bilgisi, yukarıdaki kullanımları dikkate alarak ''ve'' bağlacını ve ''mavi'' sıfatını sanki başka görev adları alamayacakmış gibi değerlendirmektedir. Bu çok hatalı bir bilgidir.

Türkçede hataların ardı arkası kesilmediği gibi aynı kusurları edatlar içinde de görmemiz mümkündür.

Karadeniz gibi hırçın olmalı deniz.
Senin için oradan buraya geldim.

Bu cümlelerde ''gibi, için'' sözcükleri edat kullanımındadır.

Bugün birçok öğretmen için yukarıda verdiğimiz örneklerde geçen sözcükler sadece o görev adlarıyla kullanımdadır. ''için'' dediğimizde otomatik olarak ''edat'' cevabını almaktayız.

Mehmet, kızının adını Mavi koydu.
Mavi, dört harfle yazılan bir sözcüktür.

Geleneksel dil bilgisinin dediği gibi düşünecek olursak eğer, buradaki ''mavi'' sözcükleri sıfat olarak kullanıma çıkmıştır. Burada bir sıfat tamlaması söz konusuysa, sıfattan sonra gelen ada ''Nasıl?'' sorusunu sorabiliyor muyuz? Hayır. ''mavi araba'' dediğimizde, ''Nasıl araba?'' diye ada(araba) sorduğumuzda ''mavi araba'' cevabını almaktayız. Buradaki örneklerde ise bu durumdan söz edemeyiz. Yani, bu cümlelerde ''mavi'' sözcükleri ad olarak dilde kullanıma çıkmıştır.

Bağlaç ve edat için de yine aynı şeyleri söylememiz mümkündür.

Bugün size ''ve''yi anlatacağım.

Zorlama bir cümle gibi görünse de anlamsal olarak aslında bu cümlenin hiçbir kusuru yoktur. ''ve'' sözcüğü burada bir bağlaç değildir, addır.

''İçin'', görelik anlamı da vermektedir.

Edat gibi kullanıma çıkmış olduğunu düşündüğümüz bu sözcüğümüz de yine bu cümlemizde ad durumundadır.

Çıkarım: Türkçede her sözcüğü kalıplara sokarak onlara belirli görevler yüklemenin anlamı yoktur. Cümle içinde kullanıma çıktıkları durumlara göre sözcüklere görev adları vermeliyiz.

Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
48 Yanıt
13521 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 08, 2007, 09:08:03 ös
Gönderen: nietzsche
5 Yanıt
4890 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 15, 2011, 07:49:12 öö
Gönderen: Zagzagel
0 Yanıt
2538 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 04, 2014, 04:06:11 ös
Gönderen: edebiyat_ogr
3 Yanıt
3101 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 14, 2015, 07:40:50 öö
Gönderen: ADAM