Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Atatürkçü olarak kendini gösteren, Paris özentisi Attila İlhan  (Okunma sayısı 15509 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 12, 2008, 05:40:33 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

1-Attila İlhan Atatürk'ün 2 yanlışını belirlemiş.Bak sen Atatürk ne yanlış yapmış.

Dil meselesi Gazi'nin yanlış yaptığı iki işten biridir. Ancak o müthiş gerçekçiliğiyle daha sonra yanlıştan dönmüştür. Fakat sonra gelenler sanki o bu işten vazgeçmemiş gibi kaldığı yerden devam ettiler.

2-Yüce lider Atatürk karaçarşafa müdahale etmemiş.Üstünü üstlükte Atatürk laik değilmiş.Öldükten sonra laik olmuş.Attilla İlhan herhalde paris-İstanbul hattında beyin sarsıntısı geçirmiş.Kendisi, bizim laiklik olarak belirlediğimiz kemalizmi yobazların söylediğiyle karıştırıyor.Yani Roma döneminde din adamlarına "Clerici" din adamı olmayanlara da "Laici" adı veriliyordu. Laik aynı zamanda din dışı dinle ilgisi olmayan anlamlarına da gelmektedir.
gazetecinin sorusu:  Atatürk öldükten sonra mı laik olduk diyorsunuz?

Ondan sonra oldu. Örtü meselesi de böyle. Atatürk hayattaydı çok iyi hatırlıyorum ben ilkokulu bitirip Anadolu'ya gitmiştim Kaymakam olan babamın tayini çıktığı için. Orada sokaklarda çarşaflı kadınlar vardı, beni görünce arkalarını dönüp duvara, yere çömelirlerdi. Ben İzmir'den gelmiş çok Alafranga yetişmiş bir çocuktum. Ama Mustafa Kemal Paşa sağdı. Benim babam orada kaymakamdı. Hiçbir tedbir almıyordu, hiçbirşey söylemiyordu.Mustafa Kemal Paşa inkılabını laiklik üzerine kurmadı, anti-emperyalizm üzerine kurdu.

3-Arap kültürüne karşı koyamamış olduğu için arapçayıda bırakmak istememektedir.Ayrıca Atatürk hayatta ikenyaptığı bir işten  sululuk çıkmış,gazeteciler dalga geçmiş.Buna 3 yaşındaki çocuk inanmaz.Atatürk'e birşeyin yakışıp yakışmamasınıda tekeline almış beyefendi.

Ben ilkokulun üçüncü sınıfındayken ilk önce Osmanlıca-Türkçe kılavuz geldi. Bundan sonra böyle bir dil konuşulacak denildi. Biz ufacık çocuklar bu işi alaya aldık. O zaman Cumhuriyet Halk Partisi diyecek yerde 'Kamul Buyrul Tüz Bölemi' diyorladı. CHP'nin özleştirilmiş hali; böyle bir sululuk çıktı ortaya. Gazeteler dalga geçti. Hele Atatürk'ün o günlerde verdiği bazı demeçleri var böyle laflar kullanmış,birden bire Kamul Buyrul Tüz Bölemi demeye başladı, ona hiç yakışmıyordu. Sonunda halkın konuştuğu dil Türkçe'dir diye karar verildi.Üniversitelerde Fransızca ve diğer dillerde eğitim veriliyordu, kaldırdılar. Böylece Mustafa Kemal bir yanlıştan dönmüş oldu.

Kaynak: http://yenisafak.com.tr/arsiv/2004/ekim/20/g04.html
                  http://tr.wikipedia.org/wiki/Laiklik
« Son Düzenleme: Ağustos 12, 2008, 05:47:54 öö Gönderen: M.Akyol »


Ağustos 12, 2008, 05:53:52 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bu sözde Atatürkçü görünen veya görünmeye çalışan sözüne inandığımız bazı aydınlar,siyasetçiler ve kişiler belirli bir yaşdan sonra ne dediklerini bilemez hale geliyorlar.Aslında belirli bir yaştan sonra bu işleri bırakmaları gerekiyor.
Attilla İlhan gibi beni hayal kırıklığına uğratan diğer isimde Bülent Ecevit.Yani son beş yıl içerisinde fethullah gülenle yakınlaşması,ziyaretlerde bulunması vb..
Sabaha karşı saat 05:52 benimde üzüldüğüm konuya bak,boşver..


Ağustos 12, 2008, 10:56:00 öö
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 181

YeniŞafak gazetesi referans gösterilip de Atatürk ve Atatürkçülük le yapılmış hiçbir yorumu veya bilgiyi doğru kabul etmem.
Tirajını Atatürk ve Kemalistlere saldırarak yaratmış bir gazete benim için bu konuda başvurulucak  SON KAYNAK dahi değildir.
Sayın M.Akyol, B.Ecevit ile ilgili fikirlerinizi bilemem ancak Atilla İlhan konusunda çok yanıldığınızı söylemek isterim.
Atatürkün nasıl öldükten sonra Laik olduğu söylenebilir.Bu nasıl Atilla İlhana mal edilir..
Yazılarından takip edebildiğim kadarı ile avatarınızla fikri uyum içinde olduğunuzu biliyorum ancak buna rağmen nasıl oldu da sabahın 5:30 yenişafak a prim yaptrıdınız anlayamadım.
Sevgiyle Kalın
...Söyleceklerimi yukarda söyledim zaten...


Ağustos 12, 2008, 11:50:04 öö
Yanıtla #3
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

MUSTAFA KEMAL


dağ başını efkâr almış
gümüş dere durmaz ağlar
gözyaşından kana kesmiş gözlerim
ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar
ağlar ağlar cihan ağlar
mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür
altmış üç ilimiz altmış üç yetim
yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer
her geçen seni bizden parça parça götürür
mustafa'm mustafa kemal'im

diz dövdüm
gözlerim şavkı aktı sakarya'nın suyuna
sakarya'nın suları nâmın söyleşir
hemşehrim sakarya öksüz sakarya
ankara'dan uçan kuşlar
kemal'im der günler günü çağrışır
kahrolur bulutlara karışır
gök bulut yaşmak bulut
uca dağlar dev boyunlu morca dağlar
divan durmuş bekleşir
mustafa'm mustafa kemal'im

nasıl böyle varıp geldin hoşgeldin
çıngı kaymış yalazlanmış gözlerin
şol yüzünde güneş südü sıcaklık
ellerinden öperim mustafa kemal
senin dalın yaprağın biz senin fidanların
biz bunları yapmadık
sen elbette bilirsin bilirsin mustafa kemal
elsiz ayaksız bir yeşil yılan
yaptıklarını yıkıyorlar mustafa kemal
hani bir vakitler kubilay'ı kestiler
çün buyurdun kesenleri astılar
sen uyudun asılanlar dirildi
mustafa'm mustafa kemal'im


karalar kuşanmış karadeniz akmam diyor
dokunmayın ağlamaktan bıkmam diyor
bu gece kıyamet gecesi bu vapur bandırma vapuru
yattığı yer nur olsun mustafa kemal
ben ölümden korkmam diyor
korkmam diyen dilleri toz oldu toprak oldu
değirmen döndü dolandı yıllar oldu
bir kusur işledik bağışlar mı kimbilir
o bize öğretmedi kazan kaldırmasını
günahı vebali öğretenin boynuna
erdirip oldurana ana avrat sövmesini
yüreğim kırıldı kanım kurudu
var git karadeniz var git başımdan
mızıka çalındı düğün mü sandın
bir yol koyup gideni gelir mi sandın
mustafa'm mustafa kemal'im

ankara'nın taşına bak
tut ki baktım uzar gider efkârım
çayır ağlar çimen ağlar ben ağlarım
gözlerimin yaşına bak
ankara kalesi'nde rasattepe'de
bir akça şahan gezer dolanır
yaşın yaşın mezarını aranır
şu dünyanın işine bak
mustafa'm mustafa  kemal'im




ATTİLA İLHAN


Ağustos 12, 2008, 12:23:54 ös
Yanıtla #4
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Akyol,

Attila İlhan bir "Atatürkçü" değildir. Bir KEMALİST'tir. Kemalizm ise bir dogma değildir, M. Kemal'in düşüncesi "diyalektik"tir. Sınırlandırılamaz. Attila İlhan'a göre, Attila İlhan'ın İnönü cumhuriyetçiliği olarak yaftaladığı ve kemalist düşüncenin imha eden yaklaşım olarak belirlendiği bir biçimde "atatürkçülük" diyalektikten yoksun halktan kopuk bir değersizleştirmedir. Dil ile ilgili görüşlerini de yine Mustafa Kemal'e bağlar. Dünya yayınları tarafından basılmış olan Falih Rıfkı Atay'ın ÇANKAYA isimli eserinin 2. cildinin 452 sahifesinde;

''...bir akşam Atatürk, sofra bittikten sonra, benim yanı başındaki iskemleye oturmamı emretti: '...Dili bir çıkmaza saplamışızdır' dedi; sonra, '-... Bırakırlar mı dili bu çıkmazda? Hayır! Ama ben de bu işi başkalarına bırakmam. Çıkmazdan biz kurtaracağız...' dedi...''

denmektedir.

Attila İlhan, Dil Devriminin bir gereklilik olduğunu söyler. Onun itiraz ettiği husus, kemalist dönem sonrası dil üzerinde oynanan oyunadır. Atatürk döneminde ulusal bilincin kurulması ve ümmetten millete geçişte halka yardımcı olması için ihsas edilen müesseselerin inönü cunhuriyetçiliği dönemiyle birlikte "tek tipçi", "kalıpçı", hatta "faşizan" bir biçime büründüğünü söyler. Sömürge ülkelerinde sömürgenlerin dil üzerinde oynadıkları oyunların bu dönemden itibaren bizim dilimizde de uygulandığını söyler ve şyöel bir tespitte bulunur;

"Türkçe yi, 'kuş dili' gibi değil; bildiğimiz Türkçe gibi kullanırım: öyle olması zarûridir, aksi halde, gelecek nesillerimiz, ne tarihini bilebilecek, ne de kültürünü!"  (Cumhuriyet gazetesi, 09.05.2005 tarihli makalesinden)

Attila İlhan'ın "kemalizm" üzerine bir yazısının girişini ve son cümlelerini bende bu iletinin son cümlesi olarak alıntılamak istiyorum ;

"Türkiye'de Kemalizm mücadelesinin iki esası var. Bunlardan birincisi, Türk gençlerinin Kemalizmin ne olduğunu öğrenmesi lazım. Türkiye'de, en azından elli senedir, hatta belki daha uzun zamandan beri herkes "Atatürkçü" olduğu halde Kemalizmin eğitimi ve öğretimi yok

(...)

Türkiye'de şimdi Kemalist olmak yeterli. Başka şey olmaya gerek yok"

Sevgi ve Saygılarımla.


Ağustos 12, 2008, 03:02:11 ös
Yanıtla #5
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 562
  • Cinsiyet: Bay

Sayın skullg'nin her cümlesine katılıyorum, Attila İlhan'ın cevaplarını yanlış anlamış olabilir misiniz acaba sn. Akyol?
Mea mihi conscientia pluris est quam omnium sermo


Ağustos 12, 2008, 07:28:48 ös
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay Bilgi Benden çok etkilenip bugün yenişafak mı aldınız?

nasıl oldu da sabahın 5:30 yenişafak a prim yaptrıdınız anlayamadım.
Yanlış anlaşılacak bir şey yok yazıda,eğer Atilla İlhanın düşüncelerini çarpıtarak bir röportaj yapılsaydı,herhalde Atilla İlhan dava açardı ya da basın açıklaması yapardı.Ama bazı kitaplarında Atatürk'ün kimseyi ilgilendirmeyen özel ilişkilerinden bahsederek kendisi Atatürk'ü magazine dönüştürmeye çalışmıştır.
Ayrıca  bu kadar çok Atatürkçü olsaydı o gazeteye röportaj vermezdi dimi?
saygı ve sevgilerimle

Attila İlhan'ın cevaplarını yanlış anlamış olabilir misiniz acaba sn. Akyol?


Ağustos 13, 2008, 02:07:44 ös
Yanıtla #7
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay

İnandığım tek doğru var...O da CIA denen kuruluşun USA dışındaki devletlerde basını etkilemek,taraflı ve yanlı haber yapmak,yaptırmak için o ülkelerin gazetecilerini satın almak üzere 400.000.000 USD bütçesi olduğudur...

USA çıkarları sözkonusuysa bu satılmış gazeteler ve yazarları sayesinde şu zamandan biraz sonra  , Attila İlhan'ın Taliban Sempatizanı , Mehmet Barlas'ın Mao'cu, Yalçın Küçük'ün Anayasal İktisatçı , Engin Ardıç'ın Troçkist olduğuna bile inandırılabiliriz...En iyisi gazete yorumlarını bırakıp yazarların kendilerini okumak sanırım...
Bilgili bir aptal, bilgisiz bir aptaldan daha aptaldır.
  Moliere


Ağustos 13, 2008, 03:03:32 ös
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

Politik Araştırma ve Düşünceleri ...Attilâ İlhan, vefatından önceki son yıllarını tarih araştırmalarına vermişti. Kendisine, Atatürk'ün eşsiz bulduğu dehasını herkesle paylaşma misyonunu edinmiş, Türkiye'nin yakın tarihi hakkında düşündüklerini çoğunlukla belgelere dayandırarak televizyon ekranından topluma seslenme gereği duymuştu. Milli Mücadele yıllarının hangi şartlarda kazanıldığından ve o dönemin olağanüstü ruh halinden devamlı bahseder, Türkiye'nin olası bir Avrupa Birliği (AB) üyeliğinde egemenliğini AB Devletleri ile paylaşacak olmasına ise şiddetle karşı çıkardı. Batılı devletlerin dostları değil, sadece çıkarları olabileceğini söyler, onların sömürgecilik anlayışlarını hemen her platformda tarih ve belgeleri ile vererek eleştirmekten çekinmezdi. Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasına giden süreçte Tanzimat Fermanı'nın çok büyük bir darbe olduğunu düşünür, bu tarihten sonra Osmanlı'nın çözülmesinin hızlandığını söylerdi. Mustafa Kemal'in bilgisi, dehası, yaptığı hareketlerde toplumu hep arkasına alması (teşkilatçılığı) ve yaptığı devrimlere olan hayranlığını her platformda vurgulayan Attilâ İlhan; onun, yaptığı devrimlerde Fransa'yı örnek almasına rağmen Avrupa devletleri ile kurduğu mesafeli ilişkileri her zaman övmekten geri durmadı. Gâzi'nin ölümünden sonra İsmet İnönü'nün batı yanlısı kararlarını ise her zaman eleştirdi. Günümüz aydınlarının çoğunun batı yanlı duruşları olduğunu söyleyip onları halkı tanımamakla eleştirir, eski halkla bütünleşmiş ve millet çıkarları için hareket eden aydın tiplerinin artık yok olma aşamasına geldiğini söylerdi. Üniversite öğrencilerince yapılan eylemlerin bir hedefe varamayacağını, çünkü öğrencilerin iktisadiî üretimde rol almadıklarını söyler, Fransız Devrimi'nin işçi sınıfı tarafından yapıldığından dem vururdu. Türkiye'de işçi sınıfını temsil eden bir siyasî partinin bulunmadığını, bunun gerçek demokrasinin önünde engel olduğunu söyler ama böyle bir partinin bir gün kurulacağını düşünürdü. Halka rağmen yapılacak olan hiçbir şeyin uzun süreli olamayacağını ise her zaman tekrarlamaktan geri durmadı. Anlattığı veya yazdığı olaylara hakim olması, kimsenin kişiliğine saldırmamaya özen göstermesi, onun, her kesimden insan tarafından takdir kazanmasını sağlamıştır.



Ağustos 13, 2008, 03:29:11 ös
Yanıtla #9
  • Ziyaretçi

Atilla ilha'nın 11.10.2005 de yaptığı bir söyleşiyi sizinle paylaşmak istiyorum....


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
10859 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 31, 2009, 02:46:43 ös
Gönderen: degas
7 Yanıt
5623 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 07, 2008, 03:22:07 öö
Gönderen: bilmeliyimgalilei
4 Yanıt
3641 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 27, 2008, 07:56:19 ös
Gönderen: Santander
13 Yanıt
13004 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2009, 11:33:06 öö
Gönderen: KUZEYDOĞU
1 Yanıt
3661 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 12, 2009, 10:50:12 öö
Gönderen: hewal73
1 Yanıt
2597 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 19, 2011, 11:47:28 ös
Gönderen: hakan_34_06
0 Yanıt
2336 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 23, 2012, 09:54:03 ös
Gönderen: karahan
1 Yanıt
3890 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 30, 2014, 01:07:46 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
1316 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 06, 2014, 12:44:41 öö
Gönderen: cagritarlaci
0 Yanıt
1378 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 07, 2014, 09:16:31 ös
Gönderen: MEDUSA