MEVLIT

[tcorbaci]

Herkese Merhaba,

Kaynağını çok düşünmeme rağmen hatırlayamadım...olay şöyle cereyan ediyor...

F.S.Mehmet İstanbul'u aldıktan bir süre sonra hristiyanların kiliselerindeki ilahili tütsülü(sıla ) törenlerini görünce Süleyman Çelebi'ye bu tür veya benzeri bir eser bir yazmasını istiyor , hatırladığım kadarıyla islam dininde farz ibadetlerin yanında bu tür ilahi veya mevlid  türü törenler olmadığı ve islamı görsel ve işitsel anlamda daha zengin kılmak için böyle bir istekte bulunuyor.süleymen çelebi de mevlid'i yazıyor..Fakat zamanlamada bir problem var...neyi atladığımı hatırlayamıyorum...kusura bakmayın..

[Isis]

Sýcaklar iþte insanýn tahammül sýnýrlarýný çok zorluyor...
Kendinize dikkat edin

Ah su sicaklar buraya da bir ugrasa hani, ne guzel olacak

[Genius Loci]

Herkese Merhaba,

Kaynağını çok düşünmeme rağmen hatırlayamadım...olay şöyle cereyan ediyor...

F.S.Mehmet İstanbul'u aldıktan bir süre sonra hristiyanların kiliselerindeki ilahili tütsülü(sıla ) törenlerini görünce Süleyman Çelebi'ye bu tür veya benzeri bir eser bir yazmasını istiyor , hatırladığım kadarıyla islam dininde farz ibadetlerin yanında bu tür ilahi veya mevlid  türü törenler olmadığı ve islamı görsel ve işitsel anlamda daha zengin kılmak için böyle bir istekte bulunuyor.süleymen çelebi de mevlid'i yazıyor..Fakat zamanlamada bir problem var...neyi atladığımı hatırlayamıyorum...kusura bakmayın..

Sayın tcorbaci,

Süleyman Çelebi, "Meşhûr Türkçe "Mevlid" kasîdesinin yazarı. Bursa'da doğdu. Kaynaklarda Süleymân Çelebi'nin doğum târihine dâir bir kayda tesâdüf edilmedi. Ancak, Süleymân Çelebi'nin Mevlid'i 60 yaşında yazdığı ve eserin 1409 (H.812) senesinde bittiği, en eski olarak bilinen nüshasında mevcut bir beyte istinâd etmektedir.1422 (H.825) senesinde vefât ettiği bilindiğine göre, onun 1351 (H.752) senesinde doğduğu neticesi çıkmaktadır. Sultan Birinci Murâd Hanın vezîrlerinden AhmedPaşanın oğlu, Şeyh Mahmûd Efendinin torunudur. Mahmûd Bey, 1338 (H.738) senesindeSadrâzam Süleymân Paşa ile Rumeli'ye sal ile geçenlerdendir. Süleymân Çelebi, Bursa'da asrının ileri gelen âlimlerinden ilim tahsîl etti. Büyük bir âlim olarak, Sultan Yıldırım Bâyezîd zamânında Dîvân-ı hümâyûn imâmı, sonra da Bursa'da onun inşâ ve ihyâ ettiği câminin imâmı oldu. Resûlullah efendimize olan muhabbeti, Vesîlet-ün-Necât isimli mevlid kasîdesini yazmasına vesîle oldu. Eserini yazmasının sebebi olarak gösterilen hâdise hakkında; Künh-ül-Ahbâr, Güldeste, Tezkire-i Latîfî ve başka kaynaklarda geniş bilgi vardır. Süleymân Çelebi'nin vefâtı için düşürülen târih, "Râhat-ı ervâh"tır. Mezarı, Bursa'da Çekirge yolu üzerindedir."

hangi kaynak bilmiyorum ama siz o kaynağı bence hiç aramayın hatta birgün rastgele elinize geçerse direkt SEKAya gönderin geri dönüşümde daha faydalı olacaktır hem belki ondan var olacak yeni kağıtlara daha doğru tutarlı bilgiler yazılacaktır.

[tcorbaci]

Dediğim gibi , söylediklerim tutarsız fakat kaynağı bir türlü hatırlayamadım...Seka ya göndermeden önce iki fotokopi alayım ne olur ne olmaz...

[Genius Loci]

Dediğim gibi , söylediklerim tutarsız fakat kaynağı bir türlü hatırlayamadım...Seka ya göndermeden önce iki fotokopi alayım ne olur ne olmaz...

Neden 2 fotokopi sn. tcorbaci, nüshalardan birini bana mı göndereceksiniz

[tcorbaci]

Sayın skullG,

Zamanında Devlet Arşivleri iyice dolar ve zamanının Başbakanı Yıldırım Akbulut'a sorarlar , Sayın Başbakan her yer lüzumsuz,gereksiz ve zamanı geçmiş evraklarla doldu , artık  çalışamıyoruz ,yer yok  ,ne yapalım derler , Başbakan durur ,düşünür ve şöyle der  , -Toplayın hepsini imha edilmek üzere Sekaya gönderin...ama ne olur ne olmaz siz yine de hepsinden 2 şer fotokopi alın...

[martı]

bu gerçekten komikmiş

neyse asıl konuya dönmek istiyorum.Mevlid'i dinin bir gereği olarak algılarsak zaten saçma sapan birşey olur ama bu bir gelenek ve öyle algılamak lazım.Gerçi böyle bir şey için mevlid okutulduğunu ilk defa duyuyorum ve şunu söylemem lazım mevlid okutulurken olmazsa olmaz olan Yasin'de ölen değil yaşayan insanlara öğütler veriliyor ve biz bunu ölenlerin arkasından okuyoruz Allah şaşırtmasın ne diyim

[tcorbaci]

Kalıplaşmış düşünceler , sorgulamamak , anlayamamak , bilmemek,araştırmamak..Hal böyle olunca insan herşeyden şüphe ediyor..Özellikle de din konusunda..

[martı]

Din konusunda şüphecilik her zaman olması gerekir diye düşünüyorum zaten kitabımız şüphe etmeyi yasaklamış olsa da bunun daha önceki zamanlarda sonuçları kötü olduğundan olsa gerek.

[BILGI]

Sayın skullG,
Zamanında Devlet Arşivleri iyice dolar ve zamanının Başbakanı Yıldırım Akbulut'a sorarlar , Sayın Başbakan her yer lüzumsuz,gereksiz ve zamanı geçmiş evraklarla doldu , artık  çalışamıyoruz ,yer yok  ,ne yapalım derler , Başbakan durur ,düşünür ve şöyle der  , -Toplayın hepsini imha edilmek üzere Sekaya gönderin...ama ne olur ne olmaz siz yine de hepsinden 2 şer fotokopi alın...

Bu çok iyimiş gerçekten.