- fakir, zengin gibi, herhangi bir olcusu olmayan, kisiye gore degiskenlik gosterebilen bu iki kelimeyi, masonluk gibi sembollere cok onem veren bir kurulusun sizce fakir ve zenginlik dahil her sembolunde oldugu gibi kesin ve net bir anlamimi vardir yoksa herkez her sembole bir yorum yukleyebilir, bir anlama sokabilir mi?
- masonlugun temel amac ve olmazsa olmazlarindan hatta esas olan, hic bir insana kesinlikle onyargi ile bakmamayi ve ayrimcilik yapmamayi ilke edinmis bir mantalite, sizce hakikaten fakir olabilecek bir insana ' fakir ' diyerek onu kategorize ederek genelleme yapabilirmi? Altinda birseyler aramak, yada farkli bir anlama geliyormu yada az once dedigim gibi herhangi bir olcuye gore denemeyecek bir kelime icin, kendileri nasil bir olcu komus olabilir diye dusunulmusmudur?
Fakirlik-Masonluk ilişkisi bu forumda en çok sorulan soru herhalde. Çok anlattık. Tekrar anlatabiliriz. Ya da daha önce anlattığımız yazılara link verebiliriz. Ama önce yukarıda Sn. Tesla'nın yazısındaki bazı hususları cevaplamak gerek. Evet doğru. Sembolik açıdan da bakılabilir. Fakir kelimesi, bir Mason için "bilgiden istihkakını almamış ve bu nedenle tekâmül etmede sıkıntı yaşayan bir kişi" veya "ham taşını yontmada zorlanan bir kişi" gibi anlamlar taşıyabilir elbet. Ya da içinde sevgi ve iyilik olmayan birisi için "gönül fakiri" tabiri de kullanılabilir kimilerince.
Fakat burada sorulan bunlar değil. Burada "düşük gelirlilerin" Masonluğa üye olup olamayacağı soruluyor. Sn. Tesla çok haklı. Bizler, insanları bu tür kategoriler altına sokmayız ama masonluğa giren kişinin de masonik hayat tarzına kendisini uydurmasını beklemek de sanırım çok abartılı bir şey olmasa gerek. Peki bunun ölçüleri yok mu? Elbette var. Bunları anlattık, tekrar kopyala-yapıştır yapıyorum.
Masonluğa girerken ödenen meblağ ve yıllık üyelik aidatı fakir bir vatandaşımıza çok gelebilir. Fakat takdir edersiniz ki bunlar olmadan da masonluk olmaz. Derneğin gelir kaynağı, üyelerinden toplanan aidatlardır.
Fakir bir kişi masonlar tarafından yürütülen hayır işlerine ve yardım faaliyetlere katkı sağlayamaz. Fakat fakir bir kişinin bu tür faaliyetlere katkı sağlayamaması diğer masonlar için sorun teşkil etmez. Hiç kimse çıkıp da "vay efendim sen katkıda bulunmuyorsun" diye bir başka Kardeşine serzenişte bulunacak değil.. Ya da onu ayıplayacak değil, onunla dostluğunu kesecek değil. Buradaki asıl sorun, o fakir kişinin yardım edememekten kaynaklanacak psikolojik durumudur. Kendisini kötü hisseder. Belli bir süre sonra "benim burada ne işim var" diyerek kendisini sorgulamaya başlar.
Tüm bunların üzerine bir de masonların kendi aralarında düzenlediği ve yardım amacı gütmeyip, kardeşlik bağlarını sağlamlaştırmaya dönük sosyal faaliyetleri ekleyin. Yemek, balo, yurt içi/ yurt dışı gezi, vb. Bunların da bir maliyeti var. Fakir kişi bu tür sosyal faaliyetlere de katılamaz. Hem yardım amaçlı hem de sosyalleşme amaçlı faaliyetlere katılamamaktan ötürü üzülür, sıkılır, yersiz vicdan azabı çekmeye başlar. Sonra da soğur, yabancılaşır, toplantılara gelmeyi bırakır, daha sonra da istifa edip gider.
Bir Kardeşin istifa edip ayrılması, Masonları üzer. Kardeşlik zincirinden bir halka eksilmiş olur. Bunu istemeyiz.
"Fakirleri aranıza almıyorsunuz, zenginler klübüsünüz" diye beyanatta bulunanların, bunları okuyup bilgilenmelerini dilerim. Olay onların düşündüğünden çok daha komplike. Burada biz zengin-fakir ayrımı yapmıyoruz. Oluşturduğumuz zincirin halkalarını bir arada tutmaya çalışıyoruz.
Ayrıca Masonların arasında zengin diye tabir edebileceğimiz Kardeşlerimiz olmakla beraber, çoğumuz orta halli ve/veya ortanın biraz üstü gelire sahip kişileriz. Aramızda şu anda çalışmayan, işsiz Kardeşlerimiz de var. Umarım yakın zamanda aradıkları gibi bir iş bulurlar.