YAHUDİ IRKI
Yahudiler, M.Ö.21. yüzyılda Hz.İbrahim’in liderliğinde Mezopotamya’dan Filistin’e göç etmeleriyle tarih sahnesine çıkmışlardır. Bir diğer adı da İsrailoğulları olan yahudiler , M.Ö.17. yüzyılda Filistin’de yaşanan kıtlık nedeniyle Mısır’a göç ettiler. Mısır’da üç yüz yıl rahat bir şekilde yaşayan İsrailoğulları, Firavun II. Ramses’in M.Ö.14. yüzyıldaki baskılarına dayanamayarak tekrar Filistin’e döndüler ve Hz. Davud ile güçü bir krallık kurdular. Devlet, ikinci hükümdarı Süleyman döneminde en güçlü ve parlak dönemini yaşamış, Süleyman’ın ölümünden sonra ise Yahuda ve İsrailiye Krallıkları olarak ikiye ayrılmıştır.
Yahuda Krallığı M.Ö.586’da, yetmiş yıl sürecek olan Babil esareti altına girmiş, daha sonra Perslerin Babil’i almalarıyla beraber tekrar Filistin’e dönmüşlerdir. M.Ö.331 yılında Makedon, M.Ö.141 yılında da Roma hakimiyeti altına giren Yahudiler, M.S.66 yılında Roma’ya karşı ayaklandılar. Bunun üzerine Kudüs’e yürüyen Roma Orduları, şehri aldıktan sonra Yahudileri kılıçtan geçirmiş, kutsal mabedlerini de yakıp yıkmışlardır. Kaçabilen Yahudiler, dünyanın dört bir yanına sığınmışlardır.
YAHUDİ DİASPORASI
Az önce de belirttiğimiz gibi, Roma zulmünden kaçan Yahudiler dünyanın dört bir yanına dağılmışlardır ki, buna Diaspora denmektedir. Yaklaşık iki bin yıl boyunca dünyanın farklı yerlerinde farklı milletlerle iç içe yaşayıp, farklı dilleri konuşan, farklı kültürlerde yaşayan bu ırkın, benliğini yitirmeden günümüze gelmesinde bir takım önemli etkenler olduğu açıktır:
* Üstün Irk, Seçilmiş Millet İnancı
Yahudiler, kendi ırklarını dünyadaki bütün ırklardan üstün görmektedirler. Bunun sebebi de, tanrı Yehova tarafından seçilmiş ırk olduklarına inanmalarıdır. Efsaneye göre Tanrı Yehova İsrailoğullarına şöyle demiştir: “Bütün ırklar senin önderliğinde toplanacaklar. Zira sen benim sesime kulak verdin”
İşte Yahudiler, bu dini efsaneye dayanarak ırklarını tüm ırklardan üstün görmektedirler. Ayrıca bu düşünce tarzından hareketle, Yahudiler başka bir topluluktan birisiyle evlenmemişler, evliliklerini yalnızca kendi aralarında yapmışlardır. Bununla beraber, dinlerine geçmek isteyenleri de kabul etmemişlerdir. Çünkü inanışlarına göre Tanrı Yehova bu dini yalnızca onların ırkına göndermiştir. Onlara göre, onların dinine mensup olabilmek için birinci şart, Yahudi bir anneden doğmuş olmaktır.
* Anti-Semitizm
Anti-Semitizm, kısaca Yahudi düşmanlığı anlamına gelmektedir. İlk çağlarda Yunan ve Roma’da, ve özellikle Hıristiyanlığın kabul edilmesinden sonra tüm Hıristiyan aleminde Yahudilere karşı büyük bir düşmanlık olmuştur. Özellikle Hıristiyanlığın kabulünden sonra artan anti-semitizim’in nedeni, Hıristiyanların Hz.İsa’nın katili olarak Yahudileri görmeleridir.
Ayrıca bu dini düşmanlığın yanında, özellikle Orta Çağ’da Yahudilere yönelik düşmanlığın başlıca kaynağı ekonomik güçleri olmuştur. Belli bir toprağı, yurdu olmayan Yahudiler, toprakları olmadığı için faaliyetlerini ticaret üzerine yoğunlaştırmışlar ve devrin...
http://www.odevsitesi.com/default.asp?islem=dok_indir&odevno=128071