Bu başlık yapay olarak açılmıştır. Amacı, yapılacak katkı ve tartışmaların konudan saptırılmasını ve bireyselleştirilmesini önlemektir.
Başlık üç kavram içermekte olsa da, bunun altında şimdilik tartışılan konu “dogma”dır.
Konuyu Sayın enelsır açmış ve şöyle bir tanım getirmişti:
“Dogma” nedir?
Doğruluğu tartışmasız bir biçimde kabul edilip onaylanan, her türlü eleştirinin dışında ve üstünde tutulan, her koşul altında kesin ve değişmez sayılan görüş ya da düşünceye dogma denir. (Türkçede eş anlamlı olarak “inak” sözcüğü de kullanılıyor.) Genellikle dinlerin “saltık gerçek” olarak ileri sürdüğü, hiçbir inceleme ya da araştırma yapmadan, akıl süzgecinden geçirmeden, karşıt görüş ya da olasılıkları göz önüne almadan, olduğu gibi inanılmasını önerdikleri ve istedikleri dinsel ilkeleri niteler.
Sayın Ceycet şunları yazmıştı:
Sayın enelsır yine güzel bir konuya başlamış.Sayın Murat Özgen AYFER Masonluk'la ilgili yapıtlarıyla,bu konuda otorite sayılabilecek bir yazar,aynı zamanda da büyük üsdatlık yapmış bir mason.
Ancak,dinlerde bize dogma olarak dayatılan kuralların büyük bir bölümünün,dinci taife tarafından uydurulduğunu da gözardı etmemeliyiz,
Nitekim,bize dayattıklarını;kendileri,kendilerince yorumlamaktan,istismar etmekten,varlıklarını sürdürebilmek için emir telakki etmekten de geri durmazlar.
Buyüzden hep derim ki;özellikle kutsallığa atfedilmiş kitaplar, bireye hitap edecek şekilde yazılmıştır.Birey,o anki duygu hali,kapasitesi ve yorum yetisiyle orantılı ve zaman içerisinde değişebilirliği öngörülen anlamlar çıkaracaktır.
Ruhban sınıfı,bütün dinlerde en tehlikeli mekanizmadır.Onların söylemlerini sorgulamadan kabul edenler dogmaların tuzağına düşerler;kendilerini,Tanrı'yı ve evreni anlamadan da,cennet hayaliyle göçüp giderler.
Ben de şöyle bir eklemede bulunmuştum:
Dogma kavramının tanımı bence çok belirgin ve anlaşılır bir şekilde ortaya konmuş.
Kuşkusuz Sayın ceycet'in de paylaştığı üzere özellikle dinsel alanda geçerli olan dogmanın, başka hiçbir alanda geçerli olmadığı söylenemez. Tanımdaki özellikler başka alanlara da kondurulacak olursa, onlar da birer dogma olur.
Bu bağlamda kişiler ve kurumlar dogmaya karşı ise kendi kendini sorgulamalı; bundan bende/bizde de var mı diye?
Masonlar da kendilerini sorgulamalı; mason kurumları da. Hani dogmalara karşı olduklarını söylüyorlar ya!
Tartışmasız bir şekilde kabul edilip onaylanan ilkeleri var mı?
Birtakm ilkeleri ya da yapıp etmeleri eleştirilemiyor mu?
Kurallar ve yöntemler kesin ve değişmez mi sayılıyor?
Ya gelenekler... Değişmez ve değiştirilemez, çağın gereklerine uyarlanamaz mı?
Böyle şeyler varsa, sayın masonlar kusura bakmasın ama işte onlar birer dogma.
Neye göre?
Dogmanın şu verilmiş tanımına göre.
Dogmanın başka bir tanımı var mı; olabilir mi?
Varsa, olabilirse, masonları ve Masonluğu ona göre sorgulayalım.
Sayın enelsır, tartışmanın ve paylaşımın ilerlemesi için şu satırları ekledi:
Sayın ADAM'ın dediği üzere başlık uyarınca üç kavrama değindim. Fakat bunlardan birini, yani şu anda incelediğimiz "Dogma" konusunu ayrıca seçmiş değilim. İlerleyen bölümlerde sırasıyla konunun "Bağnazlık"a da geleceğini ve hem "Dogma" hem de "Bağnazlık" kavramlarının birçok açıdan irdeleneceğini göreceksiniz. Öte yandan katkılarınızla konuların daha da zenginleşeceği şüphesiz.
Ben özel olarak şunu merak ederim, bu konunun çok önemli oluşunu vurgulayışım da o sebeptendir: "Dogma"yı, "Bağnazlık"ı inceleyecek ve tartışacağız. Bunları yaparken bir yandan da bütün bu kavramların " Özgürlük" kavramıyla ilişkisinin de irdelenmesini dilerim. Bu yüzden başlığı böyle seçtim. Bağnazlık... Tamam. Dogma... Tamam. Tamam tamam da Özgürlükle aralarında ne tür bir etkileşim ve ilişki vardır?
Başlık altında konunun bundan sonrası saptırılıp, Masonluktaki ezoterik uygulamanın pek yanlış bir yorumuna yöneltildi.
Bu ikinci başlık da işte bu yüzden açıldı. Konumuz "dogma"nın irdelenmesidir. Masonlukta dogmaya yer verilip verilmediği de bu başlık altında elbette dile getirilebilir. Hatta kişi isterse Masonlukta üst düzey (yüksek dereceli) masonların bellirtakım dogmaları alt düzeydeki masonlara şöyşle ya da böyle bir yöntemle kabul ettirdiklerini de ileri sürebilir ama bunu yaparsa, -tıpkı antimasonik girişimlerde olduğu gibi- böyle bir tezi kanıtlamasını isteyebiliriz.