Bu "Deha" kisi veya olayi bizi Nietzsche´nin "Üstinsan" yani "Übermensch"e götürmezmi?
Yani aralarinda bir paralellik veya benzerlik varmidir?
Sayın Tij konuyu güzel bir noktaya çekti bence. Sorulan sorular arasından ben bunu seçtim, umarım cevap niteliğinde birkaç cümle yazabilirim. Ama sakın diğer sorular önemsenmiyor sanılmasın. O sorular için başka üyeleri bekleyelim dedim; belki onlar da sorulardan birini seçip cevap vermek ister.
Bildiğim kadarıyla Nietzsche ile Schopenhauer arasındaki benzerlikler memleketleri veya içtikleri purolardan ibaret değil. Aralarında paralellik vardır diyemesem de ; bazı konularda benzerlik taşıdıklarını rahatlıkla söyleyebilirim.
Bir kere Schopenhauer, Nietzsche'nin ilk akıl hocalarından. Kendisinin etkilediği kişi sayısı, etkilendiği kişi sayısından çok çok daha fazla. Bunların başında da Nietzsche var.
Nietzsche'ye yansıyan yönlerinden biri Sayın Tij'in değindiği "üstinsan" veya "süper insan" fikri.. Bu kavramlar bazı kesimler tarafından ütopya olarak da görülmüş zaman zaman...Her ne kadar böyle dense de,onlara göre tam da öyle değilidir; geçişin gerçekleşmesi yakın ve muhtemeldir. Bu bazı kesimler de öyle benim gibi sıradan insanlar değil tabi. Hegel gibi dehalardan bahsediyorum,ki onun Schopenhauer ile yaşadığı bazı fikirsel zıtlıklar, tartışmalar dillere destandır.
Nietzsche ve Schopenhauer'a dönecek olursak.
Bu iki filozof bahsi edilen bu ülküye farklı yerlerden yaklaşmaya çalışıyor.
Çünkü Nietzsche'ye göre üstinsan olmanın yolu ahlâktan geçer. Ama Schopenhauer'a göre bunun ana geçişi ahlak değil, iradedir. Her kitabında da usanmadan değinir.
Nietzsche üstinsana geçiş için Tanrı'nın iflas etmesi gerektiğini ifade ederken, Schopenhauer bu noktada öyle düşünmez, o daha çok istencin iflası üzerinde durur.
Ona göre önce istencin ölmesi gerek. Aslında bu açıdan bakıldığında Schopenhauer'ın Doğu felsefelerine yakınlığı da görülebilir. Zaten kendisi, her şeyden el etek çeken, hayatının son zamanlarını yanından ayırmadığı köpeği ile geçiren bir adam. Küçük de bir koltukta tek başına öldüğü söyleniyor.
Bunu niyeyse Tolstoy'un son yıllarıyla benzeş buluyorum. Tolstoy da almış başını gitmiş diyorlar. Ama, en azından Schopenhauer seksen kez intihara kalkışmamış..Sonuçta pesimist, kalkıp böyle bir yolu seçebilirdi. Belki de seçseydi felsefesi çökerdi.
...
Son olarak konuyla alakalı olduğunu düşündüğüm iki kitap yazıp bitirmek istiyorum.
Sayın Tij'in bahsettiği üstinsan fikri ile Schopenhauer'un Nirvana fikri hakkında okuma yapmak istenirse, Böyle Buyurdu Zerdüşt ve İstenç ve Tasarım Olarak Dünya adlı eserler denenebilir. Birinci yazdığım Nietzsche'nin. İkincisi de Schopenhauer'a ait.
Böyle Buyurdu Zerdüşt, herkesi insanlıktan çıkmaya davet ediyor.
İnsanötesi olmak için...