Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Nazim Hikmet  (Okunma sayısı 31820 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 15, 2008, 03:07:06 ös
Yanıtla #20
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Sizin üstte verdiğiniz şiir de bence sanata hakaret sıfatını taşıyan şiirler listesine konulabilir.

Bayım o yukarıda "TAHTAKURUSU" başlıklı şiire sanata hakaret sıfatını taşıyan şiir kategorisine koydunuz demek. O şiirin şairi İsmet ÖZEL'dir. İsmet Özel'in dünya görüşünü benimseyin ya da benimsemeyin onun şiirlerine ve şairliğine laf atamazsınız. Benim İsmet Özel'in bugün geldiği politik konumunu benimsemem söz konusu bile olamaz. Ama onun şiirine ve şairliğine söz atabilecek kadar sıyrık bir tip de değilimdir.

Aman siz iyi ki nuriye monologlarını okumamışsınız. yoksa allah vermeye Hakan'ı da asardınız kanımca :) hos beni de asarsınız onun yanında neo-epik şiir görüşünü benimsemiş asın bunu :)

şaka bir yana POETİKA'nız neydi?



Temmuz 15, 2008, 03:18:08 ös
Yanıtla #21
  • Ziyaretçi

İsmet Özel'in iyi şair olması demek bütün şiirlerinin üst düzey olduğu anlamına gelmez , ayrıca konu Nazım hikmete sanatcı demenin ne kadar şaşkınca bir tavır olduğu , konu benim nasıl şiirlerden hoşlandığım da değil , ha çok merak ediyorsanız satrik şiir didaktik şiir severim dediğim epik şiirden nefret ederim dramatik de severim , sanatın sanat için yapılması gerektiğini bunun da ancak üst düzey entellektüel bilinç birikim estetik emek ve kaliteyle olacağını düşünüyorum , zaten bunların bir önemi yok ben neyi seversem seveyim nazım hikmet kötü edebiyatcıdır hiçbirşeyi sevmesem de olur bilmem anlatabiliyor muyum?

ben inanmam ama tanrı vardır ben inanırım tanrı yoktur  :-* ne önemi var benim neye inandığımın, hakikat önemli akıl zeka vicdan karışımıyla çözebiliyorsun meselin vasfını , okuyorum şiirlerini yazılarını bu adam dandik edebiyatcı diyorum ne mutlu bunu diyebilene bu da bi marifettir

sevgiler


Temmuz 15, 2008, 03:29:02 ös
Yanıtla #22
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 181

Alıntı
POETİKA'nız neydi?

"dandik edebiyatçı" ifadesi kullanan birine bu soru 10 numara büyük sn.SkullG.

...Söyleceklerimi yukarda söyledim zaten...


Temmuz 15, 2008, 03:34:17 ös
Yanıtla #23
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

"Eğer bir şeyi bütün olarak görebilirsen, hep güzelmiş gibi görünür.Gezegenler,yaşamlar... Ama yakından bakıldığında bir dünya yalnızca toz ve kayadan oluşur.Günden güne yaşam daha da zorlaşır. Yorulursun, ritmi kaçırırsın. Uzaklığı ararsın,ara vermeyi...Dünyanın ne kadar güzel olduğunu görmenin yolu,onu Ay gibi görmekten geçiyor.Yaşamın ne kadar güzel olduğunu görmenin yolu.Ölümün bakış açısından bakmaktan geçiyor!"

ursula k. le guin.


Temmuz 15, 2008, 03:43:04 ös
Yanıtla #24
  • Ziyaretçi

“Şairin şiiri, onun kişiliğidir, bütün hayatıdır. Bu anlamda şiirsel yapının, neredeyse organik bir şey olduğunu düşünüyorum. Yaşayan, kımıldayan, soluk alıp veren canlı bir organizma…”

Ataol Behramoğlu

Konuyu kapatıyorum saygılar


Nisan 07, 2009, 03:10:49 ös
Yanıtla #25
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

BEN İÇERİ DÜŞTÜĞÜMDEN BERİ...

<embed src='http://video.eksenim.mynet.com/necdeter/Nazim_Hikmet_anisina_Ben_Iceri_Dustugumden_Beri/30645.swf'   type='application/x-shockwave-flash' wmode='transparent' allowfullscreen='true'width='400' height='334'></embed>

Ben içeri düştüğümden beri

güneşin etrafında on kere döndü dünya.

Ona sorarsanız:

“Lâfı bile edilmez,

mikroskobik bir zaman.”

Bana sorarsanız:

“On senesi ömrümün.”

 

Bir kurşun kalemim vardı

ben içeri düştüğüm sene.

Bir haftada yaza yaza tükeniverdi.

Ona sorarsanız:

“Bütün bir hayat.”

Bana sorarsanız:

“Adam sen de, bir iki hafta.”

 

Katillikten yatan Osman,

ben içeri düştüğümden beri,

yedi buçuğu doldurup çıktı,

dolaştı dışarlarda bir vakit,

sonra kaçakçılıktan tekrar düştü içeri,

altı ayı doldurup çıktı tekrar,

dün mektup geldi, evlenmiş,

bir çocuğu doğacakmış baharda.

 

Şimdi on yaşına bastı,

ben içeri düştüğüm sene,

ana rahmine düşen çocuklar.

Ve o yılın titrek, ince, uzun bacaklı tayları,

rahat, geniş sağrılı birer kısrak oldular çoktan.

Fakat zeytin fidanları hâlâ fidan,

      hâlâ çocuktur.

 

Yeni meydanlar açılmış uzaktaki şehrimde

ben içeri düştüğümden beri.

Ve bizim hane halkı

bilmediğim bir sokakta

görmediğim bir evde oturuyor.

 

Pamuk gibiydi, bembeyazdı ekmek

       ben içeri düştüğüm sene.

Sonra vesikaya bindi,

bizim burda, içerde, birbirini vurdu millet

yumruk kadar, simsiyah bir tayın için.

Şimdi serbestledi yine,

fakat esmer ve tatsız.

 

Ben içeri düştüğüm sene

İKİNCİSİ başlamamıştı henüz.

Daşav kampında fırınlar yakılmamış,

atom bombası atılmamıştı Hiroşima’ya.

 

Boğazlanan bir çocuğun kanı gibi aktı zaman.

Sonra kapandı resmen o fasıl,

şimdi ÜÇÜNCÜDEN bahsediyor Amerikan doları.

 

Fakat gün ışıdı her şeye rağmen

ben içeri düştüğümden beri.

Ve “Karanlığın kenarından

ONLAR        ağır ellerini kaldırımlara basıp

doğruldular” yarı yarıya.

 

Ben içeri düştüğümden beri

güneşin etrafında on kere döndü dünya.

Ve aynı ihtirasla tekrar ediyorum yine,

     ben içeri düştüğüm sene

ONLAR için yazdığımı:

“Onlar ki toprakta karınca

suda balık

havada kuş kadar çokturlar,

korkak, cesur,

         cahil, hakîm

ve çocukturlar,

ve kahreden

yaratan ki onlardır,

şarkılarımda yalnız onların mâceraları vardır.”

Ve gayrısı,

      meselâ benim on sene yatmam,

                   lâfü güzaf.

 



Nisan 07, 2009, 03:15:40 ös
Yanıtla #26
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

YAŞADIM DİYEBİLMEK İÇİN...


<embed src='http://video.eksenim.mynet.com/necdeter/Nazim_Hikmet_anisina_Yasadim_diyebilmen_icin/30622.swf'   type='application/x-shockwave-flash' wmode='transparent' allowfullscreen='true'width='400' height='334'></embed>


Yaşamak şakaya gelmez
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.

Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız, yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz en son ajans haberlerini.

Diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...

Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.

Böylesine sevilecek bu dünya
"Yaşadım" diyebilmen için...



Nisan 07, 2009, 03:17:15 ös
Yanıtla #27
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

VATAN HAİNİ

<embed src='http://video.eksenim.mynet.com/necdeter/Nazim_Hikmet_anisina_Vatan_Haini/30898.swf'   type='application/x-shockwave-flash' wmode='transparent' allowfullscreen='true'width='400' height='334'></embed>

"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
           hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
                            ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
 
 
 

                                                                                28.7.962




Nisan 07, 2009, 05:25:20 ös
Yanıtla #28
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 386

'Burjuva Kemal'in omzuna binmiş,
Kemal kumandanın kordonuna.
Kumandan kahyanın cebine inmiş,
Kahya adamların donuna.
Uluyorlar.
Hav, hav, hav.... Hak tu.....

Nazım Hikmetoffff.


Kasım 24, 2009, 01:48:28 ös
Yanıtla #29
  • Ziyaretçi

davet
Dörtnala gelip uzak asyadan
akdenize bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket, bizim,

bilekler kan içinde,dişler kanetli,ayaklar çıplak
ve ipekbir halıya benziyen toprak,
bu cehennem,bu cennet bizim.

kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edip insanın insana kulluğunu !
bu davet bizim.

yaşamak ! bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman ğibi  kardeşçesine,
bu hasret bizim !                                           1947  nazım hikmet


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
20114 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2015, 03:58:03 öö
Gönderen: Risus
Nazım Hikmet Ran

Başlatan arteizm Edebiyat

1 Yanıt
5288 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 04, 2013, 12:28:05 öö
Gönderen: Tij
1 Yanıt
5635 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 13, 2009, 04:56:13 ös
Gönderen: khanjar
1 Yanıt
4606 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 02, 2013, 05:31:26 ös
Gönderen: Samuray
1 Yanıt
3756 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 15, 2011, 10:21:09 ös
Gönderen: hakan_34_06
0 Yanıt
3745 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 30, 2011, 07:41:11 ös
Gönderen: karahan
1 Yanıt
3165 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 06, 2013, 04:29:33 ös
Gönderen: khanjar
0 Yanıt
2142 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 21, 2015, 03:44:56 öö
Gönderen: Risus
0 Yanıt
2718 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 21, 2015, 09:42:54 öö
Gönderen: guinding